Yeni Üyelik
49.
Bölüm

Kış Papatyası 37.Bölüm

@semaabakar

Feza ile eve geçmek yerine annemlere uğradık. Bu konuyu abim ile konuşacaklarmış. Kadının neden öyle söylediğinide ne ben ne de o bir türlü anlamadık. Bu adam neden sürekli karşıma çıkmaya başladı ki?

"Sezen ne düşünüyorsun kızım?" Bir de bu vardı. Annemler telaşlanmasın diye sadece abime söyledik.

"Yok bir şey anne. Bugün alışverişe gittik. Eksik bir şey varmı diye düşünüyorum. Sanırım aldığım şeylerin bir kaçını mağazada unuttum."

"Olur öyle kızım. Sen kafanı takma. Yeni yeni iyileşiyorsun." Onu başımla onayladım. Feza ve abim gelip oturdular. Gözlerinin içine baktım ne olduğu sorgular gibi. Feza kulağıma eğilip konuştu.

"Sorun yok karıcım." Herkesin içinde cilve yapmak nedir ya?

"Eve gidelim göstercem ben sana karıcımı."

"Şiddete karşıyız karıcım."

"Sen karşısın benim biraz meylim var."

"Gidelim anlatacaklarım var."

"Tamam"

"Bizim size bir haberimiz var. Daha doğrusu Sezen ve Feza'ya diğerleri biliyor."

"Bir şey mi oldu anne?"

"Baban emekli oldu kızım."

"Ama babam-"

"Bu kız hiç bir şey bilmiyor. Biz nasıl aynı aileden olduk ki anlamıyorum. Erken emekli oldu Sezen."

"Karıma karşı daha nazik ol Yıldırım." Kaş göz işareti yapıp güldüm.

"Kocamı duydun daha nazik ol abi." Feza'nın bana yaptığını ona yaptım. Çok savunmasız yakalanmıştı. Öksürük krizine girdi.

"Al kardeşim al su iç. Bu Sezen'le baş edemezsin."

"Abi şu yastığı kafanda parçalarım." Kucağımda ki yastığı gösterdim.

"Sezen abicim sen iyice şiddete meyilli oldun. Napıyorsun akşamları dövüyor musun benim arkadaşımı?"

"Ah ah! Hiç sorma kayınço elide az ağır değil." İnanmaz gözlerle ona baktım.

"Benim kızım kimseyi dövmez. Onun dövmesi laftadır. Uğraşmayın kızımla."

"Teşekkür ederim baba. Görüyorsun değil mi emekli olan sensin vır vır konuşan bunlar." Kalkıp babamın yanına oturdum. Bu hareketim Feza'yı hayal kırıklığına uğrattı. Kaş göz işareti yapıp tekrar yanına oturmamı istedi. Sadece omuz silktim. "Ee yolculuk nereye. Emekli olunca gezmek istediğim yerler var diyordun."

"O da baban? Yarın memlekete gidiyoruz. Onun gezeceği tek yer orası. Beyfendi çok özlemiş."

"Kızma hanım istediğin yere götüreceğim seni."

"Annem nereye gitmek istiyor ki?"

"Doğu tarafına gitmek istiyor. Onların kültürünü yaşam tarzını görmek istiyormuş."

"Kafanız dağılır. Sizin için çok iyi olur."

"Evet kızım öyle olur."

Yaklaşık bir saat daha oturduk. Ardından kendi evimize geldik. Feza kahve hazırlamak isteyince onu kırmadım. Bende yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim. Tekrar aşağıya indim.

"Benim marifetli kocam ne yapıyormuş."

"Ah!" Elini öte beri sallamaya başladı.

"Noldu?"

"Elim yandı!" Kendimi çok suçlu hissetmiştim.

"Suya tutma dur. Krem alıp geliyorum."

"Evde yok ki."

"Bende var ki" dedikten sonra gülmeye başladım.

"Benim elim yanmış sen gülüyorsun." Eline baktım.

"Abartma küçük bir şey. Bekle geliyorum." Odama gidip kremi aldım ve geri yanına geldim. "Oturma odasına geç ben kahveleri getiririm."

"Tamam karıcım dikkat et sende yanma."Oturma odasına gitti. Bende kahveleri tepsiye bırakıp arkasından gittim. Kahveleri sehpaya bırakıp yanına oturdum.

"Uzat hadi elini."

"Küçük bir şey gerek yok sürmeye."

"Elini uzatır mısın kocacım?" Hipnotize olmuş gibi elini uzattı. Kremi sürdüm. Sonra eline kahveyi bıraktım. "Hadi soğutma iç."

"Sen beni de geçtin."

"Kısasa kısas kocacım."

"Kısasa kısas ha!" Bana yaklaşmaya başladı. Gidişat hiç iyi değildi. Kesin yine yanağımı ısıracaktı.

