Bir kahkaha sesi, karşımda bir karartı ve arkamdan beni yakalayıp bayıltan biri ...
Gözlerimi açtığımda gün aydınlanmıştı. Perdeden sızan ışık yüzüme vuruyor ve bu beni rahatsız ediyordu. Yattığım yerden doğruldum çift kişilik bir yataktaydım, gözlerimi ovuşturup yataktan kalktım.
Oda çok ferah ve rahat görünüyor, bir kaç adımda odayı turladım burda olmamalıydım. Yatağın kenarında duran siyah spor ayakkabılarımı giydim ve kapıyı açıp odadan çıktım. Büyük bir koridorla karşılaştım ve bir çok oda bulunuyordu bu koridorda, merdivenlere doğru yürüyüp aşağıya indim evde ses yoktu hatta sinek bile yoktu. Hızlıca gördüğüm büyük demir kapıya yöneldim, kapıyı açmaya çalıştım fakat kitliydi. Alt katta gezinmeye başladım camdan çıkacaktım elbette bu evde tanımadığım biriyle karşılaşmak istemiyordum. Salonda bulunan uzun camların yanına gelip perdeyi sıyırdım, karşımda beliren bir yüz ile irkilip geriye düştüm. Tekrar kalkıp perdeyi kapattım ve diğer cama doğru koştum orda da birisi dikiliyordu ama bu sefer beni görmemiş sırtı dönük bekleme pozisyonundaydı. Evin tüm odalarını gezdim fakat her camın önünde biri dikiliyordu ve çok korkutucu gözüküyorlardı. Evden çıkmam gerekiyor fakat bir yolunu bulamıyorum.
Salondaki koltuklardan birine geçip oturdum, ellerimi birbirine bağladım ve beklemeye başladım eninde sonunda bu eve biri girecekti ve ben bu yaptığının hesabını sorup gidecektim. Saatler geçmişti ki eve kimse uğramadı karnım bu kadar açlığa daha fazla dayanamazdı kalkıp mutfağa doğru geçtim. Dolabı açıp içine baktım burada bir hafta yetecek kadar şey vardı, hemen iki yumurta çırpmaya başladım beni buraya getirip bıraktığına göre yemek yememde bir sakınca olamazdı. Hızlıca yumurtaları pişirip yedim ve yediklerimi toparladım.
Akşam olmuştu ve hala kimse yoktu. Salonda televizyon seyrediyordum akşam haberleri vardı. Dikkatim televizyonda değildi sürekli kapıya bakıyordum televizyondaki haber spikeri tekrar konuşmaya başlayınca dikkatimi ona çevirdim.
" Yakın zamanlarda kaybolan 54 yaşındaki iş adamı Murat Kaya' nın sabah saatlerinde kıyıya vurmuş cansız bedenine ulaşıldı. Murat Kaya çok tanınan yer altının güçlü isimlerinden biriydi, ölümünün arkasında ne olduğu araştırılıyor. Oğlu Melih Kaya yaptığı açıklamalarda babasının ölümünden kim sorumluysa adalete teslim edileceğini söyleyip taziyeleri kabul etti... "
Haberler devam ediyordu fakat gördüğüm kişi dün gece beni kaçıran adamdı. Beni bir mafyanın oğlu kaçırmıştı ve onun evinde kapalı kalmıştım. Korkum daha fazla artmaya başlamıştı ta ki kapıda bir kilit sesi duyana kadar gözlerim kapıya kaydı oturduğum koltuğa daha da yapıştım. Hiç bulaşmamam gereken birine bulaşmıştım. Kapıdan içeri giren kişi Melih' ti ve ben kımıldayamıyordum korkumdan.
Ağır adımlarla salona geldi ve karşımdaki koltuğa oturdu. Kravatını çıkardı ceketini koltuğun kenarına attı ve gömlek düğmelerini açtı rahatlamaya çalışıyordu belli ki.
İlk konuşmayı ben yapmaya karar verdim onun konuşacağı yoktu.
" Beni neden kaçırdın, kimsiniz benden ne istiyorsun. "
Eve girdiğinden beri ilk defa yüzüme baktı ve konuşmaya başladı
" Kalacak yere ihtiyacın vardı benimde bir hizmetçiye. "
" Ben hizmetçi değilim " diye sert çıkıştım. Oturduğum yerden ayağa kalkıp tepesine dikildim bu deli cesaretini nereden alıyordum hiç bir fikrim yoktu.
" Beni burada tutamazsın evime gitmek istiyorum. "
" Gidecek bir evin kaldıysa gidersin tabi " diyerek televizyonu işaret etti, haberlerde bahsedilen mahalle bizim mahalleydi ve ve benim evim evim yanıyordu babamın sarhoşça dans edip evin yanışını kutladığını çekiyordu kameralar.
" Bunu kim yapar neden yansın koca ev babam zaten kibrit yakamaz evde beceriksizin tekidir o " bunun nasıl olduğuna anlam vermeye çalışıyordum. Bir yandan gözlerimden damla damla yaşlar süzülüyordu.
