Ben bir kere sana yakalandım, görünmez oldum. Sudan çıkmış balık olmadım hiçbir zaman. Senin denizliğinde sonsuz olacağım. Kimseye yem olmayacağım. Sana söz.

Nazan Ersoy

Suna Karaman

Bİr kez değişmeye başladığında olduğunu sandığın dünyanın, bir daha onu son hatırladığın andaki gibi olmayacağını fark etmiştim. Herşeye sine çekip yeni bir ben olarak geldiğim bu şehirde hayallerimi gerçekleştirecektim. Bu gün hayallerime giden ilk adımı atacaktım. Karşımdaydı, işte hukuk fakültesinin tam karşısındaydım. Çevremde olup biten seslere sağır olmuş vaziyette karşımdaki binaya bakıyordum. Omzuma dokunan elle daldığım düşüncelerden çıktım.

'Orada öyle bakacak mısın yoksa girecek misin fakültenin içine birinci sınıf ?' Sarışın ve mavi gözlü bir kız vardı yanımda bana nazaran her yere hakimmiş edası vardı.

' An-anlamadım' dedim karşısında kekelemiş miydim bu kıza ben az önce.

' Ay bu kadar güzel olduğumun farkında değildim, karşı cinsin dikkatinii hep dağıtırım ama hem cinsimin ilk kez oldu.' dedi ve güldü.

Ne saçmalıyor bu ya demeden edemedim içimden ama sanırım yüzüme de yansımıştı düşüncelerim. 'Hey bana öyle bakma, yeni geldiğin çok belli seni kendine getirecek bir melek gelmesi gerekirdi ve o Melek de benim.' dedi. Bu kız kendini mi övüyordu yani , aslında bi yönden de haklıydı kendime getirilmem gerekiyordu. 'Aslında haklısın kendime gelmem gerekiyordu. ' dedim aklımdakileri diline dökerek. Suratıma bakıyordu hala neden bakıyordu ki yanlış bir şey mi demiştim acaba? 'Eeee adını söylemeyecek misin ?' nasıl yani tanışmamıydı bu yani neyse artık Suna kızım kendine gel ve artık İzmir de değil de İstanbulda olduğunun farkına var.

' Merhaba ben Suna.'

'Merhaba Sunacım artık içeri geçelim mi yoksa biraz daha kolonları mı seyir edecez ?'

'Olur yani de sen adını demeyecek misin bana.' Bu kız mı acayipti ben mi anlam veremedim.

'Dedim ya ben Melek.'

Adı gerçekten Melek miydi yani, kinaye yaptı sanmıştım ve konuşmaya başladı hemen.' Eeee nereden geldin belli ki buradan değilsin? ' İzmirden geldiğimi söyledikten sonra susmak bilmedi resmen ne kadar konuşkan bir kız demeden edemedim kendime, ama asıl aklıma takılan neden benimle birinci sınıfların olduğu sınıfa geliyor belli ki üst sınıflardan buralara bu kadar hakim olduğuna göre.

'Sen kaçıncı sınıfsın?' dayanamayıp sordum ne yapayım hep o mu soracak ben de merak ediyorum.

'Ben aslında 2. Sınıfım ama alttan derslerim var o yüzden ilk dersinde ki hoca yani Hakan hocanın dersine girmem gerekiyor.' dedi. Beraber sınıfa girip orta sıralara oturduk.

Melek aslında çok tatlı bir kızdı ne kadar Fazla konuşsa da onu dinliyordum, yakınımıza bir kızın oturmasıyla , dikkatim Melekten yanımda duran kıza takıldı. Utangaç birisi olduğu belli. Meleğin de dikkatini çekmişti kız ve oda anlamıştı sanırım utangaç birisi olduğunu çünkü sürekli parmaklarıyla oynuyor. Aslında güzel bir kızdı beyaz tenli orta boylu zayıf bir kızdı. 'Baksana adın ne senin? ' dedi Melek . Kız ürkek bakışlarla gözlerini bize çevirdi. 'Merhaba adım Aysun. ' dedi. Çok tatlı bir kızdı sevdim bu kızı ben bi içtenliği vardı.

'Merhaba ben Melek bu da Suna. ' dedi Melek. 'Merhaba Aysun memnun oldum tanıştığıma.' dedim ve sohbete başladık.

