8. Bölüm

8. Bölüm Arasthaking Vadisinden,Elgamon Vadisine Yolculuk

SEMA
sema95

Lebrain sorular karşısında duraksadı,ne yapacağını bilemez oldu.Gözleri imtikamdan dönmüştü adeta.Komutanlar lebrainin omuzuna ve sırtına vurarak sakinleştirmeye çalıştılar,Lebrain sadece 'peki' diyebildi.Kendini biraz toparlayıp ellerine baktı ve ellerini yumruk yapıp 'beni takip edin' dedi.Sonrada önden gitti.Yolu uzattıkça uzattı,içerisi labirent gibiydi ve burası saklanma yerinden çok kilere benziyordu,burada siyah kristallerin parıltısından etraf aydınlanıyordu.

Lebrain hızlı adımlar atıyordu,komutanlar ve askerler koşar adımlarla ona yetişmeye çalışıyorlardı.Gözü dönmüş lebrain biran önce intikam almak istiyor ve bunu adımlarla hissettiriyordu.Çıkış kapısına yanaştılar ve lebrain elfçe cümleler söyleyip sonrada şunu ekler,elfçe 'mellon','dost' anlamına gelen bu cümleden sonra dev kaya hareket etmeye başlar.Dev kayanın üzerinde beyazla yapılmış 'kılıcı olan Elf Kral ile iki taraflı bir baltaya sahip olan Cüce Kral ve kılıcı ile baltanın yanyana durması resmedilmiştir.'Bu dev kaya hareket eder ve çıkış kapısı açılır.

Dışardan toprak kokusu ve hafif serinlik gelir.Tedbirli bir şekilde dışarı çıkıp bakarlar ve kendilerini dağın eteğinde bulurlar.Hava hafif yağmurludur,yağmurdan tane tane akan damlalar duyuluyordu.Gökyüzüne baktılar,yağmuru bir müddet izleyip derin nefes aldılar.Yaşanılan trajediyi atlatmaya çalıştılar.

Maglor lebrainin sırtına hafif vurarak haritayı gösterdi ve nerede olduklarını sordu.Çünkü etrafta vadi görülmüyordu ve dağın eteğindeydiler.

Lebrain;

-Vadi şu dağın arkasında kaldı.

Eldoras;

-Peki şimdi Maglorun vadisine nasıl gideceğiz?Atlarımız yok!

Maglorun bir askeri bu sözlere karşılık,

Armein;

-Efendim biz düşmanları görünce atları vadinin içindeki yıkık dökük bir odanın içine koymuştuk,her ihtimale karşı.

Komutanlar şaşkın bir vaziyette bakarlar.

Maglor;

-Nasıl yani şuan atlar yaşıyor mu?

Armein;

-Evet,efendim.

Maglor biraz duraksar ve korku içinde hiddetlenir.

Maglor;

-Tanrı aşkına bu saçmalık!Şimdi oraya geri mi döneceğiz?Ya hastalıklı elfler oradaysa!

Eldoras askere bakar ve şunu söyler,

Eldoras;

-İyi düşünmüşsünüz asker!Şimdi ordan almak zor olacak ama vadimize yürümek daha zor.Bence bakmakta sakınca yok.

Maglor asker kaybını göze alamazdı.Bir yandan hak veriyor Eldoras'a,bir yanı ise ya başlarına bir iş gelirse die endişe duyuyordu.

Maglor;

-Kapıyı zor açtık,yıkıntı var ve savaşamayız.Eminim bizim ordan çıkmamızı bekliyorlardır.

Lebrain;

-Bu dağın üzerine çıkarsak görebiliriz.

Armein üzgün bir şekilde söze girer,

Armein;

-İzin verirseniz efendim,kimseler yoksa,ben ve agreht gidip alabiliriz.

Maglor askerin ısrarına hiddetlenir.

"Askerler herzaman komutanlara karşı saygılı ve söz dinleyenlerdendir.Ancak bu son yaşanılan olaylardan dolayı söz hakları onlara eş değerdir.Komutanlar bunun farkındadır ve söz etmezler.Bilirlerki askerler onlara ihanet etmez,yaşamaları için mücadele ederler ve bunun için kendi canlarını dahi hiçe sayıp tehlikeye atarlar."

Maglor;

-Bu mümkün değil!Sizi tehlikeye atamam!Etrafa bak!Sizden başka kimsem kalmadı!Kralımızında yaşadığını bilmiyorum...

Armein baş önde üzgün bir vaziyette,

Armein;

-Ama efendim,başka şansımız yok...

Eldoras zamanın geçtiğinin farkındadır ve başka çarenin olmadığınında,

Eldoras;

-Askerin haklı,ben ve lebrainde iki asker göndeririz.Başka şansımız yok.Bizde her ihtimale karşı hazırolda bekleriz.Hadi yukarı gizlice,sesizce ve hızlıca çıkalım.Vadide ne olup bittiğine bakalım."der ve önden gider.