"Az ötede dur vallahi yanağımı ısırırsan seninle konuşmam."

"Sende bu kadar tatlı olmasaydın." Hemen ayaklandım.

"Canın tatlı mı istedi ben hemen alıp geleyim." Yanından kaçtım.

"Bende sen uyurken ısırırım."

"Feza!"

"Tamam karıcım kızma." Tatlı alıp tekrar yanına oturdum. "Bu tatlı nerden çıktı?"

"Annem yapmış. Bizimki emekli olmuş ya o yüzden."

"Anladım güzelim."

"O adam kimmiş?"

"Yıldırım Kenan ile konuştu araştıracaklar ama"

"Ama?"

"Boşver ya tadımızı kaçırmayalım."

"Sen nasıl istersen."

"Sezen?"

"Efendim."

"Seni çok sevdiğimi söylemiş miydim?"

"Hayır söylemedin." Gülmeye başladım.

"Yalana bak!"

"Sen öyle Sezen diyince bende ciddi bir şey var sandım."

"Bundan daha ciddi ne olabilir ki?"

"Hiç bir şey." Kahvelerimizi yudumladık. Ardından tatlılarımızıda yedik.

"Benim biraz çalışmam gerekiyor. Çalışma odasında olacağım. Sende gel istersen." Yalnız kalmamı istemiyordu.

"Hayır ben uyuyacağım."

"Bu saatte mi?"

"Evet ne varmış?"

"Yok, bir şey yok uyu sen." Benden biraz şüphelenir gibi oldu ama bozuntuya vermeden alt katta olan çalışma odasına girdi. Aslında uyumayacaktım. Feza belli etmiyordu ama bir şey vardı. En iyisi bu adamı kendi imkanlarımla araştırmaktı. Merdivenleri tırmanıp yatak odasına girdim. Bilgisayarım dolaptaydı. Alıp yatağa geçtim.

Bir saattir her yere baktım. Ama hiç bir şey bulamadım. En sonunda abimi aramaya karar verdim.

"Gece gece ne var Sezen?"

"Ne gecesi be saat daha dokuz abi."

"Tamam ne var ne istiyorsun?"

"Abi Feza'ya sordum ama söylemek istemedi. O adam kim?"

"Feza söylemediyse vardır bir bildiği hadi git uyu." Yüzüme kapattı. Şaka gibi. Neden benden saklamak istiyorlar anlamıyorum. O adama benzediğine göre bir bağları var. Anlamayacak kadar saf değilim ki.

"Neden?" Feza'nın sesi ile irkildim. Odaya geldiğini duymamıştım.

"Ne, neden?"

"Neden rahat durmuyorsun. Söylemiyorsak bir bildiğimiz var. Kurcalamasan olmuyor mu?"

"Haklısın özür dilerim." Sesini yükseltmesine kırılmıştım. Oda bunun farkına varınca gelip yanıma oturdu. Çenemden tuttu. Yüzümü kendine çevirdi. Halihazırda bekleyen gözyaşlarım akmaya başladı.

"Nolursun ağlama!"

"Ben sadece merak ettim."

"Sen geceleri kabus görerek uyanıyorsun ben bin parça oluyorum Sezen. Nerde yanlış yaptım bilmiyorum. Sana iyi gelemiyorum. Sen daha iyileşmedin. Tekrar ruhun aynı şeyleri yaşamaya dayanacak mı? Ben dayanamıyorum Sezen sen nasıl dayanacaksın. Buna gücün yetmez ki. Bunca zaman tek başına üstesinden gelmedin mi. Bırak bir şeyleri bilme. Bilme ki tekrar aynı duruma düşme. Ailem sana çok zarar verdi Sezen. Tekrar versinler istemiyorum. Bırak seni bir şeylerden uzak tutabileyim. Nolursun kurcalama. Ben artık geceleri rahat uyumanı istiyorum. Ailemin katlettiği ruhunu yeniden var etmek istiyorum." Gözlerimdeki yaşı sildi. Daha sonra göz kapağımla kaşımın arasına buse bıraktı. "Akıtma incilerini. Sen hiç ağlama. Sen ağlayınca yüreğimde şimşekler çakıyor. Tüm dünyayı talan etmek istiyorum." Sıkıca sarıldım.

"Sen hayatımda olduğun sürece ben hep iyi olurum. Senden başka kimse bana iyi gelmez. Olacaklar her türlü kapıya dayanır. Bilmek benim için daha iyi olacak buna emin ol. Daha temkinli bir hayat sürdüreceğim."

"Sen ne ara bu kadar yaramaz oldun?"

"Bilmem, bir ara olmuşumdur. Hadi anlat kim o adam?"

"Başka bir ailesi varmış."

"Yuh!"

 

 

Loading...
0%