Güneşli bir sabah telefonumun çalmasıyla uyandım.Arayan arkadaşım Leylaydı.Telefonu açtım ve Leyla ile konuştum.Bugün sinemaya gidecektik ve ben bunu tamamen unutmuştum hemen yataktan kalkıp üstümü giyip şalımı bağlayıp kahvaltı yapmaya gittim.Anneme günaydın diyip sofraya oturup kahvaltımı yaptım.Kahvaltım bitince anneme sofrayı toplamada yardım ettim ve makyajımı yapmaya odama gittim.Makyajımı yaptıktan sonra kapı çaldı Leyla'dır diye düşünerek kapıyı açtım ama kapıda kutudan başka biri yada bişey yoktu.Kutuyu alıp kapıyı kapattım.Sonra kapı tekrar çaldı bu sefer Leylaydı.Leyla ya kapıyı açtım ve içeri girdi.Leyla ya kutuyu gösterip olanları anlattim.Ve merakla kutuyu açtık. İçinden melek kanatlı içinde ismim(Açelya ) olan kolye



, en sevdiğim çikolata olan karam ve not vardı. Notta

"Sana gizli hayranından küçük bir hediye "

Yazıyordu. Bu hayran kimdi acaba Leyla ile çok merak etmiştik.Hayranımı bulmak için ufak çaplı okuldakiler ile ilgili aramızda konuşma yaptık.Ama bulamadık.Leyla telefona bakarken geç kalacağımızı ve sonra tekrar düşüneceğimizi söyleyip kolumdan tutup kapıya kadar çekti. Zaten hazırdım ayakkkabılarımızı giyip dışarıya çıktık.Arabaya binip gideceğimiz Galaxy AVM ye gittik.Sinema biletlerimizi alıp patlamış mısırlarımızı aldık. Aylardır beklediğimiz bu filme sonunda gelmiştik bu beni çok mutlu etmişti. Filmin adı Göğe bakan Yıldızlar'dı.Sinema salonunu bulup içeri girdik.Koltuğumuza oturup filmi izledik.Aradan 2 saat sonra film bitti ve Leyla ile filmden ağlayarak çıktık.

Ben:

- Leyla kızın sonda ölmesi çok üzücüydü keşke buluşsalardı sevgilisiyle.

Leyla:

- Keşke yaa

Film hakkında konuşurken AVM yi dolaştık ve hoşumuza giden kıyafetleri alıp Stara Cafe de ben mocha Leyla da çikolata soslu frappe siparişi verdik. Kahvemiz gelince kahvemizi alıp masada sınıftan ve YKS sınavına hazırlık ile ilgili konuştuk sonra eve geçtik çok yorulmuştum hemen üstümü çıkarıp pijamalarımı giydim ve yatağa geçerken gözüm sabahki kutuya ilişti. Kutu hakkında birçok soru vardı aklımda. Acaba o kutunun sahibini tanıyor muydum yada platoniğim olabilir miydi? ama beni sevip sevmediğini bilmiyordum ki ertesi sabah uyandığımda soruları düşünürken uyuyakaldığımı düşündüm. Yataktan kalkıp üstümü değiştirdim ve annemin yanına kahvaltı hazırlamaya gittim. Bugün çok planlarım vardı. Listemi söylüyorum.

- Ders çalış

- Test çöz

- Kitap oku

- Ailenle vakit geçir.

- Arkadaşın Leyla ile vakit geçir.

Bunlar listenin bir kısmıydı ve ara tatilin bitmesine 5 gün kalmıştı. Zaman çok çabuk geçmişti. Koca 10 gün nasıl bitti anlamıyordum.Bunları düşünürken kahvaltıyı hazırlamış ve oturmuştum. Annem bana bakıyordu sanki bişey soracak gibiydi.

-Sen bu aralar biraz dalgınsın neyi düşünüyorsun kızım?

Ben:

-Tatil çok çabuk geçti diyebilirim bugün 10.gün. 5 gün sonra okul açılacak onu düşünüyordum annecim.

Annem:

- tamam kızım.

