@senaryoyazankiz94
|
Sahne:1 Arabanın Dışı/Dış/Gece (Devamı): Koşarak Fuşya ve Uraz'ı yere eğmesiyle kurşun boşluğa gider. İki kardeşe kalkan görevi üstlenip yerde sakat baygın yatan adamlardan birinin silahını alarak o adamı etkisiz hale getirir.
Batur: Haydi içeri geçin şimdi. Batur iki kardeşe kalkan görevi yaparak arkalarından yürür. Hep beraber arabaya geçerler. Sahne:2 Araba/İç/Gece: Fuşya ile Uraz arabaya bindikten sonra Batur da yanlarına geçer. Fuşya'nın yüzüne dokunarak konuşur.
Batur: Geçti yavrum geçti. Tamam mı? Uraz öfkeyle Fuşya'yı arkasına alarak konuşur.
Uraz: Ablamdan uzak dur!
Fuşya: Uraz!
Uraz: Sen karışma abla! Sen kimsin nesin? Sende silahın ne işi var? Bunu de bakalım.
Fuşya: Ablacığım ama bizi kurtardı.
Uraz: Abla! Bu kadar saf olma ya! Bir şoförün silahla ne işi var? Mantıklı düşün biraz. Ceketinden silah çıkardı adam.
Batur: Bakın size ne diyeceğimi bilemiyorum.
Uraz: Mafyasın değil mi?
Fuşya: Hayır ya hayır saçmalama! Batur değilsin değil mi? Batur'dan ses çıkmaması Fuşya'yı iyice sinirlendirir.
Fuşya: Ya konuş bir şey söyle lütfen! Bu sırada Batur'un telefonuna mesaj gelir. mesajı açar: Cansel: Kanka... Polis ekipleri birazdan oraya intikal edecekler. Uraz ile Fuşya'yı götür oradan.
Batur: Lütfen sonra konuşalım. Sizi buradan uzaklaştırmam lazım. Batur hemen şoför koltuğuna geçip arabayı sürer. Uraz ile Fuşya ise arkadadırlar. Sahne:3 Düvenci Köşkü/Dış/Gece: Feridun ile Sabiha arabayı darmadağın halde görünce şok olur. Hemen koşarak çocuklarına sımsıkı şekilde sarılırlar.
Feridun: Ne oldu böyle çocuklar?
Uraz: Silahlı saldırıya uğradık gelirken.
Sabiha: Ne!
Feridun: Ne nasıl ama? Sabiha sinirlenir.
Sabiha: Hani artık belalı adamlarla iş yapmıyordun? Feridun...
Feridun: Yapmıyorum.
Sabiha: Yalan söyleme! Yapmıyorsan bu neyin nesi o zaman?
Feridun: Sabihacım bir sakin olur musun?
Sabiha: Nasıl sakin olayım? Evlatlarım ölecekti az kalsın.
Uraz: Batur abim sağ olsun kurtardı bizi. Feridun ile Sabiha şaşkınlık içinde Batur'a bakarlar.
Feridun: Evladım silahın olmadan nasıl silahlı adamlarla mücadele ettin ki yoksa? Uraz tam konuşacakken Fuşya sözünü kesip kendisi konuşur.
Fuşya: Arabaya doğru gelen saldırganlardan birini yere indirip ondan silahı aldı. Öyle savundu bizi. Uraz inanamıyorum sana abla der gibisinden Fuşya'ya bakar.
Feridun: Kaç kişiydi bunlar?
Uraz: Üç siyah cip vardı. Üçünün de içerisinden bir dolu adam çıktı. Sayamayacağımız kadar çok kişiydiler. Feridun, Batur'a bakakalır.
Feridun: Silah kullanmayı nerden öğrendin?
Fuşya: Askerde öğretiyorlar ya babacığım değil mi?
Feridun: 6 aylık bir süreçte bu kadar ustalaşmış olması imkansız. Gençken dövüşle uğraştığın için dövüş bilgini anlıyorum ama bir silahla o kadar adamı devirmek için özel eğitimin olmalı. İki üç adamda değilmiş ki bunlar da. Batur tam konuşacakken Feridun konuşmasına müsaade etmez.
