Yeni Üyelik
5.
Bölüm

3.Bölüm

@sen1bihtersin_246

Yağız Bey'in beni çağırması ile odasına doğru giderken yaşadıklarımızı düşündüm. Nişanlı oyunu,akşam yemeği,bana bağırması,odasında gördüğüm o sahne..

Neyse tamam midem bulanıyor

Ben bu ofise sadece çalışmak için gelmiştim. Bunları yaşayacağımı asla düşünmemiştim.

Cidden ben niye bunları yaşıyordum?

Odaya girince Yağız Bey'in bilgisayarına odaklanmış,çalışıyor şekilde gördüm.

Çalışan bir insan bu kadar karizmatik duramaz,imkansız.

Kendine gel Asena. O senin patronun

"Yağız Bey,beni çağırmışdınız"

Beni fark edince bakışlarını bana çevirdi "Asena,bana hemen şu yeni reklam projesi için eskiden yapılan çalışmaları bulup getirmen lazım."

"Yağız Bey o çalışmaları beğenmemiştiniz ama-"

"Asena şuan bana iyi kötü bir çalışma lazım. Hemde en acilinden. Lütfen hızlı ol."

"Peki Yağız Bey" dedikten sonra odadan çıktım.

Ben bu çalışmaları nereden bulacağım yâ?

Doğru yâ! Eski projeyle Alpay Bey,yani Yağız Bey'in ortağı ilgileniyordu. O bilir.

Alpay Bey'in kapısını tıklatıp içeri girdiğimde gülümseyerek bana bakıyordu. Bir şu adama bak birde Yağız'a bak. Yağız anca somurtsun zaten.

"Gel Asena. Ne oldu, bir sorun mu var?"

"Bir sorun yokta Yağız Bey şuanki reklam projesi için eski çalışmaları istiyor. Onların yerini biliyor musunuz diye sormak için gelmiştim"

"Hmm" O düşünürken bende odasının manzarasına baktım.

Vay anasını be. Manzaraya bak. Hep zenginlere tabi bu manzaralar

"Benim o çalışmaları Beyza'ya vermiş olmam lazım. Beyza'ya sormalısın"

Onaylarcasına başımı salladım "Peki Alpay Bey,sağ olun"

"Rica ederim ne demek. Bir ihtiyacın olursa bana söylemekten çekinme sakın"

"Tamam Alpay Bey teşekkürler. Size kolay gelsin." Dedikten sonra odadan çıktım

Bu Alpay Bey'de bir değişik. Herkese genellikle sertte bana bir yumuşak davranıyor. Garip

Beyza'nın yanına gittiğimde bana hemen dosyaları verdi. Yağız Bey'in odasına kapıyı tıklatıp girdikten sonra dosyaları uzattım. "Buyurun Yağız Bey."

Kağıtlara bakarken gülümsedi. "Harikasın. Bana bir kahve getirebilir misin lütfen?"

"Yine her zamankinden mi?"

Başını salladı

"Evet,her zamankinden"

"Tamam,hemen getiriyorum"

Odadan çıkınca kahve almaya giderken bir şey fark ettim. Bu ofiste çay kahve için ayrı bir çalışan var. Ben Yağız Bey'in asistanı değilim geti götürcüsü değilim. Niye bu işleri ben yapıyorum ki?

Yağız Bey'e gidince bunu bir sorayım en iyisi.

Kahvesini alıp odasına gittiğimde masaya kahveyi bırakırken konuştum. "Yağız Bey size bir şey sorabilir miyim?"

"Tabikide" dedi gözlerini bilgisayardan ayırmazken. "Bu ofiste çay kahve için Hatica Abla var. Ben ne Hatice Abla'yım ne de sizin asistanınızım. Neden sizin kahvelerinizi ben getiriyorum?"

"Eee-" cümlesi odaya Aslı'nın girmesiyle kesildi. "Buyurun Yağız Bey,istediğiniz evraklar" deyip elindekileri Yağız Bey'e uzattı. "İzninizle" deyip çıkacakken bana döndü

"Alpay Bey seni acil odasına çağırıyor Asena."

Bu nereden çıktı şimdi?

"Tamam,söylediğin için sağ ol"

Aslı odadan çıkınca bende Yağız Bey'e döndüm

"İzninizle" deyip çıkacakken konuşmasıyla duraksadım. "Sen daha güzel yapıyorsun"

Arkamı döndüm "Anlamadım?"

