Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@serifeuzun

Abim'in öksürük sesiyle bakışlarımı eraydan çektim Eray da kendine gelmiş olacak ki konuşmaya başladı.


"Ezgi bunlar benim tim" dedi eray'ın masada ki askerleri göstermesiyle hepsi ayağa kalkmıştı abim hariç ona sorar gibi bakınca


"Ben başka bir timdeyim" dedi o anda askerlerden biri konuşunca bakışlarım o asker'i buldu.


"Ben uzman çavuş murat tepe" dedi ona gülümseyerek


"Bende ezgi karaaslan" dedim beni başıyla onaylayıp geri sandalyesine oturdu.


"Ben onbaşı yusuf koca" dedi murat'ın sol yanında ki


"Ezgi" diye yanıtladım onu soyadımı söylememe gerek yoktu.


"Ben uzman çavuş adil adil sönmez " dedi yusuf'un diğer yanında ki tam adımı söyleyecektim ki benden önce davranarak


"Sende ezgi" dedi onu gülümseyerek onayladım.


"Ben asteğmen gökhan çetin" dedi eray'ın sağ tarafında duran asker ona da gülümsedim


"Ismini söylemene gerek yok yeterince duydum" dedi onu başıyla onaylayıp gülümsedim.


"Abi ben eve geçeyim akşam için birşeyler hazırlayayım" dedim abim beni başıyla onaylayınca bakışlarım eray'ı buldu.


"Geliyorsun değil mi eray abi?" Diye sordum abi dememle kaşlarını çatsada başıyla onayladı beni ben birşey demeden gidecektim ki gökhan' ın sesiyle bakışlarım ona döndü.


"Akşam ezgiler demisiniz komutan'ı?" Diye sordu eray' a bakarak eray onu başıyla onaylayınca bu sefer bana baktı gökhan


"Aşk olsun ezgi eray komutan'ımla da yeni tanıştın bizimle de ama bizi çağırma onu çağır alındım gücendim valla" dedi eray onun kafasına vurunca kıkırdadım.


"Seni niye cağırsın oğlum kız" dedi hafif bir sinirle gökhan kafasını ovalarken yanıtladı eray'ı


"Sizi niye çağırdı komutanım" dedi olay'ın daha fazla uzamaması için hemen söze girerek konuşmaya başladım.


"Tamam sizde gelin gökhan yusuf murat adil" dedim ve abim' e baktım beni başıyla onaylayınca tekrar gülümseyerek


"Ben gideyim"dedim Ve yanlarından ayrıldım..


Eve gelince ilk pencereleri açarak evi havalandırdım içeri hava girerken temizlik malzemelerini alarak temizliğe başladım. Evi dip bucak temizledikten sonra mutfağa girerek dolaptan yemek için gerekli malzemeleri çıkartarak akşam için birşeyler hazırlamaya başladım. Yemekler pişince memnuniyetle yaptığım yemeklere baktım tavuk sote mercimek çorbası yaprak sarması salata tatlı olarakta şekerpare yapmıştım. Saat'e baktığımda abimgilin gelmesine bir buçuk saat vardı hızlı adımlarla mutfaktan çıkarak odama girdim dolabımdan gözlerimle aynı renkte yeşil bir kazak çıkarttım altına da siyah bir tayt alarak odadan çıktım banyoya girerek kısa bir duş aldıktan sonra üzerimi görünerek aşağıya indim saçlarımı kurutmamıştım nasıl olsa abimgil gelene kadar kururdu...


Yemekleri ısıtıp masayı hazırladığımda kapı' nın kilit sesini duydum abimgil gelmiş olmalıydı.

Koşarak salondan çıkınca tahminimin doğru çıkmasıyla gülümsedim. Abim önde onun arkasında eray mert yusuf adil gökhan girmişlerdi eve ayakkabılarını cıkarttıklarında hepsi'nin bakışları beni buldu gülümseyerek hepsine tek tek bakarak


"Hoşgeldiniz" dedim hepsine hitaben eray mert yusuf adil beni başıyla onaylarken gökhan yanıma gelerek


"Hoşbulduk ezgi neler yaptın bakım bize kız " diyerek elini omzuma koydu ona gülerek cevap verecektim ki abim benden önce davranarak konuşmamıza dahil oldu.


"O elini indirmezsen ben sana birşey yapacağım "dedi gökhan abim' in sesiyle omzunda ki ellerini çekerek


"Kankalık manasında şey yapmıştım" diye yanıt verdi abim birşey demeden salon' a girince derin bir nefes verdi gökhan


"Bir an korkmadım değil" diyerek bana bakınca bu sefer kafasına bir şaplak yiyince kahkahamı tutamadım eray kafasına vurup salona girince diğerleri de onu takip edip salona girdiler ben ise gökhan'ın surat ifadesine gülerek yemekleri almak için mutfağa girdim elimde çorba tenceresi ile görünce eray ayağa kalkarak yanıma geldi.