Feridun: Seninle bu konuları özel olarak konuşalım bir. Geç bakalım. Feridun ile Batur içeriye doğru yürürken Fuşya merakla onlara bakar. Sahne:4 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odası/İç/Gece: Feridun ile Batur odaya girerler. Feridun sandalyeyi işaret eder.
Feridun: Otur bakalım. Seninle konuşalım seninle biraz. Batur, Feridun'un gösterdiği sandalyeye otururken Feridun masasının oraya geçip çekmecesinden silahını çıkararak konuşur.
Feridun: Evet Batur... Sana bir kez soruyorum. Kimsin? Nesin?
Batur: Ben konuşacağımızı sanıyordum. Bana silah çekeceğinizi değil.
Feridun: Sorularıma cevap istiyorum. Ben ailemi hep beladan uzat tutmaya çalıştım. O adamların seninle bir ilgisi var mı?
Batur: Bakın Feridun Bey sizler ve aileniz inanın benim için çok önemliler. Emin olun onlara zararım olamaz asla.
Feridun: Senin olmaz ama peşindeki belalı adamların olabilir. Şimdi sen kim için çalışıyorsun de bana.
Batur: Kimse için. Feridun'un sesi yükselir.
Feridun: Bana yalan söyleme. Mafyasın yada bir mafyanın adamısın değil mi?
Batur: Hayır Feridun bey .
Feridun: Kim için çalışıyorsun hemen bana öt. Bana ve evime neden şoför kılığında geldin hepsini anlat.
Batur: Benim dediğiniz şeylerle bir ilgim yok.
Feridun: Bu kadar usta bir şekilde silah kullanmayı nerden öğrendin o zaman. O kadar kişiyi devirmek için baya iyi eğitim hatta yıllarca eğitim gerekli.
Batur: Evet bunun eğitimini aldım doğrudur. Lisedeyken ki hocam bana öğretmişti. Hem dövüşü hem de silah kullanmayı.
Feridun: Lisedeki bu hocam mafya babasıydı herhalde değil mi? Bu kadar usta şekilde seni eğittiğine göre. Feridun kapının arkasındaki adamlara gelin işareti yapmasıyla adamlar gelir.
Feridun: Siz ne biçim iş yapıyorsunuz. Çalışanlarımızı seçerken özgeçmişleri suça bulaşıp bulaşmadıkları en ince ayrıntısına varana kadar incelenecek dememiş miydim size.
Adam1: Efendim inandık çok ayırtılı şekilde inceledik.
Adam2: Aynen Feridun Bey... En ufak bir suç geçmişine bile rastlamadık geçmişinde.
Feridun: Kesin sesinizi! Demek düzgün incelememişsiniz. Gözden kaçırdığınız bir şeyler olmuş.
Adam1: Feridun Bey... Ne diyeceğimizi bilemedik. İnanın.
Feridun: Sizinle sonra hesaplaşacağız. Önce bana yardım edin konuşturalım şunu. Sahne:5 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odasının Önü/İç/Gece: Fuşya korkarak odaya doğru koşarken Uraz da peşinden gider.
Uraz: Abla durur musun bir? Fuşya tam odaya girecekken Uraz engel olur.
Uraz: Abla bir sakin olur musun?
Fuşya: Ya babama engel olmam gerekiyor. Batur'a zarar vermesin.
Uraz: Babam katil değil öldürmez onu. Merak etme.
Fuşya: Ya ona zarar gelirse yaşayamam. Uraz... Bende ölürüm. Uraz, Fuşya'ya sarılır.
Uraz: Ablacığım sakin olur musun? Olmayacak bir şey merak etme. Ayrıca adamdan silah çıktı. O kadar adamla çatışmaya girebildi. Bunlar sence normal mi? Lütfen bu kadar saf olma sende.
Fuşya: Hayatımızı kurtardı ama.
Uraz: Abla belki o adamlar onun belalıları nerden biliyorsun?
