Yeni Üyelik
13.
Bölüm

12. Bölüm

@senaryonuz

Saat 13;00 olmuştu sabah saat 10 da kalkmış ayaküstü bir şeyler atıştırıp etrafı hazırlamaya geçmiştik. 3 saattir etrafı temizlemiştik şimdiyse Ayaz ve Mustafa abi gelmiş ellerindeki süsleri bize vermişlerdi. Bu kadar şeye gerçekten gerek var mıydı?

Ayça bardak ve tabakları salondaki masaya taşıyordu. Barım abimler lahmacun söylemişti akşam 18;00 da burda olacaktı.

Şimdiyse alt sokaktaki markete gidecektim.

Dün haber veririm demiştim ama basit bir market içinde mi? Eğer ben anlaşmaya uymazsam o da uyumayabilirdi ben onun uyumasını istiyorsam bende uymalıydım. Ama gururuma yediremiyordum. Kardeşlerim Asiye değiliz ama bizimde gururumuz var.

Simay; Dışarı çıkıyorum.

Yeterli miydi? Adam olana çok bile. Ayakkabılarımı giyip evden çıkarken telefonumdan bildirim sesi geldi mesaj Mirzadandı

Mirza; Nereye ve yalnız mısın?

Düşünceli müstakbel kocam bayılır bana ayrıca bu adam sohbette mi yatıyordu be.

Simay; Market ve evet yalnızım.

Bu durumu asla anlamıyordum amacı neydi bu kadar sorgulaması normal gelmiyordu sonuçta mecburiyetten dolayı evleneceği biriydim ben.

Mirza; Tamam dikkatli ol.

Bir şey yazmadan sohbetten çıktım ve markete ilerlemeye başladım.

Marekete gelmiş 12 paket cips, 15 paket çikolata ve 2 buçuk litrelik kolayla 1 buçuk litrelik gazoz, 2 litre ayran almıştım. Paralarını ödeyip evin yolunu tuttum

*****

Saat 17;30 olmuştu işimiz bitmişti herkes içeride oturuyorken Oğuzla çiftliğin ön tarafındaki silah atışı yaptığımız yere gitmeye karar verdik.

Yanyana 10 cam şişe diziliydi en çok şişeyi vuran kazanırdı. Oğuz başlayacaktı.

"Hadi Oğuz Bey hünerlerinizi görelim" dedim.

Oğuz gaza gelmiş olmalı ki art arda atışlarını yaptı hepsini vurmuştu.

"Hadi Simay Hanım vurun hepsini de görelim" dedi.

Bende art arda atış yapmaya başlamıştım ama 10 da 8 oldu.

"Elimin ayarını" diye söyledim öfkeyle. Oğuz arkama geçti ve silahı ikimizde tutmaya başladık.

"Sanada amcam öğretti banada Simay hadi" dedi.

Tam atışı yapacakken arkadan bir ses geldi. Arkamı döndüğümde bize öfkeyle bakan Mirza ve kardeşleri gelmişti silahı Oğuza verip yanlarına ilerledim.

"Hoşgeldiniz içeri geçelim" dedim. Saat 17;55 olmuştu pideler gelirdi. İçeriye girdiğimizde Ayça ve Ela salata yapıyordu. Herkes koltuklara yerleşince bende üst kata çıkıp altıma evde giyilebilecek rahat bir şort üstüme tişört giydim.

Aşağıya inip daha önceden getirilen tabak ve bardakları masaya yerleştirmeye başladım, izlendiğimi hissettiğimde etrafa bakma gereği hissetmiştim ki Mirza bana bakıyordu, düz ifadesizce bana bakıyordu.

Kafamı ondan çevirip tabakları dizmeye devam ettim. Bir kaç dakika sonra kapı çaldı ve Barın abim kapıyı açınca içeriye gelen kokulardan yemeğin geldiği belli oldu.

Ayça ve Ela da salatayı getirince herkes sofraya geçti. Tek bir boş yer vardı Oğuz ve Mirza'nın arası, acaba gerçekten bilinçli olarak mı boş bırakmışlardı. Sakince aralarına oturdum.

