@senaryonuz
|
Gözlerimi açtığımda yataktaydım. Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken yatakta doğruldum, tanımadığım bir yerdeydim, hafızamı yoklamaya çalıştığımda aklıma ilk gelen Gece olmuştu. Nerdeydim ben cama yaklaştığımda etrafın ağaçlarla kaplı olduğunu gördüm bir ormanlık alandaydım muhtemelen bir anda kapı açıldı ve ardından içeriye 20 li yaşlarda bir genç ile 50 yaşlarında bir adam girdi. "Siz kimsiniz!?" Dememle genç olan sırıtıp "Ben Pars memnun oldum Simaycığım" dedi, ağzının üstüne çakmamak için kendimi tutuyordum ne kadar laubali bir insandı. Ayrıca bu ismi bir yerden hatırlıyor gibiydim. Mirza'nın Azad abiye bahsettiği herif buydu. "Ne işim var benim burda" dedim öfke dolu sesim ile. Bu sefer yaşlı olan adam "Kocan yüzünden burdasın" dedi sert sesiyle, Mirza ne alakaydı? Mirza bana babamın önceden girdiği ihaleden bahsetmişti ancak bu adam resmen Mirza yüzünden burada olduğumu söylüyordu. "Mirza mı?" Diyince Pars alayla gülüp "Evet Mirza dua et kocan seni seviyor olsun ve senin için çabalasın yoksa ne olur bilemiyorum" dedi. Bu ikisi ne yaşıyordu? Buradan kaçmak gibi bir şey yapmayacaktım en azından yarın sabaha kadar zaten ne koklattılarsa saat 17;30 olmuştu odaya Allah razı olsun bir saat koymuşlardı. Burada çok kalmayacağıma emindim ya da öyle hissediyordum. *** Saat 19;00 olmuştu 2 saattir hiç bir şey yapmadan oturmuştum aslında kendim kaçabilirdim ancak evi gezmem gerekirdi pencerede demirlik vardı, odadan çıkamıyorum. Kapının kilidinin çevrilmesi ardından Parsın içeriye girip elindeki yemek ve suyu sehpaya koyması oldukça kısa sürdü. Odadaki koltuğa geçip oturdu. "Mirza deliye dönmüş" diyerek güldükten sonra devam etti "Sanki biz istemediğimiz sürece seni bulacakmış gibi" dedi. Ne saçmalıyordu? "Ben niye buradayım? İşin kiminleyse onunla hallet, ayrıca birini kaçırarak bunu yapmak ne bileyim? Biraz korkaklık gibi" dememle kaşları çatıldı. Oldukça öfkelendi. "Dua et dedem sana bir şey yapmama engel oluyor" dedi dişlerinin arasından. Yemek getirdiği tepsiyi alıp suyu yatağa fırlattı, "Aç kalırsan kimin burada sözünün geçeceğini anlarsın belki" diyip kapıyı çarparak çıktı. Mal herif kapıyı kilitlemeyi akıl edememişti. Yaklaşık 10-15 dakika bekledikten sonra yavaşça kapıya ilerleyip açtığımda karşımda o yaşlı adam vardı. Göz göze geldiğimizde büyük bir şaşkınlık içinde bana bakıyordu. Birden beni ittirerek içeriye soktu ve ardından "Pars" diye resmen kükredi. ***** Saat gece 12 olmuştu, o adam Pars diye bağırdıktan sonra kimse odaya gelmemişti, zaten evde de pek ses yoktu. Gözlerim bu sessizlik karşısında pek direnmeyip kapandı. Gözlerimi dışarıdan gelen silah sesleriyle açtığımda saat 03;00 dı. Yavaşça pencereye yaklaştığımda önde Kudret amca ve Oğuzu arkalarındaki adamlar ile bu evin korumalarına ateş ederken görmeyi beklemiyordum. Hemen arkalarından ortaya çıkan Mirza ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. Oğuz'un eve ilerlediğini farkedince bende çıkamayacak olmamı bilmeme rağmen kapıya ilerledim "BURDAYIM OĞUZ" diye bağırmam ile kapının arkasından çekilmem bir oldu ancak içeriye giren Oğuz değil Mirzaydı, Oğuz korumalara silah doğrultmuş Mirza'nın beni çıkarmasına yardım ediyordu. Oğuz arka tarafından bir silah daha çıkartıp bana atınca bende dikkat ile yakalayıp Mirza ile çıkışa ilerledim. Çatışma bitmemişti, Pars, Mirza ile çıkan beni görünce silahı bize dönmüştü ancak silahı tuttuğu kolu benim tarafımdan vurulmuştu. Kudret amca ve korumaları çoğu korumayı etkisiz hâle getirmeyi başarmıştı. Babamlar neredeydi? Yavaşça dikkatli bir şekilde kapıya ilerlediğimizde Oğuz da arkamızdan geliyordu. Evden çıkıp arablara binerken Kudret amca, ben Oğuz ve Mirza hepimiz Kudret amcanın aracına binmiştik. Çıkar çıkmaz Kudret amca Mirzaya bir şeyler söylemişti o yüzden Mirza kendi arabasını adamlara verip bu arabaya binmişti. Arabadaki sessizliği tabiki de ben bozdum. "Nasılsın Kudret amca?" Dediğimde Kudret amca "Belli aralıklarla kaçırılmayı bırakırsan çok daha iyi olacağım Simay" diyince "Ya amca ben mi diyorum beni kaçır diye hem Gece o nasıl?" Sonlara doğru sesim korku dolu çıkmıştı. Oğuzun Kudret amcaya anlık attığı bakışı görünce gerginliğim iyice katlandı "Bacağından vurmuşlar, bizim çocuklar bulduğunda biraz kötü durumdaydı ancak şuan iyileşiyor kötü bir şey yok" dedi Kudret amca net sesiyle. Gecenin hâlâ hayatta olması bile benim için yeterliydi. "Hep seni özlediğim için kaçırılıyorum Kudret amca, içimden diyorum keşke Kudret amca olsa bir bakmışım kaçırılmışım" dediğimde Kudret amca sabır çekerken Oğuz kahkahalar ile boğuşuyordu. Mirza sohbet boyunca bana bakmıştı şimdiyse "İyisin değil mi Simay?" Diye sordu. Aşık sanırım beni merak etmeler falan. "İyiyim bir şey olduğu falan yok açım sadece, her neyse babam nerede?" Diye sorduğumda Kudret amca "Babana bir şey demedik Oğuz öğrenir öğrenmez beni aradı ve Rizeden buraya geldim" dedi keskin bir sesle. "Teşekkür ederim" dememin ardından tekrar bir sessizlik olmuştu ve bir anda karnım guruldadı evet baya baya karnım guruldadı. Oğuz kahkaha atarken Mirza ve Kudret amcanın yüzünde bir tebessüm vardı, Kudret amcanın yanında yolcu koltuğunda oturan Oğuz'un kafasına sertçe geçirdim. Resmen benim utanmamdan zevk alıyordu hain. Bazen deve kuşu olup kafamı bir yerlere gömüp bedeninde görünmediğine inanmak istiyordum. Mirza sinirlendiğimi anlamış olacakki "Simay'ın peşindekiler Parslar değil başkalarıydı" dediğinde Kudret amca "Bir yere gidelim, peşindekiler senin tahmin ettiğin gibi bir şey değil" dedi ve tekrar bir sessizlik oldu. *** Şuan Kudret amcanın evindeydik geleli 15 dakika oluyordu Kudret amca "Senin Simay'ın kaçırılma olayından sonra peşine düştü dediklerin aslında o adamlar falan değil olmazda, sınırdan