@senaryonuz
|
Mirza evden gideli 2 saat olmuştu. Koskoca 2 saati sadece telefon bakarak geçirmiştim, yatağa yatmış telefon bakmıştım. Birden kapının açılmasıyla yatakta resmen sıçradım. Oturur pozisyona geldiğimde Mirza karşımdaydı. "Hazırsın değil mi? Gidiyoruz 10 dakikaya çıkarız, ben konaktakileri hallettim 4 gün köy evinde kalman lazım yalnız olacaksın uğrayabilisem gelirim" dedi oldukça duygusuz bir sesle. "Hazırım ben, bavulların inmesi gerekli" dediğimde bir orta boy ve bir küçük boy bavula garip bakışlar atıp bana döndü. "Az değil mi?" Diye sordu. "Değil zaten İzmir'de kıyafetim var kalanları da ne yaparsanız yapın, ister dağıtın ister Elife falan verin pek önemli değil" dedim. Öyleydi İzmir de zaten bir yığın kıyafetim vardı. Dolap dopdoluydu. Mirza da daha fazla uzatmadan bavulları alınca orta boy olan kol çantama şarj aletim 2 tane kitap ve rimelim ile glossumu kattım. Spor ayakkabılarımı giyip aşağıya indiğimde avluda Mehpare teyze ile konuşan Mirzayı görünce yanlarına ilerledim. Mehpare teyzenin "Azad Elvandan boşanmak istiyor baban da sinirli Elvanın ailesini zatem biliyorsun ama Azad çok bile dayandı" dedi. Mirzaysa oldukça dertli gözüküyordu. Beni farkeden Mehpare teyze buruk bir tebessüm ile "Simay kızım kusura bakma gerçekten, durduk yere seni suçladılar" Bakılır mı canım hiç kusura. "Biraz öyle oldu neyse belki öğrenmiştir birileri doğruyu yanlışı bilmeden hareket etmemeyi" dedim. Mirzaya da laf çarparak. Mirza sonunda bana dönmüş "Sen geç arabaya geliyorum" sadece bunu demişti Beyimiz. Bir şey demeden kapıya ilerleyio çıktıktan sonra İdris abinin yanına gittim. "Abi Ayla ablaya online devam etmesini rica ettiğimi iletirsen ve babamlara da selam söylersen çok mutlu olurum. Birde 3-4 gün sonra Geceyi bizim çiftliğe götürün şimdiden çok teşekkür ederim" dediğimde İdris abi gülümseyip "Tamamdır Simay hallederim hepsini" dedi. Seviyordum bu adamı küçüklüğümden beri tanıyor olmamında etkisi vardı. "O zaman Allah'a emanet abi" dedim. İdris abi de bana tebessüm edince arabaya ilerlemiştim, arabaya bindikten 3 dakika sonra Mirzada yanımda yerini aldı. İkimizden de ses çıkmıyordu gerçi konuşacak bir şeyimiz kalmamıştı. Daha doğrusu konuşacak çok şeyimiz vardı ancak cesaretimiz yoktu. Araba hareket edeli 10 dakika olmuştu. "Yol uzun mu? Ne kadar sürer varmamız?" Diye sordum. Bunu sorarken bir kez bile kafamı ona çevirmemiştim. Mirza da yola bakarken "1 saate yakın" demişti. Arabada tekrardan sessizlik hakim oldu. Birden gelen müzik sesi benim çantamdan geliyordu. Mirza'nın kafası saniyelik bana döndüğünde telefonu çıkarmıştım ve arayan Yavuzdu Mirza'nın gözleri telefonumda olduğu için arayan kişiyi görünce kaşları hafifçe çatıldı. "Efendim Yavuz" dediğimde "Günaydın Simay" sesi oldukça uykuluydu. "Sana pek aymamış sanırım" dedim. Mirza'nın ara ara attığı kaçamak bakışlarını fark etmiyor değildim. "Nasıl aysın para mı atmadın" diyince arabada ufak kıkırdamam yankılandı. "Gelince bir yemeğe ödeşelim" dediğimde Mirza biraz hızını arttırmıştı. Şimdiyse ben