"Sen kahveleri daha güzel yapıyorsun"

Gülümsedim. "Ben değil,bu yeni aldığınız makine yapıyor ama"

"Aynı makineden Hatice Abla'da yapmıştı ama seninki kadar güzel olmamıştı."

"İzninizle" deyip Hemen odadan çıktım ve Alpay Bey'in odasına doğru ilerledim

Kahveyi ben yapınca nasıl daha güzel oluyor olabilir ya?

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde Alpay Bey'in gülümseyen yüzüyle karşılaştım. "Buyurun Alpay Bey beni çağırmışsınız"

"Ee Asena senden bir ricam olacak." Bana bir dosya uzattı. "Sana zahmet olmazsa şu dosyadakilerin 10'ar tane fotokopisini çıkarır mısın?"

"Tabi Alpay Bey" dedikten sonra dosyayı alıp odadan çıktım. Bir izin verinde oturayım zalımların oğulları.

Kendime kahve alıp fotokopileri çıkarmaya gittim. Önümde bir kaç kişi vardı. Beklerken telefonumu açıp gelen mesajlara baktım

Oğuz bebekim:Asenaaaaaaaa

Oğuz bebekim:Acil bakman lazımmmm

Siz:Ne oldu?

Oğuz bebekim:Aslı'yla bugün biraz daha konuştuk ve bence gayette güzel sohbet ettikkk

Böyle dediyse kesin saçma sapan bir sohbettir

Oğuz bebekim:Veee tanışmak için gün ayarladık

Siz:Ne!

Siz:Sen ciddi misi_

Oğuz bebekim:Evettt

Oğuz bebekim:Pazar günü buluşuyoruz

Siz:Ohaaaa

Siz:Sadece Pazar günü izinliydi bu hafta

Siz:Cidden o gününü sana mı ayırdı?

Oğuz bebekim:Ay evet

Oğuz bebekim:Kesin aşık

Siz:Aynen Oğuz

Siz:Daha tanışalı 2 gün olmamış gibi kız sana aşık olacak

Oğuz bebekim:Neyse senin işin vardır

Oğuz bebekim:Akşam konuşuruz

Oğuz bebekim:Hadi kolay gelsin

Siz:Teşekkür ederimmm

 

Daha önümde bir kişi vardı. Annem yazmış ona bakayım bari

 

Canım anam:Kızım

Canım anam:Napıyorsun,nasılsın iyi misin?

Siz:İyiyim anne çalışıyorum siz napıyorsunuz?

Canım anam:Bizde babanla dışarı çıktık alışveriş yapalım dedik

Canım anam:Eve dönüyoruz şimdi

Canım anam:Çok yormuyorlar seni değil mi kızım

Siz:Yok annem yormuyorlar çok fazla

Siz:Neyse anacım benim gitmem gerek

Siz:Babama selam söylee

Siz:Öptüm tontiş yanaklarınızdan

Siz:Görüşürüz

Canım anam:Görüşürüz kızım dikkat et kendine

 

Sıra bana gelince hemen fotokopileri çıkarıp Alpay Bey'e teslim ettim

Masama sağ salim oturabilince derin bir nefes alıp bu yeni reklam projesi için düşünmeye başladım.

Nasıl bir reklam hazırlayabiliriz ki?

Ben kara kara düşünürken omzuma bir el değdi. Aslı'ydı bu

"Asena sana bir şey sorabilir miyim?" Diye fısıldadı

"Tabikide"

"Sen Oğuz'un en yakın arkadaşısın öyle değil mi?"

"Evette ne oldu ve sen bunu nereden biliyorsun?"

"Senin sandalyeni çektiği gün neden geldiğini falan sormuştum. Neyse bu önemsiz. Biz şimdi Oğuz ile Pazar günü buluşacağız. Ve ben ona bir hediye almayı düşünüyorum ama Oğuz en gibi şeylerden hoşlanıyor bilmiyorum. Sen bilirsin. Ona nasıl bir hediye almam lazım?"

Gülümsedim "Canım senin hediye almana gerek yokki. Senin Oğuz ile buluşman ona verebileceğin en iyi hediye zaten. Zahmet etme sen."

"Yok,öyle olmaz bir şey alayı-"

"Aslı bak gerçekten gerek yok. Senin cebine yazık olur sonra. Ha dersen ki benim içim rahat etmez. Onunla sohbet falan et. Ne bileyim,birdaha ne zaman buluşalım de. Bir şey almak istiyorsan git bir tane bijutericiden sahte bir bileklik al yeter."

