Yeni Üyelik
34.
Bölüm

Kış Papatyası 27.Bölüm

@semaabakar

Meşalatli bir yol var önümde ve ben ne olduğunu bilmeden nefesim boğazıma düğümlene düğümlene bu yolu koşuyorum.

 

Abimin sesini işittim.

"Sezen abicim uyan hadi neden bu saatte uyuyorsun?"

"Abi git başımdan."

"Erkan'a haber verip gelecektin iki saattir gelmeni bekliyoruz aşağıda. Kenan da geldi. Ayrıca Erkan'a haber vermemişsin merak etmiş oda geldi." Hızla yataktan doğruldum.

"Gerçekten iki saattir mi uyuyorum?"

"Evet neredeyse iki saat oldu. İşin vardır halledip inersin diye düşündük. Kenan geri gitti. Kutuyu açamadık merkezde açtıracak. Sen uzun süre inmeyince merak edip geldim."

"Kendimi yorgun hissettiğim için biraz uzanmak istedim. Uyuya kalacağımı tahmin edemedim. Kusura bakma abi."

"Yok güzelim ne kusuru hadi gel aşağıya gidelim."

"Yüzümü yıkasam iyi olacak."

"Hadi yıka gel bekliyorum burda." Banyoya geçip yüzümü yıkadım. Ardından abimin yanına geçince birlikte aşağıya indik.

"Sezen iyi misin kızım?"

"İyiyim sadece uyuya kalmışım."

"Sen bu saatte asla uyumassın ki."

"Ay! Uzatmayın uyumuşum işte ne yapacaksınız." Ani çıkışım sonrası hepsi garip garip bakmaya başladı.

"Sezen sen bipolar olmuşsun."

"Bipolar ne Erkan?"

"Yersiz duygu değişimleri."

"Niye sen hiç sinirlenmiyor musun?" Neden bu kadar agrasif oldum ki şimdi.

"Her neyse sana verilen ilacı öğrendik."

"Neymiş uzatmada söyle."

"Aslında ilacın ne olduğu belli zaten iyice bipolar olmuş bu."

"Yıldırım kardeşine bulaşma istersen çünkü sonucu kötü bitebilir. Yüksek dozda antidepresan girmiş vücuduna bu yüzden de vücudunda tepki olarak bipolar bozukluk meydana gelmiş. İlaç ile tedavisi mümkün bu yüzden sorun yok "

"Anladım." Dedikten sonra mutfağa yöneldim.

"Sezen nereye kızım."

"Su içmeye baba nereye olabilir?"

"Tamam kızım biraz sakin ol." Erkan ayaklandı.

"Ben artık gideyim. Sezen sen yarın hastaneye gel ilaç tedavisini başlatalım."

"Gelirim. Feza gelmedi mi?"

"Hayır işi varmış gelemeyeceğimi söyleyin dedi."

"İyi söyleyin bir daha gelmesin. Odamın kapıyıda tamir ettirirseniz iyi olur." Tüm akşam sinir küpü gibi dolanmıştım. Yemekten sonra abim kapıyı tamir ettirdi. Sanırım onları kırmıştım. Odama çıkıp koltuğa oturdum. Telefonum çalmaya başladı. Kalkıp telefonu aldım.

"Ne var?"

"Sezen iyi misin?"

"Sanane bundan Feza."

"Sen neye sinirlendin?"

"Seni ilgilendirmez."

"Neyse ben iki dakikaya geliyorum konuşuruz bunu. Sen in kapıyı aç."

"Açmıyorum sende gelme."

"Açana kadar beklerim."

"İyi ne yaparsan yap." Dedikten sonra telefonu yüzüne kapattım. Yatağa geçip uzandım. Beş dakika sonra ise Feza mesaj attı.

"Aç hadi kapıyı."

"Hayır açmıyorum mesaj atma bana." Telefonu kapatıp yastığın altına bıraktım.

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum. Mesaj sesi duydum. Hızla gözlerimi açtım. Yastığın altında duran telefonu aldım. Feza mesaj atmıştı.

"Allah senin evini yapsın yanınada beni kocan yapsın Sezen. Mandalinaların çürüsün Sezen. Çok sevdiğin çikolata stoktan kalksın bir daha Türkiye'ye gelmesin Sezen."

Kahkahalarla gülmeye başladım. Ardından mesaja yanıt verdim.

"Yuh Feza yuh az yavaş gel. Sırf kapıyı açmıyorum diye bu biraz fazla değil mi? mandalinalarımdan ne istiyorsun."

Hemen yanıtladı.

