@senaryonuz
|
Saat 06;30'tu ve ben kalkmam gerekmesede uyanmıştım, Akınlar Muhtemelen adamı almışlardı ve iş biraz ani olduğu için çabuk olmak zorunda kalmıştık. Şimdiyse odamda bir ileri bir geri yürüyor emin olmak için Akından mesaj bekliyordum. Ve sonunda o bildirim düştü. Akın; Dağ evindeyiz. Mesaj atıldığında saat 06;40'tı bu erkene alma yüzünden 1 saatlik yolu 40 dakikaya indirmişlerdi. Çok şükür kaza falan yapmamışlardı. Babam şirketteydi Kudret Ünkan ile toplantıları varmış. Neydi bu böyle her gün her gün. Bugün babamın isteğiyle şirkete gidecektim, orası bana kalacakmış ve benim iyice adapte olmam lazımmış. Haklı adam bir şey diyemedim. Saat 08;40 olurken hazırlanmaya başladım, altıma siyah kumaş pantolon giyip üzerime beyaz crop giydim. Saçlarımı maşa ile dalgalandırdım ve çok hafif bir makyaj yaptım. Kahvaltı etmek istemediğim için evden çıkarken, Mahmut amcanın arabasına geçtim. "Şirkete Mahmut amca" diyip arkama yaslandım. Akını sürekli aramam mantıksızlık olacaktı saat 10 olana kadar beklemek zorundaydım. 1 buçuk saat kala zaten Akın hazırlanmak için çıkacak iş adamlara kalacaktı. Sonunda şirkete vardığımızda hızla arabadan inip babamın yanına çıktım. Asistanı Gizem ablaya selam verip içeriye girecektim ki Gizem abla "Babanın görüşmesi var Mina" Kimdi ki? Kudret Ünkan ile vardı 20 dakika sonra. "Kim?" Diye sorduğumda "Kudret ve Koralp beyle toplantı öncesi konuşmak istediler" dediğinde sorun olmaz diye düşünerek kapıyı çaldım. Babam muhtemelen Gizem olduğunu düşünerek 'Gel' demişti ve beni görünce ufak bir şok yaşadı. "Merhabalar" dedim gülümsemeye çalışarak. Babam beni bu saatte beklemiyor olacakki "Erkencisin" dedi. Haklıydı bu saatte şirkete uyansam da gelmezdim ama evde Aklından haber beklerken oraya odaklandığım için kafayı resmen yiyordum. Demir'in yanındaki siyah deri koltuğa oturduğumda babam "Madem erken geldi, bizimde bugün bildiğim üzere Ünkanlar ile toplantımız var sende katıl" dedi ancak eğer 1 saatte bitmezse Akınla iletişime girmem zor olurdu, o itin sıfatını Akındaki kamera ile görebilecektim, o kadar küçük bir kameraydı ki asla belli olmuyordu. "Ne kadar sürer?" Diye sorduğumda Demir kafasını bana çevirmiş yine o dikkatli bakışları yüzümdeydi. Neydi bu herifin amacı? Kudret Ünkan "Bir saat, bir buçuk saat arası" benim bir taraflarımda kurt olduğunu varsayarsak en fazla 1 saat dururdum. "Şimdiden söylüyorum 1 saatten sonrasında işlerim var" Babam dik dik bana bakınca masumca gülümsedim. "Kötü bir şey mi dedim baba?" Babam derin bir nefes alıp "toplantıya geçelim" dediğinde babam ve Kudret Ünkan önden arkalarından ben ve benim arkamdan Demir çıktı. **** 55 dakika sonra Hayatımda girdiğim en sıkıcı toplantıydı, Demir sürekli bir şeyler çıkarıp toplantının uzamasına sebep oluyordu. Uzatmasının bana zararı yoktu. Hayır bu adam 3 büyük liderden biri değil miydi? İşi falan yok muydu? Son 5 dakika diye kendime telkinde bulunuyordum. Ancak oldukça kalabalık bir toplantıydı ve buradan bu şekilde çıkarsam izlenim olarak iyi bir izlenim bırakmayacaktım. Ya ben kafada kuruyordum ya da bu Demir bilerek uzatıyordu. Kimseye çaktırmadan 5 dakika sonra Akın'a 'beni 10 dakika sonra ara' diye mesaj attım. Bu da bir bahaneydi ve mantıklı bir bahaneydi. Telefonu kapatıp tekrar kafamı kaldırdığımda Demir birden