Akın ile odama girince Akın maskesini direkt çıkarttı "Piştim lan" gülmeme engel olamadım.

"Sence öldürmüş müdür?" diye sorduğumda Akın "Sanmıyorum, öldürecek olsa bile babanın evinde yapmaz bunu" Haklıydı bize göz göre göre koz verip risk almak istemezlerdi.

Yatağa geçip kendimi attım ve Akına döndüm "Bazen rol yapmak zor geliyor" dertli dertli bunu diyince Akın resmen kahkaha attı, "Gülmesene duyacaklar oğlum mal mısın sen?" Manyaktı bunun yüzünden yakalanacaktık.

Akın sonunda susmuştu. İkimize sessizleşince aşağıdan gelen sesler daha net duyulmaya başlandı. Kudret amca "Koralp şu iti al depoya götürsünler" derken adamın çığlık sesleri geliyordu. Koralp birine seslenmişti, muhtemelen adamı alması içindi.

Sesler iyice uzaklaşınca odamın penceresine yöneldim, Akınsa oturmuş telefon bakıyordu rahatlığa bak.

Aşağıya baktığımda Kudret Ünkan ve Demir evden çıkıyorlardı, bir adam da vurulan korumayı arabaya koyuyordu. İkisi arabaya ilerlerken kafasını kaldıran Demir ile göz göze geldik. Derince yutkunup perdeyi kapattım.

Akın "Bundan sonra ne yapacaksın?" Diye sorunca "Ünkanları tamamen kendimize çektikten sonra basit hareketlere geçeceğim, Necip önce korkup tedirgin olacak, tam rahatlamaya başladığı anda darbeyi indireceğim" 9 yaşında bir oğlu ve boşandığı karısı vardı, oğlu zaten annesiyle kalıyor babası ile nadiren görüşüyordu. Engel yoktu.

Akın "Baban 3. Liderdi ve şuan yeri kapıldı, ama diğerleri ümitlerini kesmedi, o boş heriflerin hepsi liderlik için birbirini yemekte" sinsice gülümsedim. " Ee iyi ya onlar birbirini yerken sahibi çıkıp oturacak" dedim. Sahibi ben oluyordum. Şuan 3. Lider koltuğunda bir adam vardı evet ancak hiçbir toplantıya katılmamış en yakın korumasını göndermişti, fazla üşengeç ve umursamaz olduğu söyleniyordu. Bu yüzden hâlâ o yere sahip olabileceklerini düşünenler vardı.

O Necip İti babamın yerine geçmişti, bende onu indirip yerimizi geri alacaktım. Zaten 6 yıldır hafiften hafiften işlerinin sarpa sarmasına babam neden oluyordu ama en yıkıcı darbe benden gelecekti.

3 liderden Demiri seçmenizin sebebi diğer umursamaz herif tamamen zaman kaybıydı, o herif sadece ona bulaşanlarla uğraşıyordu. Onun harici kendi yolunda ilerliyordu ancak Ünkanlar yardımlarını esirgemezdi.

Akında o masadaydı ancak varla yok arası bir şeydi, babam Necip itine o zevki yaşatmamak için 6 yıldır toplantılara doğru düzgün katılmamış Akını yollamıştı, tabiki Akın ve maskesi ayrılmaz ikiliydi. Maske takıyordu çünkü babama bu kadar yakınken kaçırılmaması imkansız olurdu ve korumayla gezmesi gerekirdi Akın benim gibi değildi ve korumalara hiç tahammülü yoktu.

Akın'ın babası annesi ve Akını terk etmişti babamda Akını ben 9 yaşındayken ağlayan bir hâlde bulunca ona sahip çıkmıştı. O günden beri her hafta bizim eve gelirlerdi annemi ikinci annesi beni de kardeşi bilmişti.

Babam aşağıdan "Akın, Mina aşağıya" diye bağırınca iktir kaktır inmeye başladık. İkimizde birer koltuğa kendimizi atınca babam "Yarın resmi olarak imzalar atılacak Ünkanlar ile ortak oluyoruz bundan sonrası sizde samimiyeti belli etmeden arttırmanız lazım diyince, yattığım koltuktan Akına bir bakış attım ikimizinde aklından aynı kişi geçiyordu aynı anda "Yavuz" diyip güldük.

