Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Kış Papatyası 11.Bölüm

@semaabakar

Yerle yeksan olmuş bir dünyanın, yerle yeksan olan insanlarıyız. Bir bilinmezliğe şemsiyemizi ters açmış bütün hüznü yük edinmişiz. Varlığımız umudu ayan beyan gösterirken umutsuzluğa düşmüş, yüzümüze kapanan tek kapıyı sonumuz kabul edip bir köşede ziyan olmuşuz. Sevgiye aldanan kardelen çiçeği gibi kışı bünyemizde bahara çevirmiş, her defasında ölmüşüz de haberimiz olmamış.

 

Eve girdikten sonra üzerimi değiştirip salona geçtim.

"Ah! Gelmişsin kızım hiç seslenmiyorsun. Abin söyledi ayağın nasıl? Nasıl oldu da düştün?" Gidip anneme sarıldım.

"İyiyim anne merak etme. Sadece ayağım takıldı o kadar. Hani babam nerede?"

"Kuyumcuda iş bitmedi kızım ben geldim baban yarım saate gelir."

"Ne aldınız da uzun sürdü söyle bakalım."

"Abin yüzük ölçülerini yanlış vermiş onu yeniden yaptırıyor."

"Bu abimden bir şey olmaz. Hep aynı şeyi yapıyoruz." Dedikten sonra abime dil çıkarttıp annemin arkasına geçtim.

"Hiç boşuna anneme sığınma ayağın kötü diye kovalamayacağım seni."

"Vefalı abim benim." Öpücük attım.

"Sus kız bücürük."

"Sensin bücürük. Kiraz yanak ne olacak."

"Sezen kaşınma!"

"Ben bir şey yapmıyorum ki."

"Bizimle söze gelebilecek misin?"

"Boşuna mı giyindim abi."

"Bu giyinmiş halin mi?"

"Evet ne olmuş?"

"Hani bana kız istiyoruz ya biraz-"

"Hayır abi kabul et ya da etme ben böyle geleceğim. Ayrıca kızı sana istiyoruz ben ne alaka. Gelmemi istemiyorsan söyle."

"Hayır tabiki."

"İyi tamam. Ben açıktım mutfağa gidiyorum. Size burda sabırsız bekleyişler." Mutfağa geçip bir şeyler atıştırmaya başladım.

Son lokmamı ağzıma koyarken kapı çaldı. Gelen babam olmalıydı. Ellerimi yıkayıp tekrar salona geçtim.

"Geldin mi Sezen?"

"Gözlerin mi bozuldu yoksa heyecandan mı?"

"Çok heyecanlıyım."

"Neye abi zaten o-"

"Geç kalmayalım hadi gidelim." Son anda pot kırmama izin vermemişti. Ama zaten annem biliyordu. Eminim babama da bunu söylemişti.

"Dur biraz oğlum bakalım her şey tamam mı."

"Tamam baba bakalım."

Her şeyi kontrol edip evden ayrıldık. Feza'ların evinin önüne geçtik. Abim kapıyı iki kere tıklatıp bekledi. Çok geçmeden Ferda kapıyı açtı. Selamlaşmalar bittikten sonra içeri geçtik. Herkesten uzak olan tekli koltuğa oturdum. Bugünün çabuk bitmesi için dualarımı sıraladım. Çok geçmeden babam söze girdi.

"Nasılsınız Nalan hanım?"

"İyi çok şükür sizler nasılsınız?"

"Bizde hamd olsun iyiyiz. Feza oğlum sen nasılsın?"

"İyiyim çok şükür amca siz nasılsınız?"

"Hamd olsun. Fer-"

"Baba uzatmasanız mı herkes burda ne için olduğumuzu, ne istediğini biliyor. Kapıda selamlaşırken sordun nasıl olduklarını. Bak işte Ferda da getirdi kahveleri." Sözümün üzerine Ferda kahveleri dağıttı. Babam bu evde çok fazla durmak istemediğimi bildiği için bir şey söylemedi. Herkes sessizce kahvelerini içti. Sıra kızı istemeye geldi.

"Nalan hanım sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Ferda'yı oğlumuz Yıldırım'a istiyoruz."

"Hayır vermiyorum." Bir hışımla ayağa kalktım.