Fuşya: Babamın da iş dünyasında düşmanları var. Babamın düşmanları olmadığı ne malum. Babam düşman kazanmak istemese bile iş dünyasında ister istemez düşmanları oluyor sonuçta.
Uraz: Öyle olsa bile bir şoförün bu kadar ustaca silah kullanması hiç normal değil. Bu adamda var bir şeyler. Belki babamın iş hayatındaki düşmanlarından birinin adamıdır. Belki bu çatışmada planlı olan bir şey.
Fuşya: Hayır ya Batur bana değer veriyor.
Uraz: Of abla of! Sahne:6 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odası/İç/Gece: Feridun'un iki adamından biri Batur'un sağ kısmına diğeri ise sol kısmına geçip kollarından tutarlarken Feridun da tam karşısına geçer.
Feridun: Evet sana son kez soruyorum. Sen kimsin ve kim için çalışıyorsun?
Batur: Ben kimse için çalışmıyorum. Feridun, Batur'a sertçe yumruğunu geçirir.
Feridun: Tekrar soruyorum. Sen kimin adamısın. Batur'dan ses çıkmaması üzerine Feridun yumruklarını geçirmeye devam eder. Batur'un yüzünden kanlar gelir. Sahne:7 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odasının Önü/İç/Gece: Yumruk seslerini duyan Fuşya ürker.
Fuşya: Baba ne yapıyorsun? Gözyaşlarına engel olamayıp ağlar. Tam odaya girecekken Uraz buna engel olur.
Uraz: Abla dur.
Fuşya: Uraz... Duramam ya duramam. Onun canının yanmasına dayanamıyorum. Babam öldürecek bırak!
Uraz: Saçmalama ya! Babam kimseyi öldürmez bilmiyor musun? Biraz hırpalar sadece.
Fuşya: Çok içimi rahatlattın ya! Bırak gireceğim içeriye. Sahne:8 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odası/İç/Gece: Feridun ile adamları; Batur'u döverek konuşturmaya çalışırlar. Batur'un yüzü gözü iyice yara bere içindedir.
Adam1: Feridun Bey... Adam dirençli çıktı.
Feridun: Birileri tarafından sıkı eğitimler almış belli.
Adam2: Ne yapalım? Feridun Bey... Feridun kara kara ne yapacağını düşünürken Fuşya gözyaşları içinde odaya dalar. Arkasından da Uraz gelir.
Fuşya: Baba ne yapıyorsun? Feridun gözyaşları içinde kızını görünce birden durur.
Feridun: Yavrum...
Fuşya: Baba o bizim hayatımızı kurtardı. Feridun kızını üzgün görünce içi parçalanır.
Feridun: Prensesim bak.
Fuşya: Bizim hayatımızı kurtaran birine böyle mi teşekkür ediyorsun ya baba. İnanamıyorum sana.
Feridun: Güzel kızım ama bilmediğin şeyler var. Bak.
Fuşya: Neymiş o bilmediğim şeyler?
Feridun: Uraz oğlum... Ablanı çıkartır mısın buradan? Uraz, Fuşya'nın omzuna girip onu dışarı götürmek isterken Fuşya ona doğru gelmez.
Fuşya: Gitmiyorum bir yere. Ne yapacaksan benim yanımda yap. Feridun kalakalıp adamlarına döner.
Feridun: Çıkıyoruz haydi. Adam1, Batur'u işaret ederek konuşur.
Adam1: Bu ne olacak?
Feridun: Şimdilik kalsın. Kapıyı kilitleyin çıkarken. Hep birlikte oradan çıkarlar. Sahne:9 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odasının Önü/İç/Gece: Fuşya ağlarken kızını sakinleştirmek isteyen Feridun ona sarılacakken Fuşya sinirle kendini geri çeker.
Feridun: Kızım bak. Yanında silah bulundurması ve silahı öyle usta bir şekilde kullanması hiç hayra alamet durum değil. Bunu çözmem gerekiyordu.
Fuşya: Bizim hayatımızı kurtardı öyle yada böyle ama.
Feridun: Bak benim güzel kızım sen çok masum düşünüyorsun. Belki düşmanlarımızdan birinin adamıdır. Yanımıza bu şekilde sızdı. Ailemi sizleri korumak istiyorum.