Dersimizin hocası geldi onunla tanıştık sohbet ettik ilk günüm aslında o kadar da kötü geçmiyordu dersin sonunda Melek Aysun ve ben kantine gidip kahve aldık ben ve Aysundan fazla Melek konuşuyor ve gülüyorduk aslında komik bir kızdı tek başına bir evde kalıyordu ben ve Aysun gibi yurtta kalmıyordu. Aysunla aynı yurtta olduğumuzu öğrendiğimde çok mutlu olmuştum hiç sıkılmayacaktım aslında İstanbul hikayem o kadar da kötü başlamamıştı sanki. Düşüncelerimden kurtaran şey bu sefer sessizlik oldu. Melek ve kantindeki herkes susmuş bir yere bakıyordu Aysun da benim gibi insanların nereye baktığını görmek için kafamızı çevirdiğimizde gördüğüm manzara bir çift ela göz oldu.

Uzun boylu, kıvırcık saçlı siyahlara bürünmüş birisiydi oldukça da yakışıklı hafif kirli sakalları kalın kaşları kaşında da faça vardı, serseri bir tipti ama oldukça da göz çarpıcıydı. Yapılı birisi belli ki sporcu dedim kendi kendime ama bakışı hala kahve gözlerimdeydi. 'O sana mı bakıyor ben mi yanlış görüyorum? ' dedi Melek evet şuan bana bakıyordu ama neden bakıyordu onun tam zıttı olduğum için mi ki, zıttan kastım o nasıl siyahlara büründüyse ben de beyazlara bürünmüştüm. Üzerimde beyaz dizlerimin biraz üstünde bir elbise, ayakalarımda beyaz spor ayakkabım ve beyaz çantam vardı; tenime, saçlarıma, gözlerime nazaran. Çünkü esmer siyah saçlı kahverengi gözlü bir kızdım. O ise farklıydı arkadaşlarıyla çaprazımızdaki masaya oturmuştu gözleri hala gözlerimdeydi. Meleğin sesi beni gene düşüncelerimden ayıran oldu ya da başka düşünceler getirdi aklıma.

' Şuan tarihte bir ilk Yaşanıyor hanımlar Alper Yaldız okuldan bir kızı, hele ki birinci sınıflardan bir kızı radarına almış bulunmakta geçmiş olsun hanımlar kıyamet yaklaşıyor demektir.'

Kıyamet kelimesi ilk defa bu kadar doğru geldi. Bu bakışlar da ya kıyamet getiren ya da yeni bir başlangıcı getiren bir şeyler Vardı sanki.

Bu sefer ses Aysundan geldi.

'Kim ki bunlar Melek? '

'Sİyahlı Alper Yaldız gruplarının başı en üstte o yani, mavi tişörtlü Mert Yaman, elinde motor kaskı olan da Karan Altınöz geri kalanların sadece isimleri bilindik ama asıl önemli olan bu saydıklarım Alper başta sağında Mert ve solunda da Karan var hepsi de çok zengin ailelerin varisleri, yani herkes öyle diyor sekiz kişi olsalar da önemli olan kişiler onlar yani.'

'Peki neden bana baktı Alper Yaldız Melek ?'

' Radarına girdin yavrum işte bakalım önümüzdeki günlerde neler olacak ?'

' Ne olabilir Melek ben kendi halinde hukuk okumak isteyen birisiyim ,serserilerle uğraşamam mümkünse benden uzakta olsun hem bunlar nasıl hukuk öğrencisi tiplere bak ,serseri gibiler belli ki tekin tip değiller adalet bunlara kaldıysa yandık yani.' Melek cümlemi bitirmemle gülmeye başladı şuan bu kızın ağzına vurmak istemem normal mi benim?

' Ah güzelim sen bunların neler yaptıklarını bilsen şaşırırsın en basitinden bir kez bir öğrenciye haksızlık yaptı diye hocayı attırdılar okuldan sen düşün ve o horca proftu profff, eli kolu uzun insanlar bunlar onlara ne haklı gelirse onu yaparlar, herkes onların asıl amaçları hukukçu olmak değil de babalarının güçlerini, işlerini devam ettireceklerini biliyorlar o yüzden kimse güçlüleri karşılar almak istemiyor.' Ya benim adalet anlyışım farklıydı ya da bu insanların farklıydı.

' Vay amınakoyim adalet birliği gibiler yani. ' dedi Aysun nasıl yani ,Aysun küfür mü etmişti şuan. ' Bak sen bizim sessiz Aysuna içinden neler çıktı sevdim kız seni çok eğleneceğiz bu sene.' Dedi Melek gerçekten de eğlenecek miyiz görücez zamanla.