Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10.Bölüm

@senfoniyazar

Emeklerimin karşılığını alamıyorum ve bu beni biraz kırıyor.

bu yüzden sınır koymak zorundayım. Kusura bakmayın.

volte:10

yorum:20

Karan'ın anlatımı ile;

(Dördüncü abi.)

Hayatımızda illa ki hep bir enkaz oluyordu.

Bizler ne yapsak o enkazdan kurtulamadık.

Bir enkaz da şimdi yaşanmıştı.

Neler olduğunu hiç anlayamadık ki, o kadar hızlı geçmişti.

Lavin. Kardeşimiz.

Ben kardeşim olarak görmüyordum. Benim tek kız kardeşim vardı o da Buğlem.

Lavin hep yabancı geldi bana. Asla ısınamadım. Isınamadım değil de ona yaklaşamadım.

Gözümün önündeki ön yargı yüzünden.

Pişman değildim ama.

Pişman olur muyum bilmiyorum.

Zaman neyin ne göstereceği belli olmuyordu.

İhaneti de herkesten beklerdim ama Lavin'den beklemezdim.

Evet, kendisini sevmiyordum ama kısa bir sürede de nasıl bir karaktere sahip olduğunu görmüştüm.

Masumdu, yalandan uzaktı.

Dürüst.

Cenk abim bir anda Lavin'in üzerine saldırması ile herkes Cenk abimin arkasına geçmişti. Ne kadar bağırsakta olmuyordu.

Köşede annem, Buğlem ile geçmiş ağlayarak bu korkunç sahneye bakıyorlardı.

Babam, Kaya abim ve ben ise Cenk abimin arkasında onu çekmeye çalışıyorduk ama öfkesi onu öyle bir güç vermişki, asla geçemedik önüne.

Lavin'in sırtı duvara çarpınca ağzından acılı inleme çıkmıştı. O gün biz onu Aram ile duvara vurunca da canı acımıştı. Şimdi de.

"Niye lan niye! Ben sana kardeşim dedim ya! Bana gördüğün bu mu!"diye bağırdı Cenk abim.

Eğer ihanet eden Lavin olsaydı bu sözlerine hak verirdim ama adım kadar emindim ki ihanet eden Lavin değildi.

Bu evde ihanet edecek insan yoktu ama o kişi de Lavin değildi.

Göz yaşlarından, hıçkırıklarından, acılı acılı bağırıp inkâr etmesinden belliydi suçsuzluğu. Masumdu o. İhanet eden değildi.

Cenk abimin krizi tuttuğu o kadar belliydi ki, gel ki biz geçemiyorduk önüne.

"Acıttı lan! Canımı çok acıttı! Yapmaz dedim! Öyle bir şey olmaz dedim ama şimdi!"

Öfke ile bağırıyordu ama yapmaması lazımdı. Pişman olucaktı. Hemde çok.

Bir kere daha duvara vurduğunda fark ettim ki abim kızın ayağını da basıyordu. O sırada bağırdım arkasından. "Abi, bırak! Yapma!"

Bizi duymuyordu. Ne Lavin ne de Cenk abim duyuyordu bizi.

"Oğlum bırak kızımı!" diye bağırdı babam. Oğlunun kriz geçirdiği zaman ki öfkesini biliyordu.

İlaçları ya da iğnesi vardı ama beyefendi bizden saklıyordu. Demek ki bu zamanlar içinmiş.

Eğer yerini biliyor olsaydık bir dakika durmaz, basardık iğneyi ama yok.

"Lan bırak kızı, bırak!" diye sesini duyurmaya çalışıyordu Kaya abim ama çabası boştu.

"Kahretsin sana kardeşim dediğim güne, lanet kız! Bencilin önde gidenisin! Keşke çıkmasaydın ortaya! Keşke ölseydin de biz seninle karşılaşmasaydık! Keşke ölseydin de annemin babamın senin gibi kızı bizim de kardeşimiz olmasaydı."