Annemle çok konuşacağımız bişey yoktu o yüzden nadiren konuşurduk ve konuşmasakta birbirimizin gözlerini okuyarak anlayabiliyorduk. Bu yüzden de bir birimize bişey anlatmaya gerek

duymuyorduk. Kahvaltımı yaptım ve bugünkü planlarımı uygulamak için odama gittim. Biraz ders çalışıp test çözdüm. Akşam devam ederim diye düşündüğüm için 300 soru çözüp bıraktım. Sıcak bir duş almak için banyoya gittim. Duş almam yarım saat süreceğini tahmin ederek duş almaya başladım.Yarım saat sonra duştan çıkıp üstümü giyip başımı bağlayıp ve kitabımı alıp sahile kitap okumaya indim. Sahil çok yakın olduğu için çabuk gelmiştim. Sahilde bir banka oturup kitabımı okumaya başladım.Kitabı okurken yanıma biri oturdu. Kim olduğunu önemsemeden kitap okumaya devam ettim.O sırada tanıdık bir sesle yanımdaki kişi konuştu.

- Ne okuyorsun?

Diyince hemen yanıma döndüm ve bir an şok oldum.Belli etmemeye çalışsam da az çok belli etmiştim. Ve sorusuna cevap verdim.

- platonik bir kızın günlüğü' nü okuyorum.

Platoniğim(Alaz):

- Güzel, peki bu kitabı bana tavsiye eder misin? Okumam için

Ben:

- Tavsiye ederim,çok güzel bir kitap

Platoniğimin yanında duramayıp gitmem gerektiğini ve birdaha ki sefere daha uzun durmaya çalışacağımı söyledim o da kabul edince oradan ayrıldım ve eve geçtim.

Leyla yı arayıp çabuk bize gelmesini istedim. O da geldi.

Leyla:

- Ne oldu Açelya sesinde bir gariplik vardı.

Ben:

- Alaz, ben bugün sahilde kitap okuyorken gelip yanıma oturdu ve bana ne okuduğumu sordu.

Leyla:

- Eee sen ne yaptın

Ben:

- Ona kitabın adını söyleyip ona tavsiye ettim ve gitmem gerektiğini biradaha ki sefere daha uzun durmaya çalışacağımı söyledim o da kabul etti.

Leyla:

- Ahh! Açelya ne yaptın sen kızım sen daha çocukla konuşamıyorsun utancından yerin dibine giriyorsun ve daha uzun duracağını söylemişsin nasıl yapacaksın ?

Ben:

- Valla orasını ben de bilmiyorum. Off ben ne yaptım yaa off!

Leyla :

- Neyse o zaman düşünürüz.

Ben :

- Evet.

Diyip Leyla ile vakit geçirmeye başladık.Ben Leyla ile bana dalgona kahve yaptım. Leyla da suları ve yanına çikolata falan hazırladı. Salona geçip ne izleyeceğimizi seçip açtık.

