1.bölüm

Önümde acı çek​​​erek bağıran,yanan bedene baktım acımıyordum acıyamıyordum bana acımayan bu hayatta kimseye acımıycaktımda beni yakıp kavuran bu hayatta kimsenin gözünün yaşına bakmıyordum 'yanan yaktığım bedenler değildi yanan benim hayatımdı'

Ben Aksa Erna Sargın geçmişi yüzünden kendi hayatını kendi elleriyle yakandım.

Arkamdaki kulübenin kapısı iki kez tıklatılınca boğulduğum düşüncelerden ayrıldım kapıya doğru ilerlediğim sıra arkamdaki adamın varla yok arası çıkan son inlemesini duyunca kulübeden dışarı çıktım

"Erna ahmet abi seni çağırıyor" diyen uzun boylu korumaya baktım kafamı sola doğru eyip 'tamam' işareti yaptım tam ilerliycekken kulübenin içerisindeki ceset gelince aklıma " içerisi sende" diyerek omzuna iki kere hafiften vurup malikaneye doğru yürümeye basladım.

Heryerim pis olduğu için önce odama çıkmaya karar verdim.odama doğru ilerlemeye başladım ama ahmet'in odasından hararetli ve yüksek sesle konuştuğunu duyup önemli birşey olduğunu anlayıp önce onun yanına gitmeye karar verdim

Ahmetin odasına girdiğimde karşısındaki iki tekli koltuktan birine oturdum. telefonu kapatıp koltuğuna Oturduğunda kaşlarımı çatıp "noldu" dedim merakla

Ahmet sinirle alnını ovuştururken karşımdaki koltuktan gelen sesle sinirle oraya döndüm "sinirlenince çok suratsız oluyor buda be" kaşlarımı daha da çatıp Ona cevap vermemek için kendimi sıkarken "konuya girer misin? artık!" diye Ahmete döndüğümde onun zaten bana baktığını görünce az önceki bakışımı yakalamamış olsun diye haykırdım içimden.

"İlaçlarını niye kullanmıyorsun sen?" diye sorunca kendime sövmeye basladım "ya ne ilaçı şimdi, noldu diyorum anlatsana artık!" konuyu kapatmaya çalıştım ama nafile

"Seni bir daha böyle görmiycem,o ilaçlarını kullanıyorsun"diyince sinirle gözlerimi yumup derin bir nefes aldım.

"Sana bir daha bunu söylemiycem. bana emir verme emrivâki Yapma! Ayrıca ne olduğunu söylemiyceksen gidiyorum!" diyip ayağa kalktığımda

"Yeni açtığımız 2 mağazayada suikast düzenlenmiş." duyduğumla birlikte ahmete baktım "ölü yada yaralı varmı?" ölüp ölmemeleri beni ilgilendirmiyor ama polis karışınca mevzu uzuyor bazen.

"12yaralı var ölü yok ama 2 kişinin hayati tehlikesi varmış." dediğiyle birlikte az önce kalktığım yere tekrar oturdum "kim?" diye sorunca derince soluyup oflarcasına dışarı vurdu nefesini "sanırım Pars yaptırdı benim düşüncem o yönde yani" bu sefer derince soluyan ben oldum "off Ahmet yine mi ya" "sanırım yine, herif götünün üstünde durmasını bilmiyor anasını satıyım."ahmetin söylediğiyle birlikte derince soluyup "plan ne?"dedim "hiç kimse totosunun üstünde durmuyor ki zaten." duyduğum sesle tekrar çatık kaşlarla karşımdaki koltuğa döndüm işaret parmağımı havaya kaldırıp tehditkar bi şekilde "o çeneni kapat artık!"diye kükreyince ahmet derince soludu elimi havaya kaldırıp 🤚🏻"sus hiç birşey söyleme ve plan neyse anlat."

Ahmet bu sefer uzatmayıp konuya girdi "iki hafta sonra büyük bir sevkiyatı var." bu adamdan bıkmıştım artık ikiside ezel den beri düşmanlardı, babalarından oğula düşmanlardı Sürekli birbirleriyle uğraşıyorlardı bi kaç kez görmüştüm pars'ı onlarda bazı davetlerde falan.

"Ne sevkiyatı?" Pars'ta boş bi adam degildi elbette gündüz iş adamı gece mafya babası aynı şekilde ahmet'te öyleydi öyle olmasa benim burda ne işim olurdu zaten.

"Uyuşturucu sevkiyatı ama bu sefer ki az buz birşey değil" "ne kadar lık?" ahmet öyle dediyse Fazladır muhtemelen diye düşündüğüm sıra ahmetin bi an gözleri parlar gibi oldu "30 milyon dolar lık 2 tır çıkıcakmış plan hazır."

Buraya kadar okuyan herkese teşekkürler.

İlk bölüm biraz sıkıcı gelmiş olabilir fakat ilerleyen bölümlerde dahada eğlenceli ve aksiyonlu sahneler olucak.

Yazım hatalarına elimden geldiğince dikkat etmeye çalıştım.

Aksa Erna Sargın sizce nasıl birisi çıkacak?

Bu arada kafanız karışmış olabilir ama Erna daki şey

'İşitsel halisülasyon'

Bu hastalık genelde şizofreni hastalarında daha çok rastlanıyomuş fakat travma durumlarından etkilenen insanlarda da oluyomuş.ama insanın ruh haline göre de düzelebiliyormuş.

Sizce Pars nasıl birisi çıkıcak tahminleri alalım lütfen :)