Yeni Üyelik
56.
Bölüm

Kış Papatyası 41.Bölüm

@semaabakar

Abim mutfağa su almaya gitti. Sonra Ferda merdivenleri inip yanıma geldi.

"Sezen abla gelmişsin." Ferda adımlarını hızlandırdı ve gelip bana sarıldı." Özür dilerim Sezen abla ben çok pişmanım. Sen orda kanlar içinde günlerce yatmışsın. Bense o adama baba demişim. Lütfen affet"

"Ferda!" Abim hızla yanıma geldi. "Abicim sakin ol tamam mı. Bir şey yok. Ferda endişelendiği için öyle söylüyor." Her şeyi hatırladım. O psikopat adam ben baygın yatarken resimlerimi çekmişti. Bunu herkes görmüştü. Hepsi artık benim aciz olduğumu biliyordu. Ben kendimi koruyamayacak kadar acizdim. Oysa sadece rahat bir hava almak için çıkmıştım dışarı. Sanırım tek suçum güçsüz olmaktı.

Abime cevap vermeden kapıya yöneldim. Yıllardır sakladığım yaralarım bugün tekrar kanadı. Feza beni o halde gördü. Onun gözünde aciz oldum. Kimse beni görmemeliydi.

"Abicim lütfen dur." Bahçeye çıktım. Yürümeye devam ettim. "Sezen!" Üzerime gelen arabayı fark etmemiştim. Biri son anda beni tuttu. "Sezen, abicim iyi misin?" Başımı yerden yukarı kaldırdım. Feza beni tutmuştu.

"Neden tuttun. Bıraksaydın da ölseydim. Söylesene neden tuttun." Göğüs kafesine yumruklar attım. Hiç sesini çıkarmadı. "Keşke ölseydim. Hepiniz gördünüz. Ne kadar aciz olduğumu gördünüz. Silmek yerine defalarca baktınız. Bana acıyorsunuz. İstemiyorum. Duydunuz mu sizi görmek istemiyorum. " Koşarak gidip eve girdim. Aynı şekilde merdivenleride koşarak çıktım. Odaya girip kapıyı kilitledim. Daha sonra banyoya girip suyu açtım.

Artık bu yara izlerinin bedenimde olmasını istemiyordum. Lifi elime aldım. Sertçe bedenime sürtmeye başladım. Tüm bedenim kıpkırmızı olana kadar devam ettim. En sonunda takatim tükendi. Lif elimden kayıp düştü. Bende yere çöktüm. Su üzerime akmaya devam etti. Gözyaşlarım suyun hızını geçmeye başladı.

Ne kadar zaman oldu buraya gireli bilmiyorum. Dışarıdan sesler geliyordu ama hiç biri umrumda değildi. Bornuzu üzerime giyip çıktım. Yatağa geçip oturdum. Sırtımı yatağın başlığına dayadım.

"Sezen, Sezen'im cevap ver korkuyorum. Sana bir şey olursa ben nasıl yaşarım."

"Annemi istiyorum. Lütfen geri gelsin abi."

"Ta-tamam ben hemen arayıp geliyorum lütfen kendine zarar verme." Adım seslerini duydum gitmişti.

"Kış Papatyam. Sen benim için dünyanın en güzel manzarasısın. Senin gülüşün benim evim. Senin varlığın benim paha biçilmez hazinem. Seni benden uzaklaştıran her şey benim cehennemim. Yaraların benim cehennemim. Gözlerin benim cennetim. Varlığın benim cennetim. Beni mahrum bırakma. Senin olmadığın bir hayat ayaklarıma prangalar takar. Seni üzen her şey benim yüreğimi kor eder. Kokunu almadığım her gün hezeyandayım. Benim dokunmaya kıyamadığım Papatyam. Sana yalvarırım iyi ol. İyi ol çünkü ben artık dayanamıyorum. Senin gözünden düşen her damla benim ızdırabım. Sen olmayınca ben nefes alamıyorum." O ağladı, ben ağladım. Kaderimin bana sunduğu bu acıyı kaldıramadım. Başkalarının yardım etmesi işe yaramadı. Sevgi sarar sarmalar iyileştirirdi. İyileştirmedi.

"Annemlerle konuştum. Yola çıktılar güzelim. Çık hadi odadan."

"Sadece annemi istiyorum. Lütfen gidin."

"Sen bu odadan çıkana kadar ben buradayım Kış Papatyam. Sensiz adım atmak istemiyorum."

"Bana canlı papatya alır mısın?"

"Alırım güzelim. Hem de bir sürü alırım yeterki sen iste. Ama önce bu odadan çık."

"Uyuyacağım gidin."

"Sana bu odadan çıkmazsan gitmeyeceğim dedim." Cevap vermedim. Yatağa uzanıp sağa döndüm. Sonra ise gözlerimi kapattım.

"Oyun oynadığımız günleri hatırlıyor musun Feza?"

"Evet, evet hatırlıyorum Kış Papatyam."

"O zamana geri gidelim mi?"

"Keşke, keşke böyle bir imkanım olsa."

"Feza?"

"Söyle Feza'nın canözü."

"Hangi yara bandı bu izleri saklar."

"Hepsini tek tek iyileştireceğim söz veriyorum."

"Peki ruhumdaki yaraları iyileştirebilecek misin?"

"Elimden gelenin en fazlasını yapacağım. Gerekirse hepsini tek tek öpeceğim."

"Beni çok sev olur mu?"

"Seni çok seviyorum."

"Yaralarım yüzünden bana acıyarak bakma olur mu çünkü bu canımı çok acıtıyor."

"Asla, asla sana acımam."

"Bana yine balonlar alır mısın?"

"Binlerce."

"Abi?"

"Söyle birtanem."