" Ağlayacak bişey yok burası yeni evin sabah uyandığın yer odan bundan sonra benim evimin hizmetçisisin. "
Sinirle iki yakasına yapıştım " ben hizmetçin falan değilim ve buradan gidiyorum anladın mı beni" diyerek onu silkelemeye çalıştım pek etkilenmiş gibi durmuyordu ama benden böyle bir tepki beklemiyor olacak ki bir anlığına sersemlemişti. Onun bu sersemliğinden yararlanarak kapıya doğru yöneldim içeri girdiğinde tekrar kapıyı kilitlememişti. Koşarak kapıdan çıktım kocaman bir bahçe vardı büyük bir ön kapı havuzunun yanında geçtim ve karşıdaki demir kapılara yaklaştım ama bir elin saçımdan yakalamasıyla adım atamadım. Saçlarımı tutan ele tırnaklarımı geçirmeye çalıştım ama adamın eli sanki taş hiçbir şekilde işlemiyordu. Hareketsiz kaldığımda saçlarımı bırakıp kolumdan tutup beni geri çeviren kişiye baktım. Sanırım ilk camdan baktığımda gördüğüm korumaydı bu yanına doğru bir kaç kişi koşuyordu eliyle gelmeyin işareti yaparak beni eve doğru sürükledi.
" Ya senin hiç insafın yok mu ben burda kalmak istemiyorum bıraksana beni " diyerek kolumu ellerinin kıskacından çıkarmaya çalıştım o kadar çok sıkmıştı ki moraracaktı kesin. Kapının önüne geldiğimizde beni evin içine fırlattı ve kapıyı ardımdan kapattı üzerine de kilitledi. Sinirle kapıyı tekmelemeye başladım ve ağzıma gelen küfürleri sayarak kapıyı yumrukladım. 4. Yumruğumu atmak üzereyken birisi elimi tuttu.
" Amma da abarttın he geç içeri bana bir kahve hazırla başım ağrıyor sütsüz şekersiz olsun çabuk. " elimi bıraktı ve omzumdan mutfağa doğru itekledi. " sana kahve falan yapmayacağım, çok istiyorsan kaldır o kıçını kendin yap " diye yukarının merdivenlerine yöneldim. Kolumdan yakalayıp beni duvara fırlattı başımı vurmuştum elimi başıma koyarken birden boğazımı sıkmaya başladı, " ben sabırsız biriyim güzelim seni eğitmekle uğraşmam direk canını yakarım, benim emirlerime itaatsizlik etme yoksa dün gece beni izlemenin cezasını çok daha ağır ödetirim sana." Elini boynumdan çekti nefessiz kalmıştım öksürüp nefesimi düzenlemeye çalıştım. Kendisi arkasını dönüp koltuğa doğru yürümeye başlamıştı "sütsüz şekersiz çabuk " diye emrini ikilemişti. Bu adamın yanında duramazdım buradan kaçmalıydım ama şuanda kaçamazdım geceyi beklemeliydim o zamana kadar da bir süre huyuna gidip onu kızdırmamayı deneyecektim. Adımlarımı mutfağa çevirdim ve kahvesini istediği gibi yapıp önüne bıraktım, ardından tek kelime etmesine izin vermeyerek bana verdiği odaya koştum.
Odaya girer girmez yatağa gömülüp ağlamaya başladım, bu gece bu evden kaçmam gerekiyordu bu adamın niyetini anlamamıştım ve beni korkutmaya yetecek kadar anı yaşadım onunla.
Ağlarken uykuya dalmışım uyandığımda her yer iyice kararmıştı yatağın yanında bulunan komidinin üzerindeki lambayı açtım. Odayı tamamen aydınlatmıyordu ama önümü görebiliyordum en azından yataktan kalkıp kapıya yöneldim
"Nereye küçük kız? Yoksa evden kaçmaya mı karar verdin? Bunun için biraz geç olmadı mı senin gibi küçük bir kızın bu saatlerde dışarda olmaması gerekiyor."
Arkamı dönüp baktığımda tekli koltukta oturmuş beni izliyordu. Biraz geveledikten sonra susadığım için uyandığımı söyledim, başucumdaki sürahiyi gösterip "şişen daha dolu duruyor önce onu bitirmelisin " dedi. "Tabi farketmemişim" diyerek sürahiden bir bardan su doldurup içtim. Yatağa oturdum ve odadan çıkmasını bekledim ama gitmiyordu " gitsene uyucam " dedim. " uyu " dedi sadece kımıldamadı bile öyle sinirli bakıyordu ki ellerim boğazıma gidip boğazımı sıktığını hatırlatmıştı. Onu kızdırmamak için yatağa uzandım ve ışığı kapadım anlaşılan o ki bu gece buradan kaçamayacaktım .
MELİH
Kaçmak için kalkacağını biliyordum bu yüzden odasına girip onu izlemeye başladım. Kimse böyle bir durumu kolay kabullenemezdi elbet ama onun kabul etmesi gerekiyor.
İki gün önce babamı kaçıran adamları düşünmeden edemiyorum. Birisini yakalayıp dövdüğüm gece karşımda uyuyan küçük kızla karşılaştım. Beni izlediğini en başında fark etmiştim fakat adamın ağzından çıkacak tek birkelime benim için çok önemliydi. Babamı arıyordum ve o adam babamı kaçıran adamların elemanıydı yakalamıştım ve öttürmüştüm. Kızı yakalayıp eve getirdikten sonra babamın intikamını aldım ertesi gün ise babamın cesedi bulundu. Babam toprağa kanı yerde kalmadan girdi. Onun yerine geçecektim daha 24 yaşında olmama rağmen babamdan çok şey öğrenmiştim. Bir mafya lideri nasıl olunur çok iyi biliyordum...
Sabah olduğunda küçük kız kıvranmaya başladı rüya görüyordu korkuyordu ve su içinde kalmıştı. Ona fazla yakın olmayacaktım kendimi kaptırmadan onu evimde tutacağım. Kaçmasını engelleyerek benimle yaşamaya mahkum edeceğim bana alışmasını sağlayacağım ve benim olacak...