"Ben sana yardım edeyim" diyerek mutfağa girdiğinde şaşkınca arkasından baktım ben corbaları kaselere koyarken eray sarma tabağını ve salatayı getirip masaya koydu onun corbasını önüne koyarken ona bakarak gülümsedim.


"Teşekkür ederim" dedim bana gülümseyerek bakıp oturunca bende oturunca yemeğe başladık.


Yemekler yenilirken kimse tek kelime etmiyordu. Kendi evimde de bu duruma alışık olduğum için yadırgamadım. Gökhan'ın bana seslenmesiyle düşüncelerden cıkarak ona baktım.


"Yemekler çok güzel olmuş eline sağlık" dedi gülümsedim tabi güzel olacaktı sonuçta ben yapmıştım.


"Afiyet olsun" dedim gülümsemeye devam ederken


"Valla kız ilk defa gökhan'a katılıyorum yemekler harika" dedi yusuf ağzına sarma atarken onun bu haline gülüp


"Afiyet olsun" dedim


"Seni alacak adam yaşadı kızım " dedi gökhan onun bu sözüyle abim ve eray öksürmeye başlayınca endişeyle ikisine baktım.


"Kim alıyor lan benim kardeşimi " diye bağırdı abim sinirle


"O adam' ı öldürürüm bak bakalım alıyor mu ezgi'yi "dedi eray abimin arkasından abim onu başıyla onaylayıp yemeğine dönerken ben kaşlarımı catarak ikisine baktım benim kendilerine baktığımı fark ettiklerinde bakışlarını yemeklerinden bana çevirdiler abime bakarak konuşmaya başladım.


" Abi gökhan şakasına dedi o lafı ama ne bu tepki elbet bende bir gün evleneceğim yani" dedim abim kaşlarını catıp bana baksada eray yanıt verdi bana


"Ne evlenmesi kızım otur oturduğun yerde" dedi sinirle abim yine onu başıyla onaylarken bakışlarım eray'ı buldu ona neydi benim evlenip evlenmeyeceğim. Ben ona cevap verecektim ki yine biri benden önce davranmıştı tabi ki bu gökhandan başkası değildi.


"Abisini anlıyorumda size ne oluyor komutan'ım?" gökhan'ın bu sorusuyla eray' a baktığımda yüzü kızarmıştı.


"Harbi lan sanane?" Dedi abim eray'a bakarak eray abimin sorusuyla cıkmasa girmiş gibi dururken bir anda telefon sesiyle dikkatlerimiz eray'ın telefonuna kaydı. Eray cebinde ki telefonu çıkartarak kimin aradığına bakar bakmaz açtı


"Buyurun komutan'ım" dedi abim ve diğerleri onun sesiyle ona bakmaya devam etse de ben yemeğime geri döndüm.


"Yanımda komutan'ım tamam komutan'ım emredersiniz komutan'ım "diyerek kapattı telefonu hepimizin ona baktığını görünce ilk abime bakıp


"Sende bundan sonra benim timdesin ateş" dedi abim onu başıyla onaylayınca konuşmaya kaldığı yerden devam etti .


"Buraya yakın yerlerde teröristler görülmüş arayan albaydı"dedi eray yusuf ona bakıp


"Ne yapacağız?" Diye sordu eray derin bir nefes vererek ayağa kalktı.


"Hazırlanın operasyon' a gidiyoruz"


Eray'ın sözüyle hepsi birden ayağa kalkarak


"Emredersiniz komutan'ım" diye bağırıp kalktılar abim hazırlanmak için odasına giderken diğerleri de ayakkabılarını giyiyorlardı bakışlarım eray da olsa bile hepsine hitaben


"Dikkat edin" dedim beni başlarıyla onaylayıp dışarı çıktıklarında bende kapıyı kapatarak salon' a girdim bir on dakika sonra merdivenlerden ses gelince elimde ki boş tabaklara abimin yanına geldim abim botlarını ayağına geçirip bana baktığında


"Kendine dikkat et abi" dedim sesim titremeye başlamıştı


"Edeceğim prenses sende dikkat et "dedi onu başıyla onaylayınca gülümseyerek çıktı evden ne kadar gözlerim dolsada kendimi tutarak masayı toplamaya devam ettim...


