Soyun mu demişti o. Birden gözyaşlarımı tutup yüzüne baktım hiç bir duygu yoktu taş gibi katıydı gözleri. Kafamı iki yana sallayarak bir iki adım geri ilerledim ama yatağa değen bacaklarım beni durdurdu. Kapıya doğru koşmaya çalıştığımda ise kollarımdan yakalayarak yatağa doğru geri getirdi beni. " Soyun tekrar etmeyeceğim"
" Saçmalama soyunmayacağım tabiki de "
" Sen soyunmuyormusun şimdi kendi isteğinle"
" Hayır soyunmuyorum" dememle yüzüme yediğim tokat ile yatağa düştüm. O ise üzerime çıkıp kollarımı tutup üzerime bulunan tişörtü yırtarak çıkarttı. Onunüstümden atmaya çalışırken fazla çabalamıştım ve bu beni yormuştu bir gıdım bile ileri gitmemiş dahası altımdaki eşortmanı da çıkartmıştı. Son bir güç ile onu iteklemeye çalıştım neredeyse kalkacaktım ki saçlarımdan beni yatağa yapıştırıp tekrar sert bir tokat attı. Dudağımın patladığının hissettim ve ağzıma kan tadı gelmesiyle yüzüne tükürdüm. " Bırak beni pislik herif" diye bin bir kez bağırmama rağmen bırakmamıştı beni. Ellerimi sütyenimin kopma kısmına geldiğinde ellerimle durdurmaya çalıştım onu. Akan gözyaşlarım daha çok akmaya ve burnum ise ağlamaktan dolmuş zor nefes alıyordum. Tek eliyle açtığı kopçayı bırakarak kollarımdan serbest bırakmıştı göğüslerimi. Ellerim ile her ne kadar kapatmaya çalışsam da benden güçlüydü ve üzerimde hakimiyeti vardı. Bir anda üzerimden kalkarak beni yatağın başına itekledi ve ellerimi çekmeceden uzanıp aldığı kelepçe ile yatağa sabitleyerek göğüslerimi açıkta bırakmıştı. Bacaklarımı kendime kıvırarak bedenimi saklamaya çalışmıştım ki bacaklarımı da iki yana açıp arasında bir direk olan kelepçeli bir şeye bağlamıştı. Bacaklarımı kapatamıyor ve kendime de çekip göğüslerimi kamufle edemiyordum.
Gözyaşlarım o kadar çok akmıştı ki artık gözyaşım akmadan ağlayarak yalvarıyordum Melih'e i. Beni hiç dinlemeyerek karşıma çektiği koltuğa oturdu. Yüzünde bir zafer gülümsemesi vardı o da yorulmuştu ama yorgunluğunun tadını karşımda oturup beni süzerek çıkartıyordu.
Ben ise binlerce kez özür dilemiş binlerce kezle beni bırakması için yalvarmıştım kendisine. Aradan yarım saat geçtiğinde konuşmalarıma dayanamayarak kilodumu çekerek koparmış ve kopmuş olan kilodu ağzımın içine tıkmıştı. Şuan karşısında çırışçıplak ve çaresizdim. İstese tecavüz bile edebilirdi ama o karşımda oturup bedenimi izliyordu. 45 dakika geçtikten sonra sesim soluğum tamamen kesilmiş olarak kafamı önüme eğerek gözlerimi kapattım. Burada ne kadar duracağım belliydi daha 6 saat vardı ve bunun bir saati bile benim utançtan yerin dibine gırmeme yetmişti. Kapanan gözlerim bana ağırlık yapıyor beni uykuya götürmeye çalışıyordu. Bungğn girdiğim havuzda zaten yorulmuştum ve iyice uykum gelmişti. Uyumak üzereyken soğuk bir elin ayaklarımda gezinmesiyle kafamı kaldırdım. Elleri bacaklarımdan göğsüme doğru geliyordu. Yeterince utanmış olmam ona yetmemiş ve bana dokunmaya başlamıştı yüzüm alev gibi yanarken gözlerim ile yapma diye yalvarıyordum. Eller göğüslerimi bulmuş ve hazine keşfetmişçesine okşamaya başlamıştı. Arada sırada avcuna alıp sıkıp bırakıyor biraz da canımı yakıyordu. Bir kaç dakika sonra göğüs uçlarımı parmakları arasında sıkıştırmış ve kendine çekerek bağırmama sebep olmuştu.
