1 gün sonra

Dün sırf yarınki toplantı için hazırlık yapmıştık, adamların maskeleri, lensler, eldivenler ve ormandaki ev...

Şimdiyse Kudret Ünkan'ın ricası üzerine 'ortaklık kutlaması' yapılacaktı. Bir bokluk seziyordum bu işte ama neyse.

Onun için hazırlanıyordum. Altıma kahve tonlarında dizlerimin 2 parmak üstünde pileli etek, üstüme de kalın askılı beyaz crop giyip kahverengi küçük çantamı altım. Beyaz Spor ayakkabılarımıda giyip makyaj masama ilerledim.

Bu kutlamanın asıl sebebi neydi ki? elimdeki maskarayı gözlerime uygularken düşündüğüm şey buydu, dudaklarıma sadece nemlendirici sürüp dalgalı saçlarımın kalıcı olması için bukle koruyucu kremini sürdüm artık tamamen hazırdım.

Aşağıya indiğimde Akın koltukta yayılmış oturuyordu, beni fark edince "Allah'ım şuan seni kurtlar sofrasına gönderiyor gibi hissediyorum" dedi bayılıyormuş gibi yaparak.

"Sen rahat ol aslanım ben hallederim evelallah" dediğimde bana garip garip baktı, babam da hazır olunca "Biz kaçıyoruz Akıncığım " diyip kapıya ilerledik.

Babam ile arabaya bindikten sonra "Amaç ne sence baba?" Gerçekten mantıklı gelmiyordu hemde yarın toplantı varken hiç mantıklı gelmiyordu. Babam "Bende anlamadım, gidip göreceğiz" dedi ancak bir şeyler biliyor gibi hissediyordum.

Onlara ait bir mekana gidecektik, muhtemelen bugün için kapatılmıştı. Tek kız olacak olmakta beni geriyordu, Kudret Ünkan özellikle gelmemi istediğini babama söylemiş, garip.

Geçen 20 dakikanın sonunda mekana gelmiştik, içeriye girdiğimizde tam da tahmin ettiğim gibi kapatılmıştı. 3 kardeş ve Kudret amca oturuyordu.

Babamla masaya doğru ilerlerken Boran ve Demir'in gözü bendeydi. Masanın bir başında Kudret amca oturuyordu, muhtemelen karşısına babam oturacaktı, kapıya arkası dönük tarafta Yavuz oturuyordu yanı boştu, Yavuz'un karşısında Boran ve muhtemelen benim oturacağım yerin karşısında Demir oturuyordu.

Masaya geçer geçmez kısa bir selamlaşma sonrası hepimiz yerleşmiştik. Yemek olarak herkes et isterken ben alakasızca pizza istemiştim. Et yeter artık her seferinde, her seferinde.

Yemekler yenilirken hiç kimseden ses çıkmıyordu Allah aşkına biz neden buradaydık ki?

Yemek sonrası Kudret Ünkan babamı alıp başka bir masaya geçti, maksat neydi acaba?

3 erkekle ve hepsi birbirinden ayrı kafada olan 3 erkekle tek kız olarak masada kalmak pek iyi bir fikir değildi.

Yavuz "Arkadaşın nasıl?" Bunlar Akına niye kafayı takmıslardı acaba? "İyi" demekle yetindim. Daha fazla konuşmak istemediğim için telefonumu çıkarttım ki daha aradan 5 dakika geçmeden Boran "Sosyal dedikleri kıza bak" dedi dalga geçer gibi.

Bu çocuk fazla oluyordu "Magazinlerde söylenen her şey doğruysa neden yurt dışına gitme nedenin iş için olarak adlandırıldı ki?" Diye sordum arkama yaslanarak.

Boran'ın boynundaki damar sinirden belli oluyordu "Sen-" diye başlayan sözünü yarıda kestim "Şey üç kızda yakın arkadaşımdı" dedim.

Bu köpek 3 kızla aynı anda konuşmuştu, kızların her biri belli aralıklarla bir şeyler isteyerek parasının anasını bellemişlerdi ve bu fikri onlara veren tabiki de bendim.

Masumca gülümseyip "Magazinler yalan haber yapabiliyor önemsememek lazım" dediğimde Yavuz gülmeye başladı ve Boranın sert bakışlarından nasibini aldı.

Demirse yine ve yine bana bakıyordu, şeytan diyorki git bir tane geçir, neyseki şeytana uyumuyorum. Yavuz "Abi yarınki toplantı saat 11;30'a alınmış" umarım yeraltı toplantısı değildir diye geçirdim içimden saat 15;00 dedikleri için planlar ona göre yapılmıştı.

O sırada ekrana mesaj düştü "Mina saat 06;00 da alacağız sağ kolu toplantı geriye alınmış" dediğinde içime su serpilmişti, neyseki Akın hemen yeni rotayı oluşturmuştu.

Mesajı Yavuz'un görmediğine emin olduktan sonra kapattım. Korkacaktı o it, ölümden korkacaktı ama kaçmayacaktı.

Demir hâlâ bana bakıyordu Abiciğim bir sal. Borana dönüp "Sosyal olmamı istiyorsun gibi geldi, yaşlarının kaç neyler" diye sordum sanki bilmiyormuş gibi dün hepsinin okuduğu okullar dahil önümdeydi.

Yavuz "23 yaşında bir çıtırım" dediğimde sözünü Boran devraldı "25" beyefendi hâlâ sinirini atmış değildi, kudursun. Demirde "26" dedi.

Bende "Bende 22 yaşındayım" Aklıma gelen fikirle daha kolay kaynaşmamız adına "Size abi desem sorun olur mu?" Diye sordum. Yavuz direkt "Umarım bu sorunun kapsamında yokumdur" haklıydı aramızda 1 yaş vardı. Diğer ikiliden ses çıkmıyordu.

"Yanlış bir şey mi ded-" daha lafımı bitirmeden babam "Mina gidelim artık" direkt çantama telefonumu atıp ayağa kalktım ve alaylı bir şekilde "İyi akşamlar canım abilerim" diyip kapıya doğru ilerledim.

Farkındayım bölüm biraz kısa ancak yarın 6. Bölümü atabilirsem güzel bir bölüm olacağını düşünüyorum.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi akşamlarrr

Mina??

Boran??

Akın??

Demir??

Yavuz??