Siktir...

Bu cümlelere bile ben kırılmıştım. Şuan Lavin'in acısını düşünemiyordum bile.

"Güvendim lan ben sana! Siktin güvenimi! Canımı parçalara ayırdın! Nefret ediyorum senden, nefret! Tiksiniyorum senden! Allah belanı versin senin! İğrenç yaratık!"

İğrenç yaratık dediği kız kardeşiydi. Bunu ona yapmamalıydı.

Arda abim köşede kalmış, eli ayağı titriyordu. Siktirler olsun!

Onun da travması tutmuştu.

Travmasından dolayı olaya yaklaşamıyordu. Aram ise Mert'i alıp gitmişti.

Cenk abim bir anda Lavin'i yere atınca Lavin acı ile hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Canı çok yanıyordu.

Kaya abim anında yanına çöktü, kollarıyla sıkı sıkı sardı, Lavin'in kafasını kendi boyun girintisine soktu. O sırada ise Ardahan denilen adam, ağlayarak bakıyordu.

Bu adamın ağlaması sahteydi ama ispatlayamam işte.

Kaya abim sakinleştirmeye çalışırken Cenk abim yine hiddetlendi.

Kaya abim ise her zamanki gibi Cenk abimi dinlemedi ve Lavin ile beraber ayağa kalktı. Kucağında Lavin ile dışarıya çıktı.

Anında bizde çıkmıştık. Ben çıkmadan önce Arda abimin yanına gittim ve ellerini tuttum. "Sakin ol, korkacağın hiç birşey yok. O burada değil."

Onun konuşmasına fırsat vermeden ikimizde dışarıya çıktık. Kaya abim tam sürücü koltuğuna binecek iken Cenk abim anında bindi.

Kaya abim, "Cenk, belanı sikeceğim, Cenk!" diye bağırıp arabanın camına vurdu ama işe yaramamıştı.

Cenk abim öfkesiyle birlikte Lavin'le beraber gitmişti.

"Aaa," diye çığlık attı Kaya abim. "Hiç biriniz bir boka yaramadı! Ne diye tutmadınız adamı! Ya Lavin'e zarar verirse!"

Tam lafa girecek iken babam arabası ile önümüze geldi. "Çabuk binin!" dedi.

Ben ve Kaya abim anında bindik. Önde ise o Ardahan denilen it vardı. Cenk abim Lavin'i hırpalarken bir dur bile dememişti.

Bu adamda bir şeyler vardı ama bilmiyorum işte.

Diğerleri ise evde kalmıştı. Arda abimin gelmesi tehlikeli olurdu, zira atağı tutup bir de kendisi ile uğraşırdık.

Cenk abim o kadar hızlı gitmişti ki takibi kaçırmıştık.

"Sikeyim ama, takipten çıktık! Şimdi ne yapacağız!" Bunu soran Kaya abimdi.

Lavin ile en iyi anlaşan kendisiydi ve şuan onun için endişeleniyordu.

Bende öyle.

Elim ayağım buz kesmişti. Asla ama asla Lavin'in yerinde olmak istememiştim.

Araba bir anda durunca olduğumuz yerden öne doğru savrulduk. "Yine ne oluyor amına koyayım," diye küfür etti Kaya abim.

Harbi ne oluyordu.

Pencereden bakınca önümüze bir araba kesmişti.

Hassiktir.

Cenk abimdi bu.

Ne ara gitmişti ne ara gelmişti.

Biz kendisini daha yeni takipten çıkmıştık halbuki.

"Sikeceğim lan artık bunu," diye yine bir mırıltı geldi Kaya abimden. Büyük bir ihtimal ile önümüzü kesenin Cenk abim olduğunu görmüştü.

Kaya abim bir hışımla arabadan çıkınca bizde çıkmıştık.

