Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11.Bölüm "Hayır"

@semaabakar

Atlas, kararsız kalmıştı. Eren'in suratına boş boş bakmaya başladı.

Eren buna dayanamayıp ona yumruk attı. "Bu seni kendine getirir! Kalk git şimdi!" Cihan onların bu haline alışmıştı. Eren sevdiği kıza açılmadığı için sürekli Atlas'ı darlamış en sonunda ise dayak yemişti. Şimdi öcünü almasının vakti gelmişti.

Atlas, bir zaman kendine gelmeye çalıştı."Ne vuruyorsun lan!"

"Kısasa kısas paşam! Hem sen benimle nasıl konuşuyorsun! Bak seni içeri atarım, o zaman görürsün."

"At lan atmassan-"

Parmağıyla onun ağzına sus işareti yaptı. "Ağır ol paşam! Hadi sen git gerisi bende."

Atlas'ın adı mafyaydı. Bu zamana denk hiç kimseyi öldürmemişti. Sadece dövmüş ve işkencelerini izlemişti. Bir kaç ölen olmuştu oda adamları yüzünden. Bu taraklara dört yıl önce mecburiyetten girmişti. Sonra çıkışı olmamıştı. Tabii o zamanlar yirmi altı yaşında bir mafya kimsenin gözünde yer edinmemişti. Şimdi ise en korkulan mafyaydı. Lideri olduğu çete yargı dağıtıyordu.

Kamer ve ailesi hastanedeki tedavi tamamlanınca karakola gitmiş ve ifade vermişlerdi. Ardından ise evlerine geri dönmüşlerdi. "Kızım sen o-"

"Bu konuda konuşmak istemiyorum baba. Bir hata yaptım, bunun tekrarı olmayacak." Namık bey Atlas'ın söylediklerini aklından çıkaramıyordu. Kızı artık güvende değildi. Onu korumaya gücü yetecek miydi bilmiyordu. "Odama geçsem iyi olacak."

"İyi geceler güzel kızım." Ayağa kalkınca kapı çaldı. "Bu saatte kim geldi ki?" Kamer buna gözlerini devirdi.

"Gelen belli siz rahatınızı bozmayın anne." Gidip kapıyı araladı. "Ne istiyorsun? Eksik bıraktığın işi tamamlayıp beni öldürmeye mi geldin?"

"Yalvarırım böyle yapma! Sakin kafayla konuşalım." Kamer kapıyı suratına çarptı. "Sen beni affedene kadar buradan gitmeyeceğim."

"Keyfin bilir!" Odasına doğru yol aldı. "Size iyi geceler" odasına girip kapıyı kilitledi.

Atlas, Kamer'in odasının, penceresinin önüne gitti. " Seni seviyorum Kamer! Duydun mu beni seni seviyorum!"

Kapıya yaslı bedenini çekip sinirle pencereyi açmaya gitti. Ses tonunu içindeki öfkeden ve hayal kırıklığından temizledi. Hiç bir duygu barındırmayan "git buradan" sözcükleri dilinden döküldü.

"Beni affedene kadar gitmeyeceğim!" Pencereyi kapattı, perdeyi çekti ve yatağına yattı. Yorganı kafasına kadar çekti. " Derin bir rüyanın içerisindeyim, gözlerin dışında her yer karanlık." Atlas kaldırıma oturdu. "Sana zarar gelsin istemedim! Bu sevginin sana zarar vereceğini bilsem o gün kendimi öldürürdüm!" Hava biraz esiyordu lakin Atlas'ın kanı öfke ve acıdan kaynıyordu. Ellerini yumruk yapıp yere bir kaç kez vurdu. "Annemden ve babamdan görmediğim sevgiyi senden gördüm, sanırım yolumu şaşırtan buydu. Bu aşkın sana zarar vereceğini bilsem kendime lanet ederdim. Tıpkı şimdi olduğu gibi."

Kamer biraz daha dinlerse affederdi, o yüzden kalkıp tekrar pencereyi açtı. "Ne laftan anlamaz adamsın sen! Gece gece insanları rahatsız etmeye ne hakkın var! Polisi aramadan defol git!"

Kafasını sağa sola salladı. "Hayır, hayır gitmiyorum! Sen beni affedene kadar gitmiyorum!"

Tüm mahalle halkı onları dinliyordu. En sonunda Saniye hanım dayanamamış ve aralarına girmişti. "Affet kızım şu oğlanı gece gece kafamızı patlattınız!"