Filmin adı Bir küçük aşk ışğıydı. Film tam tamına 2 saat sürdü ve sonunda ağlamadığımıza çok sevinmiştim birbirini seven çiftimiz evleniyordu. Telefonumu elime alıp saate baktım saat 20.00 dı Leyla ya söyledim. Leyla da izin isteyip evine gitti. Ben bulaşıkları makineye yerleştirdim. Bugün babam şerhirdışındaki çalıştığı yerden geliyordu. Çok mutluydum babamı görmeyeli 2 ay olmuştu ve çok meşgul olduğu için telefonuna bakamıyordu. Bende babam gelene kadar ders çalışmaya odama gittim. Günlük 600 soru çözdüğüm için geri kalan 300 soruyu çözmeye başladım. 2 saat sonra 300 soruyu çözmüştüm. Masamdan kalkarken kapı çaldı ve gelen babamdı. Hemen kapıyı açıp babama sarıldım. Sarılmamızı bitirip salona geçtik. Annem,babam ve ben koltuğa geçip oturduk.Hayatımızın nasıl gectiğini falan konuştuk sonra da ben ailemizle her zaman hiç sıkılmadan oynadığımız scrabble ı getirdim. Oyunun içinde kağıt ve kalem olduğu için tekrar getirmeme gerek yoktu. Oyun şöyle ilk başta kişi sıralamasını ayarlamak için herkes keseden bir taş çeker ve harfe göre sıralamasından kişi sıralaması bulunur. Mesela babam A, ben C, annem E diyelim alfabetik sıraya göre A 1. ,B 2. ve E de 6. sırada yani babam 1 , ben 2 , annem ise 3. sırada oluyor. Sonra bu harfin üstüne 7 harf( taş) daha çekiyoruz toplam sekiz harf (Taş )olacak ve 1. olan kişi başlangıç noktasından başlayıp kendine çıkan harflerle kelime oluşturur. O kelimeye göre puan kazanır ve kağıda not alınır. Biz ailecek oynadığınızda 1saat sürüyor. Ben hemen oyunu kurdum ve oynamaya başladık. Oyunumuzu baya ilerlemiştik hatta benim son iki taşım kalmıştı onları da yerleştirirsem bu el son el olacaktı.Kesede hiç taş kalmamıştı zaten. Elime son iki taşı alıp güzel bir yere yerleştirdim ve babamlarin bitirmesini bekledim. Onlarda ellerini oynadıktan sonra hesaplama yaptık. Ben 1., Annem 2. ve babam 3. olmuştu ve çok eğlenmiştik. Bugünkü planlarımı da bitirmiştim. Ben hemen telefonumu alıp saate baktım saat 00.00 dı yatmaya odama gidip üstümü değiştirdim ve yatağa geçip uyudum. Sabah olduğunda kalktım bugün 11. gündü. Telefonumu elime alıp baktım. Sınıf arkadaşım Akın mesaj atmıştı mesajı açtığımda şöyle yazıyordu.

"Saat 13.00 da Galaxy AVM ye gel "

Ben :

- Tamam, gelirim.

yazıp saate baktım saat 10.00 du.

Akın genelde beni çağırmazdı. Merak etmiştim. Acaba beni neden çağırıyordu? Hemen Leyla yı arayıp olanları anlattım ve düşüncesini aldım " istersen git " dedi o da

Ben:

- sen de gel istersen

Leyla:

- yok ya ben gelemicem beni çağırmamış zaten sen git.

Ben:

- Tamam.

Leyla ile yazıştıktan sonra hemen üstümü başımı giyip şalımı bağlayıp kahvaltı yapmaya gittim. Annem sofrayı hazırlamıştı bile babamla oturmuş sohbet ediyorlardı. Ben de yanlarına masaya oturup kahvaltımı yaptım ve anneme bugün arkadaşlarımla Galaxy AVM ye gideceğimi söyledim ve odama geçip makyajımı yaptım. Montumu giyip akbilimi ve biraz para alıp durağa gittim durağa gelen ilk otobüse binip Galaxy AVM nin önünde indim. Akın a da mesaj attım

- AVM nin önündeyim sen neredesin?

Akın:

- Stara Cafe ye gel oradayım.

Ben :

- tamam, geliyorum.

Stara Cafe ye girip masalara göz gezdirdim. Akın ın el sallamasıyla yanına gidiyordum ki Alaz ın da orada olduğunu farkettim yanaklarımın kızardığını hissediyordum adımlarımı yavaşlatarak onların yanına ilerledim utangaç bir şekilde selam vererek sandalyemi çekip oturdum. Selamımın havada kalmadığına sevinmiştim.

Alaz :

- Benim araba tamiri işim var oraya gidiyorum siz konuşun.

Akın:

- işim bitince ararım seni

Alaz: tamam.

Alaz gidince Akın ın kıkırdamasını duydum

Ben:

- Niye gülüyorsun komik olan ne söyle de bende bileyim.

Akın:

- Alaz a nasıl baktığını ve bize doğru gelirken ki adım yavaşlatman birde yanaklarının kızarmasını gördüm. Kesin aşıksın ona.

Ben: yoo ne alakası var Hsjsjsjjsjsjd

Akın: yalan söyleme her halinden belli seviyorsun onu.

Ben:

- off pes ediyorum evet seviyorum senin en yakın arkadaşını çok mu belli ediyorum?

Akın:

- çok belli ediyorsun valla ama Alaz nasıl anlamıyor onu hiç anlamadım.

Ben:

- off onu bende bilmiyorum. Seviyor mu hiç bilmiyorum zaten bir de kutu meselesi çıktı başıma gonderen kişiyi hâlâ bulamadım.

Akın:

- Ne kutusu ?

Ben (içimden): off ağzımdan kaçırmasam iyiydi.

Ben: Birgün biri zile bastı ve kapıyı açtığımda sadece önümde güzel bir kutu vardı içinde de kolye , not ve en sevdiğim çikolata vardı.

Akın:

- ilginç, eve gidince bana atsana resmini çok merak ettim.

Ben:

- tamam , eve gidince atarım.

Akın:

- Neyse benim konuya gelelim.

Ben:

- konu ne çok merak ettim?

Akın :

- şeyy ııı şeyy

Ben :

- hadi ama lafı geveleme

Akın :

- şeyy, ben Leyla dan hoşlaniyorum ohh söyledim sonunda.

Ben bunu duyunca çok şaşırmıştım. Leyla nın yanında sınıfta tuhaf davranıyordu ama ben utangaç olduğu içindir diye düşünüyordum.

Akın:

- Eee bişey demiyecek misin?

- Açelya daldın.

Ben:

- he pardon biran şok oldum. Peki ne için benden yardım istiyorsun?

Akın:

- Okul açılınca Leyla ya sevgili teklifi edeceğim ama ona önce bir hediye alıp teklif edeceğim bana yardım eder misin?

Ben:

- Tamam, Hadi o zaman mağazalara.

Akın:

- Bunu gerçekten yapar mısın?

Ben:

- Tabikide yaparım sen ve o benim en iyi arkadaşımsınız söz konusu sizin geleceğiniz.

Akın:

- çok Teşekkürler.

Ben:

- Rica ederim

Akınla beraber kahvelerimizi ödeyip kafeden çıktık. Leyla nın çok sevdiği Beautiful Aksesuar a gittik. Oradan Leyla ya birkaç tane takı seçtim ve Akın a bunlardan en hoşuna gideni seçmesini istedim ve o da ay desenli bir kolye ve küpe seçti.





Ben:

- Bu takımı çok sevdim inan bana Leyla da çok sevecek.

Akın:

- Sen öyle diyorsan sever.

Ben :

- sana bir soru Leyla hangi çikolata yi sever?

Akın:

- çok basit Eti Karam ı çok seviyor sende öyle

Ben:

- ohaa bunu nereden biliyorsun sen bizimi izliyorsun hdhdhdn

Akın :

- hayır ya izlemiyorum sadece bir iki defa yediğinizi gördüm.

Ben:

- tamam öyle olsun başka ne var?

Akın:

- Ben bunları ödeyim parfüm bakmaya gidelim sonra da

Ben:

- tamam.

Akın , ödemeyi bitirip yanıma geldi ve beraber parfümcüye gittik. Parfümlerin kokusuna baktık ve ağır parfümleri kullanmadığı için hafif olanlardan birini seçip aldık. Akın parfümü ödemeye geçti. Birkaç dakika sonra ödemeyi bitirip yanıma geldi ve tatlıcıya geçerken ben:

- bence tatlı almayalım bozulur onun yerine marketten çikolata yada kek falan alalım.

Akın:

- tamam o zaman kalpli keklerden alalım.

Ben:

- tamam, hadi gidelim.

Akın ile otoparka gidip arabaya binip markete gittik.Markete varınca arabadan inip markete girdik. Kalpli keklerin o tarafa gittik.

Ben:

- Sence hangisini alalım kırmızı - beyaz mı yoksa mor - beyaz mı seç birini Akın.

Akın: mor - beyaz ı alalım. Sen birşey ister misin alayım mı sana da bişey ?



Ben: yok ,teşekkürler.

