Yeni Üyelik
4.
Bölüm

2.Bölüm

@sen1bihtersin_246

Ya Allah aşkına bir insan niye sabahın 8'inde filtre kahve içer? Biri bana bunu açıklasın

İnsan gider bir kahvaltı yapar. Zenginsin zaten,iste bir serpme kahvaltı ye akşama kadar. İşçilik olmak böyle bir olmamalı


Ne kadar midesiz bir patronum var yâ


Uykum hala açılmamış halde elimde kahve ile odasına gittim. Kapıyı çalıp içeri girdikten sonra niye sabah sabah kahve istediğini anladım


Uyumuş lan bu!


Kapıyı duyacağı şekilde tıkladıktan sonra hemen uyandı prenses


Benim uykum bununkinden daha ağır. Acaba sorun bende mi?


Kahvesini bırakıp tam çıkacakken konuşunca durdum.


"Teşekkür ederim"


Ne!?


Bu odun şimdi bana teşekkür etti?


Hayatta inanmam!


"Bu benim vazifem Yağız Bey."


"Kahve için değil" şaşırmadım


"Ne için peki?"


"Haklarının hepsini bir anda beni zarara uğratacak şekilde kullandıktan sonra sırrımı yapabilirdin. Görüyorum ki şimdiye kadar kimseye bir şey dememişsin. Bu yüzden teşekkür ederim"


Oha lan!


Mantıklıymış!


Nasıl aklıma gelmez!


Kendine gel Asena! Sen böyle bir kız değilsin


"Aslında dediğiniz gerçekten mantıklıymış," yüz ifadesinin anında değişimi ile az kalsın gülmek üzereyken kendimi zor tuttum


"Ama neyse ki ben böyle biri değilim" cümlemi devam ettirmeye rahat bir nefes verdi


"Ben size bahsettiğim bu 50 şeyi kötü,size zarar verecek biçimde kullanmam. Eğer bir sırrı tutacağıma söz vermişsem o sözü tutarım Yağız Bey. O yüzden bana rahatlıkla güvenebilirsiniz"


Bana güven veren bir şekilde gülümsedi


Oha!


İlk defa gülümsedi!


Madem bu kadar güzel gülüyon niye hiç gülmüyor zalimin oğlu?


Salak mısın Cemile?! Kendine gel! Sen Bihter Ziyagilsin,aptallık etme


"İzninizle" deyip odadan çıktım


Kalbim niye bu kadar hızlı atıyor? Alt tarafı gülümsedi


Sakin ol Asena,sakin ol...

•••

Koskoca şirkette kahve makinası nasıl bozuluyor yâ? Hadi bozulması geçtim,niye yenisi alınmıyor ki? Bu kadar cimri miydi bu şirket?

Kahvelerin siparişlerini verdikten sonra etrafa bir göz atayım dedim ve bilin bakalım kimi gördüm

Varoş mu varoş,salak mı salak kankamı

Bunun burada ne işi var yâ?

Ben ona tam seslenecekken o beni fark etti ve koşarak yanıma geldi

"Sen buralara gelmezdin, hayırdır? "

Bana bir haltlar çevirdiğini belli eden gülümsemesini göstererek "Tabiki de seni görmeye geldim" dedi

Ölsem inanmam

"Ya yürü git şurdan. Sen beni hayatta görmeye gelmezsin. Belli, bir haltlar dönüyor. Ne işler çeviriyorsun yine?"

Oğuz ile yıllardır arkadaşlık ve onu azıcık bile tanıyorsam benim için gelmediğini bilirim

Oğuz biraz şeydir.....çapkın

Mesela geçen hafta Ebru diye bir kızla konuşuyordu. İki gün önce ise Özge diye bir kızla. Deniz miydi o kızın adı yâ?

Artık o kadar çok olmaya başladı ki adlarını karıştırdığı için sormayı bıraktım

Herneyse. Yani kısaca şöyle söyleyim. Oğuz'un beni ziyaret etmesi için bir tek benim bilmediğim,amansız bir hastalığa yakalanmam gerekiyor

"Beni bu kadar iyi tanıman gözümü korkutuyor"

"Hadi hadi uzatmada söyle. Ne işler çeviriyorsun yine?"

Oha kafiyesi çok iyi oldu. Neyse

Ben kahveleri alıp giderken o da peşime takıldı

"Geçen günü seni işe bırakırken bir kızı gördüm. Kızıl,uzun sayılabilecek boyda,fıstık gibi bir kızdı"

Çüş!

Cidden onca kızın arasından onu mu beğendi?

