Yeni Üyelik
9.
Bölüm

7.Bölüm

@sen1bihtersin_246

Sabah hazırrlanıp işe gitmek için dışarı çıktığımda motorumu göremedim.

Allah Allah, nerede lan bu motor?

Dün akşam yaşananlar aklıma gelince sıkıntıyla iç çektim. Mecbur taksiyle gidecektik bugün.

Tam taksi çevireceğim anda önümde olan araba korna çaldı.

Ne yapıyorsun be gerizekalı yüreğim ağzıma geldi.

"Ya siz manyak mısınız? Boş boş dururken korna mı çalınır? Hem siz kimsiniz ya? İndirsenize bakın camınızı. Hatta ne camı, in arabadan da yolayım saçını başını."

Cümlemin bitmesi ile arabadan Yağız'ın indi.

Nasıl zortladık oynat bakalım

"Bak bakalım kimmişim ben"

"Yağız Bey" dedim sessizce. Sesim içime kaçmıştı resmen.

Daha geçen gün sen bu adama ahkam kesiyordun ne oldu şimdi böyle davranıyorsun?

Sen niye sürekli konuşuyon ya sussana bir.

"Sizin burada ne işiniz var? Yani yanlış anlamayın sizden hesap sormuyorum sadece merak ettiğimden dolayı."

Geçen hafta sen bu adamın dosyalarını masasına fırlatıyordun ne oldu kız sana?

Gülümseyerek yanıma geldi. "Motorun dün gece şirkette kaldığı için seni ben özel olarak almak istedim."

"Nezaketiniz için çok teşekkür ederim fakat siz böyle davranarak ofistekilerin daha çok dikkatini çekiyoruz."

Biraz daha yanıma yaklaşarak aramızda bir adımlık mesafe bıraktı. "Çekelim, ne olacak?"

Ben geriye gitmeye başladığımda Yağız'da bana yaklaşıyordu

Ay n'oluyor n'oluyor!? Yavaş gel ayol duvara çarpıcaz şimdi.

Ne yavaş gelmesi ya hiç gelmesin niye geliyor?

Ay çen büyüdünde heyecanlandın mı çen?

Bak gerçekten şuan hiç sırası değil

Sırtım tam bir yere değdiği anda Yağız elini başımın arkasına koydu. Yaptığı hareket ile irkilirken eğilip kulağıma fısıldadı. "Benden utanmana gerek yok. Ne de olsa ben senin müstakbel kocanım."

Gözlerim anında sonuna kadar açılırken Yağız gülerek geriye doğru çekildi. Gidip arabasının kapısını açıp inmemi beklemeye başladı.

Ben hala şok içindeyken sessizce arabaya bindim. Kapımı kapatıp şoför koltuğuna bindikten sonra arabayı sürmeye başladı.

Radyoda çalan klasik müzik ile ofladım. İçim şişti dinleye dinleye.

Hayatım bunlara alış. Bu zenginlerin dinlediği tek müzik çeşididir. İleride evlendiğinizde hep bunları dinleyeceksin.

Ay yok, ben bunlara alışamam. Kulaklıktan gizli gizli İsmail Yk falan dinlerim.

"Sıkıldın mı?"

Sıkılmak mı, bayılıcam biraz sonra sen ne sıkılmasından bahsediyorsun?

"İstanbul trafiğiyle birlikte klasik müzik dinlemekten sıkılmamak imkansız olduğu için tabiki de çok sıkıldım."

"Ne açmamı istersin?" dedi telefonunu çıkarırken. "Bilmem. Klasik olmasın da, ne olursa olsun."

Telefonundan bir şarkıya tıkladıktan sonra önünün açılması ile arabayı ilerletti.

Açtığı şarkı ile gülümsedim. Bu adam bu şarkıyı nereden biliyordu?

Ben gülünce bana bakıp o da gülümsedi "Ne oldu?" Başımı iki yana salladım. "Bir şey yok. Sadece şarkı komiğime gitti."

"Ne var ki şarkıda?"

"Şarkıda bir şey yok. Sadece İsmail Yk açman garibime gitti."

"Niye, zenginler İsmail Yk dinleyemez mi?" "Zenginler dinler dinlemesine de, senin dinlemen değişik. Ben değil dinlemeni, İsmail Yk'yı bile tanıdığını düşünmüyordum."