kafasını bana çevirdi, ne hikmetse tam karşımda oturuyordu. Tekrar toplantı konusuna döndüğünde geçen 10 dakikanın ardından Akın aradı, bende "Çok özür dilerim Kudret Bey'e ve babama bahsetmiştim zaten artık benim ayrılmam gerekiyor görüşmek üzere" diyip kaçarcasına çıktım. Babamın odasına geçip Akını aradım "Her şey yolunda Mina, İbrahim abi başında adamların" en azından İbrahim abi başlarındaydı. "Sen geçiyor musun eve?" "Daha bismillah kızım yoldayım" Haklıydı çocuk ben fazla heyecanlıydım, o şerefsizin suratı için sabırsızlanıyordum. "Tamam ben eve geçiyorum" dedim. Hızlıca babamın odasından çıkıp arabaya geçtim. Eve gidecek o piçin suratını izleyecektim. Şirketten çıkarken kapıda görmek isteyeceğim en son kişi vardı; Boran. Fark etmemiş gibi yapmaya karar vermiştim ancak Boran "Sen şirkete gelir mıydın?" Allah için beni ne kadar tanıyordu. "Uğruyormuşum demek" dediğimde bir şey demeden içeri girdi. Kıl herif. *** Sonunda eve varmıştım ve mutfağa ilerleyip Aysel teyzenin yaptığı poğaçalardan, meyve suyu ile oturup yemeğe başladım. Allah'ım sen bana doğru düzgün kahvaltı etme alışkanlığı kazandır. AMİN. Saat 11;20 olmuştu bile hızlıca odama çıkıp masaya geçerek bilgisayarı açtım, herkes tam saatinde gelmek zorundaydı, bu 3 liderin arkasında tek bir lider vardı, asıl lider. Her gerçek lider kendi kimliğini belli etmeden bir sonraki lidere kağıt yollardı, ya yer altından olurdu ya da normal ama yetenekli bir insan. Asıl lider toplantılara katılmazdı, 3 liderden seçtiği ona gelir anlatırdı, ancak yüzünü görmezdi. Bir de yeni lider seçiminde kurbanlar olurdu, yeni olacak lider ortadan kaybolurken masada en alt sınıftaki bir kişi alınır, kimsenin haberi olmadan yurt dışına gönderilirdi. Bu sayede %50 ihtimalle kalanlar düşünürdüz ancak ikisinede ulaşamazlardı. Sonunda toplantı başlamış herkes yerlerine geçmişti, Necip İti sırıtarak oturuyordu, son Gülen iyi gülerdi. Toplantı başlayalı 10 dakika olmuştu ki, telefonuma bildirim düştü İbrahim abiden "Bizdeki kısım tamam" dedi. Yani sağ kolu olacak it kapıya atılmıştı, Muhtemelen kapıdaki korumalar içeriye alıyordu, arabanın plakası bile yoktu fazla titiz çalışmıştık. 3 dakika sonra ekranda 2 kolumanin kolundan tutarak getirdiği Okan iti gözüktü, sağ kolunun ismi Okandı. Necip İti "Nerdesin sen lan!? Sabahtan beri adamlar her yerde seni arıyor" diye bağırınca eğlenmeye başlamıştım. Okan iti "A-abi sabah ne oldu anlamadım gözlerimi açtığımda bu hâle getirdiler beni" Diğer adamlarda bundan zevk alıyordu, çünkü bir liderin sağ kolunu dövmek kolay iş değildi. Necip'in alnındaki damar şişmişti. Okan susmadı "Sana selamları varmış" adamın bir kolu kırık, yüzü dağılmış haldeydi. Ah be Okan tek günahın o itin koruması olmak Necip hiddetle bağırdı "Hanginiz lan?" Akın profesyonel bir şekilde oturuyordu. Demir "Bağırıp durma lan senin problemlerinle mi uğraşacağız burada!?" diye bağırdı. Heyt be aslanım. Demir bey toplantıyı bitirmişti demek. Sen kendini ye dur Necip. Ben seni çiğ çiğ yiyeceğim zaten. Bölüm sonuu Bölüm aşırı içime sinmedi ancak bundan sonraki olaylar için bu şekilde yazmam gerektiğinin de farkındayım. Bakalım bu 1 ayda Alin Mina neler yapacak? Boran? Mina? Demir? Akın? Oylarınızı bekliyorum aşklar Biraz daha bölüm biriktireyim düzene sokacağım. Görüşürüzzzz
|
0% |