Yavuz o kadar enerjik ve samimi biriydi ki onun arkadaşlığını kazanmak zor olmazdı, iki eğlence mekanına bakardı. "Benim yarın 14;00-17;00 arası dersim var haberiniz olsun Beyler"

Babam "İyi bakalım ben çalışma odasındayım" diyip yukarıya ilerleyince Akın "Ben kaçar malûm randevum var" dedi bezgince. Resmen kahkaha atmaya başladım "Kızı kaçırma aslanım" dedim alayla. Arkasındaki yastığı suratıma fırlatıp odadan çıktı.

Süreyya teyze köydeki arkadaşlarından birinin kızıyla Akına akşam buluşması ayarlanmıştı ve tabiki de Akın gitmek istemiyordu. Ama mecbur kalmıştı.

Salonda tek kalınca bende odama çıkıp yatağa yattım ve telefonumu elime aldım beni takip edenlere baktığımda gördüğüm isimle şoka girdim 'Koralp Demir Ünkan' sizi takip etmeye başladı.

Hemen arkasındansa 'Yavuz Ünkan' sizi takip etmeye başladı ve son olarak 'Boran Ünkan' seni takip etmeye başladı. Gerçekten üçü aynı anda beni takip mi etmeye başlamıştı? Ne halt karıştırıyorlardı bunlar?

İş ortaklığı yapılacağımız magazinin gözünden kaçmadığı için hepsine geri dönüş yaptım istiyor sayılmazdım ama neyse.

Telefonu kapatıp gözlerimi de kapattım ve uykuya daldım.

***

Saat 11:35 olmuştu ve ben yataktan yeni kalkıyorum, hızlıca banyoya geçip işlerimi hallettim. Üzerime siyah mini etek, siyah crop ve üzerime de beyaz gömlek giyip içeriye eteğin içerisine koyarak hoş bir görüntü elde ettim. Saçlarımı yine tepeden at kuyruğu yapıp rimel ve ruj sürüp rujun üzerinden aynı tonlarda gloss ile geçtim.

Aşağıya inip mutfağa ilerledikten sonra mısır gevreği katıp süt ekleyerek yemeğe basladım. Saat 12;10 olmuştu. 1 saat 20 dakikaya evden çıkmam lazımdı.

Kahvaltım bitmiş okul için eşyalarımı hazırlıyordum. Mimarlık zordu be. Her şeyi hazırladıktan sonra tekrar aşağıya inip koltuklara geçtim 12;30 tü saat daha 1 buçuk saat vardı.

Evde durmaktan sıkıldığım için arabaya geçip okula erken gitmeye karar verdim yol zaten 40 dakika sürüyordu.

Şuan arabada Akını arıyordum, 3. Çalışta sonunda açmıştı "Yengem nasıl biri?" Dedim direkt Akınsa resmen bana küfrediyordu "Ne yengesi lan?" bense masum çıkmasına özen gösterdiğim sesimle "Ne sen yemeğe çıkmadın mı yengem olacak hanımla" dediğimde bu sefer gerçekten ağız dolusu küfretti. "Kız manyak çıktı, taktı bana kafayı ve şuan annem de bana trip atıyor neymiş kıza ümit vermişim? Şimdi istemiyorum diyormuşum lan yüzüne bile bakmadım ne ümiti" arabanın içinde gülüşlerim yankılanıyordu.

****

Şimdi yoğun geçen üniversite gününün arkasından Akınla Yavuz'un olduğu gece kulübüne gidiyorduk, üzerimde lila renk oldukça kısa bir elbise vardı.

Akın arkadaşından orada olduğunu öğrenir öğrenmez gidelim demişti. Yavuz ile samimi olmanın en iyi yolu buydu. Tesadüf gibi yanına gideriz diye düşünüyorduk.

Geçen 45 dakikanın ardından mekanın önündeydik, arabadan inip mekana girdiğimizde etrafa bakınmaya başladım ve bana bakan 3 çift gözle karşılaştım. "Akın plan yattı senin arkadaşının beynini... Bunlar üç kişiler, kardeş takımı olarak gelmişler" dediğimde Akın sabır çekti ve onlardan uzak ama çapraz da kalan kenarında koltuk olan kısma ilerledi.

İkimizde oturduğumuzda geldiğimize pişman olmuştuk bile ve şuan kaçamak bakışlar attığım Ünkan kardeşler bize doğru geliyordu.

Bölüm sonuu

Yeni bölümde görüşmek üzere

Oy vermeyi unutmayın

Boran Ünkan?

Alin Mina Aktaş?

Akın?

Yavuz Ünkan?

Koralp Demir Ünkan?