"Sezen ben arabada uykum gelince arka koltuğa geçip uyudum. Şuan resmen arabamla birlikte çalındım."

"Boşuna uğraşma kapıyı açmayacağım."

"Sezen çok ciddiyim ben. Arabanın anahtarını kontakta unutmuşum."

Bir tane fotoğraf çekip attı. Gerçekten de şuan arabası ile birlikte çalınmıştı.

"Tamam bekle abime haber vereyim."

Hemen abimin odasının önüne gittim. İki kere sertçe kapıyı çaldım.

"Lan sen kimsin. Gece gece ne oluyor?"

Alaylı bir kahkaha attım.

"Feza geldi bende kapıyı açmadım. Arabada beklemiş. Manyak herif evine gitmemiş. Şimdi arabası ile birlikte çalınmış."

"Deme ya bu kadar şanssız olamaz."

"Bu kadar şanssız değil aslında. Arabanın anahtarını kontakta bırakıp uyursa böyle olur."

"Polisi aradın mı?"

"Yoo niye arayayım ki?"

"Of Sezen of çabuk iyileş yoksa kafayı yiyeceğim."

"Abartma."

"Tamam ben polise haber vereyim. Sende geç Ferda'ya anlat."

"Tamam abi."

İçeri geçip yatakta Ferda'yı aradım. Ama yoktu. Sol tarafa döndüğümde koltukta uyuduğunu gördüm. Abim ne zaman bu kadar acımasız olmuştu şaşılası. Anlatmaktan vazgeçip onu uyandırmadan odadan çıktım.

"Ferda nerde?"

"Koltukta uyuyor abi!"

"Sen buna neden bu kadar sinirlendin ki?"

"Ne demek hamile kız koltukta uyuyor Yıldırım." Annemde benim gibi sinirlenmişti.

"Valla kusura bakmayın benim kardeşimi bu hale getiren birine asla tolerans göstermem."

"Yıldırım beni delirtme istersen oğlum. Kız senden bir parça taşıyor. Zulüm edene zulüm etmek ne zamandır tolerans oldu?"

"Abartmayın anne. Alt tarafı koltukta uyuyor ölmez ya."

"Bundan sonra koltukta sen yatacaksın. Hatta Ferda misafir odasında kalacak. Hamile kıza sana zulüm ettirecek değilim."

"O benim karım nerde istersem orada uyur baba." Koltuktan yastığı alıp kafasına attım.

"Yıllardır sevilmemiş zaten. Hatalarını telafi etmeye de çalışıyor. Bu mu senin kendini düzeltmeye çalışan insana karşı tutumun."

"Sen ne zaman iyileşirsen ben o zaman onu affedeceğim. Bu konu kapanmıştır. Daha önemli sorunumuz var. Feza şimdi nerde?"

"Tekrar mesaj göndermemiş bir şey olmamıştır inşallah."

"Benim anlamadığım Feza neden arabasında uyuyormuş?"

"Kızına sor sen bu soruyu baba." Herkes bana döndü.

"Ben ne yaptım canım. Sanki ben dedim Arabanın anahtarını kontakta unutup uyu diye."

"Biz onu sormuyoruz Sezen."

"Tamam ya konuşmak istedi bende kabul etmedim. Sen kapıyı açana kadar beklerim dedi. Sonra zaten uyuya kalmışım mesaj sesine uyandım."

"Neden çocuğa eziyet ediyorsun?"

"Tam tersi o eşek sıpasının kapımızda ne işi var demen gerekmiyor muydu baba?"

"Çok uzattınız evlenin artık."

"Siz beni başınızdan mı atıyorsunuz?" İnanmaz gözlerle onları süzdüm.

​"Hayır kızım sadece artık mutlu olmanı istiyoruz."

"Deneriz." Abimin telefonu çaldı.

"Efendim Kenan" karşı taraftakini dinledikten sonra tamam diyip kapattı. "Feza'yı bulmuşlar. Hastanedeymiş bir şeyi yokmuş. Sana fotoğraf atarken flaşı açık unutmuş hırsız korkup kaza yapmış."

"Tüh! Ne çok üzüldüm." Duraksadım. "Kaza mı yapmış?"

"Hele şükür ayıktın. Evet ama iyiymiş. Kafasında ufak bir sıyrık varmış."

"O zaten vardı başka?" Hep birlikte güldüler. Komik olan neydi acaba. Feza zaten benim yüzümden kafayı sıyırmıştı.

"Yokmuş başka bir şey."

"Ee hadi biz yanına gidelim abi." Birlikte evden ayrıldık.

 

Loading...
0%