Yeni Üyelik
16.
Bölüm

15. Bölüm

@senaryonuz

Mirza sürücü koltuğunda ben gelinlik sebebiyle arka koltuktaydım. Henüz yoldaydık, diğerleri muhtemelen konağa varmıstü. Onlar hızlı gitmişti ancak Mirza o günkü hızına nazaran yavaş ilerliyordu.

Sessiz geçen yolculuğun ardından konağa varmıştık ve sadece bizim kaldığımız 2. Kata çıkmaya başladık.

Odaya girmiştik ben hiç bir şeyi incelemeden odanın içindeki giyinme odasına geçmiş gelinliğimi çıkartıp pijama takımımı giymiştim.

Odaya tekrar girdiğimde koltuğun olmadığını görmem ile ışık hızıyla Mirzaya döndüm, ben "Koltuk nerede?" Diye sorunca "Henüz gelmedi getiremediler sanırım" dedi. Yatakları aldığımız yerden almıştık ve yataklar gelmiş koltuk gelmemişti, saçmalık. Ben tam olarak nerede yatacaktım "Mirza ben nerede yatacağım?" Sinirle bunu sormamla "Çift kişilik bu yatak ama sen bilirsin" dedi.

Bu adamdaki rahatlık insanı kanser edecek cinstendi. Gerçekten çok uykum olduğu için bu konuda söylenmeyi sonraya bırakmaya karar verdim ve "Sakın bana temas etmeye kalkma" diyip ondan ondan önce yatağa yattım.

"Yarın bir arkadaşıma gideceğim şimdiden söylüyorum" dedim ve cevap vermesini beklemeden gözlerimi kapattım.

*****

Sabah uyandığımda Mirza yanımda yoktu akşam yatağa yatmam ile uyumam bir olduğu için akşam uyudu mu hiçbir fikrim yoktu.

Duşumu alıp üzerime kahverengi kumaş pantolon ve kısa kollu beyaz crop giyip ayakkabılarımı giyerek aşağıya yöneldim saat 09;40 olmuştu.

Aşağıya inmem ile kahvaltı sofrası hazırlayan 3 yardımcı ile karşılaştım. Aralarından en yaşlı olanı "Günaydın Simay kızım bir isteğin var mı?" diye sordu. "Yok teşekkür ederim" diyip gülümseyip balkondaki katın balkon kısmındaki oturma kısımlarına geçtim.

Telefonumu alıp sosyal medya hesabıma girmem ile Elanın topuklu ayakkabımın altının fotoğrafını çekmiş üstüne "yakında düğünüm var" diyerek paylaşmıştı. Meriç ve Didem dışında herkesin ismi silinmişti.

Mirza ve kardeşleri bana istek atmış onları kabul etmiştim genel anlamda bizim düğün fotoğraflarımız vardı pek bir şey yoktu. Telefonu kapatıp dışarıyı izlemeye başladım.

Birden yaşlı yardımcı teyze yanıma geldi "Kahvaltı hazır kızım" diyince bende "Tamam teşekkür ederim adınız ne bu arada?" Diye sordum. "Ayşe" dedi. "Memnun oldum" diyip masaya ilerledim.

Sofrada Mirza dahil herkes vardı Mirza muhtemelen dışardan gelmişti. Tek boş yer olan Mirza'nın yanına oturdum. Halit ağa başka bir derdi yokmuş gibi "Aldığımız geline bak herkesten sonra sofraya geliyor" dedi Adamın bi bana garezi vardı "Saygısızlık yapmak istemem ama beni almak için çok çabaladınız aslında, para teklifini reddetmek, kızınızı vermemek gibi"

Bunları söylemem ile Mirza bana yandan bir bakış atıp önüne döndü, Halit ağa diyecek bir şey bulamamış olacakki "Bir Elvan kızıma bak bir de kendine" dedi. Ben niye kendimi Elvan ile yarışa sokacaktım ki? Ancak bu dedikleri sanırım Elvanın hoşuna oldukça gitmişti.

"Ben kendimi Elvan ile kıyaslamam benim tek rakibim yine kendimimdir" dedim çünkü olması gerekende buydu kendim ile yarış halinde olmayı başkalarıyla olmaya yeğlerdim, insan kendini kendine rakip görmeden ilerleyemezdi azim bence buydu, başkalarını örnek almak ile yarışa girmek apayrıydı.

Mehpare teyze masadaki gerginliğin son bulmasını istediği için "Yemeğe başlayalım haydi" dedi.

*****

Kahvaltıdan kalkalı 10 dakika olmuştu odama çıkmış, yatağa oturmuş kitap okumaya başlamıştım, henüz 1 buçuk sayfa okumuştum ki odanın kapısı hiddet ile açıldı. Mirza içeriye girdi.

Bir an gerçekten sıçradım. Anlık korkunun verdiği sinirle "Ne yapıyorsun sen, kapı çalmak gibi bir adetin yok mu?" diye çelerdim. Mirzaysa oldukça sinirliydi "Yok hiç öyle huylarım" dedi yükselerek. Canım sahte kocam ile ilk kavgamız yaşanıyor.

"Ne oldu ben gittikten sonra mı bir şey oldu?" Diye sordum, bunu soracağımı düşünmüyordum ancak anlık gelişmişti. Mirza "Simay sana ne dedim evdekiler ile tartışmaya girme dedim daha ilk günden girdin" diye bağırdı resmen. Buna soranda kabahatti

Sanki benim maddemi dikkate almıştı"Diyene bak koltuk falan göremedim ben" kendisi hiç kural ihlali yapmıyordu çünkü. "Temas etmedim aynı yatakta falanda değildik ben evde bile değildim sabaha karşı geldim" hiddetle bunu demesiyle ufak bir kâl gelmişti

"Babanın bana dediklerini sende duydun burada bana kızacağına babana benimle nasıl konuşması gerektiğini anlatan gerekiyor" dememle "Babasının katillerinin soyundan gelen birine nasıl davranmasını bekliyordun?"

Ben öldürmemiştim öldüklerinde bende çok büyük değildim. Bunun cezası bana kesilemezdi. "O zaman babasının katillerinin soyundan gelen kızı evine almak için bu kadar çabalamayacaktı." Dedim. Yok biz birbirimizi yer dururduk.

Benden beklenmedik bir sakinlikle "Bak Mirza gerçekten buna sinirlendiysen biraz empati yapmanı rica edeceğim ama eğer buna sinirlenmediysen kime sinirlendiysen ona bağırabilirsin" Bana bu şekilde bağırmaya hakkı yoktu.

Mirza bir an duraksadı ve ardından bir şey demeden odadan çıktı.

******

Saat 14;30 olmuştu. Bu saate kadar Mirza çıktıktan sonra gelen kıyafetlerimi dizmiş, birazda kitap okumuştum. Şimdiyse Ayla ablanın yanına gidecektim dün Mirzaya bir arkadaş diye bahsettiğim Ayla ablaydı.

Altıma siyah renk uzun yırtmaçlı etek ve siyah crop gitmiş saçlarımı tepeden at kuyruğu yapmıştım. Yüzüme bir şey sürmeden aşağıya inmeye başladım Oğuz beni almaya gelecekti.

Aslında randavum saat 16;00 daydı biz bir buçuk saat kadar bir yerde oturup sohbet edecektik. Aşağıya inip kapıya yöneldim ve karşıma çıkan Elvan ile duraksadım. "Daha ilk günden Mirzayı evden kaçırmayı başardın bravo" dedi alayla. Bu kendini ne zannediyordu? "Elvan seninle uzun uzun konuşmak isterdim ama acelem var görüşürüz canım" diyip dışarıya çıktım.

******

Oğuzla geçen 1 buçuk saatin ardından Ayla ablanın yanına gelmiştim. Ayla abla 44 yaşında ama yaşından çok daha genç gözüken kumral ela gözlü bir kadındı. Bu kadar güzel bir kadın olmasına rağmen bekardı ama bu kendi tercihiydi.

Yavaşça kapısını tıklattım ve gel sesiyle içeriye girdim Ayla abla "Hoşgeldin Simay ne zamanlardır yoksun özlettin kendini" dedi. Gerçekten iyi anlaşıyorduk iki arkadaş gibiydik.

"Bende seni özledim Ayla abla" küçüklüğümden beri Ayla ablaya geliyordum, o yüzden aramızdaki bağ oldukça sıkılaşmıştı.

*****

Ayla ablaya her şeyi anlatmış, içimi dökmüştüm ancak benden sonra seansı olmadığı için rahat rahat konuşmuştuk ve saat 18;50 olmuştu. Karanoğlu konağında yemek tam 19;00 da başlıyordu muhtemelen yetişemezdim çünkü yarım saatlik bir yolum mevcuttu.

Beni bekleyen Oğuz'un arabasına binmiştim ve konağa ilerlemeye başladık Oğuz hiç bir şey sormadı seans sonrası genelde benimle konuşmaya çekinirdi.

Konağa yaklaşmamız ile Oğuz "Bir şey olursa bana söyle" dedi. Araba konağın önünde durunca ona gülümseyip "Söylerim merak etme" diyerek arabadan indim.

​​​​​​İyi okumalarrrr

Umarım sevmişsinizdir.

16. Bölüm muhtemelen pazar günü gelecek.

Mirza? Sakinleş yavrum..... Bu çocuğumun da hâli zor zaten

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Pazar günü görüşürüzzzzz

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%