Yeni Üyelik
27.
Bölüm

26. Bölüm

@senaryonuz

Mirza'nın dediklerinden sonra ikimizde bir daha konuşmamış kısa bir süre sonra arabaya binmiştik, şuan konağın önündeydik, içeriden oldukça fazla gülüşme sesleri geliyordu.

İçeriye girdiğimizde avluda oturan Halit ağa, Mehpare teyze ve Mehir'i görmeyi beklemiyordum. Halit ağa Mehpare teyze ile sonunda konuşmaya başlamış ve Mehir ile de oldukça mutluydu. Mehir zaten baba anlamında her zaman benden şanslıydı. Benim babamda onun babasıydı, kendi babasıda, Asaf baba diye başında gezmelerini daha da hatırlamaya başlamıştım yaşananlardan sonra. Ancak benim varlığını hissettiren bir babam yıllar sonra olmuştu.

Mehir merdivenlere ilerleyen abisi ve beni farkedince "Abi, Simay hoşgeldiniz" dedi neşeli sesiyle ben direkt "Hoşbulduk" dedim fakat Mirza olduğu yerde kalmıştı.

Halit ağa keyifli sesiyle "Mirza kız hoşgeldiniz diyor oğlum" dedi. İlk defa bu kadar mutlu görüyordum onu, aralarındaki sorun sonunda giderilmişti.

Mirza kendine gelmiş olacakki sadece "Hoşbulduk" diyip ilerlemeye devam edince bende ilerledim.

Odaya girdiğimizde Mirza "Bana abi dedi değil mi? Ben yanlış duymadım öyle dedi." Sorarcasına bunu dediğinde "Evet sana abi dedi çünkü sen onun abisisin Mirza" dememle "Ben daha yaşadığına inanamıyorum ki" dedi daha çok kendi kendine konuşuyordu.

Kendimi yatağa atarken "Kız geleli 1 ay oldu Mirza" dedim. Mirzaysa ters bir bakış attı. "Ne bakıyorsun öyle yalan mı?" Dediğimdeyse "Şaşkınım işte Allah Allah" dedi. Bir aydır sadece şaşkındı zaten de bunu kıza belli etmese daha iyiydi.

"Mirza biliyorsun 1 ay kaldı bile diyebiliriz zaten son 2 hafta benim yavaştan gitmem gerekecek başka bir eve biliyorsun değil mi?" Olması gereken buydu ikimizde saçma sapan duygulara kapılmak üzereydik, ama kapılmamalıydık. Ya da ben kapılmadığımızı sanıyordum.

Mirza kendini koltuğa atıp "Ne meraklısın kızım sende gitmeye" alayla bunu diyince "Evet Mirza okuyorum ya ben ondan" dedim kinayeli bir sesle. "Hallederiz bir ara" dedi. Bu nasıl cevaptı?

***

Akşam yemeğini dışarda Miraç, Ela ben ve Mirza olarak yiyecektik bu yüzden hazırlanmaya başladım kahverengi dizlerimin bir karış üzerinde etek ve beyaz crop giydim, abartılı bir kombin değildi ancak oldukça şıktı.

Saçlarımı salıp düzleştirdikten sonra gloss ve rimel ile hazırdım.

Mirza da giyinme odasından çıkıp yanıma geldiğinde siyah pantolonu ve beyaz gömleği ile oldukça şıktı.

Aşağıya indiğimizde Mirza ve Miraç önde ben arkada oturuyordum, Elayı da kaldığı otelden alacaktık, inatçı kız kimseye rahatsızlık veremem diye tutturmuştu.

Şuan Elayıda almıştık arada bir şoför koltuğundaki Miraç aynadan Elaya bakış atıyordu ancak Mirza her farkettiğinde "Doğru kullan şu arabayı kaza yapacağız" diye ayarlayıp duruyordu..

Geçen 20 dakikanın ardından sonunda restorana ulaşmıştık. İçeriye girdiğimizde cam kenarındaki bir masaya yerleşmiş oturuyorduk. Siparişlerimizin alınmasıyla Miraç "Eeeee nasılsınız Hanımlar" dedi. Bunu derken Mirzaya da bakınca Mirza "Bana niye bakıyorsun oğlum ben hanım gibi mi duruyorum?" Demesiyle Ela ve benim ufak kıkırdamamız bir olmuştu.