girdikleri an leşleri serilir" dediğinde Mirza anlamayan gözler ile ona baktı "İyi de bu kızın peşinde o günden sonra hep birileri var çok iyi gizlenmişler ancak bir kaç açık yakalayabildim" dedi. Kudret amca Mirza'nın gözlerinin içine baktı ve "Benim adamlarımdı onlar" dedi. Ayladan ufak bir kısım Cihan ile kahve içmeye çıkacaktık ve 40'lı yaşlarda olmama rağmen heyecandan bayılmak üzereydim. Gelmesine 15 dakika kalmıştı. Aşk daha önce hayatıma girse bile hoşlanmadan ileriye gidememişti, Cihanda şuan hoşlanmaydı belki ama o kadar güzel hissettiriyorduki. Siyah dizlerimin hemen altında kot etek ve siyah tişört giymiş, kemerimi takmıştım. Tişörtü eteğin içerisine sokmuştum. Aşağıdan gelen korna sesiyle, hızlıca aşağıya indiğimde arabasına ilerleyip ön koltuğa bindim. Bir anlık ikimizde konuşmadık, sohbeti başlatan o oldu "Nasılsın?" diye sorduğunda "İyiyim işte her zamanki gibi sen?" dememle "Bende iyiyim" dedi. 10 dakikalık yolun ardından tatlı bir kafenin önünde durmuştuk, dışarıdan oldukça sakin ve güzel gözüküyordu. İçeriye geçip oturduk ve ben salep o da türk kahvesi söyledi, sessizlik hakimken içecekler gelince birden "Ayla benim sana bir şey söylemem gerekli" dedi gergince. Bir an için bende gerilmiştim "Söyle Cihan bir şey mi oldu?" Umarım kötü bir şey olmamıştır. Cihan ise "Daha doğrusu bir şey itiraf etmeliyim ben seni ilk kez Simay'ın hesabında değil başka bir yerde gördüm" dedi. Biz daha önce karşılaşmış ve hiç konuşmamıştık. En önemlisi o bunu hatırlıyor muydu? Ben hiç hatırlamıyordum. "Nasıl yani? Nerede?" Bunu sormamla "Bir düğün yemeğinde sen bizim kızların masasında oturuyordun fakat biz abimle erkek grubunun yanına gitmiştik, o günden sonra 1 ay boyunca aklımdan çıkmadın ancak buna engel olmam gerekliydi" Ne demem gerektiğini kesinlikle bilmiyordum yani Cihan bana eskiden beri mi aşıktı? Cihan devam etti "Bende seni unutmak adına Mardin'e uzun süre gelmedim, zaten sevmezdim buraları biraz zaman geçtikten sonra Simay'ın hesabında seni tekrar gördüm o an artık yeter diyip sana yazdım." Dedi. Şaşkınlık içinde ona bakıyordum bir an ağzımdan "Keşke daha önce karşılaşsaydık" dedim. Cihan ise utangaç bakışları ile tebessüm etti *** Kafede geçen uzun sohbetimizin ardından şuan dışarıya çıkmış, arabayı kafenin önünde bırakıp sokaklarda yürüyorduk. Bir çiçek bahçesinin önündeki banklara oturduğumuz da Cihan "Ayla senin için şuan çok erken olabilir belki ama benim için geç bile kalınmış bir karar olduğunu bil" diyip elini uzattı ve "Eğer şuan elimi tutarsan ömür boyu bırakmamalısın, benimle bu yolda var mısın?" Dediğinde bir an bile düşünmeden elini tuttum. Tam bu sırada Cihanın telefonu çalmış Kudret diye biri arıyordu. Daha sonra apar topar beni eve bırakmış kendisi bana bir şey demeden gitmişti. Bölüm sonuuu Ayla ve Cihan aşk böceklerim ya Kudret?? Mirza?? Simay??? OYLARINIZI BEKLİYORUM AŞKLAR
|
0% |