Üsteğmen Eray kaya'nın ağzından


"Emredersiniz komutan'ım "diyerek kapattım albay'la konuşmamızı bana merakla bakan gözleri görünce derin bir nefes vererek ilk ateş' e çevirdim bakışlarımı tuğran albay artık onunda benim timimde olduğunu söylemişti.


"Sende bundan sonra benim timdesin ateş " dedim beni başıyla onaylayınca zaman kaybetmeden kaldığım yerden devam ettim sözlerime


"Buraya yakın yerlerde teröristler görülmüş arayan albaydı" dedim hepsi konuşmadan bana bakarken yusuf dayanamayarak


"Ne yapacağız?" Diye sordu bu soruyu elbet bir askerimden beklerdim ben emir vermeden hiçbirşey yapmazlardı. Onu cevapsız bırakmayarak derin bir nefes vererek verdim ve ayağa kalkarak


"Hazırlanın operasyon'a gidiyoruz" dedim onların beklediği cevap buydu beni yanıtmadan hepsi ayağa kalkarak


"Emredersiniz komutan'ım" dediler ateş hazırlanmak için odasına giderken bizde kapıya giderek ayakkabılarımızı giymeye başladık daha evlere gidip hazırlanacakrık. Ezgi yanımıza gelince ona baktım bakışları bende olsada hepimize hitaben


"Dikkat edin" dedi onu başımızla onaylamış dışarı çıkmıştık.


"Senin için dikkat edeceğim" demiştim kendi kendime ezgiyi gördüğümden beri onu düşünür olmuştum bu hiç normal bir durum değildi benim açımdan ama umursamıyordum ne olacaksa zamanı gelince olurdu. Evime girer girmez odama çıkarak hazırlandım evden çıktığımda ateşte hazırlanmış bir şekilde yanıma geliyordu.


"Diğerleri hazır mı?" Diye sordum cevap veriyordu ki gelen askerleri görünce sustu. Emrimde neredeyse 10 15 asker vardı.


"Plan nedir komutan'ım" dedi yusuf onun sorusuyla bütün askerlere bakarak


"Elebaşları kalasıya kadar hiç birini sağ bırakmayacaksınız kendinizde dikkat edeceksiniz hiçbir askerimi kaybetmek istemiyorum gitmedikleri tek bir köy kaldı oraya pusu kuracağız ateş sen iyi bir yere geçip onların geldiklerini haber vereceksin ve benim emrimle vuracaksın birimiz zor durumda kalırsak emrimi beklemeden vur serefsizi" dedim hepsi aynı anda


"Emredersiniz komutan'ım " değince gülümsedi bu şerefsizleri yok etmeden ölmeyecektim.


"Komutan'ım "diye seslenen ateşle bakışlarım onu buldu.


"Söyle asker" dedim eğer bana birşey diyecek olmasa seslenmezdi.


"Biliyorsunuz ben kolumdan yaralıyım kolumdan dolayı ıskalama olasılığım var o şerefsizleri ben sizinle çatışırım benim yerime başka biri keskin nişancı olsun komutan'ım" dedi ona bakıp başımı olumsuz olarak iki yana salladım. Askeriyede ateşten ve keremden başka keskin nişancı yoktu. Kerem bazı nedenlerden dolayı cezalı olduğu için görev'e çıkmıyordu.


"Yapacak birşey yok ateş senden sonra kerem var biliyorsun ama oda cezalı albay onun gelmesine izin vermez" dedim benim sözlerimle başını salladı onun niyetini biliyordum o ıskalama olasılığını kabul etmezdi onun için vurduğu kesinlikle ölecekti aklına gelenle bakışlarını yerden kaldırarak bana baktı ve şaşıracağım o kelimeleri söyledi.


"Ezgi de keskin nişancıdır ben eğitimini alırken oda benimle çalışırdı o olabilir " dedi....


Ezgi'nin anlatımıyla


masayı toplayıp salon'a geçtiğimde aklım abim ve diğerlerindeydi inşallah sağsalim gelirlerdi kapı'nın alacaklı gibi calınmasıyla düşencelerimden çıkarak ayağa kalktım bu saatte kim gelir ve kapımı böyle çalardı ki kapıyı açtığımda karşımda abim'i görmeyi beklemiyordum bu görev' e gitmemişmiydi abim benim şaşkın bakışlarıma aldanmadan konuşmaya başladı


"Ezgi benim odama git dolapta benim yedek üniformam var onu giy gel " dedi söyledikleriyle daha çok şaşırmıştım.