"Ne yapıyorsun oğlum sen!" diye bağırdı babam. "Ben seni böyle mi yetiştirdim lan! Söylesene."

Cenk abim babamın dediğini umursamadan Ardahan denilen ite baktı. "Gideceksen git ama," dedi ve bizlere baktı. "Bizden hiç kimse gitmiyor!"

Abimin bu kararlılığı Kaya abimi daha fazla çıldırtmış olmalı ki Cenk abimin yakasına yapıştı. "Sen ne bok yersen ye, o kıza hiç kimse ulaşmama engel olamaz!"

"Öyle mi?" diye alayla sordu Cenk abim. Bu kötü haber göndericisiydi.

Cenk abim Kaya abimin gitmemesi için bir şey yapacaktı ve o tahmini hepimizde biliyorduk.

"Sakın!" diye bağırdı babam yine. "Uzak dur artık çocuklarımdan!"

"Lavin'ime ne yaptın!" diye bu sefer yırtık dondan düşer gibi araya düştü Ardahan.

"Kes bi sen be!" diye çemkirdim.

"Kızıma gideceğim," dedi Kaya abim.

Lavin'i o kadar benimsemişti.

"Uyandığın zaman belki bir ümit," dedi Cenk abim ve Kaya abimin müdahale etmesine izin vermeden kollarını boynuna sardı ve bayıltıcı bölgeye darbesini verdi. Kaya abim ise anında yığıldı. Cenk abim yere yığılmasına izin vermeden kollarıyla tuttu.

"Başka bayılmak isteyen varsa söylesin, çekinmesin," dedi tehdit sesi ile.

"Babana da mı zarar vericeksin, oğul?" diye soru geldi babamdan.

Babam fazlasıyla Cenk abime kırılmıştı. Gözlerinden, sesinden belli oluyordu.

"Gerekirse evet!" demişti ki Ardahan salağı yine lafa düştü. "Kesin artık kesin!" dedi ve babama döndü.

"Kızımın artık hayatında yoksunuz. Kızıma zarar veriyorsunuz, buna izin vermem. Gerekirse kaçırırım kızımı ama izin vermem."

Babam alayla güldü. O sırada Cenk abim Kaya abimi arka koltuğa yatırmıştı arabada.

"Kızım benim kimliğimde. Sıkıyorsa al. Al ki ümüğünü sıkayım."

Ardahan kollarını göğsünde birleştirdi ve babama rahatla baktı.

Az önce ağlayan bu değil miydi?

"Mahkeme kızıma şiddet gösterdiğinizi görürse, o zaman bana eşek gibi verir."

Bu hamle ile ben bile gerilmiştim.

Babam olduğu yerde dikleşti. Cenk abim ise sırıtarak ikiliyi izliyordu. Bu durum işine gelmişti.

"Ne diyorsun lan sen! Hani ispat!"

Ardahan eli ile Cenk abimi işaret etti. "İşte ispat. Ha o olmaz diyorsanız, videosu var bende."

Ne? 

Ardahan cebinden telefonunu çıkardı ve biraz kurcaladı. Ardından ise bize çevirdi.

Siktir!

Bu Cenk abimin Lavin'e şiddet ve ağır sözler ettiği videoydu. Sesli hemde. Kısacası olay anını baştan sona kadar çekilmişti.

İyi ama kim çekmişti bu videoyu?

"Alamazsın. Kızımı sana da vermezler. Yetimhaneye verirler. O zaman eline ne geçicek?" diye tedirgin şekilde sordu babam.

Eğer bu olaylar yaşanmasaydı Lavin bir kaç güne okuluna başlayacaktı ama başımıza gelen olaylara bak.

"Bunca sene benimle yaşadı ki şimdi de yaşamak ister. Ben almak için dava açtığım zaman bu video ile öyle de böyle de alırım kızımı yanına. Şimdi zorluk çıkarmayın ve gidin. Lavin'den de uzak durun!"

