Yeni Üyelik
38.
Bölüm

37. Bölüm

@senaryonuz

Mirza ile çiftlikte buluşup konuşacaktık, ikimizin de ortak fikri bu yöndeydi. Şimdiyse kahvaltı etmiş, üstümü giyiniyordum altıma siyah eşofman ve üzerime de onun takımı siyah tişört giyip ince ceketimi alarak evden çıktım.

Kapıdaki motoruma atlayıp çiftliğin yoluna tuttum. Bugün ya tamamen bitirecektik ya da biz olmayı başarabilecektik.

Çiftliğe girdiğimde, Mirza'nın arabasını gördüm, benden önce gelmişti beyefendi. Hızla içeriye girdiğimde hizmetli abladan çıkmasını rica edip salona geçtim. Mirza bir koltuğa oturmuş gergince beni bekliyordu. İçeriye girip tam karşısındaki tekli koltuğa oturdum, yaklaşık 40 saniye kadar yüzünü inceledim.

Geçen 3 yılda neredeyse hiç değişmemişti, önceden de yakışıklıydı hâlâ da öyleydi.

Mirza söze başlamıştı "Gerçekten boşanmak istiyor musun?" Bunu sormasıyla yavaşça yutkundum "Mirza boşanma davasını seninle hiç konuşmadan açmam doğru değildi ama sende beni anla" sonlara doğru sesim çıkmaz da gibi çıkmıştı.

"Simay bak sende haklısın ama sensizlik banada sınav gibiydi, evet seni aramamak benim hatamdı ancak bir tartışma sonunda gittin ve ben aramazsan daha kolay adapte, olursun gibi salak saçması düşüncelere girdim." Sadece basit bir düşünce için mi benden uzak durmuştu? Saçmalıktan ibaretti.

"Ya bende kafayı yedim, anladın mı? Resmen delirdim, ne haldesin? Biriyle misin? Bunların hepsi beynimin içinde gezdi koskoca 3 yıl boyunca" dedim, olabildiğince sakin kalmaya çalışıyordum.

"Evet yaptıklarım, yanlıştı Simay ama benim de dediğim gibi haklı sebeplerim var" Ne yani simdi ikimizde haklıydı ohoo.

"Sen haklısın ben haklıyım ne olacak böyle Mirza?" Dediğimde Mirzadan cevap gecikmedi "Bak işte ne güzel anlaşıyoruz ikimizde birbirinin haklı olduğunu biliyor hem sen ne yaptın bakayım benim notumu?" Dedi. Resmen konudan kaçıyordu. Not ise bir kitabın arasında duruyordu.

"Bekledin ama beni de beklettin" dedim nota atıfta bulunarak bir yandan da mızmızlanıyordum. Mirzaysa "Kızım sana isimsiz çiçekler geliyor sen hiç beni aramıyorsun ya başkası olsaydı?" Dedi kızarcasına.

Bende "Karına isimsiz çiçek gönderip korkuturken sorun yok ama" diye lafı yapıştırdım bende. Mirzada derin bir iç çekti, "Boşanmayacağız değil mi?" Diye sordu. "Şuanlık hayır dava kapatılır ancak ben kırgınım Mirza ve bu hemen geçmez" Öyleydi kırgındım.

Mirza ile bir süre oturduktan sonra çiftlikten ayrılmıştık, bugün akşam bize geleceklerdi. Benim boşanma davası açmamı beklemeyen aileler bugün akşam Mehir ve Barın abimin nişanı için toplanacaklardı, davayı görünce iptal etmek istemişler fakat biz Mirza ile konuşup anlaşınca bu istek son bulmuştu.

Ayaz ve Ayça bu 3 yılda iyice yakınlaşmışlardı ve şuan yurt dışı tatilindelerdi. Yakın zamanda

onlarda baş göz olurlardı. Miraç 4 ay önce Ela'nın ailesine tanışma yemeği için gutmişti, yavaş yavaş herkes mutluluğa eriyordu da Oğuzdan ses seda yoktu.

Evde bir hengame vardı, annem fazlaca gergindi her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Baran abimi baam işe postalayıp Barın abimi de berbere yollamıştı. Berna ise hengame ortasında bir o taraf bir bu taraf koşturuyordu, ben de annem ile köşe kapmaca oynuyordum. Bu karmaşıklığa girmek istemediğim için kendisinden kaçıyordum.

Şiddetle odamın kapısı açıldı ve annem kapıda gözüktü hay ben şom ağzıma diye kendime söylenmeye başladım. Annemse "Biz aşağıda can çekişmelim Simay hanım otursun, yürü kız aşağıya git mutfağa yardım et" diyince el mecbur kalktım.

Hızlıca alt kata inip mutfağa girdiğimde sarma ile kavga eden bir Ela görmeyi beklemiyordum. Hizmetliler son kalan temizlikleri yaparken Ela tek başına kalmıştı ve biraz, hayır oldukça sinirli duruyordu.

"Ela yardıma yetiştim" dedim alayla ancak bana öyle bir baktı ki. "Sonunda Simay hanım sonunda, sabahtan beri bende yanına kaçayım diyorum ama önüne çıkan şunu yapar mısın bunu eder misin, az daha bayılacaktım" dediğinde kahkaha atmaya başladım.

"Kusura bakma Eloşum ama geldim sonuçta" bana ters bir bakış atıp sarma sarmaya devam etti. Bende hemen yanındaki sandalyeye oturup sarmaya başladım. Aradan geçen 10 dakikanın sonunda Melek yanımıza damladı. "Ablaaaa bende evlencem hemde Miraçla" demesiyle Ela'nın kafasını Meleğe çevirmesi bir oldu.

