Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Giriş

@sergul01

Anadolu Bozkurt Obası’nda günlerce süren yas havası yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. -Dağılmak zorundaydı- Hanlarını kaybetmişlerdi ve yeni hanı seçmek için obanın ileri gelenleri ve ölen hanın üç oğlu; yeni hanın kim olacağını belirlemek için otağda toplanmışlardı. Hanın en küçük kız çocuğu olarak bende orada bulunacaktım. Normalde bu gibi seçimler erkeklerin arasında olsada obamızdaki en güçlü kurt, kimse kabul etmek istemesede, ben olduğum ve obanın başını büyük bir beladan kurtarıp ağabeylerimin gösteremediği cengaverliği gösterdiğim gerekçesiyle seçimlere katılmaya hak kazanmıştım. Normalde kara kurt içimde olduğu için seçimsiz bir biçimde başa benim geçmem gerekiyordu lâkin ahalinin, ailemin ve bazı önde gelen beylerin batıl inanışları neticesinde seçimler yapılacaktı. Tabii bana açık açık esas sebebin saçma batıl inançları olduğunu söylemeye cesaret edemediklerinden yaşımı ve toy olduğumu dile getirmişlerdi. Yaşım küçük kabul lâkin oba halkının çoğunluğundan daha fazla dertle başa çıkmış ve neticede erken olgunlaşmak zorunda kalmıştım.

 

İçinde bulunduğum haksız duruma içten içe söylenerek Bey Otağı’nın önüne geldim ve otağın önündeki alplara pusatlarımı emanet ederek içeriye girdim. Bey Postunda geçici olarak, toyu yönetmek için obanın en yaşlı ve en bilgin kişisi oturuyordu.Yaşı uzun saçlarındaki ve sakallarındaki belirgin olan aklardan; bilgeliği gözlerindeki yorgunluktan belirgin olan Korkut Ata’ya baktım. Oba’daki en yaşlı ve bilgin kişisi olduğu için herkes ona “Ata” diye seslenmekte. Ayrıca obada bana normal bir insan gibi davranan sayılı kişilerden biri, benim için dededen farksızdı. Sağ elimi yumruk yapıp göğsüme hafifçe vurdum: “Kut üzerinize olsun!” selamımı verdiğimde oturan beylerden homurtu sesleri yükseldi. Korkut Ata elini kaldırıp homurtuyu dindirdi. Ardından bana doğru döndü, sıcak bir şekilde baktı ve gülümsedi: “ Aleyküm Selam. Hoş geldin. Sende geldiğine göre toya artık başlayabiliriz. Yerine geç.” Korkut Ata eliyle yanındaki boş minderi gösterince daha fazla onları bekletmeyerek mindere bağdaş kurarak oturdum.

 

Ortamı boğan kısa bir sessizliğin ardından Korkut Ata toyu başlattı. O açılış konuşmasını yaparken ben de karşımda oturan ağabeylerimi inceledim. Gözlerindeki sinsi ışıltıyı görünce anladım ki ya kendilerinin kazanacağını düşünüyorlardı ya da çakal edasıyla kendilerince bir plan kurmuşlardı. Ortamdaki gergin hava giderek gerilirken en büyük ağabeyim Kutay, bir hışımla ayağa kalktı. Gözlerindeki sinsi parıltının yerini şimşekler almış fakat dudakları alay edermiş gibi kıvrılmış bana bakıyordu: “Bacımın burada ne işi var! Obanın başına gelen tüm felaketler onun toyluğundan, had bilmezliğinden, uğursuzluğundan geldi! Şimdi de hanlık toyuna aday olma cüretini kendinde mi buluyor?” ağabeyimi onaylayan sesler yükselince ilk önce kaşlarımı çattım daha sonra kendimi korumak için, ağabeyim gibi ayağa kalkmak için doğruldum . O an Korkut Ata eliyle beni durdurdu ve ağabeyime oturmasını işaret etti. Başta dirense bile daha fazla itaatsizlik etmeyerek yerine oturdu, sesler de ağabeyimin oturmasıyla kesildi. Korkut Ata her zamanki naif ve bilge bir sesle: “Asena obanın başını büyük belalardan kurtardığını size hatırlatırım beyler. Bir hanın en önemli görevi obayı ve ahaliyi korumaktır. Kendi sebep olsa da bunu düzeltmektir. Söyleyin, toy biri bunları yapabilir miydi? Gücü içindeki kurttan belliydi; obaya bağlılığını da ahalinin ve sizin onu hor görmesinden, korkup dışlamanıza rağmen kanıtladı. Böyle biri hanlık için adaylık koymayacaktı da kim koyacaktı. Deyin bakalım!” Korkut Ata’nın bu konuşması diğerlerini şaşırtsa bile beni gülümsetmişti. Demek ki beni destekliyordu. Obanın en bilgini beni desteklerken kaybetme olasılığım azalmıştı. Ağabeylerimden ses çıkmıyordu yüzleri kireç gibi bembeyaz olmuştu: “Kendi aranızdaki tartışma bittiyse artık reylere geçelim.” demişti Korkut Ata.


Artık çeneler durmuş, eller ve reyler konuşmaya başlamıştı. Her şeyden önce hanlığı kaybetmemeliydim. İlerideki hayallerimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini oyların sonucu belirleyecekti. Ben Gündüz Han’dan olma İlbilge Begüm’den doğma Kara Kurt’un taşıyıcısı Dolunay Asena. İşte bu benim hikayem.

Loading...
0%