Sabah çalan kapıyla gözlerimi açtım. Ayağa kalkıp üzerimi düzelttim ve kapıyı açtım.

- Günaydın gelin hanım. Çarşafı alayım.

Ses çıkarmadan topladığın çarşafı Hiwda hanıma uzattım. Kafasını içeri uzatıp etrafa baktı.

- kocan nerdedir gelin hanım?

- işi varmış 

- daha ilk günden kocanı kaçırdıysan sonrasında neler olur Allâh bilir.

Arkasını dönüp gitti. Bende üzerime siyah uzun bir elbise geçirip aşşağı indim. Kahvaltı hazırlanmıştı mutfağa girip ekmek doğrarken konağın kapısı açıldı. Çalışanların hoşgeldin ağam demesi üzerine miranın geldiğini anladım.

- Gelin!

Adımın bağırılmasıyla birlikte salona yürüdüm.

-efendim Hiwda hanım?

- Kocan geldi git yanına eksiği var mı bak

- Tamam

Yukarı çıkıp odaya girdim. Miran üzerini değiştirmiş beyaz bir gömlek lacivert bir pantolon giymişti.

- Annen sabah daha ilk günden kocanı kaçırmışsın dedi miran ağa gece gittin gelmedin beni bu sıkıntılara sokma

- Sen benim karım değilsin Efsa. Aramızda gerçek olan hiçbir şey yok.

- Aramızda sevgi olmayınca gece gelmemezlik yapabiliyorsak bu gecede ben gelmem miran ağa!

- Kes sesini Efsa! Bu evden tek başına hiçbir yere gidemezsin! Bir daha sakın böyle konuşmaya kalkma elimde kalırsın.

- Ne kadar korktum anlatamam. Miran ağa sen değil bana zarar vermek benim kılıma bile zarar veremezsin. Sen nasıl ki ağasın benim babamda ağa ve emin ol bu tehditlerini duyarsa seni öldürür.

- Ah Efsa lütfen babana söyleme beni lütfen zarar vermesin bana. Salak mısın kızım sen bana kim ne yapabilir? Değil baban bütün mardin toplansa yine beni deviremez.

Üzerime doğru bir kaç adım atıp boynumu eline aldı ve sıktı.

- Emin ol Efsa sinirli halimi görmek istemezsin. O yüzden de bir daha benimle böyle konuşma cürretinde bulunma.

- Madem o kadar güçlüsün niye babana lafın geçmedi miran ağa?

Niye zorla evlendin benimle?

Yüzünün kas katı olduğunu gördüm. Sinirle odadan çıktı bende peşinden çıktım. Aşşağı inip kahvaltı yaptık. Sohbetler edildi ama ben sesimi çıkarmadım.

- Miran Efsanın ailesine el öpmeye gidin bugün

- Ben oraya gitmem baba

- Miran ne dediysem o

Bakışlarım mirana döndü yine öfkeliydi. Kahvaltıdan sonra odaya hazırlanmaya çıktık.

- Efsa en fazla yarım saat daha fazlası yok

- Tamam

Üzerime çiçekli beyaz bir elbise geçirdim. Saçlarımı dalgalandırıp hafif bir makyaj yaptım ayakkabılarımı da giydiğimde hazırdım. Miran benden önce hazırlanıp söylenmeye başlamıştı bile.

- hadi Efsa

- Of geldim hazırım gidebiliriz

Gözleri üzerinde gezindi yüzünün kasıldığını gördüm.

- şükür yürü hadi

Arabaya geçip yola koyulduk. Radyodan bir şarkı açtım. Hande yener -yasak aşk çalıyordu. Söylemeye başladığımda miranın bakışları üzerine sustum.

- Sesin güzelmiş. Devam et.

- Sağol 

Susup yolu izledim utanmıştım. 10 dakika sonra konağa ulaştığımızda arabadan indim. Miran yanıma geldiğinde kapı açıldı. Babam ve annem kapıda bizi bekliyordu.