Olmaz

O kıza bu acımasızlığı yapamam

"Aslı'nın diyorsun sen. Yok,o kız seni döver"

Anlamaz şekilde bana baktı "Ne?"

Asansöre binerken konuşmaya devam ettim.

"O kız öyle takılıp geçebileceğin bir kız değil. Hele öyle yap,sonra seçersin kendini nerede bulacağına. Mezarda mı hastanede mi? Düşün,öyle gel yanıma

Asansörden inerken kolumu tuttu "Ciddi misin sen?"

"Daha önce hiç bu kadar ciddi olmamıştım"

O kendi halinde düşünürken onu orada bırakıp lanet kahveler ile mutfağa ilerledim. Kahveleri masaya bırakıp "Birdahakine ben almam haberinizi olsun" deyip kendi masama gidecekken Yağız Bey'i gördüm.

Bu adam bu kadar uzun muydu yâ?

Neyse,patronum o benim

Ama adamda çok yakışıklı be

Bu düşünce ile kendime tokat attım

"Kendine gel Asena. Sen böyle bir kız değilsin"

"Evet sen böyle bir kız değilsin. Kendine değil,başkasına tokat atarsın"

Duyduğum sesle irkilince kim olduğuna baktım. Yağız mı lan bu?

Gözlerimi kırpıştırıp bir daha baktım. Anaa,hakikaten Yağız lan bu

Bana gülümseyerek omzuma dostça iki kez vurdu

"Birdaha kendine tokat atma,yüzüne yazık"

Giderken bana tekrar döndü "5 dakika sonra seni odama bekliyorum" dedi ve gitti

Cehennemin dibine kadar yolun var paşam. Git nereye gidiyorsan

Tam sandalyeme oturacakken kendimi yerde bulmam çok sürmedi

"Ahh,kim çekti lan sandalyemi!?"

Benim biricik vatan haini arkadaşım ellerini omzuma koyduktan sonra eğildi

"Ya bana Aslı'yı ayarlarsın ya da totona veda edersin"

Toto ne yâ?

"Ya benim gerizekalı, biricik, çirkin mi çirkin,vatan haini arkadaşım. O kız sana bakmaz. Hadi diyelim baktı,yarın bir gün sen bu kızdan ayrıldığında bu kız başına bela olur. Vazgeç bu sevdadan."

"Olmaz! Vazgeçemem!"

Ofisteki bütün gözler bize dönünce Oğuz'un kafasına bir tane geçirip sandalyeme oturdum. O da ayağı kalktı ve bir elini sandalyeme,bir elinide masaya koyarak bana eğildi.

"Bak,bu zamana kadar takıldığım çok kız oldu evet ama hiçbirinde böyle hissetmedim. Bu sefer gerçekten bir şeyler hissediyorum ve bu hislerim kolay kolay geçecek bir histe değil. Ne olur,azıcıkta olsa o kızla konuşmamı sağla,lütfen"

Ben Oğuz'un dediklerini düşünürken Yağız'ın o gür,otoriter sesi ofiste yankılandı.

"Asena! Hemen odama gel!"

Oğuz kaşları çatık bir şekilde Yağız'a bakarak konuştu

"Bu adam sana böyle bağırma hakkını nereden buluyor? "

"Off Yağız. Bir dur sende. Neyse,sen beni burada bekle ben hemen geliyorum." dedikten sonra sinir küpüne dönmüş patroncuğumun odasına sakince girdim

Odasına girip kapıyı kapattığım anda bana bağırmaya başladı.

"O adam sana nasıl böyle yaklaşabiliyor?! Ofis burası,gidin aşkınızı farklı bir yerde yaşayın"

Bu dediği midemi bulandırdı

Hem bunu bana söyleyen adam ofiste bir kadınla burada müstehcen şeyler yapıyor. Ne komik değil mi?

"Ne aşkı be,ne saçmalıyorsun!?"

"Al sevgilini git aşkını başka yerde yaşa Asena! Çalışanların Dikkatini dağıtmayı kes!"

Bu adam bu kadar iğrenç biri değildi yâ,bozulmuş bu

"Ne sevgilisi yâ? Arkadaşım o benim kendinize gelin!"

"Ne?" Dedi az önce ses tonunun zıttı olan bir sesle

Kapı açılınca ikimizinde bakışları kapıya döndü

Orta yaşlarda bir kadın ve bir adam içeriye girdi. İkiside bize şaşkınca bakarken kadın konuştu

"Oğlum,nişanlın bu kız mı?" Ne!

Yağız ne yapacağını bilemez sesler çıkarırken bana "Özür dilerim" diye fısıldadıktan sonra tekrardan onlara döndü

"Evet,nişanlım"

Loading...
0%