Aslı bana değişik bir şekilde baktı. "Neden böyle şeyler dedinki? Bir şey almana gerek yok,sahte bileklik yeter falan"

"Çünkü Aslıcım, daha ortada adam akıllı bir ilişki yokken Oğuz için uğraşman saçma olur."

Beni anlamış anlamışçasına başını salladı. "Peki,teşekkür ederim."

"Rica ederim ne demek" Aslı kendi masasına giderken bende düşünmelerime, çizimlerime devam ettim

•••

"Buldum!"

Ofisteki herkesin bakışları bana döndü

"Reklam projesi için mükemmel bir fikir buldum!"

Yağız Bey reklam projesi lafımı duyunca hemen odasından çıktı. "Asena"

Yüzümdeki heyecanlı gülümseme ile ona döndüm "Efendim Yağız Bey"

"Sen ne buldum dedin az önce?"

Gülümsemem daha da genişledi

"Bu yeni reklam projesi için mükemmel bir fikir buldum dedim"

Alpay Bey duvara yaslanmış kollarını birbirine dolamış şekilde gülümseyerek bana bakıyordu. Neyse şuan o adam umrumda değil.

Yağız Bey dediğim ile hemen konuştu

"Toplanın arkadaşlar"

Toplantı odasına hepimiz girdikten sonra en son Yağız Bey girdi

"Evet Asena,seni dinliyoruz"

"Yağız Bey fikri henüz yeni bulduğum için bir çizim yapamadım ama sorun olur mu?"

Hızla başını iki yana salladı "Hayır,hiç sorun değil. Sen yeterki bize bulduğun fikri anlat."

Ben heyecanla anlatırken odadaki herkes pür dikkat beni dinliyordu. Yağız Bey dahil.

"Ve böylelikle insanların dikkatini daha fazla çekebiliriz"

Konuşmam bittikten sonra odada bir sessizlik oldu. Kötü bir fikir miydi acaba? Diye düşünürken Alpay Bey'in beni alkışlaması ve onun devamında gelen alkışlar ile gülümsedim

Yağız Bey şaşkınca bana bakıyordu "Harika"

"Gerçekten mi?"

Başını salladı "Evet,çok güzel." Diğer çalışanlara döndü "Evet,arkadaşlar hemen çalışmalara başlıyoruz"

Herkes odadan çıkmaya başlamıştı. Bende dosyamı alıp çıkacakken Yağız Bey bana seslendi "Asena"

"Efendim Yağız Bey"

Yanıma yavaş adımlarla geldi. Sanki diyeceği şey için utanıyor gibiydi. "Ben çok teşekkür ederim. Bu yaptığının bana ne kadar yardımcı olduğunu sana anlatamam. Onca fikir aklıma geldi ama hiçbiri bu kadar iyi değildi. Muhteşemsin" dedi hafifçe gülümseyerek

Bende ona karşılık vererek gülümsedim. "Ne demek Yağız Bey. Ben işim gereği elimden geleni yaptım."

"Kaç yıllık çalışanımız bile bu kadar güzel bir fikir bulamadı Asena. İzin ver bu sefer teşekkür edebileyim. "

"Peki,rica ederim." Kapıyı gösterdi "Çıkabilirsin"

Toplantı odasından yüzümde salak bir sırıtışla çıktım. Bugün,iş hayatımın en mükemmel günü olabilir

•••

Ofisten çıkıp motoruma doğru ilerlerken yavru bir kedi gördüm kaldırımın kenarında. Yanına gidip onu seveyim derken sağ ön patisinde yara olduğunu fark ettim. "Oy senin partine ne oldu?"

Patisini dikkatlice elime alıp baktım. Sivri bir şey kesmiş olmalı. Cebimden telefonumu çıkarıp feneri açtım. Feneri patisine tutunca bir cam parçasının olduğunu gördüm

"Oy ben sana kıyamam. Gel bakalım" dedikten sonra kucağıma aldım "Patini iyileştirelim hadi"

Motoruma binecekken Yağız Bey geldi. "İstersen ben veterinere götürebilirim. Arabayla daha rahat götürürüz hem."