Fuşya: Ama bizi kurtardı. Kötü bir insan olsa bizi kurtarmazdı.
Feridun: Fuşyacım bak güzel kızım. Saf iyilik sak kötülük yoktur.
Fuşya: Sen peki baba?
Feridun: Ben ne?
Fuşya: Senin de mi kötülüklerin oldu zamanında?
Feridun: Sen bana ne demek istiyorsun?
Fuşya: Amcamın öldürüldüğü gün o pansiyonda onun odasındaydın. Feridun bunu duyunca şaşırır.
Feridun: Sen? Nerden?
Fuşya: Onunla baya hararetli şekilde tartışıyordunuz telefonda duydum sizi. Göstereceğim sana hanyayı konyayı şimdi deyip sertçe çıktın. Bende seni takip ettim. Feridun bunu duyunca şaşırır.
Feridun: İnanamıyorum sen orada mıydın? Kızım bu tehlikeli tek başına...
Fuşya: Odasının önünde sizi dinledim ne konuştuğunuzu tam duymadım ama. Baya kavga gürültü sesi duydum. Amcamla alıp veremediğiniz şey neydi ya? Amcam neden yıllar sonra şirkette kendi hissesi için dava açıyor sana? Ve yıllar sonra bir anda neden kanlı bıçaklı oluyorsunuz? Uzun yıllar oysa güzel güzel anlaşırken.
Feridun: Benim katil olduğumu düşünüyor musun?
Fuşya: Bugün ki gördüğüm korkunç manzaradan sonra evet birini öldürmüş olabileceğine inandım baba. Fuşya öfkeyle arkasını dönüp gider. Sahne:10 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odası/İç/Gece: Odada yalnız kalmayı fırsat bilen Batur oturtulduğu sandalye ile birlikte kendini yana doğru atıp koluna bağlanan ipleri çözmek için uğraşır. Sahne:11 Nazan'ın Evi-Salon/İç/Gece: Saat epeyce geç olmuştur. Kocası gelmeyen Eyşan merakla dışarı bakarken Nazan gelir.
Eyşan: Anne... Nerede kaldı? Oktay...
Nazan: Çalışıyor kızım kocam. Karıyla kızla sürtmüyor merak etme.
Eyşan: Hayır ama sabaha doğru ikilerde üçlerde geliyor. Bu hep böyle mi olacak?
Nazan: Eline bir ton para geçtiğinde gayet mutlu oluyorsun ama.
Eyşan: Hayır ne iş yapıyor bu adam?
Nazan: Burak Beyin oteli ve gece kulübünü işletiyor.
Eyşan: Onu bana da dedi ama?
Nazan: Aması ne? Eyşan...
Eyşan: Bu işin altında kötü şeyler var gibi.
Nazan: Of Eyşan! Bu kadar pimpirikli olma ya. Kocan çalışıyor. Eve para getiriyor işte. Başka işe girse bu kadar para alamazdı. Emin ol bundan. Yağız bu sayede özel okuluna da devam etti işte. Sende paraları güzelce harcıyorsun. Bu sırada eve yorgun argın şekilde Oktay gelir. Eyşan kocasına doğru koşar.
Eyşan: Oktaycığım hoş geldin.
Nazan: Hoş geldin oğlum.
Oktay: Hoş bulduk hoş bulduk. Çok yorgunum. Uyumaya gidiyorum. Oktay içeriye giderken Eyşan peşinden gelir. Sahne:12 Nazan'ın Evi-Oktay ile Eşan'ın Odası/İç/Gece: Oktay pijamalarını giyerken Eyşan gelir.
Eyşan: Oktay...
Oktay: Efendim...
Eyşan: Bu iş hep böyle mi olacak? Yani hep bu saatlerde mi geleceksin?
Oktay: Öyle olacak.
Eyşan: Benimle haydi ben kendimi geçtim. Yağızla bile hiç vakit geçirmiyorsun neredeyse.
Oktay: Çalışıyorum işte. Keyfimden mi?
Eyşan: Bu iş ne işi?
