Yeni Üyelik
16.
Bölüm
@senossww

Marsel Güneş

1 hafta geçmişti. Yazılılar başlamak üzereydi kendimden emin olduğum için hiç heyecanlı değildim, fakat diğerleri için aynı şeyi söyleyemezdim. Arel günlerdir hiç çalışmadığı kadar ders çalışıyordu. Diğerlerinin pek umrunda değildi. Alpay ile ise normal ilerliyordu. O olaydan beri sanki bir şey olmamış gibi davranmayı deçmişti bende ona ayak uydurmuştum. Zaten pişmanken daha fazla etmek istemiyordum. Geometri dersindeydik Alpay yanımda başı sırada derin bir uykuda gibiydi. Ben ise hem dersi dinliyordum hemde defterime resim karalıyordum. Rüyalarımda sürekli o anıya gidip duruyordum. Başımı kaldırmış Alpay önümde eğilirken kollarıyla duvar arasında sıkışmış ve nefeslerimiz birbirine karışırken mavilerim ve turkuazlarının birleştiği o an zihnimden silinmiyordu. Görsel hafızam iyi falanda değildi fakat lanet an (hayatım boyunca yaşadığım en güzel an) sürekli beynimde gezinip duruyordu.

Bunları düşünmekten yorgun düştüğüm için oflayıp kalemimi elimden bıraktım. Kafamı masaya yaslayarak zihnimi dinlendirmek için kendime alan tanırken yanımda hareketlilik hissettim.

Saçımın çekildiğini hissedince kafamı tutarak kafamı sıradan kaldırdım. Kaşlarım çatık bir şekilde yanıma bakımca Alpayın kocaman gülümseyen suratıyla karşılaştım. Kaşlarım kendiliğinden yumuşadı ve tebessüm ederken buldum kendimi.

"Kızılll."

lakabımı fazlasıyla uzatarak söylerken bir şey isteyeceğini hissetmiştim. Kaşlarımı kaldırarak söylemesi için teşvik ettim.

"Bana ders çalıştırır mısın?"

Gözlerim şokla açılırken ifadem hoşuna gitmiş olacak ki dudakları yukarı kıvrılırken turkuaz gözleri parıldadı.

"ders mi çalıştırayım sana?"

Kafasını salladı hevesle.

"Sınavlar yaklaşıyor ve gram bir bilgim yok . Son sene bari notlarım düzgün olsun."

Zaten bir şey bilebilmesi imkansız ya derse girmiyordu yada girdiği derste uyuyordu. Uyumadığı derstede benimle uğraşıyordu genelde. Kalbim anlamsız bir düşünce nedeniyle hızlanmaya başladı. Eğer kabul edersem daha çok konuşup sohbet edecek daha fazla zaman geçirebilecektik hevesle başımı salladım. Gülümsemesi daha fazla büyüdü.

"Nerede çalıştırayım? Kütüphaneye ne dersin?"

Gözleri kısıldı ve düşünüyormuş gibi dudaklarını büzdü.

"Sizde yada bizde nasıl fikir? Kütüphanede fazla sessiz olmamız gerek konuşucağımız için insanlar rahatsız olur."

Sizde kelimesiyle kalbim bu sefer korkuyla hızlandı. Babamın yapabileceği şeyler gözlerimin önünden geçerken titrediğimi hissettim. Kafamı hızlıca iki yana salladım. Böyle bir şey olursa cidden sağ çıkamayabilirdim.

"Bizde olmaz yani şey.." ne söyleyeceğimi düşünürken dikkatle beni izliyordu. "Bilirsin kız babaları erkekleri pek hoş karşılamaz babam erkekler konusunda katı." Aslında baba denmeyi bile haketmeyen adama babam derken bile kalbim sızlarken başkalarına normal bir babaymış, kızını önemseyip kıskanan bir babaymış gibi bahsetmek kalbime binlerce ağrı saplıyordu.

Alpay kafasını anlayışla salladı.

"O zaman bize gelirsin babana kütüphaneye gidiyorum dersin."

Gözlerindeki tereddüt onunda evinde sorunları olduğunu anlamama yetmişti fakat hayır deyip bu fırsatıda kaçırmak istemiyordum başımı salladım.

"bu akşam uygun musun?"

"Evet uygunum ama önce evlere uğrayalım sen babana haber ver benim ufak bir işim varda."

Kafamı salladım eve uğramak aslında kötü bir fikirdi çünkü babam soru yağmuruna tutacaktı beni ve bende yalan üstüne yalan eklemek zorunda kalacaktım.

Karanlığımı aydınlatırdı belki Alpay? Bu zamana kadar kimseinin yapmadığı yapmak istemediği karanlıktan beni çekip çıkartırdı belki? Belkide oda engelli bir kızı istemez beni dahada karanlığa iterdi. Zamana bırakıp görecektim. Aydınlığımmı olacak karanlığımmı olacaktı bu aşk.

Loading...
0%