@serifeuzun
|
Babam gayeyi kucağına aldığı gibi hastaneye götürmüştü. Arkasından annem talha emir abim de gitmişlerdi. Gerçekten benim onu merdivenlerden ittiğime inanmıyorlardı değil mi? Demir abim yanıma gelerek beni kollarının arasına aldığında kendime tutmayı bırakıp hıckırarak ağladım onu ben itmemiştim ki ben suçlu değildim demir abim beni iyice kendine çekip
"Hiştt tamam sen yapmadın ben sana inanıyorum ağlama kurban olduğum " Dedi sesi içimi ısıtıyordu. Onu başımla onayladım. Beni oturma odasına getirip koltuğa oturttu ağlamam kesilse de hala iç çekimlerimiz vardı okan tekli koltuğa oturmuş sessizce bana bakıyordu.
"Okan ablanın yaptığına inanmıyorsun değil mi? " Diyen demir abimle okan ona baktı.
"İnanmıyorum inanmamaya calışıyorum ama abi o... O kız yerdeydi ablam merdivenlerden ona bakıyordu yapmadı yapmaz benim ablam diyorum ama gördüğüm görüntü gözümün önünden gitmiyor" Dedi demir abim derin bir nefesi içine çekip verirken bakışlarını ilk bana sonra okana çevirdi.
"Lalisa kaç zamandır yanımızda okan onun bir kötülük yaptığını gördün mü" Dedi okan başını hayır anlamında sağa sola sallarken cevap verdi.
"Görmedim ablam evimize geldiğinden beri evimize neşe geldi ama o kız geldiğinde kıskanmışsa ya kıskanclıkla öyle bir hataya düştüyse" Dedi ona kırgınlıkla baktım beni öyle biri olarak mı görüyordu kıskanclıkla herşeyi yapan biri olarak demir abim cevap verecekti ki kolundan tutarak ona engel oldum cebinden görünen telefonunu alarak mesaj kısmına girip okan'a mesaj attım.
"Senin gözünde öyle biri olarak mı görünüyorum okan kıskanclıkla herşeyi her kötülüğü yapan biri olarak mı? Ben yapmadım yapmamda ama sen nasıl düşünmek istersen düşün artık senin düşüncelerin benim için önemli değil sen beni kafanda nasıl bir yere koyduysan öyle kalsın benim içinde yabancıdan bir farkın olmayacak " Diye mesaj yazmıştım sesli okuyunca üzgünce bana baktı başka bir zaman olsa bu üzgün bakışlarına üzülürüm ağlarım ama şimdi olmazdı o beni öyle birşeyle suçluyordu ki kalbim ağrıyordu.
"Ablaa ben.... " Demişti ki onu elimle durdurup demir abime dönüp sarıldım o bana o kadar laf etmişti ama o bana inanmıştı... Ne kadar oturduk bilmiyordum hiçbirimiz konuşmuyorduk. Kapı acılınca üçümüzde ayağa kalkıp gelenlere baktık gayenin başı sarılı bir şekilde annemin kolları arasındaydı babam önde talha abim ve emir abim onun yanındalardı.
"Bir sorun var mı baba" Diyen okanla babam ona bakıp
"Allah'a şükür bir sorun yok sadece kafasınk carpmış test falan yaptılar bir sorun olmayınca çıkarttılar bizde eve geldik " Dedi
"O kız niye geldi gitse ya kendi evine geldiği ilk andan beri huzurumuzu bozdu" Diyen demir abimle kolunu tuttum susması için
"Huzurunuzu bozan ben değilim ben buraya çaresiz kaldığım için geldim beni merdivenlerden itip huzurunuzu bozan lalisa ona söyle neden huzurunuzu bozduğunu " Diyen gaye ile şaşkınca ona baktım ben mi itmiştir onu merdivenlerden bu kız gerçekten saf kötüydü.
"Lalisanın itmediğini benim kadar sende biliyorsun gaye onun böyle birşey yapmayacağını hepimiz biliyoruz değil mi? " Diyen demir abimle herkese baktım talha başını yere eğmiş öylece yere bakıyordu emir abim bana baksa da tek kelime etmiyordu bakışlarım babama değdi yapmamış ol der gibi bakıyordu yapmazsın değil de yapmamış ol diye o bile benim yapmadığıma inamıyordu. Bakışlarım anneme döndü bana tiksintiyle bakıyordu o yaptığıma gerçekten inanmıştı kırıldım onun tiksintiyle bakmasına kırıldım benim kırgın bakışlarımı görünce üzgünce baktı ama öbür boyu kimse o tiksinen bakışları bana unutturamazdı demir abime elimi uzatınca ne demek istediğimi anlayıp telefonu elime verdi mesaj kısmını acıp yazmaya başladım.