Oktay: Kaç kere anlattım ya yeter! Sorma soru. Yorgunum uyuyacağım.
Eyşan: Pis işler değil mi? Pis işler yapıyorsunuz? Oktay'ın sesi yükselir.
Oktay: Yeter ya yeter! Bu işe girmem için annem ile sen ısrarcı olmadınız mı?
Eyşan: Evet ama...
Oktay: Ondan şimdi sus uyuyacağım. Oktay yatağa yatarken Eyşan da huzursuz olur. Sahne:13 Nazan'ın Evi-Salon/İç/Gece: Nazan ile Burak kadeh tokuştururlar.
Burak: O komiser şoförün işini bitti. Az kaldı.
Nazan: Ben hiç öyle duymadım ama tüm adamlarını indirmiş.
Burak: İndirsin indirsin. Feridun bunu öğrenince kimliğini kısa sürede öğrenecektir.
Nazan: Bu komiser kılığındaki şoförle aranda ne mesela var?
Burak: Nisanur ile eskiden sevgiliydi. O zamanlar gariban bir yunus polisiydi tabi.
Nazan: Nerden nereye? Dünya küçükmüş dedikleri kadar var.
Burak: Onu bırak da eğlencemize bakalım biz. Nazan ile Burak kadeh tokuşturup içerler.
Nazan: O Feridun Sabiha ve onlardan olan çocuklar belalarını bulsunlar. Burak, Nazan'ı yanağını okşayarak konuşur.
Burak: Ben olduğum sürece onlara huzur yok hiç merak etme. Burak, Nazan'ın dudağına yapışır. Nazan zorda olsa kendini çeker.
Nazan: Ne yapıyorsun bu iş burada olmaz. Oktay gelinim torunum görse sıkıntı. Nazan ayağa kalkıp Burak'ın elini tutup kendine çeker.
Nazan: Haydi benim odama geçelim. Sahne:14 Düvenci Köşkü-Fuşya'nın Odası/İç/Gece: Fuşya yatağına oturmuş gözyaşları içindedir.
Fuşya: Hayır olamaz. Batur'u oradan kurtarmalıyım. Bu saatte herkes uyumuştur. Fuşya hemen odasından çıkar. Sahne:15 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odasının Önü/İç/Gece: Fuşya telefonunun feneri ile koridorlardan sessizce yürür. Babasının çalışma odasının oraya geldiğinde anahtarı kapının önünde görünce mutlu olur. Hemen anahtarla kapıyı açıp içeriye girer. Sahne:16 Düvenci Köşkü-Feridun'un Çalışma Odası /İç/Gece: Sevdiği adamı yerde kanlar içinde yatarken görür görmez içi parçalanıp gözlerinden yaşlar gelir.
Fuşya: Batur.. Olamaz! Uyuklayan Batur, Fuşya'nın geldiğini fark edince gözlerini açar.
Batur: Fuşya... Fuşya sevdiğine doğru eğilip başını gövdesine elleriyle ise sevdiğinin vücudunu sevip kokusunu içerisine çeker.
Fuşya: Seni çok merak ettim. Batur sevdiğinin başına öpücük kondurur. İki eliyle sevdiği kıza sımsıkı şekilde sarılıp saçlarını okşar.
Fuşya: İpleri çözmeyi başarmışsın. Bende seni kurtarmaya geldim tam.
Batur: İpleri çözdüm canım evet. Sevdiğinin yaralı yüzü içini Fuşya'nın içini parçalar. Nazikçe gözyaşları içinde oralara dokunur. Batur sevdiğine sımsıkı sarılıp bir eliyle nazikçe yanağını severken onu sakinleştirmeye çalışır.
Batur: Canım lütfen yapma böyle. Hem bunlar bir şey değil inan. Daha kötüleri geldi başıma.
Fuşya: Daha kötüleri derken?
Batur: Şunu bil ki canımı orman meleğimin yeşilliklerinden yağmurlar kadar canımı hiçbir şey acıtamaz. Batur, Fuşya'nın elleriyle nazikçe yüzünü okşadıktan sonra ayağa kalkıp sonra sevdiği kızında ellerini tutarak ayağa kalmasını sağlar. Sahne:17 Sokak/Dış/Gece: Pelin ile Cansel; Behçet'i takip ederler. Behçet pavyonun önüne gelir.