Barın abim yanındaki pideleri herkesten tabaklarını alarak koydu. Ela masanın kenarındaki içecekleri alınca herkese şişeleri elden ele uzattılar Oğuz kendine ayran doldurmuşken bana döndü "Katayım mı?" Diye sordu.

"Evet" diyerek onu onaylamamla ondan önce Mirza elindeki ayranı bardağıma doldurdu. Oğuz sinirli bir şekilde ayranın kapağını kapatıp masaya geri bıraktı.

Pidenin içine salatadan ve soğandan bolca koyup sarmıştım ki birden elimden alındı. Mirza özenle sardığım pidemi almış yiyordu.

İçimdeki öfkeyi yok saymaya çalışarak kendime yenisini hazırladım ve yemeye başladım.

Mustafa abi ve Mirza sohbet ediyordu. Oğuz Ayaza sataşma derdindeydi. Berna ve Elif sakince pidelerini yiyordu. Baran abimse Bernaya bakarak yemeğini yiyordu. Miraç ve Meriç kendi hallerinde bir şeyler konuşuyorlardı. Ela Ayçaya Oğuz ve Ayaz'ın hallerinden bahsediyordu.

Bense elimdeki pideyi nasıl bitireceğimi düşünüyordum yiyemeyeceğime emin olunca tabağa bırakıp arkama yaslandım. Mustafa abi içecek katarken Mirza bana döndü "Yesene yemeğini" dedi.

"Çok doydum yiyemem daha fazla" diyince tabağımdaki lahmacunu alıp kendi yemeye başladı benim ısırdığım yeri tiksinmeden yemesi garipti. Ben belli başlı kişiler harici asla yiyemezdim bu müstakbel kocam olsa bile.

******

1 buçuk saatlik bir film izlemiş mısırları ve çikolataları bitirmiştik şimdiyse tabu oynamaya karar vermiştik lakin bir türlü takımlar oluşmuyordu, Ayazda kağıtlara tüm isimleri yazıp rastgele kişilere seçtirmeye karar vermiş onu hazırlıyordu. Meriç ben izlemeyi tercih ederim demişti, bir kişi fazlalık olunca kimsede ses etmemişti

Ayaz elinde kağıtlarla gelip "İlk Ayçaya çektireceğim" dedi ve Ayça seçerken gözüyle kağıt işaret ediyordu fazlasıyla komikti ben ve Ela kendimizi tutamayıp krize girmiştik ama ses etmedik. Daha sonraysa Mustafa abiye kağıt dolu elini uzattı, Mustafa abi gayet rahat bir şekilde aldı ve açtı "Elif" dedi.

Meriç bir kağıda grupları yazıyordu. Elaya çekmesi için uzattığında Ela "Barın abi" dedi. Barın abimin işine gelmişti, Ela fazlasıyla iyiydi.

Ayaz bu sefer de Miraç'a uzattı ve Miraç "Simay" dedi. Bir an duraksadım. Mirza kardeşine ufak bir bakış atıp önüne döndü

Ayaz bu sefer de Mirzaya uzattı. Mirza kağıtlara bakmadan bir kağıt aldı ve "Oğuz" dedi. Bir anda istem dışı gülmeye başlamamla

Mirza ve Oğuz bana döndü. "Ne bakıyorsunuz siz ikinizi takım olarak düşünemiyorum" dedim

Ayaz "Meriç Baran ve Berna da bir takım" dedi ve oyuna başladık

********

Oynamaya başlamıştık Ayaz Ayçaya anlatmış 90 saniyede 5 tane bilmişlerdi.

Baran abim Bernaya anlatmış 4 tane bilmişlerdi

Barın abim Elaya anlatmış 6 tane bilmişlerdi

Mustafa abiyse Elife anlatmış 3 tane bilmişlerdi

Şimdiyse Mirza Oğuza anlatacaktı bu ikili baya eğlenceli olacak gibi geliyordu ve süre Meriçin kum saatini çevirmesi ile başladı.

"Hastasın kime gidersin?" Dedi Mirza

"Doktora" dedi Oğuz

"Doktor sana ne ile bakar?"

"Gözleriyle"

Dayanamayıp kahkaha atmaya başladım ve Mirza'nın yanına kelimeye bakmaya gittim. Steteskoptu.

Mirza "Bu gerizekalıyı seçen elimi sikeyim" diye Oğuza saydırıp kelimeyi değiştiriyordu Kelime sekreterdi.

