
...Komutanlar odalarından çıkıp kralın yanına gittiler.Kral,krallar salonu ve vadinin ortasında ağaçlarla,bitkilerle süslenmiş dinlenme yerinde oturuyordu.Komutanların gelişini gören kral yanına çağırır.Komutanlar onların arkalarından da askerleri gelirler.
Dinlenme yeri;Kocaman ağaçların kalın gövdesinde; meşe,pala ağaçlardan yapılmış uzun uzadıya oturuklardan oluşuyor,ağaçların kalın kökleri sarmış etrafı.Gökyüzünde süzülen yağmur damlaları ağaçların dallarında dans ediyorlardı adeta...
Karşılarında kral son sözlerini defalarca kez tekrar ederek hazırlanmış ve şuanki konuşmalarından önce Komutan Eldoras ile konuşma yapmış,şimdide üç komutan ve yanlarından ayrılmayan askerleri ile yapacaktı.Yüzlerine baktı,oturuşuna çeki düzen veren Kral Fountain;
-Son konuşmamızı yapıyor olabiliriz.Söyleyeceklerime kulak verin.Büyücü ile yapacağınız şuanki yolculukta geri dönme ihtimaliniz yok denecek kadar az.Geri dönme ihtimaliniz olsada sığınacak bir vadide bulamayabilirsiniz.Sakın bu düşünceler ile kendi duygularınızla hareket etmeyin.Orayada küreyi almaya sonrada krallarınızı kurtarmaya gideceksiniz.Bu yolculuk sizin mecburiyetinizdir.Sizler yaptığınız bu yolculukta iyi yada kötü sonuçlar yaşayacaksınız.Bu sonuçlar sizlerin vereceği kararlardan ibarettir.Bu kararlardan çıkan sonuçlarda hepimize pay çıkacak.Bu paydan toprak dahi nasibini alacaktır.
Sözlerinden sonra duraksar sonrada ayağa kalkıp komutanların yanına giden Kral Fountain;
-Sizlerin herzaman merak ettiği mavi küre,tahmin ettiğiniz gibi küre şeklini alan mavi renkte değildir.Mavi küre üç parçadan oluşan ve içindeki sıvının renk değiştiren,herhangi bir asanın içine koyulunca büyük güce dönüşen bir küredir.Üç parçanın birleşimi büyük ve tehlikeli sonuçlar doğurabileceği gibi kürenin bir parçası dahi birinin eline geçse güç kazanıyor.Lakin buna karşıda güç kazandırdığı kişiden manevi değeri ile takas ediyor oluşudur.
"der ve komutanların birbirlerine olan bakışmalarını yakalar.Lebrain ve Maglor izin isteyerek konuşmak isterler.Lakin kral ne konuşacaklarını tahmin ettiğinden izin vermeden kendiside cevap verir."Kral Fountain;
-Kürenin parçalarından biri Kral Aredhel diğeri ise Kral Elgamonth'ta saklı kalıyordu.İkisini bulup aldılar,son parçasıda kayıp.Umarım onuda bulmamışlardır.
"Komutanlar konuşamaz halde şaşkınlıkla bakıyorlardı."
Armein,Komutanı Maglor'a bakarak sorar,Armein;
-Efendim,efendim küre parçalardan mı oluşuyorda,iki tanesi bulundu?'soru şeklini hemen düzeltir.'Bu yüzden mi sizin ve krallarımızın çocukları bizden önce vardılar Namuran Divanına?
Oradakiler önce Armeine sonrada Krala bakarlar.Kral,Armeine bakarak,Kral Fountain;
-Evet,siz yolculuğa başladıktan kısa süre sonra başlayan savaş bunun habercisiydi.Önce Elgamon Vadisi onunla eş değer zamanda Arasthaking Vadisine saldırı düzenlendi.Oradan mavi küre parçaları çalındı ve son parçanın sizlerde olduğunu düşündükleri için peşinize düştüler.Sizlerden çok önce oraya varıp sizleri beklediler.Benim çocuklarımda bu savaşa yardım etmek için bir birlikle gönderdim ve geri dönmediler.Herzamanki savaşlardan biri olduğunu sandık taki bize haberler gelene kadar.
...Bu sözlerin üzerine güneş gelir yüzüne kalın gür dalların arasından,ağaçlara akan yağmur damlaları durmuş gibi görülüyordu.Güneş batıyor ve etrafı son kez aydınlatıyordu misali...
...Konuşmalar devam eder.Kral Fountain bolca tembih eder ordakileri,yapılması gerekenleride...
