Lütfen okuyorsanız oy vermeyi unutmayın çünkü çoğu kişi okuyup oy vermiyor iyi okumalar!💗

Alpay Yılmaz

"Marsel!"

Siktir, koca bir siktir getçekten! Şansıma sıçayım!

Marsel yumduğu mavilerinin büyük bir korkuyla geri açarken elleriyle göğüsümü geri itekledi. Geriye sendelerken mavilerideki şaşkınlığı ve şüpheyi görmemek elde değildi. Az önce onu öpecektim! Ne yapıyordum ben? Daha yeni tanıştığım bir kızı öpmek ne kadar doğruydu? Sanki saklanabilecekmiş gibi yaslanmış olduğu duvara daha çok sindi.
koridordaki ayak sesleri yaklaşınca Marsele daha fazla alan tanımak adına geri adımladım. Marselin gözleri büyük bir şaşkınlıkla gözlerime bakarken benim ona nasıl baktığımdan emin değildim, bu kızılın kalbimle oynadığı kesindi. Burun kemerimi sıkarken olduğumuz koridora sarı saçlı bir kız girdi. Gözlerini kısmış şaşkınlıkla bir bana bir Marsele bakarken yanımdaki kızılın utançtan yüzü kıpkırmızı olmuşu. Bu hali aşırı tatlı gelsede karmaşık duygular içerisindeyim. Boğazımı temizlerken etraftaki sessizliği bozdum. Marsel başını öne eğmiş ve utancını saklamaya çalışırken adını bilmediğim sarışın bize doğru yürmeye başladı. Hiç bir mimik yapmadan sarışın kıza döndüm.

"Ne oluyor?"

Sarışın kız Marselin koluna girdi aralarındaki boy farkı barizdi ve kız Marselin yanında kısa kalıyordu. Onunla konuşurken boynuma ağrılar girerken sarışın kızın yanında upuzun duruyordu.
Önüne düşen kızıl tutamını bir an yüzünden çekmek istedim fakat saçlarına olan hassasiyeti aklıma gelince göğüsme ağırlık oturmuştu. Sessizliğinin altında ne çığlıklar yatıyordu çok merak ediyordum fakat her şeyin bir zamanı vardı ve ben öğrenecektim.

"Gizem hoca çağırdı etüt mü ne yapacakmış."

Biyolojiye olan nefretimin artması için bir neden! Neden nefret ediyorsun biyolojiden- gizem hocadan, bence yeterli bir sebebim var artık. Kafamı sallarken kızılın etüt sözünü duymasıyla kafasını kaldırması bir olmuştu zaten. Ders çalışmaya bayıldığı söylenemezdi ama çok zeki bir kızdı fazlasıyla hemde 12. Sınıf oluşunun etkisiylede ders ders diye yanıp tutuştuğunu görebiliyordum. Benden kaçtığı 1 hafta boyunca okulda sadece ders çalışıp durmuştu tek tanıdığı olan Arel ve Sarp ile biraz konuşmuştu sadece. Diğer okulunda ne yaşadıysa okula girdiğinde gözündeki pırıltı gözümden kaçmıyordu. Burda mutluydu buda beni mutlu ediyordu.

Hala Demir olayı nedeniyle kızgındı aramızdaki problemleri bilmiyordu ve kızmakta haklı olsada bende haklı olduğumu biliyordum. O şerefsizle asla barışmazdım. Zaten Cengiz ile başım beladaydı, beni okuldan atmak için türlü sebep arasada bulamıyordu. Bu aralarda zaten dengem ile oynayan bu kızıl olduğundan okuldaki olaylara karışmamaya çalışıyordum. Öğrenciler genellikle beni zorba diye adlandırsada olaya karıştığımda masum öğrencilere bulaştığım söylenemezdi hepsinin nedeni vardı fakat insanlar bir kişinin söylediği ile gaza gelip beni zorba olarak tanımlamışlardı pekte umrumda değildi zaten insanların benim hakkımda ne düşünüğünü önemsemeyi bırakalı baya oluyordu.

"Hadi Marsel gidelim Gizem hoca kızmasın."

Sarışının sesiyle onlara döndüm. Marsele bakarken mavileri bir türlü bana ulaşmıyordu, beklentiyle gözlerine bakmaya devam ettim. Kafasını salladıktan sonra yürümeye başladılar sanki ben yokmuşum gibi Marsel bana bakmamıştı. Cam kapının önünden merdivenlere gitmek için döndüler. Marselin hayran olduğum mavi hareleriyle kesişti turkuazım. Saniyelik bakışmamız kalbimi harekete geçirmiş hızlandırmaya yetmişti.

Büyük bir sorunun başlangıcındaydım. Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar yoğun hissederken büyük bir hataya çoktan düştüğümü fark ettim. ne gibi bir soruna yol açacağım umrumda değildi. O mavilerde kaybolurken artık önemsizdi zaten...