"Bakma sert gözüktüğüme. Bazen yeğenim ile evcilik oynadığım oluyor. Ve ayrıca ben küçüklüğümden beri İsmail Yk dinlerim. Babam ile evde İsmail Yk dinlerken annemin bizi terlikle kovaladığını hatırlıyorum." Kahkaha attım bu sefer. "Ciddi misin?"

Başını salladı genişçe gülümserken. "Evet. Annem asla böyle şeyleri sevmez. Evde keman dinleyerek kahve içiyor."

Göz devirdim. "Kemanı bende severim ama keman eşliğinde kahve içmek sıkıcı. Ama annenin tipinden belli böyle bir kadın olduğu. Benim olmayan kiloma laf ettiğinde anlamıştım zaten."

"Annemin böyle oluşunu hiç anlamıyorum. Küçükken okulda ki arkadaşlarımın anneleri hep çok samimi kadınlardı. Babaları da çok sert değildi. İlk zamanlar sorunun onlarda olduğunu düşünüyordum fakat büyüdükçe fark ettim ki asıl sorun bizde."

"Asıl sorun sadece sizde değil. Zenginlerde. Bu zamana kadar tanıdığım bütün zenginlerin aileleri böyle. Çok katı. Bunun herkesde böyle olduğunu düşünüyordum, ta ki babanı tanıyana kadar. Çok samimi bir adam."

Ne değişik bir sohbetin içindeyiz biz.

Arabayı durdurduğunda geldiğimizi fark ettim. Yağız ile ilk defa bu kadar sakin bir şekilde sohbet ettiğimizi fark ettim.

"Teşekkür ederim."

"Teşekkür etmene gerek yok. Müstakbel kocan olarak bunları yapmam gayet doğal. 1 ay sonra seni evden almayacağım zaten."

Kaşlarım çatıldı "Neden?"

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. "Ne oldu? Almamı mı isterdin yoksa?"

Bakın ben size şimdiden diyorum, bu adamın bizimle evlenmesinin başka sebepleri var.

İç ses saçmalama istersen. Nasıl bir sebep olabilir? Neyiz biz, çocukluk aşkı falan mı?

Bilmem, olabilir.

"Niye almanı isteyim be? Saçmalıyorsun. Herneyse, yine de teşekkürler." dedikten sonra arabadan indim.

Ofise girdikten sonra herkese selam verip masama geçtim. Bu sabah hiç kahve içmek istemiyorum nedense.

Bilgisayarımı açtıktan sonra Yağız Bey'de ofise girdi. Ve saçma bir şekilde odasına uğramadan direk Alpay Bey'in odasına girdi. Aslında bu girmek değil. Size şöyle söyleyim. "FBI OPEN THE DOOR" diyerek girseydi hiç bir şey değişmezdi.

Neyse, biz işimize bakalım.

Öğle molasına kadar aralıksız çalıştıktan sonra derin bir nefes verdim. Bu aralar işe biraz fazla odaklanmıştım nedense.

Öğle molası bir şeyler yiyip içip annemin akşama ne istersin sözleri ve bütün sülalemizin gıybeti ile geçti.

Öğle molası bittikten sonra çalışmaya başlamıştık ki Yağız Bey bize seslenip odağımızın o olmasını sağladı.

"Arkadaşlar, size bir şey açıklayacağım fakat lütfen neden oldu diye sormayın." Hepimiz pür dikkat Yağız'ı dinliyorduk. "Bu saatten sonra Alpay Bey ile ne yazık ki artık ortak değiliz, onunla yollarımızı ayırdık. Aramızda olan bazı olaylardan dolayı kaynaklanan bu durumun sizi üzdüğünün farkındayım, ama böyle olmak zorundaydı. Lütfen nedenini sormayın."

Bir dakika, cidden bunu yapmış mıydı?

Erkek yağğ

Ne erkeği ne saçmalıyorsun iç ses?

Adam karısı için ortağından vazgeçiyor. Aşk adamım benim yâ

Lütfen Yağız hakkında daha fazla konuşma. Rica ediyorum akıl sağlığım için önemli çünkü

Yasemin asla susmadığı gibi bu konuda da susmayarak konuşmaya başladı. "Peki Alpay Bey yerine başka bir ortağınız olacak mı Yağız Bey?

