Efsa karun;

Bugün çarşıya düğün alışverişine gideceğimiz için erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım. Odaya gelip kısa bi duşun ardından sütlü kahve kumaş pantolon üstüne beyaz gömleğimi giyinip Converselerimi giydim. Belime kadar gelen saçlarımı düzleştirip açık bıraktım. Yüzüme hafif bi makyaj yapıp salona indim.

"Efsa biraz konuşabilir miyiz?"

"Rozerin konuşacak bir şeyimiz yok olan oldu."

"Hayırdır efsa hiç zorla evleniyor gibi değilsin."

"Kes sesini selma! kendinden 11 yaş büyük vicdansız bir adamla evlenmeye anca sen sevinirsin ben değil. Ayrıca sen ne hakla benimle böyle konuşursun?"

"Noluyor burda?" Diyen yengem ile ona döndüm.

"Kızın Miran ağayla evlenmemi hazmedememiş gibi görünüyor. Zengin koca adaylarından birisi elendi diye üzülüyor galiba."

"Sen ne diyorsun be! Öldürürüm seni"

"Efsa! Kızım yanıma gel"

"Geliyorum anne"

Sibel Harşen amcamın kızı aramızda 3 yaş var. Miran ağaya ne yaptıysa kendini beğendiremedi şimdi de benim onunla evlenmemi hazmedemeyip bana saldırıyor. Ama başımda bunca dert varken onunla ilgilenemem.

"Efendim anne"

"Hadi kızım Miran ağa geldi arabalara"

Dışarı çıktığımda arabaya yaslanmış sigarasını içen Miranı gördüm. Herkes arabalara binerken annemin yanına giderken arkamdan seslendi.

"Efsa!"

Ona döndüm.

"Benimle geliyorsun"

Sesimi çıkarmadan dediğini yaptım. Onun dediklerini yapıyor olmam ona boyun eğdiğim anlamına gelmez. Bana nasıl davranırsa öyle davranacaktım. Arabaya bindiğimde sigarasını atıp oda bindi. Çarşı 15 dakikalık mesafedeydi.

"Beni dinle. Seninle evleniyor olmam seni kabul ettiğim anlamına gelmez. Seni sevmiyorum ve sevmeyeceğimde. Hayattımda bir kadın var. Seninle evlendiğimde de olacak."

"Metresini bırakmıyorsun yani?"

"Doğru konuş! Karşında kimin olduğunu unutuyorsun efsa hatırlatmak zorunda bırakma beni."

"Sana karılık görevimi yapmayacağım Miran ağa bana dokunamazsın."

"Hadi ya efsa öyle mi? Kapıya çarşaf için geldiklerinde ne yapacaksın? Babam torun istediğinde ne yapacaksın?"

Sinirle önüme döndüm. Adam hayatımı mahvetmeye yemin etmiş gibi her yolu deniyor. Sonunda çarşıya ulaştığımızda arabadan indim.

Bugün kıyafetler, gelinlik, bindallı ve takılar alınacaktı. Miran ilk olsrak takıları almak istediğini söyleyince bir kuyuncuya girdik.

"Hoşgeldin Miran ağa"

"Hoşbuldum. Benim için hazırladığın kutuları göster bakalım"

"Tabi Miran ağam "

Adam 20-25 kutuyu çıkarıp önüme koyduğunda hiçte şaşırmamıştım. Mardin'in en büyük aşiretine gidiyordum tabi ki de her şey abartılı olacaktı.

"Seç beğenmediklerini çıkar. Eklemek istediğin varsa ekle."

"Gerek yok bir şeye bunlar iyi alabiliriz"

Hiçbir şeyde hevesim yoktu ne isterseler onu alabilirler. Kuyumcudan çıktıktan sonra gelinlik bakmaya girdik. Çok güzel gelinlikler vardı. Ben hep sade şeyler baksamda miran'ın annesi Hiwda hanım bunlar olmaz diyip daha abartılı gelinliklere bakıyordu. En sonunda karar verip gelinliği aldığımızda sıra bindallıya gelmişti. Lacivert klasik model bir bindallı aldıktan sonra çıktık. Bir kaç yeni elbise aldıktan sonra işimiz bitmişti. Düğüne 4 gün kalmıştı. Miran anneme bir şeyler söyleyip yanıma geldi.