Maglor bu sözler üzerine ısrarcı olan askerine asık surat ile bakar ve üzgün bir duruş sergileyip gider.Askeride baş aşağı hiç göz teması kurmaz ve yukarı çıkarlar.

Yağmurun toprağı ıslatması üzerine,toprak kaygan halini almıştı ama elfler için bu sorun olmaz.Elfler nekadar güçlü ve dik duruşlu olsalarda yürüme konusunda hafiflerdir.Toprağa hafif basarlar,izleri dahi çıkmaz.

Yukarı çıktıkları zaman hastalıklı elflerin geldikleri yönden geri gittiklerini görürler ve vadide ufak bir kaç hastalıklı elflerin nöbette olduklarını anlarlar.Komutanlar kendi aralarında tekrardan bir konuşma yaparlar.Gizliden hiçbir hastalıklı elflere görülmeden atları almaları lazım.Hastalıklı elfler her yönden izliyorlardı onları.

Maglor;

-Şimdi ne yapacağız!Tanrı aşkına Kral odasından heryer görülebilir.

Lebrain;

-Hayır görülmez,ben arkadan kilit vurdum ve...Kapı önünde enkaz vardı,biz saklanma yerindeyken sarsıntı oldu.Sanırım daha fazla enkaz olabilir.

Maglor;

-Bu senin düşüncen,orada iri yapılılarda vardı.Onlar kırabilir kapıyı.

Eldoras;

-Bize atları getirsinler.Nerden izlerlerse izlesinler!Biran önce burdan gitmek istiyorum,fazla zamanımızın kalmadığını hissediyorum.Şimdi askerler,hemen dikkatli bir şekilde gidin ve atları getirin!

Armein şok ve üzgün bir ifade ile elini uzatıp o yöne doğru,

Armein;

-Efendim şunlara bakın!Bunlar bizim atlar mı?

Komutanlar bakar ve hiddetlenirler.Hastalıklı elfler atlarla dolu odanın kapı kilidini kırmayı başarmışlar ve atlar onların üzerinden atlayarak kaçmışlardır.

Armein ve üç,dört asker atların olduğu tarafa giderler ve elfçe sözler söylerler,ikinci tekrarlamalarından sonra atlar onların tarafına gelirler ve askerler hemen atlara binip,boş atlarıda komutanlara getirirler.

O anlarda hastalıklı elfler onları görür ve geriye giden iri yapılı hastalıklı elflere ellerindeki aletlerle ses çıkartarak çağırırlar.Gittikleri gibi geri dönen hastalıklı iri yapılı elfler hücum etmeye başlar.Komutanlar durumu görünce hemen atların yanına koşarlar ve binerek oradan uzaklaşırlar.

İri yapılı hastalıklı elfler tiz sesleri ve bindikleri hayvanların çıkardığı seslerle arkalarından gelirler.Hastalıklı elfler birbirlerine anlaşılmaz dille 'onları öldürmeyin!efendimiz sağ istiyor!' Derler.

Dağın ucuna geldiler,aşağı hızla iniyorlar,atlar yağmurun yarattığı kaygan topraktan bir kaç,kere son anda düşmekten kurtularak,kaya kaya indiler.

Yol uzundu yola devam ettiler.Birden önlerinde hastalıklı elfler sarmaya ve onların yanlarına gelmeye başladılar.Nereye gideceklerini bilemediler.Komutanlar ve askerler atların üzerinde,çemberin ortasındaydılar.

Maglor etrafa bakındı,

Maglor;

-Ee bana biriniz cevap verebilir mi?Şu an sonumuzu mu yaşıyoruz?Yaptığınız plana bakın!

Lebrain;

-Lütfen kendine pay çıkarma!Heppimizin ortak kararıydı!

Maglor;

-Tanrı aşkına komutan!Söyler misin ne zaman beni dinlediniz?

Eldoras;

-Kavga etmeyin!Bari şu durumda!Simdi ne yapacağız?

Komutanların üzerinden koca gölge geçer ve ne olduğunu anlayamayan komutanlar gökyüzüne bakarlar.Gökyüzünde Reimain'nin gönderdiği büyücülerden biri olan ve kartalların üzerinde onlara dik dik bakıp giden,sonra komutanların yanına kartallarla gelip iri yapılı hastalıklı elfleri,kartallar ve elindeki asa ile yok etmeye çalışan Mr.Grinimal'den başkası değildi.Komutanlar Mr.Grinimal olduğunu gördüler.Komutanlar ne olduğunu anlamadılar,iyi haber olmadığı kesindi...

