@senucarn
|
O gece Nalin son kez veda etmişti sevdiğine canından çok sevdiğinden onu babası ayırmıştı oğlu için kurban etmişti kızını Nalini en çokda üzen oydu Gewer ise tüm gece uyuyamamıştı içi yanarken hiçbir yere sığamamıştı herşey kabustu sanki sabah uyanınca kabusun biteceğini sanıyordu halbuki bu onların kaderiydi kader bunu yazmıştı Bohoz Ağa ise şimdiden pişmanlık içerisindeydi hazmedemiyordu oğlunun yaptıklarını ama elinden hiçbirşey gelmiyordu en azından iki evladı da sağ olacaktı gözünün önünde olacaktı Neçirwan ise telefonu kapattıktan sonra yola koyulmuştu sevdiği kadınla kardeşinin kaderini mahvetmeyecekti ölümü bile göze almıştı Rojbin ise çok korkuyordu bilirdi abisi durmazdı sevdiğinden korkuyordu kendi canından değil zaten onun için arkasında bırakmamış mıydı ailesini şimdi ise koruyabilecek miydi ne olacaktı korkuları peşini bırakmıyordu Cüneyt Ağa ise her geçen gün öfkesi artıyordu öyle ki kimse yanına yaklaşmıyordu kardeşi Yusuf bile abisinin yapacaklarını kestiremiyordu.O kızın canını yakacağını biliyordu o kadar konuşmasına rağmen abisi onu dinlememişti Bilirdi durmazdı abisi öfkesi büyüdükçe daha da acımasızlaşırdı Cüneyt Ağa ise kaderine lanet ediyordu bu topraklarda herşeye mecbur bırakılmıştı hiç silah tutmamak istemesine rağmen elini silah tutuşturulmuştu küçük yaşta annesinin acısını bile yaşayamamıştı çünkü ağa adam ağlamazdı Sevmiyordu bu toprakları ailesi olmasa arkasına bakmadan giderdi .Kader yine ona seçme şansı vermemişti işte evleneceği kızı bile aşireti seçmişti kanına zarar gelmesin diye kabul etmişti herşeyi kabul ettiği gibi ama kararlıydı asla merhamet etmeyecekti ne karısına ne de ailesini şimdiden Nalini suçluyordu çektiklerini bilmeden Neçirwan konağın önünde durmuştu Rojin sıkı sıkıya ellerini tutmuştu sevdiğinin Neçirwan iyi tanırdı sevdiği kadını korkusunu gözlerinden görüyordu kendi canından vazgeçerdi ama kardeşinden asla vazgeçemezdi Konağın kapısı açılır açılmaz Cüneyt Ağaya haber verdiler bütün öfkesiyle indi basamakları o soysuzun kanını akıtmak istiyordu öfkesi büyüyordu Büyük bir hiddetle saldırdı Neçirwanın üstüne tek yumrukla yere düşürdü. Neçirwan ise elini kaldırmadı gücü yetmediğinden değil sevdiği üzülmesin diye nede olsa sevdiğinin abisiydi Rojbinin canı yansın istemiyordu Yerinden doğrularak : "Bu berdel olmayacak Cüneyt Malazoğlu kardeşimi vermem sana " Cüneyt Ağa daha da sinirlenmişti sanki o istemişti kardeşini herşeyin sorumlusu kendisiydi eğer bacısını kaçırmasaydı şimdi oda sevmediği bir kadınla evlenmeyecekti "Benim kardeşime karşılık senin kardeşin Neçirwan bence antlaşma gayet adil " "Buna asla izin vermem gerekirse kanımı akıtırım kardeşimin sevmediği adamla olmasına rızam yoktur " Cüneyt Ağa dönerek "Benimde kardeşimi almana rızam yoktu ama sen ne yaptın lan aldın adımızı iki paralık ettin sen nasıl benim kardeşime acımadıysan bende sizin soyunuza acımayacağım " Neçirwan tam konuşacaktıki Rojbinin babası avluya indi herkese bakarak "Bugün aşiret toplanacak bu ne rezillik herkes o karara saygı duyacak sözümün üstüne söz istemem " Bunun üzerine herkes olacakları merak ediyordu olacak belli değil miydi zaten Neçirwan vicdanını bastıramıyordu kardeşini kendi atmıştı ateşe şimdi de onu kurtaramıyordu işte Bohoz Ağa Merdan Ağanın aramasıyla konağın yolunu tuttu acaba birşey olmuş muydu oğluna o ağa bozuntusunun durmayacağını iyi bilirdi oğlu onları düşünmemişti ama baba yüreğiydi işte istemiyordu canı yansın ama diğer kızınında canı yanmıyor muydu Allahım bu nasıl sınav dedi içinden nasıl bir sınav ki iki evladını