Pelin: Bu Rezzan'ın çalıştığı pavyonu değil mi?
Cansel: Aynen orası. Behçet içeri girer.
Cansel: Haydi bizde girelim bakalım. Behçet içeri girdikten sonra Pelin ile Cansel de girerler. Sahne:18 Pavyon/İç/Gece: Rezzan şarkısını söylerken Behçet masaların birinde oturmuş haldedir. Cansel ile Pelin de hemen Behçet'e yakın bir yere otururlar. Sahne:19 Düvenci Köşkü-Fuşya'nın Odası/İç/Gece: Fuşya sevdiğine nazikçe pansuman yaparken Batur sevdiği kızın ellerini tutup öpücük kondurur.
Fuşya: Batur... Batur nazikçe sevdiği kızın elini kalbine götürüp orada tutar.
Batur: Meleğim seni çok seviyorum.
Fuşya: Batur... Beni gerçek seviyor musun? Batur, sevdiği kızın yanağını severek konuşur.
Batur: Sen benim kutup yıldızımsın. Kalbimdeki sana bakarak doğru yola gidiyorum. Sen olmadan kaybolurum ben.
Fuşya: Bu olanlar peki? Neyin nesi? Batur, sevdiği kızın yanaklarını okşayarak konuşmaya devam eder.
Batur: Söz bir gün hepsini açıklayacağım bebeğim. Ama şu an gitmem gerekiyor ama. Batur tam gitmek üzereyken Fuşya, elinden tutarak onu durdurur. Batur sevdiği kıza dönüp alnına öpücük kondurup sevdiği kızın konusunu içine çeker. Elleriyle yanaklarına dokunur.
Batur: Tekrar geleceğim yavrum tamam mı? Batur giderken Fuşya merakla arkasından bakar. Sahne:20 Pavyon/İç/Gece: Rezzan şarkısını bitirdikten sonra Behçet'in yanına gider.
Rezzan: Behçet... Neden buradasın?
Behçet: Fatih abinin bazı emanetleri için geldim.
Rezzan: Neden bahsediyorsun?
Behçet: Neden bahsettiğimi iyi biliyorsun. Rezzan...
Rezzan: Hayır, bilmiyorum. Rezzan tam gidecekken Behçet elini tutup onu durdurur.
Behçet: Bak Rezzan bu işin şakası yok. En kaliteli malıydı onun. Bulunamazsa başına iş alırsın.
Rezzan: Adam ölmüş sen malın derdinde misiniz ya? İnanamıyorum ya sana.
Bahçet: Fatih abi için üzülmedim mi sanıyorsun?
Rezzan: Buradan bakınca hiç üzülmüş gibi durmuyorsun.
Behçet: Bak inan bende çok üzgünüm ama...
Rezzan: Aması ne?
Behçet: Bu adamların şakası yok bak. Malı teslim etmezsek canımız tehlikeye girer. Kendi canımda önemli değil ailemin canı önemli.
Rezzan: Ama Fatih bana malların polislerin eline geçtiğini sanıyorlar demişti.
Behçet: Öğrenmişler işte malların tamamının polisin elinde olmadığını bir şekilde. Cansel ile Pelin tüm konuşmayı dinlerler. Yavaşça kendi aralarında konuşurlar.
Cansel: Ne malından bahsediyor bunlar böyle?
Pelin: Burak'ın malları büyük ihtimalle. Behçet de demek ki torbacılık yapmış ona. Sahne:21 Pavyon-Rezzan'ın Kaldığı Oda/İç/Gece (Fatih öldürülmeden birkaç gün önce): Rezzan odasında hazırlanırken kapısı bir anda açılır. Rezzan bir anda ürker. Gelenin Fatih olduğunu fark eder.
Rezzan: Fatih... Ne yapıyorsun? Ödümü kopardın. Fatih elindeki poşeti uzatır.
Rezzan: O da nedir?