Dediğinin mantıklı olduğunu fark edip "Peki." Dedim. "Ama ben motorumu bırakamam. En iyisi kediyi arabaya koyalım. Ben peşinizden gelirim" Şimdi derseniz neden bırakamazsın diye, daha öncesinde Oğuz beni iş çıkışı almaya gelmişti. Bende bir şey olmaz diyerek motorumu buraya bırakmıştım. Ve sonuç olarak motorum ortada yoktu. O yüzden motorumu bir daha buraya bırakamam.

Kediyi onun arabasında ön koltuğa yavaşça koyduktan sonra kapıyı kapatıp hemen motoruma bindim. Sürmeye başlamadan önce Yağız Bey'in olduğu tarafa geçtim. "Benim bildiğim bir veteriner var. Oraya gidelim." Başını salladı "Tamam nerede?" "Siz beni takip edin yeter" Kaskımı takıp gaza bastım. Ben önden giderken hızlı rüzgar ve kulaklığımda çalan müzik ile daha da fazla gaza bastım

Çalan müziği bağırarak söylemeye başladım

 

"Ne habersin ne Türk'sün

Seni gören yollara dökülsün

Kul oldun, köle oldun

Kurşun geçirmez cam oldun

 

Bütün dünya izler durur

Afetiazam bekler durur

Hedefini al, piyasanı al, her şeyi al

 

Yandı dertler, bitti tasa

Ben kurbanım bu cambaza

İki gözüm kadar eminim, sen yoksun"

Kollarımı açıp rüzgarı her zerremde hissederken gideceğimiz veterinere yakınlaştığımızı fark edip yavaşladım. Arkadaşımın veterinerliğiydi. Sık sık ziyaret ederdim.

Veterinere geldiğimizde motorumu park edip kaskımı çıkardım. Motordan indikten sonra hemen arabaya gidip kediyi kucağıma aldım. İçeri girerken Yağız konuştu

"Eğer her motor sürdüğünde bu hızla gidiyorsan çok tehlikeli küçük hanım. Böyle becerikli bir çalışanımı ve nişanlımı kaybedemem. Lütfen yavaş sürün"

"Endişelenmenize gerek yok Yağız Bey. Ben nasıl ne hızla gideceğimi gayet iyi biliyorum. Hem şuan düşünülmesi gereken ben değilim." Kucağımdaki kediyi gösterdim "Bu yavru kedi" İçeriye girdiğimizde arkadaşıma kedinin durumunu anlattım.

"Ya Asena ben dün elimi çatlattım çok hareket edemiyorum. Çalışanımda şuan burada değil. Sen yapsan olur mu?"

Başımı salladım "Tabikide,malzemeler nerede?"

"Hemen şurada" malzemeleri gördükten sonra hemen yavru kediyi patiindeki camdan kurtarmaya başladım. "Bu adam nasıl hiç düşünmeden kediyi sana emanet etti?"

Pamuk alırken konuştum. "Çünkü veteriner hekimi olduğumu biliyor"

"Ne?" Dedi şaşkınlıkla

"Sen veteriner misin?"

Niye bana öcü görmüş gibi bakıyordu bu adam?

"Evet,ne var bunda?"

Kaşlarını çattı "Ben neden bilmiyorum bunu?"

Bu dediği ile göz devirdim

"Dosyamı incelemediğiniz için olabilir mi?"

Bu dediğim ona mantıklı gelmiş olacak ki sustu. Kedinin patisini sardıktan sonra kediyi kucağıma aldım.

"Kediyi nereye bırakacaksın?"

"Ne demek nereye bırakacaksın? Hiçbir yere bırakmayacağım. Sahipleneceğim"

"Ne? Cidden mi?"

Başımı salladım "Evet,ne var bunda?"

"Peki sen işteyken kim bakacak?"

Bu adam niye böyle sorular soruyor?

"Hani arkadaşım var ya Oğuz. Beraber yaşıyorum ben onunla. O bakar"

"Hangi arkadaşın?"

"Bu sizi ne ilgilendiriyor Yağız Bey?" Dedim dayanamayarak

"Merak" dedi

Derin bir nefes verdim. "Neyse,hadi çıkalım artık" Çıkmadan önce arkadaşıma selam verip en sonunda veterinerden çıkabildim. Kediyi yine arabaya koyduktan sonra evim doğru beraber ilerledik.

Eve geldiğimde Yağız'a teşekkür ederek kediyi aldım ve eve çıktım. İçeri girdikten sonra kapıyı kapatıp yaslandım. Bugün ne gündü yâ

Loading...
0%