"Neden?" Diye sordum o bu halime gözlerini devirsede yanıtsız bırakmadı beni


"Benim kolumdan dolayı o şerefizleri ıskalama olasılığım var ben erayla şeref sizlere karşı çatışırken sende bize keskin nişancı olacaksın" dedi


"Ama abi" diyordum ki hemen sözümü keserek


"Oyalanma ezgi eray'a bahsettim iyi nişancı olduğunu oda albayla konuşmaya gitti git hazırlan" dedi onu başıyla onaylayıp yukarı odasında çıktım dolabı açtığımda üniforma karşımda duruyordu hemen alıp giyindim odada işim bitince çıktım aynada bu halime bakmak isterdim ama şimdi sırası değildi. Aşağıya indiğimde Eray' da salonda abimle beraber bekliyordu beni ben salona girdiğimde ikisinin bakışlarıda beni buldu. Abim gülümserken eray şaşkınca inceliyordu onun bu hali hoşuma gitsede belli etmedim.


"Hazırım ben " dediğimde kendine gelmiş olacak ki


"Gidelim " diyerek evden çıktı. Bizde arkasından çıkınca askerlerin olduğu araç'ın yanına geldik eray bana bakarak planlarını anlattı.


"Anlaşıldı mı?" Dedi onu başımla onaylayıp


"Evet komutan'ım " dedim bu dediğimle askerler gülerken o gülümsedi.


"Araçla mı gideceğiz?" Diye sordum.


"Evet buraya yakın bir köy var oraya gidecekleri'nin bilgisini aldık oraya gidip onları bekleyeceğiz " dedi onu onaylayınca hepimiz araç'a bindik...


Köye geldiğimizde etrafı incelemeye başladım araç'ın bir köylü'nün depo dediği yere koyduk eray' ın komutuyla hepimiz yerlerimizi almak için dağıldık ben bir evin damına çıkarak kanazla etrafı inceliyordum onların köye girdiklerini ben haber verecektim sağ tarafimda görülen haraketle o tarafa baktım işte şerefsizler gelmişti. Saydığımda yirmi civarı varlardı. Kulağımda ki kulaklıkla fısıldayarak konuşmaya başladım.


"Gece kuşundan anka'ya şerefsizler geldiler "dedim eray onlarla ilk operasyonum gece olduğu için bana gece kuşu lakabını vermişti.


"Ankadan gece kuşuna tamam" onun cevabıyla beklemeye başladım teröristler etrafa bakarak ilerlerken gelen sesle oldukları yerde kaldılar kulaklıktan gelen sesle bende kaşlarımı çatmıştım


"Pardon komutan'ım silahımı düşürdüm " dedi adil allah için nasıl düşürmeyi başarmıştı. Bakışlarım teroristlerde kulağım eraydan gelecek emirdeydi. Tam tekrar yürüyorlardı ki gökhan'ın sesiyle elebaşları bağırdı.


"Askerler burada saklanın" ah be gökhan ne vardı sessiz şekilde


"Oğlum manyak mısın şerefsizlere yerimizi mi belli edeceksin" desen sanki boğazına hoparlör takmış gibi ne bağırıyorsun kulağıma gelen sesle bismillah çektim


"Ezgi elebaşları hariç hepsini vur" dedi eray ve onun silahından çıkan sesle çatışma başladı ben gördüğüm her teröristi vururken diğerleri de geri kalanlarla ilgileniyordu öldürürken birazcık bile üzülmüyordum onlar nice askerleri öldürüyor nice annelerimizi evlat açısıyla ağlatıyorlardı. Tam birine daha nişan almıştım ki başıma değen soğuk bir şeyle öylece kaldım


"Yakaladım seni asker son duanı etsen iyi olacak" dedi arkamda ki ses seni o silahı başıma dayadığına pişman etmezsem bana da ezgi karaaslan demesinler çabuk bir hareketle arkamı dönerek karşımda ki şerefsize bir tekme attım karşımda ki benim tekmemle biraz geri gidersek elinde ki silahı yere düşürünce silaha tekme atarak uzaklaştırdım attığım tekme'nin etkisinden çıkmış olacak ki üzerime gelerek yumruk attı yumruğun etkisiyle biraz geriye gitsemde kendimi çabuk toplayarak bende yumruk attım seni beni öldür diye yalvartmazsam ezgi değilim yumruğumu kolaylıkla savurup tekme atacakken ayağından tutarak yere düşmesini sağladım üstüne çıkıp yumruklarımı arka arkaya yüzüne indirirken hiçbir karşılık veremiyordu


"Seni öldürmemem için bir sebeb yok şerefsiz " dedim ama enseme değen soğuklukla öylece kaldım


"Benimde seni öldürmemem için bir sebeb yok asker" dedi arkamda ki elebaşları....


Loading...
0%