Akşamı bulur ve son hazırlıklar yapılır.Tekrardan aynı yerde buluşan komutanlar ve askerler,kralın orada olmadığını görürler,gökyüzünde kartalların sesi duyulur.Kral,krallar salonundan çıkar ve komutanlarla beraber kartalların indiği yöne doğru giderler.Büyücü kartaldan inip kralın yanına gider.Selam verirler birbirlerine.
Mr.Grinimal;
-Hazırlıklar yapıldı mı?Yola çıkmaya hazır mısınız?
Kral Fountain ve yanında Krallar Salonundan çıkan dört Kral Elflerde büyücü ve oradakilere bakarlar.
Komutan Eldoras;
-Biz hazırız."kralına ve oradakilere dönüp selam durarak 'veda' eder.Komutanlar ve askerlerde aynı şekilde selam ile 'veda' ederler.Komutanlar ve askerler kartallara binerken,büyücü oradakilere bakar.Mr.Grinimal;
-Efendi Fountain,maruz görün ki savaşta sizlerin yanında olamayacağım.Ama yalnız olmadığınızı ve sizler için bu yolculuğa adım attığımı bilmenizi isterim.Benden bir isteğiniz var mı?"kıyafetine çeki düzen verir."
Kral Fountain;
-Mr.Grinimal,sizin benim yanımda kalmanız bana pek bir fayda olmayacaktır.Komutanlarımı ve askerlerimi korumanızla birlikte kürenin parçalarını bulup ait olduğu yere götürmeniz ve dostlarım olan Kral Aredhel ile Kral Elgamonth'u kurtarmanız büyük bir sorumluluk olup,sorumluluğunuzu yerine getirmenizi isterim!"gözleri korku ve öfkeyi andıran sert bakış atar."
Mr.Grinimal bu sözlere karşılık baş önde selam durur ve "Tüm gücümle!" Der asasını sıkı tutarak.Sonrada kartallara binenlere bakar,hazır olduklarını anlamak için Eldorasla göz teması kurarak biner.Herkesin hazır olduğunu anladığında kartallarla gökyüzüne karanlığında karanlığına yükselerek vadiden,sıcacık yuvadan uzaklaşarak giderler.Karatalların dağın arkasına,gökyüzünde görülmeyene kadar Kral Fountain onları izler.Eldorasta arkasına bakakalır üzgün vaziyette...
Eldoras kazansada kaybetsede kral vadileri için savaş vereceklerini biliyordu.Krallar salonunda olan Elf Krallarda,Kral Fountain'e yardım için gelmişlerdi.Lakin önlerinde büyük güce sahip kocaman bir ordu olacaktı.Kaybetme ihtimali çok yüksekti ve Eldorasta ölecekse kralının yanında ölmeyi tercih ederdi.Ancak kralı onunla yaptığı son konuşmasında,söz istemişti.Eldoras sözünü tutmak zorundaydı.Kralı için,vadisi için,başkaları için kendi canını vermeye razıydı...
...Vadisi görülmeyince derin nefes aldı...
Mr.Grinimal yüksek sesle konuşmaya başlar;
-Şuanda Lemuran Divanına gideceğiz.Dinlenmek için hiç biryere inmeyeceğiz.Üç gecede yolculuk biter.Çıktığımız zamanla yetiştiğimiz zaman arasında iki saat üç gece var.Üç gece iki saat sonra orada olacağız.Bizim oraya gideceğimizi biliyorlar.Hazırlık içindeler.Ordanda atlara bineceğiz ve Kral Ananstai'ye gideceğiz."Son sözlerin ardından büyücü hiç konuşmadı.Yaptıkları yolculuk duygusal anlamda zor geçmişti.Komutanlar ve onları yalnız bırakmayan birkaç bilindik askerlerde düşünce anlamında da birbirleriyle iletişime geçmediler.Sadece bir düşünce gücü ile birbirlerine 'bağımlılık ve sadık' olmakla ilgili sözler vermişlerdir.
Yaptıkları yolculuk donuk suratlarını dahada buz kesmesine vesile olmuştu.Kartallar her nekadar yaya olarak giden binicilerden daha hızlı olsalarda zorlukları okadar fazlaydı.
...Sert rüzgarlar ve iklim koşulları nedeniyle soğuk,çetin geçen yolculuk sonunda sona ermişti...