"Sen şirket sahibisin senin işlerini kim halleder?"

"Sekreter" dedi Oğuz sonunda bir doğru cevap gelmişti.

Mirza yeni kelimeye geçti. Kelime Sipariş vermekti.

"Sen pideleri ne yaptın?"

"Yedim"

"Hayır biz gelmeden önce"

"Ne yaptım oğlum değiştir"

"Hay senin beynine"

Mirza yine kelime değiştirdi. Tuş yeni kelimeydi

"Bilgisayarda ne vardır?"

"Ekran"

"Değiştir"

"Klavye"

"Evet klavyede neler var?"

"Harfler"

Ve arkadan bir ses geldi Meriçten "süre bitti" sesi.

Sadece 1 kelime bile bilmişlerdi Oğuz bu tarz oyunlarda heyecandan hep saçmalardı.

Mirza "Rezilliğe bak sadece 1 kelime bildik" diyince Oğuzda "Bir anlatamadın ki" dedi. Ortamda kahkaha sesleri yükseliyordu.

Meriç "Sıra Miraç ve Simayda Miraç anlatıyor" dedi ve ardından "Süreniz başladı" dedi.

"Çocukken sana bir çocuk ne hediye etti" dedi Miraç

"Bileklik" dedim ama bunu kesinlikle daha sonra konuşacaktık oyunu bozamazdım.

"Alerjin olan şey ne?"

"Kekik"

"İnsanlarda en sevmediğin özellik?"

"Önyargı"

"En nefret ettiğin ders"

"İngilizce"

"Sümüklü diye dalga geçtiğin çocuk?"

"Emir"

"Küçükken en sevdiğin şey?"

"Hayal kurmak"

"Küçükken nefrete ettiğin insanlara ne derdin?"

"Tuvalet kağıdı"

"Kolunu neye çarpınca yandı?"

"Fırın"

Meriç "Süre bitti " dedi. Bende Miraç'a döndüm"Sen nereden biliyorsun bunları, yoksa o bilekliği veren çocuk?" Diye sordum

Miraç "Bendim Simay " demesiyle kafasına vurmaya başladım "Ben 1 hafta boyunca her gün seni bekledim" diye söylenirken " Babam izin vermedi, seninle parkta görünce 1 hafta boyunca dışarı çıkamadım sonrada parka adam dikti" dedi.

Bir anda Miraç'a sarıldım. O 2 hafta boyunca çocuk aklı güvenip her şeyi anlatmıştım 2 hafta boyunca her gün saatlerce konuşmuştuk. Çocukluğumun sadece 2 haftasında vardı ama en güzel 2 haftasıydı.

Mirza bakışlarını Miraça dikmiş bakıyordu. Elif "Ben şimdi anlamadım siz çocukluk arkadaşı mısınız?" Diyince Meriç "Hani Miraç'ın durmadan başımızı ağrıttığı dönemdeki kız varya o Simay yengeymiş işte" dedi.

Bir dakika yenge mi "Meriç yenge ne Allah aşkına" diye söyledim Mirza ise bıyık altından gülüyordu. Kendimi 40 yaşında hissediyordum

Meriç ise "Mirza'nın karısı bizim yengemiz olmuş olur" dedi. "Tamam Meriç Mirza'nın başka karı

sı olursa ona dersin yenge diye" dedim. Mirza sinirlenmişti ama bir şey demedi.

********

Herkes evlere dağılmış bizde etrafı toparlayıp uyumuştuk.

Ufak bir kendilerini tanıyıp Kaynaşsınlar diye eklediğim bir bölüm. Asıl olaylar düğünden sonra başlayacak (düğüne baya az kaldı zaten)

Oy atmayı unutmayalım lütfen

Mirza?

Simay?

Miraç?

Oğuz?

Meriç?

Ayaz?

Ayça?

Ela?

Mustafa?

Elif?

Baran?

Berna?

Bir sonraki bölüm görüşmek üzereee 13. Bölümden alıntı tiktok hesabımda en üstten 4 veya 5. Video tam alıntı gibi değil ama aklınızda bir şeyler canlanabilir.

​​​​​​

 

 

 

 

Loading...
0%