" Şişştt sesin çıkmasın masaj yapıyorum ki bu günü asla unutmayasın. Her bir anını uyanık olarak geçirmelisin."
Elleri göğüslerimi bırakıp tekrar koltuğa geçip oturdu " Daha zamanımız çok. Sen her uyumaya çalıştığında ceza aolarak vücudundaki bir bölgeyle uğraşacağım. Bundan sonraki bölge bacak aran oraya dokunmak için can atıyorum." Diyerek koltuğa yayıldı. Bu demek oluyor ki 6 saat uyumamam gerekiyordu. Ama ağlamaktan şişen gözlerim yorgunum bedenim buna tamamen aykırı olarak gözlerimi sürekli kapatıyordu.
Aradan ne kadar zaman geçmişti bakmak için yüzümü duvardaki saate çevirmiştim daha bir buçuk saat geçmişti ama benim çok fazla uykum vardı ve oda çok sessizdi o kadar sessizlik hakimdi ki odada her insan bu sessizliğin içinde güzel bir uyku çekerdi. Şuan uykuya direniyordum ve zamanhiç geçmiyor gibiydi.
Daha ne kadar direndim bilmiyorum ama tekrar uykuya dalmıştım ki bir elin tekrar bacaklarımda dolanmasıyla uyandım. Başımı iki yana sallayarak uyumadığımı söylemeye çalışıyordum. O el iki bacağımın arasındaki noktada yavaş yavaş geziniyordu ve bu beni çok fazla huylandırmıştı.
Onun dokunmasıyla ıslanmış ve bundan zevk almıştım. Onunda zevk aldığı gözlerinden anlaşılıyordu gözlerini hiç ayırmadan elinin altında kıvranışımı izliyordu ve ara sıra dudaklarını yalıyordu. Bu işkence de 7 dakika sürmüş ve neredeyse tam boşalmay üzereyken elini çekmiş ve beni boşlukta bırakmıştı.
Bunun üzerine uykum iyice açılmış ve geri kalan saatlerde uyanık kalmıştım. 7 saatin sonunda beni çözdüğünde ellerimle ayak bileklerim kızarmış karşısında aciz biri olarak duruyordum. Beni çözdüğünde yataktaki battaniyeyi üzerime çekip bedenimi kapatmıştım.
" Kalk elini yüzünü yıka boşuna da kendini saklamaya çalışma benden ne de olsa 7 saattir elimin altındaydı bedenin."
Gözyaşlarım akmadan ağlamıştım neredeyse kaç saat. Tek bir kelime edemiyor utancımdan yerin dibine gidiyordum. Odadan Melih'in çıkmasıyla üzerime çarşafı sererek banyoya koştum. Aynada kendime baktığım kişiyle ben aynı kişi değildik.yüzüm gözüm ağlamaktan şişmiş gözlerim kısık bakıyordu etrafa. Melih'in aşağı inmesini fırsat bilerek 5 dakika bile sürmeyen kısacık bir duş almak için odama koştum. Odaya girip hemen banyoya attım kendimi ayakta durmaya öok fazla mecalim yoktu. Banyoda bileklerimi yıkarken kızarmaktan çıkıp artık morarmaya başladığını gördüm. Zaten beyaz tenliyim bu morluklar uzun süre geçmeyecek bedenimden. Hemen duşumu alıp banyodan sarıldığım havlumla birlikte çıktım. Saate baktığımda gece 11 e geliyordu. Hemen kilot ve sütyen giyerek yatağın içine girdim ve uyudum.
Bu gün yaşadığım herşeyi unutmak için uyudum. Sabah uyandığımda kötü bir rüyaydı diyebilmek için uyudum...