Akın ücreti ödemeye giderken bende markette dolandım. Akın, ücreti ödeyince marketten çıktık. Akın işi bittiği için Alaz ı aradı. Ben de o Alaz ile konuşurken durağa doğru ilerledim.

Akın:

- Gel, seni ben bırakacağım öyle olmaz .

Ben:

- Tamam.

Diyerek seslendim Akın a doğru geri dönüp yürümeye başladım ve arabaya bindim. Akın da arabaya bindi.

Akın:

- Alaz da gelecek,arabayı tamire vermiş yarın alacakmış.

Ben: tamam.

Akın yine kısır kısır gülüyordu. Farketmiştim.

Ben:

- Niye gülüyorsun yine yaa ?

Akın:

- Yine domates gibi kızardın. Alaz ın adını duyunca hep mi böyle olacaksın HSJDJDNXN

Ben:

- yaa Akın dalga geçmeyi bırak. Sabahtan beri Leyla için Mecnun olmaya çalışıp hediye yardımı isteyen bendim sanki HFJFJFJDNDB

Akın:

- Eee insan sevdiği için dağları da deler, Çöllerde de bekler, Aklını da yitirir.

Ben:

- Vayy senden böyle bir laf beklemezdim ama haklısın.

Akın:

- Tabii haklı olacağım.

Akın arabayı sürerken yolda yavru bir köpek gördüm ve görmemle yavru köpek arabanın önüne atladı.



Ben :

- Akın, durr.

Akın hemen frene basıp durdu.Ben de arabadan inip yavru köpeği aldım. Köpek ezilmekten zor kurtuldu ama biraz yaralanmıştı.Köpeği kucağıma alarak arabaya tekrar bindim.

Akın:

- Ayy bu ne kadar tatlı ama ne yapacaksın bu köpeği sakın yemek niyetine yicem deme HDJDJDNXN

Ben:

- Yemem, merak etme GSJDBXNX

Akın, arabayı sürmeye tekrar devam etti. Alaz a yaklaştığımızı bildiğim için çabuk geldik. Alaz, arabanın ön koltuğuna bindi. Aynadan bana baktı. Kucağımdaki köpeği görünce:

- Bu köpek nereden çıktı?

Ben:

- Akın, az daha eziyordu bu yavruyu, biraz yaralandı ama ben onu yanıma aldım. Zaten cins bir köpek ve şunun tatlılığına bak.

Alaz:

- İyi düşünmüşsün ve evet çok tatlı. Oğlum sen de dikkat etsene ya hayvan ölseydi ne yapacaktın?

Akın:

- Tamam, birdahakine dikkat ederim.

Bu konuşmadan sonra uzun bir sessizlik oldu. Şimdi size Akın, Alaz, Ben ve Leyla' dan bahsedeceğim biraz geç oldu ama olsun.

Akın: Neşeli , komik ve Mecnun diye andığım sınıf arkadaşım.

Gözlerini gri gibi durduğuna bakmayın. Normalde rengi mavi. Ve çok iyi biridir. Hiçbir zaman bize zararını görmedim.

Leyla: Leyla benim sırdaşım, dostum ve kardeşim gibi gördüğüm kişidir. O, kumral saçlı, mavi gözlüdür.



Alaz:benim platoniğim yani ben öyle düşünüyorum beni seviyor mu bilmiyorum. O kahverengi gözlü, Kahverengi kıvırcık saçlıdır. O çok iyi kalpli ve çok konuşmayı sevmeyen olgun ve şefkatli ,yardımsever biridir.



Şimdi gelelim bana.

Ben: Ela gözlüyüm ama biraz yeşile yakın, kapalı bir kızım.Yardımsever,arkadaş canlısı, şefkatli ve hayvanları seven biriyim.



Ben, hepimizi tanıtırken Akın, arabayı evimin konumuna doğru sürüyordu ve çok yaklaşmıştık. Eve gelince kendimi yatağa atıp uyumak istiyordum. Akın, bir sokaktan girip ben ve köpeğimi evimin önünde bırakıp gitti. Ben de köpeğimle eve girip ,üstümü değiştirip, köpeğin pansumanlarını yapıp yatağa geçip uyudum.