Reimain'nin gönderdiği büyücü nereye gittiyse ya savaş olur yada savaşın ortasında orada olurdu.

Şuanda onların böyle bir güce ihtiyaçları vardı ve Mr.Grinimal'in gelişi onlar için çok iyi olmuştu.Onlarda savaşa katıldılar ama nafile,iri yapılı hastalıklı elflerle savaşmak bir yana onlarla yan yana durulmazdı.

Mr.Grinimal bağırır oradaki asker ve komutanlara

Mr.Grinimal;

-Kartallara binin,bırakın atları!Dediğimi şimdi yapın!...

Komutanlar ve askerler şok içinde atları bırakıp kartallara binmeye başlarlar.Atlarda sanki yolu biliyormuşçasına Helmes vadisinin yolunu tutarlar.Mr.Grinimal herkesin bindiğini görünce asa ile bir büyü yapar ve asadan beyaz ışık iri yapılı hastalıklı elfleri geçici körlük yapar.O anı fırsata çeviren Mr.Grinimal kartallarla uçmaya başlar,yanlarına diğer kartallarda gelir.

Lebrainin vadisinden sonra maglorun vadisine giderler ve Mr.Grinimal;

-Acele kontrol et,gitmemiz gerek.'dedi ve kartallardan aşağı indiler.

Elgamon vadisi;Etrafında sonbahar ayının ortalarında olmalarına rağmen ağaçların,bitkilerin halen yeşil ve dolu dolu bahar çiçekleri açmış ooması ve komutanlar ile askerleri selam vermek istercesine rüzgarlarla onların etrafını polenlerle ve ağaçlardan dökülen çiçekler,yapraklarla sarmıştı.Vadinin surları gri renkteydi ve içerisi beyazlar içerisindeydi.Her renkten çiçekler ve ağaçlarla doluydu.

Daha önceleri farklı isimlerle hitap edilen şimdilerdeyse Elgamon Vadisi adını alan bir vadidir.Bu vadi büyük savaştan sonra buraya yerleşen Kral Elgamonth'un koyduğu isimle kalmıştır.

Bu vadinin ticari yönden diğer vadilere oranla daha ileri seviyede kazanç sağlayan bir vadidir.İnsanlarla iş birlikçi olan bu vadi kazançlarını çiftlik ve hayvan yetiştiriciliğinden sağlıyordur.

Vadinin surları gri renkteydi ve içerisi beyazlar içerisindeydi.Her renkten çiçekler ve ağaçlarla doluydu.

Bu vadi kendi imkanları ile yeraltı su kaynaklarından ve yağmurun sularından kendilerine enerji kaynağı sağlamışlardır.Nehirleri temiz ve içilebilir vaziyetteydi.

Koca alanı kaplayan bu vadi görülmeye değerdi.

Surların dışındaki kocaman alanlarda çiftlikler vardı.Surların önü'vadinin arka' tarafında bölümlere ayrılmış hayvanlar vardı.

Bu vadinin diğer bir özelliğide merdiven görünümlü evlerdir.Her bölümde kocaman boş alan ve bir sürüde şekillere sahip camı olan evlerdir.Vadinin her köşesinde camlı ev ve merdiven vardır,merdivenin her yanlarında çiçekler mevcuttur.En üst katta ise meyve vermeyen kocaman sıralı ağaçlarla kaplı Kral Ana salonu mevcuttur.

Burası çoğunlukla yağış gören bir vadidir.Yaz aylarında herzaman serin eser ve bazende yağmurda yağabilen bir bölgedir.

Maalesef vadi yıkılmış vaziyetteydi.Girişleri dahi kapalıydı.Maglor gördükleri karşısında duygularını kontrol edemedi.Zor olsada içeri girdiler ve gizli saklanma yerine girdiler.İçeride kimseler yoktu.Kapı sonuna kadar açık ve yığıntıdan dolayıda kapanamamış vaziyetteydi,gidipte kontrol edilecek pek bir yer yoktu,heryer yıkık döküktü.Fazla vakit kaybetmeden hızlı bir şekilde kartalların yanına gittiler.Mr.Grinimal onlara bakıyordu.Acele etmelerini söyleyip kartallarla yükseldi.Komutanlar ile askerler kartallara bindiler ve Eldorasın vadisi olan 'Fountain Vadisi'ne' yola koyuldular.Maglor son kez arkasına,vadisine baktı...

Kartallar yeryüzünde giden hayvanlardan daha hızlı hareket ediyorlardı.Bir kaç günlük yolu kısa sürede tamamladılar.Yorgunlardı,susuzlardı ve temizlenmeye ihtiyaçları vardı.Eldorasın vadisi olan Fountain'e yaklaşmışlardı....

Bölüm : 24.11.2024 19:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...