ona bakış atıyordum. Yavuz "Kudret babam aradı Simay gelince havaalanından al dedi" Kudret amcaya baba derlerdi, ancak şimdi mesele havaalanı değildi Mirza'nın yavaşlaması gerekliydi. "Bugün gelmiyorum geleceğim gün seni ararım sen alırsın beni " dediğimde Mirza'nın direksiyonu tutan parmak boğumları beyazlamıştı. "Şimdi kapatmam lazım görüşürüz" dediğimde Yavuz "Görüşürüz" diyip telefonu kapattı. Hızla Mirzaya dönüp "Manyak mısın yavaşlasana" diye bağırdğımda yavaşlamıştı. "Pardon Simay gerçekten özür dilerim bir anlık sinir ile oldu" desede bu umrumda değildi. Ona hiç bir şey demeden kafamı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım. **** Sonunda köy evine varmıştık evde kimse yoktu. Bir tık daha serindi ama üşütecek kadar değildi. Mirza "Mutfakta dolapdolu hazır gıdalar falanda var, dediğim gibi burası en sakin olan kısım Sıkılırsan alt tarafta Hediye teyzenin evi var gidebilirsin 5 tane koruma evin çevresinde duracak, sormak istediğin bir şey?" Hoy maşallah her şeyi saymıştı zaten paşam. "Uçak saat kaçta?" 4 gün vardı ancak bunun psikolojik hazırlanması vardı. Ayrıca Yavuz'a da haber vermem gerekliydi sonuçta. Mirza bir an duraksayıp "14;00 " demişti. "Başka bir şey yoksa ben gideceğim halletmem gerekenler var Konaktakiler falan bir yığın işi bana bıraktığın için" bana laf çarpıp evden çıkmıştı. Burada yapabileceğim pek bir şey yoktu,kendi halimde takılıp duracaktım. Ne olurdu burada kalmak yerine direkt gitseydim. Of Mirza of. Aklıma gelen fikirle hızla mutfağa geçip ocağa çay suyu koydum ve kaynamasını beklemeye başladım. Geçen yarım saatin sonunda hazır olan çayları 6 bardağa doldurup. Bahçedeki masaya geçtim. Korumalardan en yakında duranın yanına gidip "Şey çay yaptım da diğerlerine de söyleyin içelim beraber" dedim. Benden oldukça büyük duruyordu ama ismini bilmiyordum ne yapabilirim. Masaya doğru ilerlediğimde arkamdan geldiklerini anlamak zor değildi. "Oturun lütfen" diyip en baştaki sandalyeye kendim oturdum. **** 20 dakikadır konuşuyorduk Hakan abi 35 yaşında yanına gittiğim kişiydi en büyükleri oydu evliydi bir oğlu vardı biraz ağır başlı biriydi. Utku abi ise 28 yaşındaydı nişanlısı varmış durumları pek iyi değilken Halit ağa onu işe almış. Kaan abi ise Utku ile yaşıttı evlilik düşünmüyordu annesi ile yaşıyordu. Mert ise benimle yaşıttı 19 yaşındaydı. Okumayınca dayısı Halit ağanın yanına yollamış. Son kişiyse Sercan abiydi 23 yaşında hayatının aşkını arıyordu. Sercan abi aşırı eğlenceli ve komik birisiydi. Krizie sokacak cinstendi. Kaan abi Utku abiyle hep didiştikleri için onları izlemek insanı keyiflendiriyordu. Hakan abi tam öğüt verecek türdendi git ona danış ne derdin varsa. Mertse aralarında fazla afacan kalıyordu. Eğer 4 gün boyunca bu ekip koruma olacaksa çok eğlenecektik. Simay kızım git artık sıkıldık git ya git. Arkadaşlar spoi vereyim size isteyen okur istemeyen okumaz Simay gidecek bu bir gerçek tabii asıl önemli olan gittikten sonra neler olacak ? Neyseee Oylarınızı bekliyorum bebekler Yavuzcuğum nasıl biri sizce? |
0% |