"Bana masal anlatır mısın?"

"Anlatırım, anlatırım birtanem."

"Eskisi gibi hep elimi tutar mısın?"

"Hiç bırakmam."

"O çok sevdiğin araban odam da duruyordu onu kırdım. Ben çok kötü bir kardeşim. Yine de beni çok sever misin?"

"Ne pahasına olursa olsun seni çok seviyorum."

"Bana yiyince mutlu olduğum çikolatalardan alır mısın?"

"İstemediğin kadar çok alırım."

"Peki yaralarım iyileşecek mi? Feza üzülmemem için yalan söylüyor sen doğruyu söyler misin?"

"İyileşek, hepsini tek tek iyileştireceğiz."

"Sende bana acıyarak bakma olur mu?"

"Ben sana hiç öyle bakmadım ki. Benim kardeşim çok güçlü. Bunca zorluğa rağmen ayakta."

"Değilim. Ayaklarım artık beni taşımak istemiyor abi."

"Seni sırtımda taşırım asla düşmene izin vermem."

"Bunca zamandır zaten sırtında yük olarak taşımadın mı Feza?"

"Papatyalar ağır olmaz ki."

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten Kış Papatyam."

"Yanıma gelebilirsiniz. Kapının anahtarı nerde bilmiyorum yere attım kayboldu."

"Yedek anahtar var bende onunla açarım." Bir müddet sonra kapıyı açıp yanıma geldiler.

"Feza?"

"Efendim Kış Papatyam."

"Dizlerinde uyumak istiyorum. Abi sende ellerimi tut hiç bırakma olur mu?"

"Tamam birtanem." Feza yatağa oturunca dizlerine başımı bıraktım. Abimde yatağa oturup ellerimi tuttu.

"Ferda nerde?"

"Bunca saattir bir şey yemedin. Aşağıda sana yemek hazırlıyor."

"Onu tek bırakma. Ya başına bir şey gelirse. Lütfen yanına git abi."

"Korkma güzelim hiç bir şey olmaz."

"O adam öldü ama diğeri yaşıyor. Ya gelip size zarar verirse."

"Vermez Kış Papatyam. O artık hapiste. Sana asla dokunamaz."

"Çıkar, çıkar gelir ordan."

"Boşver bunu düşünmeyi böyle üşürsün üzerini giyin. Bende gidip Ferda'ya yardım edeyim."

"Tamam abi." Abim gidince Feza giyinmeme yardım etti.

"Neden bedenin kıpkırmızı olmuş yoksa yaktın mı?"

"Yakmadım sadece yaralarımı kazıdım."

"Bunu bir daha yapma. İyileştireceğim yaralarını sana söz veriyorum."

"Yapmam."

"Eğer bundan sonra kendine zarar verirsen bende kendime zarar veririm."

"Hayır hayır sakın bunu yapma." Düşüncesi bile berbattı.

"Gördün mü bak bende aynı senin gibi deli oluyorum. Hem ben seni her halinle seviyorum." Yaklaştı ve öptü. "Ben sana senin için varım."

"Seni seviyorum Feza."

"Beni çok sev, abini az sev."

"Bencilsin."

"Konu sen olunca ben sen ne istersen o'yum."

"Hadi beni kucağına al." Hiç sorgulamadı direkt kucağına aldı. "İstikamet mutfakk." Merdivenleri inip mutfağa girdi. Abimde ferda da bize baktı.

"Ne oldu abicim sen iyi misin?"

"Kocam kucağına aldı abi ne var bunda."

"Yok bir şey abicim alsın. Hatta hep kucağında taşısın seni."

"Bel fıtığı olurum."

"Ben o kadar ağır değilim Feza."

"Bunun sonrasıda var güzelim." Utanmıştım. Yüzümü bedenine sakladım.

"Sus lan zevzek utandırma kardeşimi."

"Karımla aramıza girme."

"Hadi indir beni."

"Sezen abla."

"Sorun yok Ferda erken öğrenmem daha iyi oldu. Bunun için teşekkür ederim."

"Sezen abla ben isteyerek yapmadım. Bilseydim yeminle söylemezdim."

"Biliyorum söylemezdin." Masaya geçip oturdum. " Ben çok acıkmışım ne yaptın bize?"

"Ispanaklı börek yaptım sana çok seversin."

"Hemde bayılırım." Böreği tabağa bırakıp önüme koydu. Yemeye başladım. Çok güzel olmuştu.

"Sezen yavaş yavaş ye güzelim "

"İşine bak abi." Yedi, sekiz tane yedim. Sonra Feza boşalan tabağıma kolunu uzattı.

"Ye ye çekinme."

"Ama ya!"

"Güzelim fazlası mideni bozar daha sonra yersin."

"İyi be tamam." Abime döndüm. " Abi sen annemleri aramadın değil mi?"

"Aramadım güzelim. Sakinleşince bundan pişman olacağını biliyordum."

"Hepiniz beni çok iyi tanıyorsunuz. Peki ben neden sizi tanımıyorum."

"Olur mu öyle şey güzelim sende bizi tanıyorsun."

"Peki öyle olsun. O adam hapse nasıl girdi."

"Verdiğin bilgi sayesinde. Uyuşturucu ticareti yapıyormuş."

"O zaman iyi halden çıkar çok yatmaz içeride."

"Yok güzelim çıkamamaz. Yardım ve yataklıktan da yargılanıyor."

"Gerçekten çıkmaz mı?"

"Gerçekten çıkmaz Kış Papatyam " ona sarıldım.

Mutluluğu uzakta aramamak lazımdı. Bazen yanı başımızda her zaman bizimle olurdu. Gün yüzüne çıkması uzun sürerdi ama nihayetinde çıkardı.

Loading...
0%