Lemuran vadisi uzaktan küçük yaklaştıkça kocaman ve ürkütücü derecede yeşilliklerle donatılmış,içinden girip heryere yayılan göllerden oluşuyordu.Sarmaşıklardan oluşan çiçekler,sarmaşıklarla kaplı dev gövdeli ağaçlar ve her yönden her yöne akan sonu olmayan göller.Türlü türlü,rengarenk kuşlar,kazlar,ördekler...Etrafta gökkuşağı uçuşuyor gibiydi adeta...
Lemuran Divanı iyinin,kötünün ortasında yaşamın mücadelesini veriyor gibiydi,mücadeleyi kazanmış gibide görülüyordu görünümde...
İçi huzur eden bu görünümün tehlikeli yanıda vardı.Tehlikeli olanı Karahanlı Topraklara yakın olmasıydı.Bir yanı 'çok uzakta olsada' hobbit köyüne yakınken,öteki yanıda kötülümcül topraklara yakın.
Lemuran Divanıyla Kral Lēmrand ile Prens Elrondra olan büyük oğlu ilgileniyorlardı.Kral ve oğulları kötülümcül topraklardan rahatsızlığını herzaman dile getiriyorlar.Lakin savaşmak bir yana dursun,konusu dahi açılınca çoğu kişi bundan rahatsızlık duyar.Bundan dolayıda kötülümcül topraklarla kimseler savaşmaz.Bu nedenle kötülümcül topraklar genişlemeye,ordularını güçlendirmeye başlamışlardır.Şuanki verdikleri zararlarda bundan ibarettir...
Mr.Grinimal;
-Bir yanı savaştan habersiz kendi hallerinde yaşayanlar ile öteki yanı hastalıklı topraklara sahip...Sonunda yetiştik.
Kartallarla iyinin ve kötünün ortasında duran vadiye indiler.İyi bir karşılama ile kralın yanına gittiler.Kral sarmaşıklarla kaplı koca gövdeli ağaçların altında gelişlerini izliyordu.Büyücü ile selam durup onlara ayrılan gri renkteki taht görünümlü koltuklarda oturdular.Kocaman ve içi huzur eden ormanın ortasındaymış gibi hissettiren yerde dinlenme fırsatı buldular.
Kral ve oğulları konuyu açıp nasıl yola devam edeceklerini ve her türlü yardımı,asker yardımınıda yapacaklarını söylediler.Konuşma esnasında sözlerine ekleme yapan,Kral Lēmrand;
-Daha önce beni dinlemiş olsaydınız,şuanda güçlü ordularla değil,beceriksiz ve zayıf bir ordu ile savaşmış olacaktınız.Savaşıda kazanmanız daha yüksekti.Şuanda sizlerin ölüme gidiyor olması beni üzüyor.Bunun bilincinde olmanızda...Orduları eskisine göre daha güçlü ve geniş topraklara sahipler.Aldığım duyumlara göre ellerinde parça parça kaya görünümlü eşya varmış.Eşya sayesinde hız ve güç konusunda ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ve savaşta kazanmalarına vesile oluyormuş.Bununla ilgili bilgin var mı bay büyücü? 'Yüzünü gelenlere çevirerek'
Büyücü baş aşağıda bunun bilincinde derin nefes alıp,bir kaç kerede gözlerini kırpar,nasıl bir cümle kuracağını düşünür ve söze başlar.Mr.Grinimal;
-Evet,evet,evet.Bununla ilgili bilgim var.Ölümsüz topraklardan gelen Yüksek Mertebedeki bir Kral Elf burada yaşamını devam ettirmek ister ve...
"duraksayıp derin nefes alan büyücü sözlerine devam eder."
Kral Elf burada karanlık topraklara yakın yerde yerleşim alanına sahip olur ve zamanla uyarılara kulak asmazken karanlığın gölgesinde esir olur.Onu bu durumdan Kral Aredhel ile Kral Elgamonth ve sizin babanız Yüksek Mertebedeki Kral Dulerand'ta kurtarmaya çaba sarfetsede işe yaramaz.Ölümsüz toptaklardan gelen Yüksek Mertebedeki Kral bedeni zamanla ortadan kaybolur.Lakin ruhu karanlığın gölgesine esir düşer.Esir düşmeden önce Kral Aredhel ile Kral Elgamonth'a herhangi bir asanın ucuna yerleştirilirse haddinden fazla güce sahip olacak üç parçadan oluşan kürenin parçalarını onlara verdi.
"Büyücü derin ve üzgün vaziyette nefes alıp verip sözlerine devam eder."