Yağız Bey onaylar şekilde başını salladı. Ulan bu adam niye herkese karşı böyleyken bana böyle değil? Ben böyle bir soru sorsam "Sanane, seni ilgilendirmez, her şeye burnunu sokma" gibi laflar söyler.

"Evet başka bir ortağımız olacak ve eminim o çok daha iyi olacak. Başka sorusu olan var mı?"

Herkes sustuktan sonra baktı ki cevap yok kaldı mal gibi.

"Neyse, size kolay gelsin arkadaşlar. İşinizin başına dönebilirsiniz." dedi nedense gülümseyerek bana göz kırpıp odasına girdi.

Yanaklarımın elma gibi kızardığını hissedebiliyorum.

Bu adam niye böyle davranıyor bana? Bir iyi bir kötü. Vallahi kafamı karıştırıyor artık.

Sen kesi-

Kapa çeneni iç ses

Ay sana da iç ses demek bir garip geliyor. İsim mi koysam sana?

Hmm acaba ne olsa?

Ay aman yok yok. Sen kesin saçma bir isim verirsin bana. İç ses yeterli.

İyi peki, sen bilirsin.

Mesai bittikten sonra çantamı hazırlarken aklıma bir fikir geldi. Çantamı hemen alıp Yağız'ın odasına tabiri caizse daldım. Genişçe gülümsedim."Benim aklıma bir fikir geldi. Bu akşam bize gel, ailem ile tanışmış olursun."

"Annenler bildiğim kadarıyla başka bir şehirde yaşıyorlar."

"Evet yaşıyorlar ama bu salak Oğuz evleneceğimi benden önce söylediği için annemler geçen gün geldi. Seninle tanışmak da istiyorlardı zaten."

Düşünme moduna geçince kaşlarım çatıldı. Neyi düşünüyordu bu salak? Eninde sonunda tanışacak zaten.

"Yağız zaten eninde sonunda tanışacaksın. Fırsat varken gel tanış işte ne olacak?"

"Asena gelmesem olur mu?"

Gözlerimi kısıp ona baktım. "Hatırladığım kadarıyla sen benim istediğim 50 şeyi yapacaktın. bir tanesini kullanmıştım. Bir diğerini de şimdi kullanıyorum. Benimle bu akşam bize yemeğe gelip ailem ile tanışıyorsun."

Oflayarak başını geriye attı. "Tamam Allah'ın cezası hadi gidelim."

Ben zaferle gülümseyerek kapıyı açıp odadan çıktıktan sonra Yağız'da çok geçmeden geldi.

Dışarı çıktığımızda bana döndü. "Gel arabayla gidelim. "

Kaşlarımı çattım. "Sen niye beni sürekli araban ile eve götürmeyi istiyorsun? Hem olmaz yarın işe gelmek için taksi bekleyemem kusura bakma."

"Taksiyle geleceğini kim söyledi. Ben alırım seni."

"Saçmalama, bu her gün böyle olmaz biliyorsun değil mi? Sal beni artık da motoruma bineyim."

"Ne güzel her gün yüzünü 5 dakika daha fazla görüyorum işte. Niye kızıyorsun ki?" derken elini belime atıp kendine çekiyordu

Onu ittirdikten sonra hiddetle konuştum. "Ay hoşt. Ne içtin sen be? Kış kış, uzak dur benden."

Benim bu tepkime koca bir kahkaha atmasına göz devirdim. Salak ya ödüm koptu.

"Salak mısın Cemile ödüm koptu."

Hala gülmeye devam ediyordu ki gülümsemesi anında soldu. "Sen benden korkuyor musun?"

Şizofrenlik desen var. Birce'ye söyleyimde şunu yatırsın.

"Ben niye senden korkayım be? Dün yaşanan olaylardan sonra biraz çekiniyorum böyle şeylerden o yüzden. Bunu bana kim yapsa aynı tepkiyi verirdim seninle ilgili değil yani yanlış anlama."

Ay ay. Kocasına açıklama da yaparmış.

Ne kocası saçmalama iç ses.

Yağız hiç beklemediğim bir şekilde gelip bana sarıldı. Ellerim hava da ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.

"Ben özür dilerim tamemen aklımdan çıkmış. Yemin ederim unutmasaydım böyle yapmazdım."

Omuzlarından tutup onu kendimden ayırdım. "Sen bu aralar baya bir duygusallaştın he. Evlilik heyecanından herhalde. Yoksa gerçek Yağız bana asla böyle davranmaz."

