Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Kıyamet

@senortiasxx

4 gün sonra;


Duyduğum seslerle gözlerimi açtım. Bugğn düğünüm vardı. Her genç kızın hayali olan o gelinliği ben sevdiğim adamla evlenmek için değilde düşmanımla evlenmek için giyecektim ve bu gelinliğin kefenim olacağını çokta iyi biliyordum.


Aşağıdan gelen seslerle hazırlıkların başladığını anlamıştım. Günlerdir evde bitmek bilmeyen hazırlık vardı.

Üstümü değiştirip aşağı indim. Kahvaltılık bişeyler ayarladım kendime ve yemeye başladım.


"Anasının biriciği günün şen olsun."


"Seninde anne"


Annem yanımdan gittiğinde telefonuma gelen bildirimle elime aldım.


"12.30da kuaför gelecek ne istiyosan söyle yapsınlar"


Görüldü attım. Sonra bir mesaj daha geldi.


"Görüldü atma efsa!"


"👍🏻"


Şuan kimseyle uğraşacak durumda değildim. Saat 12ye geliyordu yemeğimi bitirip yukarı çıktım. Kısa bir duşun ardından üstüme kolay çıkacak birşeyler giydim. Ve kuaför geldi. Saçlarımı açık bırakıp hafif dalgalandırmıştık sonuçta bu istediğim bir düğün değildi ve özenmeme de gerek yoktu. Sade ama şık bir makyajdan sonra saate baktım. Düğün saat 19daydı ve saat 18.30du artık tamamen hazırdım. Yavaş yavaş aşşağı indim annem beni görünce ağlamaya başladı.


"Biriciğim! Güzel kızım! Rabbim seni korusun bütün güzellikler seni bulsun"


Bir şey demeden sarıldım. Biliyordum o evde bana güzellik değil zülm vardı.


Gelen korna sesleri miran ağanın geldiğinin habercisiydi. Eve geldiklerinde kuşağım bağlandı babamın annemin elini öptüm ve evden çıktık. Miran simsiyah bir takım giymişti oldukça yakışmıştı. Gözleri asla bana değmiyor sözleri asla bana ulaşmıyordu. Ta ki panik atak krizi geçirene kadar.

Bir anda nefes alamamaya başlamıştım. Vücudum fazlasıyla titremeye başlamıştı. Oda bunu fark etmiş olacak ki bana baktı.


"Noluyor?"


Cevap veremedim. Ellerim boğazımdaydı.


"Efsa noluyor? Neyin var?"


"Miran nefes..."


Cümlemi tamamlayamamıştım. Arabayı kenara çekip konvoya devam etmesini söyledi. Arabadan inip yanıma geldi.


"Benimle evleneceğin için bu kadar heyecanlanma karun kızı"


5 dakika kadar açık havada olmak iyi gelmiş sakinleşmiştim. Ne o nede ben konuşmadan yola devam ettik.


Salona geldiğimizde gördüğüm kalabalık kalbimi yerinden çıkaracaktı. Düğün boyunca yerimden hiç kalkmamış hrp oturmuştum. Biliyordum arkamdan dedikodumu yapacaklardı ancak umrumda değildi. Halaylar çekildi, yemekler yendi, takılar takıldı ve düğün bitti.


Annemlerle sarılıp vedalaştıktan sonra kızılşahoğlu konağına doğru yola koyulduk.


"Hazır mısın efsa kızılşahoğlu?"


"Neye miran ağa?"


"Cehennemi yaşamaya"


Sesimi çıkarmadım. Araba durduğunda artık gelmiştik. Arabadan inip konağa yürüdük.

Miranla odaya çıktığımızda elinde bir kutuyla geldi.


"Al yüz görümlüğünmüş takarsın"


"Cehennemine hoşgeldin efsa kızılşahoğlu"


"Kime cehennem olacağı belli olmaz miran ağa"


"Çıkar gelinliğini"


"Ne?"


"Evlendik biz efsa koynuma girmek zorundasın"


"Bana dokunamazsın"


"Hadi ya sabah kapıya çarşaf için dikildiklerinde ne diyeceksin?"


"Hallederim"


"Hmm torun istediklerinde ne yapacaksın efsa kısırım mı diyeceksin? Kumayı kabul edecek misin?"


"Defol miran! Dokunamazsın bana"


Yüzüne iğrenç bir gülümseme yerleştirdi. Arkama geçip gelinliğimi çıkarmaya başladığında,


"Yapma lütfen"


"Kes sesini efsa tüm gün seninle uğraşamam"


Allahım şuan al canımı diye içimden geçiriyordum. Gelinliğimi omuzlarımdan aşşağı bıraktı. Beni kendine çevirip gözleri üzerimde dolaştı. Sonra gözlerime bakıp yatağa düşmemi sağladı.


"Efsa kızılşahoğlu ha?"


"Miran korkuyorum"


"Kork efsa bunlar iyi günlerin"


Üstündekileri odanın bi köşesine fırlattığında karşımda çıplak duruyordu. Oldukça kaslı vücudu çok güzel görünsede düşmanımdı o benim. Üstüme çıktı ve bacaklarımı ayırıp kendine yer açtı.


"Miran lütfen"


"Şşş! Adımı inlemen gereken kısıma gelmedik daha"


Dudaklarıma kapanıp çok sert bir şekilde öpmeye başladığında karşılık vermiyordum


"Karşılık ver yoksa canını yakarım" Dediğinde saçlarım avucundaydı. Karşılık vermeye başladığımda dahada sertleşti. İç çamaşırlarımı çıkarıp fırlattığında kendini bana hizalamıştı. Korkan gözlerle ona bakarken o gayet zevk alıyor gibiydi. Bi anda içimde hissettiğim acıyla çığlık atmaya çalıştım ancak dudaklarıma kapanan eli buna engel olmuştu. Ne kadar sürdü bilmiyordum gözlerimden yaşlar akarken içimden çıktı. Direkt duşa girdi. Çarşafı bedenime dolayıp yatakta oturur pozisyona geldim. 1ü dakika sonra su sesi kesildi belinde bir havluyla miran çıktı. Asla bana bakmadan üzerine bir gömlek bir pantalon giydi. Nereye gidiyordu?


"Nereye?"


"Sanane efsa"


"Düğün gecesinde nereye gidiyorsun miran ağa?"


"Sevdiğim kadının yanına gidiyorum"


Duyduğum şeyle başımdan aşşağı kaynar sular döküldü. Kapıyı sertçe kapatıp gitti. Dolan gözlerimle duşa girdim. Kısa bir duşun ardından çıktım. Saat 4dü. Üzerime geceliğimi giyip yatağa uzandım. Hissettiğim ağrı fazlaydı ancak bunun daha fragman olduğunun bilincindeydim.


Bölüm sonu bebekler. Kısa bir bölüm oldu ancak olaylar ileride daha da fenalaşacak ve hep bir ağızdan mirana küfürler yağdıracağız.


Bilgilendirme: bu kitap mutsuz sonla bitecektir!!!


Sağlıcakla kalın.


Loading...
0%