Atlas, bir çocuk edasıyla ellerini çırptı. "Hay aklınla bin yaşa teyze! Affet kız beni!"

İçeriden anne ve babası seslenince gidip kapının kilidini açtı. "Bu kadar yeter kızım söyle yarın gelsin oturup konuşalım. İnsanlar bizden rahatsız oluyor."

"Baba!" İsyankar, bir o kadarda yorgundu.

"Dediğimi yap Kamer."

"Tamam baba." Namık bey kızına zarar gelme korkusunu bir kere yaşamıştı. Tekrar yaşamak istemiyordu. Belkide hayırlı olan buydu. "Git, git ve yarın gel! Sakın benden umut bekleme! Sırf babam istediği için!" Atlas mutlulukla oturduğu yerden kalktı.

"Meğer aşk senmişsin, öfkende güzel aşkında."

Bu söyledikleri kulaklarında hoş bir nida oluşturdu. "Kes edebiyatı! Git artık!" Kendini belli etmemek için sıkıyordu.

"Ne acımasız insansın sen kızım! Çocuk burada aşkını ilan ediyor senin yaptığına bak!"

"Her şey görünenden ibaret olsaydı burada bu şekilde olmazdık Saniye teyze! Hadi gir evine uyuyacak mısın ne yapacaksan yap!"

"Hırçın kızıl, seni sevmek bu hayatta yaptığım tek doğru şey."

"Atlas efendi var git yoluna, beni delirtme!" İçinde açığa çıkmayı bekleyen bir hırçınlık vardı.

"Bir bahar sabahı seni sevdim, tıpkı bir kış gecesi gibi. Şimdi gidiyorum Gün Kızılı'm. Sabahın ilk saatlerinde burada olacağım. İçimde, gözlerinle aydınlanmayı bekleyen karanlıkla birlikte."

Sabah

Atlas, dediği gibi yapmıştı. Sabahın erken saatinde gelmiş ve Kamer'in uyanmasını beklemeye başlamıştı.

Kamer, Atlas gittikten sonra yatağına yatmış, sabaha kadar dönüp durmuştu. İçinden hep 'keşke yalan söylememiş olsaydın' diye geçirip durmuştu. Onun tek suçu yalan söylemekti. Kamer'de bunun farkındaydı lakin yaşadığı korku yüzünden ondan uzakta olmaya karar vermişti.

Kamer, yatağından kalkıp banyoya girdi. İşlerini halledip çoktan uyanmış olan ailesinin yanına gitti.

"Uyandığına göre şu çocuğu çağır konuşalım kızım." Kamer babasına anlamsız bir şekilde bakmaya başladı. "Bahçede bekliyor." Afalladı, bu saatte mi gelmişti?

"Kahvaltı yapacağım." Dedikten sonra mutfağa gitti.

"Kızım o adamı istemiyor Namık, bu yaptığın çok saçma! Kızımı o adamla evlendirmeyeceğim."

"Kızımın zarar görmesini istemiyorum, madem bir hata yaptı bunun cezası olmalı. Hoş kızımız o adamı seviyor, ceza olacağını sanmıyorum."

"Kızımızı mutlu olmayacağı bir yere mahkum edemezsin!" Kısık sesle, kesin bir konuşmaydı.

"Olacak, mutlu olacak! Benim yanımda güvende değil, artık herkes onu tanıyor. Ben onu koruyamayacak kadar güçsüzüm."

"Kamer bunu istemez." Bu sözler Zeynep hanımı da etkisi altına almaya başlamıştı.

"Mecburuz, bizim için buna katlanmak zorunda. Hadi hanım çağır şu oğlanı konuşalım."

"Tamam çağırıyorum, sen Kamer'i ikna et buraya getir." Zeynep hanım Atlas'ın yanına, Namık beyde Kamer'in yanına gitti.

On dakika sonra oturma odasında ikisini karşı karşıya oturtular. Kamer'in ona bakmaya hiç niyeti yoktu. Fakat Atlas gözlerini ondan bir saniye ayırmamış, kirpikleri gözlerini hiç örtmemişti.

"Madem bir yola çıktınız, devamını getirip evleneceksiniz."

Öfkeyle yerinden fırladı. "Hayır!" Kesin bir dille onları reddetti.

...

(Not; Oy vermeyi unutmayın 💜)

Loading...
0%