da kurtaramıyordu Avluya geldiğinde tüm aşiret ağaları toplanmıştı oğlunu gördü yüzündeki morluğu Cüneyt Ağanın durmayacağını biliyordu zaten Allahtan canına birşey olmamıştı Aşiret ağalarına teker teker söz verildi hepsi de berdel olması konusunda kararlıydı karar için önce iki aileye soruldu onlar kabul ettikten sonra Cüneyt Ağaya dönüldü Cüneyt Ağa Neçirwana bakarak "Berdeli kabul ederim 4 gün içinde düğün olacaktır " Neçirwan olduğu yerde kalmıştı beyni düşünemiyordu böyle olmamalıydı bu cezayı o çekmeliydi kardeşi değil onun Nalini suçsuzdu kimseye zararı olmamıştı kalbini bilirdi şimdi onun yüzünden kurban olmuştu Aşiret ağaları dağıldıktan sonra Neçirwanda babasıyla kendi konaklarının yolunu tuttu düğüne kadar Rojbin kendi konağında kalacaktı Pervin hanım oğlunun geldiğini görür görmez boynuna sarıldı "Sen ne yaptın oğlum aklım çıktı bir yerinde birşey var mı " Neçirwanın ne yüzündeki morluk umrundaydı nede başka birşey annesine dönerek "İyiyim ana Nalin nerede " Annesi "Odasında oğlum ne birşey yedi ne de çıktı bizi ne hallere düşürdüğünü görür müsün " Haklıydı anası o yapmıştı tüm bunları kardeşinin sevdasını kendi sevdasına kurban etmişti Merdivenlerden çıktı kardeşinin odasına kapısını çaldı "Gir" dedi bir ses Karşısında abisi gördüğünde hiçbirşey yapmak gelmedi içinden sevinmişti iyi olmasına ama o iyi değildi işte yüreğindeki ateş sönmüyordu "Nalin iyi misin bacım " Nalin gülmemek için kendini zor tutuyordu iyice psikolojisi bozulmuştu "Nasıl görünüyorum abi " Abisi görmüştü halini içi daha da yanmıştı kardeşinin saçının teline zarar gelmesini istememişti ama en büyük zararı kendi vermişti "Bacım ben özür dilerim ben böyle olacağını bilemedim ben senin canını isteyerek yakar mıyım " Nalin artık hiçbirşey duymak istemiyordu odasında kalmak hiç çıkmamak kimseyle konuşmak istemiyordu Son kez abisine bakarak "Bunun böyle olacağı belli değil miydi abi bizim topraklarımızı bilmez gibi konuşma sen sevdiğine kavuş diye ben sevdiğimden ayrıldım senin yüzünden ben paramparça oldum " Abisi daha fazla birşey duymak istememişti kardeşi haklıydı yüzüne bakmaya bile cesaret edemeden çıktı odadan Nalin ise kaderine bir kez daha isyan etti sevdiğini ondan alan kaderine Bohoz Ağa Pervin hanımla konuştuktan sonra kızının yanına gidip düğün gününü haber etti Nalin ise babasına cevap bile vermedi ona göre babası da abisi gibi suçluydu o gün önlerini kesmeseydi şimdi sevdiğiyle olacaktı Elindeki fotoğrafı kalbine iyice bastırdı sevdiğinin kokusunu içine çeker gibi.. Malazoğlu konağında ise hazırlıklar başlamıştı Merdan ağa herşeyle ilgileniyordu iki aile arasında kan dökülmediği için mutluydu ama oğluyla konuşması lazımdı Hizmetli Fatma Hanıma oğlunu çağırmasını söyledi Cüneyt ise babasının çağırmasıyla odaya gitti Merdan Ağa oğluna dönerek "4 gün sonra Nalinle evleneceksin karının canını sakın ola yakma el üstünde tut öfkeni ondan çıkarma " Cüneyt Ağa babasına dönerek " O kıza nasıl davranacağıma karışamazsın baba zorla yaptığım bu evlilikte kimse benden merhamet beklemesin bana kimse merhamet etmedi bende etmeyeceğim " diyerek çıktı odadan Merdan ağa ise şimdiden huzursuz olmaya başlamıştı bilirdi oğlu o kızın canını çok yakacaktı Cüneyt Ağa ise babasının söyledikleriyle daha da öfkelenmişti kendine bir söz verdi ne olursa olsun ne o kıza merhamet edecekti ne de karısı yapacaktı Ama bilmediği şey kaderin ne getireceğiydi olmazlar olurdu düşmem derdi insanoğlu düşerdi bu kadar büyüklenmek iyi değildi ..Cüneyt Ağa bunu zamanla anlayacaktı ama o zaman çok geç olacaktı Bölüm sonu ♥️ |
0% |