"Öyle mi ablacığım bugün akşam bizde onlara gidiyoruz zaten" dedim gülmemeye çalışarak. Melek ise "Öyle mi?" Dedikten sonra hızla odasına çıktı. Ela şaşkınca Meleğin arkasından bakıyordu. "Umarım gelecekteki kocamı küçük bir çocuğa kaptırmam" diyince tuttuğum kahkahamı saldım.

****

Şuan odamda hazırlanıyordum. Üzerime toz pembe bedenime tam oturan dizlerimin 3-4 parmak uzerimdeki elbisemi giymiştim. Saçlarımı maşa ile hafif dalgalandırıp gloss sürdüm. Mirzalara gitmek için hazırdım. Annemin bugün evdeki temizlik ve sarma telaşı anne tarafı kuzenlerimin bir kısmının Nişan için gelip bizde kalacak olmasından kaynaklıydı.

Aşağıya indiğimde heyecanla duran Barın abimin yanına ilerledim "Sakinleşseniz mi acaba?" Dedim ancak abim "Ne sakinleşmesi heyecandan bayılacağım şimdi" diyince küçük bir tebessüm edip yanağını öptüm ve gloss izi çıkmıştı hızlıca silince "Simay, Simay, Simay" diyince hafifçe sırtım.

Hızlıca arabalara doluşup konağa girdiğimizde ne kadar kalabalık olduğumuza bir kez daha emin oldum Mustafa abi, Derya abla, Didem ve teyzemle eniştem vardı, tabı birde Oğuz bunlar kuzen kısmıydı. Şuan salonda tekli koltukta oturan Dilan Hanım beni geriyordu, kadını hiç özlememiştim.

Bir anda herkesin kapıya dönmesiyle bend kapıya döndüm ve gelen kişi ile ufak bir şok yaşadım Ayla abla, Cihan amca ve arkalarındaki Yavuz. Yavuz ve Cihan amca daha önce hiç karşılaşmadıkları için bir kavgaya tutuşmuşlardo "Yavuz musun nesin? Ben damat tarafıyım seni hiç görmedim" diyince Yavuz "Amcam bende damat tarafıyım bende seni görmedim ben sorgulamıyorum seni" diyince amcam Yavuzun kafasına geçirdi.

Tartışmalarını kesmek adına "Hoşgeldiniz, sen gel yanıma geç Yavuz dediğimde Yavuz hızla yanımdaki sandalyeye geçti bir tarafımda Ela bir tarafımda Yavuz ve çaprazımda Mirza. Allah'ım sen sonumuzu hayır eyle. Barın abim Yavuz'a "Oğlum sen nerden çıktın?" Harbiden bu çocuk nereden çıkmıştı? Yavuzsa "Oğuz dedi gel Barın kız kaçıracak yardım edelim, konum burasıydı bende geldim" dedi.

Herkes dik dik Oğuza bakarken, Oğuz da dik dik Yavuz'a bakıyordu. Oğuz "Öyle şakasına demiştim" dediğinde Yavuz susmadı "Arkadan silah sesleri de geliyordu" dedi. Gözlerim hızla Oğuza döndüğünde yanakları hafiften kızarmış "İnternetten açtım" dedi dişlerinin arasından Yavuz'u öldürecekti.

Ufak gerginliği de atlatınca herkes yerlerine geçmişti. Yanımdaki Yavuz'a "Oğlum gerçekten kız kaçırsalar bana haber vermeyecek mıydın?" Diye sorduğumda aldığım cevap ile dumura uğradım. "Kendim kaçırırsam söylerim" dediğinde ona bakakalmıştım. "Saçmalama Yavuz Kudret amca keser seni" dediğimde sırıtıp "Avukat hazır" dedi ve göz kırptı. Oğuz ile Yavuz benim avukat olmamı ne sanıyorlardı acaba?

Herkes sohbet içindeyken Melek dikkatimi çekti Miraç'ın yanına gitmiş onunla konuşuyor ve bir yandan saçıyla oynuyordu, Miraç'ın yanındaki Mirza bile bana bakmayı kesmiş Meleği dinliyordu sesler azalmaya başlayınca Meleği daha net duymaya başladım "Miraç abicim ben seninle evlencem" dedi. Abicim demesi de ayrı bir olaydı. Ela ise bir Meleğe bir Miraça bakıyordu. Miraç "Büyüyünce görürüz seni hanımefendi" dedi ufak bir tebessüm ile Mirza'nın da yüzünde ufak bir tebessüm vardı.

****

Sonunda gece bitmiş ve Abim ile Mehir nişanlanmıştı bense yarın konağa dönecektim.

Evet hafiften bir şeyler düzelmeye başladı. Artık her şeyi tam anlamıyla düzene koyma zamanı tabiki Mirza ve Simay buzları eritirlerse.

Şimdi bir diğer haberimde bir sonraki kurgum hakkında başka bir kurgu yazma konusunda tam bilemiyorum kafamda farklı türde iki kurgu dönüyor biri Yavuz'un abisinin başrol olduğu diğeri ise texting kitabı gibimsi bir şey açıkçası oldukça aradayım hangisine öncelik verme durumunda. Bu yüzden size sormaya karar verdim NE YAPALIM HE DOSTLAR

 

Loading...
0%