"Bin"

Arabaya bindiğimde yol evin yolu değildi. Başka bir yere gidiyorduk.

"Nereye?"

"Açım efsa. Yemek yiyeceğim"

"Ben neden geliyorum?"

"Annem öyle istedi"

Uzun bir sessizlikten sonra yol bitmiş lüks bir restoranda durmuştuk.

"Oo hoşgeldin Miran"

"Hoşbuldum yusuf"

"Beril nerde? Bu arada bu hanımefendi kim?"

"Karım"

"Ne? Ne diyorsun Miran? Berile noldu?"

"Sonra yusuf sonra"

"Oğlum Miran abinin masasını ayarlayın. Geç Miran oturun."

Masaya geçtiğimizde duygularım allak bullak olmuştu. Resmen Beril denen kadının kuması olmuştum. Sesimi çıkarmadan yemeğimi yedim. Miranda hiç konuşmadı. Arabada da konuşmadık konağın önüne geldiğimizde arabadan indi.

"4 gün kaldı efsa. 4 gün sonra kıyametin kopacak. Kıyametten önce günlerini iyi geçir."

Cevap vermeden arkamı dönüp konağa girdim. Odama çıkıp instagramdan Berili buldum. Sarışın yeşil gözlü çok güzel bir kadındı ve Miranla bir ton fotoğrafları vardı. Miran onun yanında hiçte sert acımasız biri gibi görünmüyordu. Yüzünde güller açmış sarmaş dolaş fotoğraf çekilmişti.

Berilin hesabından çıkıp bir fotoğraf paylaştım. Hesabım herkese açık bir hesap olduğundan Miran fotoğrafı görmüş ve mesaj atmıştı.

"Kaldır onu"

"Neden?"

"Bütün bacağın görünüyor efsa"

"Sanane Miran ağa"

"Kaldır dedim efsa! Hesabınıda gizle"

"Hayırdır hesabıma neden bakıyorsun?"

"Salak düşüncelere kapılma efsacım. Evleneceğim kadına bakmam gerekir"

"Hahaha. Miran ağa sen bana karşı ne hissediyorsan emin ol bende sana karşı öyle hissediyorum. İçimde senden büyük bir nefret var. Yazma artık bana malum 4 gün sonra yeterince birlikte olacağız"

"Evet. 4 gün sonra senin için hiç güzel şeyler olamayacak."

Görüldü atıp telefonu kapattım. Üstümü değiştirip eşyalarımı valizlere yerleştirdim. Annem ve hiwda hanım fazlasıyla gecelik almıştı. Bunları asla giymeyeceğimi bilerekte olsa koydum. Hazırkadıktan sonra yatağa uzanıp uyumaya çalıştım.

Miran kızılşahoğlu;

Efsayı bırakıp konağa geldim. Odama çıkıp telefonu elime aldım merak edip efsanın hesabına baktım. Bir fotoğraf paylaşmıştı bacağı tamamen görünüyordu. Benden başka kimse bakamaz artık ona diye geçirirken "kendine gel amınakoyim kızı seviyorsun sanki ne paylaşırsa paylaşsın" Diye mırıldandım. Ama dayanamayıp efsaya yazdım. Efsadan aldığım sinir bozucu mesajlarla dahada sinirlendikten sonra telefonu kapatıp üzerimi değiştirdim. Onu asla sevmeyeceğim Berili asla bırakmam ne olursa olsun o benim hayatımda olacak diye düşünürken gözlerim kapandı.



Gelinlik



                            Bindallı

Efsanın paylaştığı fotoğraf

Arkadaşlar diğer sitede paylaştığım bölümlerin hepsini bugün atacağım sonra düzenli bölümlere geçeceğiz.sevgilerle...