- Oyy biriciğim gelmiş hoşgelmiş

- hoşbuldum annem 

- Hoşgrldin güzel kızım.

- Hoşbuldum baba

-sende hoşgeldin Miran ağa

- Hoşbuldum

İçeri geçip sohbet ettik. Çay içip tatlılarımızı yedikten sonra miran kalkmamız için işaret vermişti.

- Annem gidelim biz artık Miranın işi var.

- Biriciğim yeni geldiniz zaten biraz daha durun

- Yok biz kalkalım şirkette işler var

- İyi peki madem

Annemlerle sarıldıktan sonra arabaya bindik. Mutluydum annemi özlemiştim. Mirana kaydı bakışlarım düz bir yüz ifadesi vardı.

- Gerçekten şirkete mi gideceksin?

- Hayır

- Peki işin yoksa sahile gitsek olur mu?

- Ne o Efsa hanım benimle dolaşmak mı istiyorsun?

- Tek başına gezemezsin dedin o zaman sen gezdir beni

- Önce bir yere uğrayacağım sonrasında gelir alırım seni

- Tamam

Konağa geldiğimizde ben arabadan inip içeri girdim. Miranda işini halletmeye gitti biliyordum işi sevgilisiydi. Salona girdiğimde Hiwda hanım tek başına oturmuş yazma yapıyordu.

- Efsa geldiniz mi? Bir kahve yapta içelim birlikte

Söylediğiyle şok geçirsemde belli etmedim. Bu kadının aklı aklına uymuyordu. Dediğini yapıp kahve yaptım. Yanına gidip oturduğumda konuşmaya başladı.

- kızım biliyorum sabah dediklerim ağırdı ama Miranın ne bok yediğini bildiğim için sinirlendim sana patlamış bulundum. Sen bu evliliği istemedin düşman kızı olsanda sana kötü davranamam Rabbim hesap sorar. Rozerin neyse sende osun benim için miran sever sevmez kötü davranır ben bilmem ama ben sana analık yaparım

Dedikleriyle gözlerim doldu bu evde bu yaklaşımı beklemiyordum. Oda farketmiş olacak ki sarıldı.

- Hiwda hanım çok sağolun.

- Hanım ne kızım anne diyebilirsin sen benim kızımsın

- Tamam hiwda anne

- He şöyle hadi bakayım gülümse biraz.

- Bu yazmayı kime yapıyorsun ne güzel olmuş?

- Sana yaptım. Özür hediyesi

- Çok teşekkürler.

Miranın aramasıyla ayaklandım. Geldiğini kapıya çıkmamı istediğini söylemişti. Çantamı alıp çıktım. Arabaya bindiğimde buram buram kadın parfümü kokuyordu. Yüzüm düştü camı açıp kokunun çıkmasını beklemiştim. Yol boyu hiç konuşmadık. Sahile geldiğimizde deniz kenarında bir banka oturduk. Sabah ki heyecanım yoktu.

- Birşey mi oldu?

- hayır

- Niye konuşmuyorsun?

- Seninle konuşacak birşeyimiz yok

- Dondurma ister misin?

- hayır sağol

-Mısır?

- Miran susarmısın? Kafa dinlemek istiyorum

- İyi 

Daha sonra yürüyüş yapmaya başladık. Sıkılıp eve dönmek istediğim için arabaya geçtik.

- Geliyor musun eve?

- Hayır akşam gelicem

- Tamam

- Noluyor efsa bi haller var sende

- Leş gibi kadın parfümü kokuyorsun

- Hahahah kıskandın mı karun kızı?

- Hayır rahatsız oldum kızılşahoğlu

Önüme dönüp yolu izlemeye başladım. Konağa geldiğimizde arabadan inip ona bakmadan eve girdim. "Ne kıskanıcam seni öküz ne bok yersen ye sanki aşığım sana" İç sesim yine devreye girmişti.

Akşam yemeği saatine kadar odamdan çıkmamış yemekten sonra tekrar odama girmiştim. Saat 01.28ken telefonum çaldı.

Aşkomlar oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın