@senaryonuz
|
Babam iz bulamamıştı çünkü babam bulmasına Oğuzun amcası Kudret, engel olmuş adamlara cezasını kendi kesmişti Sebebiyse belliydi babam başına daha büyük bela alırdı. Şimdi ortaya çıkmaları normal değildi, Kudret amcanın onları öldürmekten beter ettiğini tahmin edebiliyordum, eli uzun biriydi her an her yere ulaşabilir her yerde olabilirdi. Babam da olaya Kudret amca karışınca çokta yokuşa sürmemiş işi ona bırakmıştı. Mirzaya bakıp "Dikkatli olurum" dedim. Sadece iki kelime söylediğimdi ancak o zamandan beri peşimde olmalarına imkan dahil vermiyordum. Altında başka bir şey olmalıydı, ben Kudret amcaya güveniyordum. Mirza bu dediğim ile duraksadı ne dememi bekliyordu ki? "Ben kalkayım sen geç yerine" diyip kalktım o da kalkınca kendimi deri koltuklara attım. "Ne zaman biter işin?" Diye sorduğumda saate bakıp "14;00 da çıkarız" dedi ve önündeki dosyalara girdi. Aradan geçen 5 dakikanın ardından kapı çaldı ve içeriye oldukça güzel, sarı saçları dalgalı, derin göğüs dekolteli crobu ve siyah kot pantolonu ile bir kadın girdi. "Mirza bey dosyaları getirmiştim " diyerek masaya doğru ilerledi ve masaya bırakıp çekildi Mirza "Sağol Yasemin" diyince sarı saçlarını parmağına dolayıp "Ne demek Mirza bey" dedi sesindeki cilveyi hissetmeyen kişi muhtemelen aptal olmalıydı. Ardından odadan çıkmıştı. Mirza böyle insanlar ile aynı yerde mi çalışıyordu bir anda kafamı kızın getirdiği dosyaya çevirdim yakışıklıydı, zengindi ve saygınlık sahibiydi, çoğu kızın istediği şeylere sahipti. Neyse 2 buçuk aylık bir süre kalmıştı bu 2 buçuk ay bana sadık kalması yeterliydi. Yani yetmeliydi, 2 buçuk ay sonra gidecektim, kıskanmam saçmalıktı. Mirza bir an kafasını kaldırıp "Noldu Simay niye öyle bakıyorsun?" diyince tam anlamıyla kendime geldim "Sana falan bakmıyorum Mirza bir şey düşünüyordum gözüm takılı kaldı" dedim aptal bir telaş içinde. "Tamam sakin bir şey demedim" diyip önüne döndü bende ayağa kalkıp kapıya ilerlemeye başladım "Nereye?" Diyince bı an "Kocaya" dedim. Ne dedim!? Barın abimi sinir etmek için hep böyle derdim ve ağız alışkanlığı olmuştu. Arkamı döndüğümde gözlerinden alev çıkacak gibi bakan Mirzayı görmeyi beklemiyordum. "Şaka yaptım niye öyle bakıyorsun ki?" dediğimde sadece sabır çekti ve "Nereye dedim Simay?" Dedi. Tamam sinirlenebilirsinde abartmıyor musun be Mirza? "Cansunun yanına gideceğim, bir şeyler almak için" dedim. Bir şey demeyince dışarıya çıkıp Cansunun yanına gittim. "Kolay gelsin Cansu ne yapıyorsun?" Diye sorduğumda beni görünce "Bir şey mi istemiştiniz Simay Hanım?" Evet konuşacak insan arıyorum patlamak üzereyim sıkıntıdan canım kocam beni sürükledi buraya diyemeyeceğim için "Müsaitsen sohbet ederiz diye düşündüm, hem şu Hanımı kaldırırsan sevinirim" dememle biraz rahatlamıştı. "Ufak bir işim kaldı 5 dakika beklerseniz hemen halledeceğim" demesiyle kafamı sallayıp odasındaki koltuklara oturdum. Mirza'nın odasının hemen yanında odası bulunuyordu beyaz renk hakimdi, oldukça hoş gözüküyordu. Benim odayı incelemem bittiğinde Cansu "Bitti sonunda Mirza bey çağırana kadar şuanlık bir işim yok" diyince gülümseyip konuşmaya başladım. **** Cansuyla 1 saattir konuşuyorduk oldukça kafa kızdı. Sessiz, sakin duruyordu ancak konuşmaya başlayınca pek sessiz olmadığını sadece alışması gerektiğini anlamış oldum. Şimdiyse Mirza onu çağırmış, Mirzaya bakmaya gitmişti bende bu kattaki mutfaktan kendime ve Mirzaya kahve yapıp Mirza'nın odasına ilerledim. Cansu Mirza onu çağırınca işinin uzayacağını söylediği için geri Mirza'nın yanına dönüyordum. İçeriye girdiğimde Cansu odada yoktu, Mirza aniden açılan kapıyla kaşlarını çatmış olsada beni görünce bir şey demeyip tekrar önüne döndü "Kahve yaptım içersin değil mi?" Dediğimde gözleri ile onayladı. **** Sonunda şirketten çıkmış arabaya ilerliyorduk sıkıntıdan ölmüştüm, Cansu Mirza onu çağırdıktan sonra oldukça yoğunlaşmıştı onun yanına da gidememiş, kös kös odada oturmuştum. "Beni çiftliğe bırakabilir misin?" Dememle itiraz etmeye başlayacaktı ki "Allah aşkına Mirza ne olacak?" Dediğimde oflayıp çiftliğe sürdü. Çiftliğe gelince arabadan inerken "Almaya gelirim" dedi onu onaylayıp hızla çiftliğe girip soluğu Gecenin yanında aldım. Atlar ile ilgilenen abi ile konuştuktan sonra Geceyi de alarak çiftliğin ormana açılan arka tarafına ilerledim. Yaklaşık 15 dakikadır ormanda ilerliyordum bu orman bile sayılmazdı çok büyük değildi hiç bilmeyen biri girse bile kaybolmazdı. Biraz daha ilerleyince Geceden inip ağacın kenarına oturdum. Bir anda arkamdan birinin yüzüme pamuk bastırdığını ve Gecenin yüksek sesi duyduğum son ses olmuş gözlerim kapanmıştı. Tövbe haşa bismillah SİMAY İYİ MİSİN ÇOCUĞUM? ÖLMEDİN İNŞALLAH Kudret?? Oy ve yorumlarınızı bekliyorum aşklar Sonraki bölümde görüşmek üzereee
|
0% |