Babam başını sağa sola hayır anlamında sallamaya başladı. "Olmaz, yapamam. Kızımdan ayrılamam. Görüşmemize izin ver bari."

Ardahan derin nefes aldı. "Bu kız sizin kolejinizde bir kaç güne okula başlamayacak mı? Başlayacak. O zaman görmek istersen görürsün. Diğer türlüsü yok. Evimin önüne gelmeyi sakın ama sakın denemeyin."

Dediği an ise elindeki telefon ile başka bir yere ilgilenmeye başladı ardından ise telefonu kulağına koydu. Telefondaki kişiye buranın tarifini vererek, "Acil taksi istiyorum," dedi ve kapattı.

Ondan sonra ise yine başka bir yere ilgilendi ve telefonu kulağına koydu. Açılmış olmalı ki sırıtmaya başladı. "Karıcığım, kızımızı karşıla olur mu? Eve gelmiş olmalı."

Bunu dedikten sonra yüzündeki gülümseme ile babama baktı. Babama baka baka konuşmaya devam etti.

Nispet yapıyordu!

"Babam karşıladı demek ki kızımızı. O da iyi ama sen de karşılamayı unutma. Maalum, özledi bizi. Özlem giderin. "

Son kelimeleri bunlar olur iken telefonu kapattı ve cebine koydu.

"Sen nasıl bir insansın, lan?" diye sordu babam Ardahan'a.

Ardahan ise rahatını bozmadan, "Kızını emin ellere almaya çalışan bir baba," dedi.

Cenk abim bana ve babama baktı. "Hadi arabaya. Sende zorluk çıkarma baba. Seni de bayıltmayı hiç çekinmem."

Babam sinirli bir soluk çekti. "Asla vazgeçmem. Asla," dedi ve arabaya bindi.

Arkasından ise biz.

Araba yolculuğu sessiz geçmişti.

Cenk abim arkamızdan kendi arabası ile bizde kendi arabamız ile. Kaya abim ise öylece uyuyordu.

Evin önüne geldiğimizde Cenk abim arabasını garaja yerleştirdi. Bende arabadan indim. O sırada Cenk abim Kaya abimi içeriye taşımak ile meşguldü.

Babam da araba anahtarını korumanın birine verdi ve içeriye girdi.

Kapının önünde iken, "Videoyu kim çekti lan!" diye bağıra bağıra sordu.

İçeriye hemen girdiğimde Lavin hariç herkes vardı.

"Ne videosu?" diye sordu Arda abim.

Üzümlü kekim, hiç bir şeyden haberi yoktu. Hoş, kimsenin yoktu ama boşver.

"Olay anını biri çekmiş burada! Kim! Ardahan piçi bizi onunla tehdit ediyor!"

"Nasıl yaptınız bunu?" diye annem göz yaşlarının arasında sordu. "Niye yaptınız?"

Cenk abim bir şey demeden yukarıya çıkarken babam durdurdu. "Nereye!"

"Lavin hanımın bitirdiği şirketi kurtarmaya!" dedi umursamazca.

"Dışarıdaki köpek,"dedi babam acı içinde kavrulurken. " Senden daha iyi insan olur, evlatlık yapar. Kahretsin senin gibi çocuğa, "dedi ve ellerini başına atarak koltuğa oturdu. " O videoyu kim çektiyse, bu saatten sonra beni babası saymasın. Yüzüme gülüp arkamdan vurmayı da kesin."

Cenk abim ise merdiven başında öylece kalmıştı.

Ta ki, Mert'in yine o psikoloji krizine girmesiyle.

"Canım yanıyor!"

Evettt.

Şükür bir bölümün daha sonuna geldik.

Umarım sorularınız cevaplanmıştır.

Bir kaç gün sonra, bu kitabın ilerideki bölümleri için ufak ufak spoi vereceğim.

Spoilere hazırlıklı olun.

Allah'a emanetsinizzz.

 

 

Loading...
0%