Ela "İyiyim ben peki sen nasılsın Miraç?" Diye sordu. Miraç biraz aptal aşıklara benziyordu ama düzelir diye ümit etmekteyim. "Seni gördüm daha iyi oldum" dedi. Klişelerden yürüyoruz yapacak bir şey yok.

Sonunda yemekler gelmiş yemeye başlmıştık ve ben çenemi tutamamış "Siz şimdi tam olarak nesiniz?" dememle yemek az daha Elanın boğazında kalıyordu. Mirza ise bana bir dur ne kızım bakışı atmıştı canım kocam.

Miraç bir anda önündeki sudan birkaç yudum alıp arkasındaki adama bir şeyler söyledikten sonra adam elinde orta boylarda bir kutu ile geldi.

"Ela, biliyorum belki tanışalı kısa bir süre oldu ama kalbimde büyük yer kapladın eğer sende kabul edersen hayatımında büyük kısmında yer kaplamanı istiyorum benimle çıkar mısın?" Dedi. Elanın yanakları kızarmış yüzündeki neşeli gülümseme ile Miraça bakiyordu ve birden ayağa kalkıp Miraça sarıldı ve "Evet hayatının her anında olurum" dedi.

Ardından herkes tekrar yerlerine geçinceye Miraç bu seferde elindeki kutuyu Elaya uzattı "Bir dönem satmak zorunda kaldığın için en sevdiğin tabloyu sattığından bahsetmiş ve hiç bir tablonun o kadar güzel olmadığını söylemiştin, ben alan kişiyi buldum" dediğinde Elanın gözleri kocaman olmuştu. Hemen arkasından Miraç kutuyu Elaya uzatmıştı.

Ela kutuyu açtığında çıkan tablo Elanın her resim konusu açıldığında ağlamamak için kendini tutarak anlattığı tablosuydu. Fotoğrafını göstermişti.

Gülümseyerek ikiliye bakarken üzerimdeki bakışları farkettiğimde kollarını önünde birleştirmiş bana bakan Mirzayı farkettim. Ona kaçamak bir bakış atıp dikkatimi tekrar ikiliye vermeye çalışıyordum.

****

Geçen uzun gecenin ardından tekrar eve gelmiştik, şuan koltukta üstümü değiştirmiş yatıyor ve bir yandan da telefonuma bakıyordum. Mirza da üzerini değiştirmiş olacakki odaya geldi ve kendini yatağa attı.

"Gidicisin demek" dedi. Birden neden bu konuyu açmıştı ki. "Dediğim gibi mecbur gitmem gerekli aynı zamanda boşanmamız" resmen elektrik çarpmış gibi bana bakmıştı "Simay boşanma işini okulun bittikten sonra yapsak senin için sorun teşkil eder mi?" Daha çok sonraya kalması için dua ediyor gibiydi.

Ondan boşanacak olmak beni de üzüyordu ve bu çok saçmaydı neyseki hislerimi arka planda tutmayı becermeyi yıllar önce öğrenmiştim. "Neden?" Dedim duygu içermesine özen gösterdiğim sesimle "Konaktakiler yokluğuna tamamen alışsın önce zaten haberleri olmaması için özen göstereceğim ama ihtimal dahilinde" dedi.

Bu o kadar da kötü bir şey değildi sanırım, zaten his besleme durumum çok şükür yoktu. İzmir benim için arkadaşlık ve dostluktu sadece o kadar.

Merhaba aşklarım biliyorum bölüm geç geldi ve çokta uzun değil son yaşanan olaylarında etkisiyle bu bölümlük böyle maalesef.

Ay böyle sakin bölümler yazmak o kadar zor geliyor ki, alışmışım kaosa ama ben çıkarırım kaos 1-2 bölüm dursunlar böyle genel kitap shiplerimizin son durumlarını öğrenelim sonra ufaktan bir şeyler olur

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum İYİ GECELERRR

 

 

 

 

Loading...
0%