Kürenin iki parçasını hastalıklı elfler aldılar.O parçaları almaya gideceğiz.Son parçasınında nerede olduğunu bilmiyoruz.Umarım kimsenin eline geçmeden bulup ait olduğu yere geri veririz.
"Büyücü sözlerini zor tamamlar."
Prens Elland;
-Kaya parçasının bir tanesi karahanlı topraklarında değil.Onun izini sürüyoruz.Kaya parçası yada sizin söylemenizle küre parçası Namuran Divanından Vouren vadisine gidiyordu,güçlü ordularla beraber.Lakin son zamanlarda yön değiştirdikleri bilgisi geldi.Buraya doğru geliyorlar.Onlar sizlerin peşinden geliyorlar."sözünü tamamlamadan"Mr.Grinimal;
-Yada sizde onların istedikleri bir eşya vardır.Onun izini sürüyorlardır."der hiddetli bir biçimde büyücü"
Kral Lēmrand;
-Ne demek istiyorsun?Bizimle açık konuş!
Mr.Grinimal;
-Babanızın neden ve nasıl öldüğünü unutmayın!Babanız ölene kadar asa kullanmadı.Neden cenaze töreninde onunla birlikte asa gömdünüz?Babanızı neden yakmadınız?Yada nehrin akışına uygun cenaze töreni yapmadınız?
...Bu sözlerden sonra ortalık bir anda savaş alanına döner,heryerden bir ses gelir.Askerler neye uğradıklarını anlamazlar.Mr.Grinimalin gözleri kırmızıya kaçar.Kimseyi dinlemez ve gür sesiyle heryeri inletir.Elindeki asadanda etrafa 'şimşek' gibi ışıklar saçar.
Kralın en küçük oğlu insanların yaşamına göre otuz,otuzbeş gibi gösteren.Lakin beşyüz yaşlarında olan Prens Melrindor;
-Lütfen,lütfen sakin olun!Buraya kimse kimseyle kavga etmeye gelmedi.Biz size yardım etmek istiyoruz.Bunun karşılığı kavga olmamalı.Bay büyücü sözleriniz kavgayı tetikliyor.Lütfen düzgün,aynı zamanda sakin olur musunuz?
Mr.Grinimal;
-Sakin olmamı istiyorsunuz Bay Melrindor!"der ve ayakta elleri,gözleri titreyen büyücü,titreyen elleriyle karahanlı toprakların olduğu yönü göstererek"Oraya bakın düşman kapıya dayandığında ne yapacaksınız?Sizler düşmanların güçlendiğini söylüyorsunuz.Lakin benim sakin olmamı istiyorsunuz.Sizler küreye kaya parçası diyorsunuz,bir bilginiz yokmuş gibi.Lakin kayıp kürenin parçasını sizler saklıyorsunuz!
Kral Lēmrand;
-Bizim kaya parçası sakladığımız yok!Bu sizin düşünceniz.Fazla puro tüketmemenizi tavsiye ederim.
Fazla hiddetlenmiş vaziyette asasını sıkı sıkı tutarak, Mr.Grinimal;
-Öyle mi?Benim içtiğim purodan mı kafayı yediği mi düşünüyorsunuz?Peki!Sizde kendi başınızın çaresine bakarsınız ozaman!Umarım bu kafa yapısıyla savaşa girmezsiniz,Bay Lēmrand!Çünkü bu kafayla önünüzde duran güçlü orduya karşı savaşmayı bir yana bırak.Karşılarında dahi duramazsınız!
Sert sözlerinden sonra çıkışa doğru yürür.Arkasındanda komutanlar ile askerlerde kalkıp gideceği anda Kral tahtına oturup sinir ve çaresizlikten titreyen elini yüzünde gezdirir.
Prens Melrindor;
-Kürenin kayıp parçası bizde!
"Gür sesi orman içinde yankı yapar adeta."
Babasına dönerek;-Başka çaremiz kalmadı babacığım.Parçayı onlara verelim.Bizleri kurtarsınlar bu kötülükten.Gün geçtikçe manevi olarak dahada zayıf hale düşüyoruz.Bırakalımda bize yardım etsinler.
Bu sözlere karşılık kral ayağa kalkar,gür ve kalın sesiyle Kral Lēmrand;
-Beni dinleyin bay büyücü!Evet,mavi kürenin üçüncü parçası bizde!
Bu sözler karşısında büyücü ile komutanlar,askerler dururlar.Arkalarına dönüp ona bakarlar.