"Siz bizimle dalgamı geçiyorsunuz Nalan hanım. Bizi buraya çağıran sizsiniz. Ne demek kızı vermiyorum. Bu yaptığınız resmen küstahlık. Hem ayağınıza çağırın hem vermeyin. Hatta kızmız istemiyoruz sizden. Abi sırtla Ferda'yı gidiyoruz." Herkes bana boş gözlerle bakarken abim Ferda'yı alıp gitti.

"Sen nasıl böyle bir şey yaparsın."

"Çokta güzel yaptım. İtirazınız mı var."

"Benim iznim olmadan asla evlenemezler."

Elimi sallayıp" oho! Nalan hanım abimler şimdiye Yıldırım nikahını kıydı bile siz neyden bahsediyorsunuz."

"Ne nikahı sen neden bahsediyorsun?"

"Şöyle ki 3 yıldır evlenmelerine mani olduğunuz kızınız saat 16.00 da yıldırım nikahı ile Yıldırım abimle evleniyor. Sizede kafanızdaki dönen yıldırımlar kalıyor."

"Sezen sen ne diyorsun Allah aşkına."

"Bir heyecanı kalmadı zaten baba ya. Bu Nalan hanım kızı verince abimler dolaşmaya diye gidip evlenecekti. Bu kadın her şeyi çorba etti."

"Eğer kızım abinle evlenirse seni bitiririm Sezen."

"Hiç yapmadığın şey mi?"

"Sen neyden bahsediyorsun?"

"Feza senin annen evime siyah bir kutu gönderdi. İçinde garip bir not vardı. Hatta sabahta bilerek beni bodrum katına gönderdi."

"Saçmalama Sezen annem öyle bir şey yapmaz alt tarafı senden masa örtüsü istedi."

"Bu mu yani gerçekten mi Feza. Tamam siz ne isterseniz o olsun. Ama iş işten geçti abim ve Ferda evlendi. Sizede buna saygı duymak düşer."

"Asla, asla olmaz geri boşanırlar. Vermem kızımı size."

"Ne demek kızı vermiyorum Nalan. Kız hamile -"

"Anne ne yaptın sen."

"Olması gerekeni kızım. Bu kadın kim bilir kızı kiminle evlendirecek. Gözünü para bürümüş. Ayrıca Ferda'nın hamile olduğunu da biliyor. Ben kuyumcudan döndüğümde bahçede biri ile konuşuyordu. Kızının hamile olduğunu para karşılığında 60 yaşında biri ile evlendireceğini ve hatta bebeği de zorla aldıracağını söyledi."

"Oğlum yalan söylüyorlar bunlara inanma." Nalan hanım telaşlanmıştı.

"Anne sen gerçekten yapacak mıydın bunu?" Nalan hanım Feza'nın ona inanmadığını anlayınca her şeyi anlattı.

"Evet yapacaktım. Yıldırım zorla kızı-"

"Sakın Nalan hanım sizi uyarıyorum abime iftira atamazsınız. Keza Ferda'ya da iftira atamazsınız. Öz kızınız olmaması size bu hakkı tanımlamaz."

"Öz kızı değil mi?" Bir anlık öfke ile bunları anlattığıma inanamıyorum.

"Evet değil Feza."

"Sen bunu nerden biliyorsun. Daha ben bile bilmiyorum."

"Ferda'ya öz kızım gibi baktım onun üstünde hakkım var benim."

"Hangi haktan bahsediyorsunuz. Geceleri ağladığı için dövüğünüz ya da yemek istediği için defalarca ağlattığınız haktan mı?"

"Sezen sen ne saçmalıyorsun?"

"Kızım doğru söylüyor."

"Ama amca."

"Aması yok Feza. Bak sen bana yıllardır amca diyorsun. Sana bu zamana dek hiç yalan söyledim mi?"

"Hayır söylemediniz."

"Ferda senin üvey kardeşin. Baban olacak o adam anneni aldatmış."

"Babam bunu yapmaz siz yanlış anlamışsınız."

"Hadi Baba gidelim bak abim gitti bizde gidelim. Sizede yeni hayatınızda başarılar Nalan hanım."

"Bana başarılar yok mu Sezen." Tüm dünya durdu sanki. Kafamın içinde sinyaller verilmeye başladı. Sonra ise zaten karanlık olan bu dünya da kendimi karanlığa teslim ettim.

Loading...
0%