O an bir şeylerin farkına varmış olmalı ki dikleşti ve ciddi bir tavır takındı. "Tamam, sen motorunla mı gidiyorsun neyle gidiyorsan git. Ben arabayla gidiyorum." dedi ve arabasına bindi. Ben ne yaptığını tam anlamamışken gaza basıp gitti.

O anki halime güldüm.

Neyse, şimdi birde geç falan kalırım. Kaskımı takıp motora bindikten sonra bende gaza bastım. Biraz ilerledikten sonra Yağız'ın arabayı sağa çekip dışarıda arabaya yaslanıp etrafa bakındığını gördüm. Yanına gidip keyifle gülümsedim. "Hayırdır kime bakıyorsun?"

"Taksi gelmesini bekliyorum. Arabaya ne oldu bilmiyorum çalışmıyor"

"Bu saatte taksi bulamazsın. Gel bu gece artçım ol."

İlk başta biraz tereddüt etse de en son arabayı kilitleyip arkama bindi. Ellerini tutup belime yerleştirdikten sonra gaza bastım.

Belimdeki elleri sıkılaşınca gülümsedim. "Ne oldu korktun mu yoksa?"

"Anlamadım" dedikten sonra biraz eğildi. Işıklarda durduktan sonra ona baktım. "Korktun mu yoksa diyorum" dedikten sonra belimde hala sıkı sıkı duran ellerini çözdü. "Yok canım, niye korkayım? Korkacak bir şey yok ki. Hızlı da gitmiyoruz zaten,sıkıldım burada"

Gözüm sarı ışığa kayınca dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı. "Bence sıkı tutunsan iyi olacak çünkü bu sefer hiç sıkılmayacaksın."

"Ne" demesiyle gaza basmam bir oldu. Elleri direk belime sarılırken kahkaha attım. Ben daha da hızlanırken Yağız'ın elleri sıkılaşıyordu. "Eğleniyor musun?" diye duyması için bağırdım.

Sırtıma yasladığı kafasını kaldırmadan "Lütfen yavaşla" dedi. Şuan ne kadar eğlensemde yavaşladım. Eve yaklaşmıştık zaten.

Annen veya baban bu kadar hız yaptığını görse motoru elinden alırlar biliyorsun değil mi Asena?

Görmeyecekleri için sorun yok.

Evin önüne geldikten sonra motorumu park edip indim. Yağız kaskımı çıkarmamı beklerken sırıtarak ona bakıyordum."Bu kadar korkacağını düşünmemiştim."

"Aslında korkmam da,"

"Neden korkuyorsun o zaman?"

"Neyse, hadi gidelim. Annengili bekletmeyelim, bir an önce tanışmak istiyorum. Özellikle de Oğuz ile tanışmak için sabırsızlanıyorum." dedi ve arkasını dönüp binadan içeri girdi.

Bu işin içinde bir iş var. Ve benimde adım Asena ise ne olduğunu öğrenirim.

Bende peşinden binaya girdikten sonra 2 kat çıkıp bizim kapının önüne geldik. Kapıyı çaldığımda ikimizde konuşmuyorduk. Kapı açıldığıında Oğuz ilk beni gördüğünde tam göz devirip gidecekken Yağız'ı görmesiyle bize baktı. "Hoşgeldiniz" dedi bağırarak. Salak zaten içeri girince herkes görücek.

Annem Oğuz'un gereksiz imasıyla direk kapıda bitti. Yanımda Yağız'ı görünce şaşırmadan direk eğilip Yağız'a sarıldı. Oğuz annemin ne yaptığına şaşırırken ben inanamaz şekilde anneme bakıyordum. Buraya gelmeden önce anneme Yağız ile geleceğimi söylemiştim fakat direk sarılacağını hiç düşünmezdim.

"Gel oğlum hoşgeldin" diyerek Yağız'ı içeri buyur eden anneme Oğuz ile bakarken en son ikimiz birbirimize baktık. "Anneme ne oldu?" Omuz silkti. "Bilmem"

Bende içeri girdikten sonra Yağız'ı babamın elini öperken gördüm. Babam Yağız'dan hoşlanmadığını belli eden bir tip ile Yağız'a bakıyordu.

Umarım bu akşam Yağız'ı bu akşam bu evden sağ salim çıkarabilirim.

Amin.

Loading...
0%