Mr.Grinimal;
-Bu söz yeterli değil.
Der ve iki adım daha çıkışa atarki Kral Lēmrand;
-Mavi kürenin parçasını sizlere vereceğim!İntigorlardan 'Yeni türemiş iri yapılı hastalıklı elflere takılan ad' kendimi ve vadimi korumak için yanımda taşıyordum.
Mr.Grinimal durup arkasına bakar ve onun dışında kimse hareket etmez.Büyücü kralın yanına gider,Mr.Grinimal;
-Artık ona ihtiyacın yok.Onu bize vermekten başka çarende yok.Küreyi ait olduğu yere götürmeliyim.O sana ait değil!
Bu sözlere karşı kral önce ordakilere bakar ve çocuklarının bakışları üzerine asayı getirmeleri için gam askerlere el hareketi yapar.asayı getiren gam askerler,korunan asayı krala verirler.Kralda büyülü pelerinden asayı çıkartıp,asaya bakar ve asayı büyücüye uzatan,Kral Lēmrand;
-Parçayı asadan ayırmadan alın.Parçaları bulduktan sonra birleştirmek için bile çekmeyin.Manevi olarak sizlere zarar verebilir.
Mr.Grinimal;
-Bilgim var,bay Lēmrand!Komutan Eldoras bunu siz tutun,sizin soyunuz,buraya gelipte karanlığın gölgesine teslim olan Yüksek Mertebedeki Kral Elflere dayalı.Asanın üzerinde duran parçanın gücü sana manevi anlamda fazla zarar vereceğini sanmıyorum.
Büyücü eline sürmediği asayı ona teslim eder.
Komutan Eldoras asayı eline aldığı vakit kendini tuhaf hisseder.Sanki tüm dünyaya hakim olabilecekken,sağlığı ve yaşam süresi kısalmışta tez vakitte öleceğini hisseder.Bu histen pek memnun olmayan Komutan Eldoras;
-Bunu nekadar sürede elimde tutacağım.Beni sağlığım ve yaşamım konusunda güçsüz hissettiriyor.Laik tüm dünyayada savaş açsam kazanabilirim gibide hissettiriyor.Bu güç beni korkutuyor."der korku ve yorgun gözlerle..."
Kral Lēmrand;
-Evet.Babamın ölüm sebebi.Savaş esnasında tüm manevi gücünü elindeki mavi kürenin parçasına vererek son buldu.Savaşı kazanmış olsakta babamı kaybettim.Aynı duyguyu sanada yaşatıyor.Kısa süre sonra daha yorgun olacaksın.Lakin güç kullanma ihtiyacı duyduğunda,asanın yerine kendi gücünü kullanırsan,asanın sana sunduğu güce yenik düşmezsen manevi olarak daha çabuk toparlanırsın.Sağlığının uzun sürede bozulmasını engellemiş olursun.
Sözleri üzerine kral elindeki asayı büyülü pelerine sarıp gam askerlerine verir,büyücüye dönerek sözlerine devam eden Kral Lēmrand;
-Mr.Grinimal yanlış girişimim oldu.Sizlerde bizi anlayın,evim kötülümcül topraklara çok yakın yerde.Burayı bırakamam.Dilerim ki kazanırsınız.Siz yola çıktığınız vakit sizlere asayı vereceğim.Şuanda güvende kalsın.Uzun yolculuktan geldiniz.Dinlenin kendinize gelin.Yarına yola çıkarsınız.
Sözleri ardından gam askerlerine komutanlar ve askerler için kalacakları yeri göstermelerini söyler.Komutanlar ve askerler gam askerlerini takip ederler akan göller altında...
Krala dönen büyücü Mr.Grinimal;
-Onalara iyi bak,bay Lēmrand.Ben yarına dönerim.Benim işlerim var,uzun sürmez.
Sözleri üzerine meraklanan ama tahminde eden Kral Lēmrand;
-Nereye büyücü?Hobbit şehrine mi?Siz izin almadınız!Habersiz oraya gitmeniz doğru olmaz.
Kralın bu sözleri üzerine,Mr.Grinimal;
-Bay Lēmrand!Bu konuyu sizinle tartışmayacağım!Benim nereye gideceğim ve ne yapacağım konusunda kimseyi ilgilendirmiyor!
Sözler üzerine geldikleri yönden çıkışa gider.Kartala binen büyücü oradan uzaklaşıp,gözden kaybolur...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 101 Okunma |
81 Oy |
0 Takip |
17 Bölümlü Kitap |