Fatih: Bunun içindeki mallar var ya piyasanın en kaliteli malları. Sadece bu kadarını bile sattık mı yırttık.
Rezzan: Adam akıllı iş güç bulsan olmaz mı?
Fatih: Ya onlarla bu kadar kısa sürede zengin olunmuyor. Fatih, Rezzan'ı yanağından severek konuşur.
Fatih: Bu işi yapmayı sevmiyorum inan ki ama kaçıp gidip kendimize yeni hayat kurmak için kısa zamanda para yapmamız gerekiyor. Sonra söz veriyorum sana. Düzgün bir iş yapacağım.
Rezzan: İyide bu malın peşine düşmeyecekler mi sanıyorsun? Geçen ki çalma olayından sonra yaşananları unuttun mu?
Fatih: Polis ele geçirdi sanıyorlar merak etme.
Rezzan: Nasıl yani?
Fatih: Selim...
Rezzan: Ne oldu Selim'e?
Fatih: Onu polise ihbar ettim gizli bir numaradan. Malın tamamını onda sanıyorlar.
Rezzan: Fatih... Sen ne yaptın?
Fatih: Sadece bunu sakla tamam mı? Korkmana gerek. Malları polisin elinde sanıyorlar.
Rezzan: Fatih... Yeter artık bu pis işlerden sıkıldım. Fatih, Rezzan'ın yanağını okşayarak konuşur.
Fatih: Bu son söz veriyorum son. Bu işten sonra sen ben kızımız yepyeni bir hayat kuracağız.
Rezzan: Kızımız diyorsun hala?
Fatih: Kızımız elbette ki onu da alacağız.
Rezzan: Unut onu artık o bizim kızımız değil.
Fatih: Bizim kızımız yeri de bizim yanımız.
Rezzan: Hayır değil.
Fatih: Ne diyorsun? Rezzan...
Rezzan: Artık onun yeni bir ailesi var. Yıllar önce ondan vazgeçtik. Ayrıca şu an çıksak karşısına biz senin annen babanız desek hayatını alt üst etmekten başka bir işe yaramaz. Rezzan, Fatih'in omzuna dokunarak konuşur.
Rezzan: Fatih bak. Bırakalım anne babası bildiği insanlarla mutlu olsun. Hayatına devam etsin. İkimizin hayatı da karanlık baksana. Bu karanlıktan kolayda kurtulacak gibi de değiliz zaten. Fatih hiçbir şey demeden ağlayarak odadan çıkar. Sahne:22 Pavyon/İç/Gece (Şimdi):
Behçet: Rezzan bak... Malları bana vermen gerekiyor. Selim de serbest kaldı.
Rezzan: Nasıl yani? Nasıl onu serbest bırakılar ya?
Behçet: Yeni mi haberin oldu. Fatih abi ölmeden önce kalmıştı serbest ta. Selim baya işe yarayan biri piyasada biliyorsun. Bir şekilde dışarı çıkarmanın yolunu bulmuşlar işte. Ondan o malları bana versen iyi olur artık. Senden çıkarsa sonun için iyi olmaz.
Rezzan: İyi tamam takip et beni. Rezzan ile Behçet masadan kalkıp yürürken Cansel ile Pelin onları takip ederler. Bu sırada iki tane sarhoş adam Pelin'e yanaşır. Pelin adamları geri çekmeye çalışır.
Pelin: İşinize bakın! Belanızı benden bulmayın! Adamlar inatla yanaşmaya devam eder.
Sarhoş1: Bela senden gelsin güzelim varsın.
Sarhoş2: Aynen senden olsun varsın bela.
Pelin: Tamam peki o zaman. Pelin sertçe adamların omuzlarından tutup birbirlerine kafalarını tokuştururken adamlar yere yığılırlar. Bunu gören herkes dehşetle bakar. Cansel de hemen Pelin'in yanına giderken Rezzan ile Behçet de şaşkındırlar.
Behçet: Pelin...
Rezzan: Komiserim... Sizin burada ne işiniz var? Behçet şaşırır.
Behçet: Ne komiseri ya? |
0% |