Yoğun geçen günün ardından yastığa kafamı koyar koymaz uyumuştum. Şimdi ise sabah olmuş uyanmıştım ve mutfakta 6 tane tost yapmak ile meşguldüm. Evet 6 tane Sabah uyanınca Hakan abiye seslenip kahvaltıya tost yapacağımı beraber yememiz gerektiğini söylemiştim ilk başta hayır deselerde ikna etmiştim.

10 dakika önce Merte seslenmiştim Gelip bana yardım etmesi için 10 dakika sonra gel demiştim. 3 kaşarlı 3 sucuklu olarak yaptığım tostların her birini ikiye bölüp tabaklara koyuyordum arkamda ki adım seslerinin Merte ait olduğunu bildiğim için "Mert gel sen tostları al bende çayı alayım zaten her şey hazır" dedim.

Adım sesleri yaklaşırken kafamı çevirmem ile Mirzayı görünce beklemediğim için ufak bir çığlık attım. Anlık çığlığımla Mirza bir an duraksadı ve şok içinde bana baktı. "Niye sessiz sessiz geliyorsun!?" Oldukça öfke ve korku içinde bunu sorduğumda Mirzaysa "Ne yapsaydım Simay? Baş bas bağırsa mıydım ben geldim diye" dedi.

"Evet Mirza bağırsaydın" dedim. Mert sonunda gelmiş ikimize de garip bakışlar yolluyordu. "Gel Mert sen götür şunları dışarıya" dediğimde Mert Mirzaya döndü Mirzadan ses çıkmayınca dediklerimi yapmaya koyulmuştu.

Mert çıktıktan sonra bende Mirzaya "Aç isen sanada yapalım tost" dedim mesafeden uzak bir sesle. Mirzaysa "Yalan yok açım" diyince "Sende al şu çayı götür yemeye başla ben kendime yaparım" dediğimde direkt çaydanlığı alıp mutfaktan çıktı.

Geçen 10 dakikanın sonunda kendime de yaptığım tost ile boş kalan tek yere, Kaan abi ile Sercan abinin arasına oturdum. Mirza ise masanın başında oturuyordu. Karşımda Utku abi ve Mert, masanın diğer başında Hakan abi oturuyordu.

Herkes başlamıştı bende tabağıma sadece domates ve çilek reçeli alıp yemeye başladım.

Mirza sebebiyle hepsinde ufak bir gerginlik olsada yemek yemeye çalışıyorlardı. Mirza Hakan abi ile konuşurken Sercan abi kulağıma doğru eğilip "Ben kendime kız ararken Kaan abiye buldum" demesiyle içtiğim çay boğazımda kalmıştı, Sercan hızla su dolu bardağı bana uzatırken kafamı kaldırdığımda Mirza bana ve Sercan abiye dik dik bakıyordu.

Hiç bir şey olmamış gibi tostumu yemeye başlayınca Mirza da Hakan abi ile konuşmaya devam ediyordu. Kafamı Kaan abiye çevirip bakarken aklımdan Sercan abinin bulduğu kızdan ne hayır gelir? Soruları geçiyordu.

Akıllanmadığım için "Kimi buldun" diye sessizce Sercan abiye sordum. Sercan abiyse "10 yaşında yeğenim fotoğraf at dedi, hepimiz olan fotoğrafı atınca ben bu abiyle evlencem dedi" İstem dışı güldüğümde Utku ve Mirza bana bakmıştı. Sercan abiden de ne bekliyorsam?

***

Sonunda kahvaltı bitmiş, Hakan abiler yerlerini almıştı ben de bulaşıkları toplarken mutfağa giren Mirza "Korumalar ile bile kaynaşmışsın" dediğinde onu onaylar şekilde mırıldandım. Bulaşıklar bittiği için ellerimi durularken Mirza "Salona geçelim" diyince peşine takıldım.

"Açıkçası bu kadar samimi olacağını düşünmemiştim" diyip ağzının içinde"Özellikle Sercan ile" diye mırıldandı çok sessizdi ama duymuştum. "Can sıkıntısından oldu biraz" gerçeği buydu 4 gün 4 gündür.

Mirza oturduğu koltuğa iyice yerleşip "Simay nasıl buldun? Elif olduğunu nasıl öğrendin?" Diye sorduğjnda bir an yutkundum "Bir arkadaşımdan rica ettim" dediğimde "Simay bunlar normal insanların yapabileceği şeyler değil her kimse görüşmemen daha sağlıklı" dedi. Sanki kendisi Kudret amca ile oturmadı paşama bak

"Bana karşı bir yanlışları olmadı" dediğim an "Ha yanlışları bir de tek kişi değiller" diye söylenmeye başladı. "Simay hayır illa başına bir şey mi gelmesi gerekiyor?"Allah'ım sabır ne gelebilir benim başıma çocukla konuştuğumdan kimsenin haberi yokki düşmanları duysun.

"Her neyse Mirza madem ulaşmak kolay değil ve Meriç ulaştı sizden de uzak durmam gerekli sanırım" diyip kollarımı göğsümde birleştirdim.

Mirza bir kaç saniye bir şey diyememişti şimdiyse "Kızım biz ne alaka biz gayet düzgün insanlarız" dik dik ona bakmaya basladım ve belini işaret edip "Belindeki silah ile mi?" Diye sordum. Mirzaysa "Biz düzgünüz de çevrede kanı bozuk çok" diyince "Arkadaşlarımda öyle zaten Mirza çevrede kanı bozuk çok ondan" dedim.

***

Mirza sonunda gitmişti zaten beyefendi niye geldi anlamamıştım ama neyse. Şimdiyse hava karardığı için evde boş boş oturuyordum. Hakan abiler gitmişler, başkaları gelmişti gecelere başka bir grup duruyordu.

İyice uyku bastırdığı için yatak odasına girip yatağa ilerledim. İyice uyku haline geçmişken çalan telefonum ile uykuya dalmadan gözlerimi araladığımda arayan Mirzaydı.

"Efendim Mirza" dedim uykulu bir sesle "Yarın gideceksin İzmir'e" dedi sesi sebebini anlamadığım bir şekilde sinirliydi. Yine kiminle kavga etmişti ki. "Neden yarın?" Diye sorduğumda "Gitmeyi çok istiyorsun ya" dedi ve ardından arkadan gelen sesler ile telefon kapandı.

İlk olarak Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun canlarımmm

UFAK BİR BİLGİLENDİRME

Yavuz ve Kudret amcanın yan karakter olduğu bir kitap daha gelebilir biraz daha derinlemesine iç dünyalarını öğreneceğimiz (Yavuzun abisi) gibi. Ancak henüz tam emin değilim önceliğim Gümüşten Ay'ın bitmesi yönünde Çünkü 2 kitap yazıp hemde okulu birlikte ilerletmek çok zor olacak sırayla yazmak benim açımdan oldukça iyi hem evrenler çok fazla birbirine girmez hemde iki tarafı da görmüş oluruz.

Bir de sizden bir isteğim var ben bu uygulamada hem okur hem yazarım ve çoğu kitapta oldukça satır arası yorumu veoylar varken benim kitabımda oldukça az açıkçası bu durum beni biraz üzüyor.

Bilgilendirme bitmiştir.

Kitapta yan çiftlerimize oldukça yer vermeye çalışıyorum. Peki siz yan çiftlerden kimleri seviyorsunuz ya da şununla şu olsun dediğiniz var mı??

SİMAY DA GİDİYOR ARTIK

BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZEREE

(yarın sınavım yokmuş gibi bölüm yazdım....)

​​​​​​