"Ben yapmadım ne kadar inanmayacak olsanızda yapmadım geldiği gün odamdan kıyafet alırken bana bu eve odaya size iyi bakmamı sizinle aramı bozacağını söyledi Allah'a dua ettim aramızın bozulmaması için ama gaye dediğini yaptı ilk günden aramızı bozdu bu yazdıklarıma da inanmayacaksınız ama yine de ben doğruları söylemekten vazgecmeyeceğim belki bir gün ona değil bana inanırsınız ama ben bu günü hiç unutmayacağım okanın kıskanclıkla yapabileceğimi düşünmesini talhanın yapmaz demeyip öylece yere bakmasını emir abimin sessiz kalmasını babamın benim kızım yapmaz demeyip yapmamış ol der gibi bakışını annemin tiksintiyle bana bakmasını demir'in arkamda durup lalisa yapmaz deyişini kimse unutturamaz bana affetmem demiyorum bir gün sizi affederim biliyorum ama bu günü ölsem kimse bana unutturamaz " Yazıp demir'e verdim o sesli okurken ben çoktan odama çıkıp kapımı kilitlemiştim yine yanlızdım yine kimse bana inamamıştı...
1hafta sonra
Bu bir hafta da iyice çökmüştüm olayın olduğu gün akşam yemeğinde bile inmemiş odadan adım atmamıştım demir abim odaya gelsede kapı kilitli olduğu için odama girememiş aşağıya inmem birşeyler yemem gerektiğini söylemişti ama dinlememiş inmemiştim ertesi günü ne kadar odamdan çıkmak istemesem bile aclığa dayanamıyacağımı bildiğim için odamdan çıkıp kahvaltı için mutfağa girdim ama görmek istediğim manzara bu değildi babam her zamanki baş köşesinde oturup sağında annem solunda demir abim annemin yanında gaye onun yanında emir abim onun yanında talha abim demir abimin yanındaki sandalye boş boş sandalyenin yanında da okan oturuyordu babam ekmeğe sürdüğü reçeli gaye ve uzatıyor gaye sanki beş yaşında bebekmiş gibi yüzüne bulaştırıp yediği için demir abim hariç herkes ona bakıp gülüyordu annem gayenin ağzını silerek tabağına birşeyler katıp yemesine yardımcı olup saclarını okşuyordu bu görüntü kalbimi paramparça etti dediğim gibi bana inamamışlardı demir abim beni ilk fark eden oldu düşük yüzü beni görünce aydınlandı
"Abim günaydın gel kahvaltı yap " Dedi yanını gösterirken ona gülümsesemde diğerlerine bakıyordum onlar beni hiç takmadan kahvaltılarına dikkat ediyorlardı onu onaylayıp yanına oturdum yanına oturmamla hemen başımın üstüne bir öpücük kondurup tabağıma kahvaltılıktan koymaya başladı o bana birşeyler koyarken gaye ile göz göze geldim bana yüzündeki itici gülümsemesiyle bakıyordu. Dediğini yapmıştı ailemle aramı acmıştı.
"O çirkin bakışlarını kardeşimin üstünden çek gaye diğerleri sana inanmış olabilir ama ben inanmıyorum lalisanın sana zarar vermediğini de herkese kanıtlayacağım " Diyen demir abimle ona minnetle gülümsedim bir o vardı yanımda kimsem olmasa da onun varlığı bana güç veriyordu.
"A... Abi ben ona bakmıyordum sen inanma ama beni o itti ne kadar beni sevmiyor olabilirsin ama ben doğru diyorum" Diyen gaye timsah gözyaşlarını dökmeye başlamıştı. Demir abim ona cevap verecekti ki babamın
"Demir" Diyen sesiyle susmak zorunda kaldı. Aşırı sinirlenmişti o kıza sinirlenmediğini biliyordum sınırı ailesineydi bana değil o kıza inandıkları içindi bu siniri.
Tabi gayenin bu yaptığı sadece başlangıçtı. Daha babamla annemin odasına girip babamın anneme kacıncı evlilik yıllarında aldığı zümrüt kolye setini ve benim kimliğimi çalıp seti satıp kimliği sanki ben giderken düşürmüşüm gibi yapıp dükkan sahibini eve getirmesi mi dersiniz adama parayı eve yollayın deyip ev adresini vermiş tabi kendinin attığı kimliğimi de adam düşürdü sanıp eve getirdiği için bir kıyamet kopmuştu evde annemle babam nasıl böyle birşey yaptığıma paraya ihtiyacım varsa onlara söyleyip alabileceğimi böyle hırsızlık mı yapacaksın sen böyle birimiydin diye kızmışlardı bana
"ben ne kadar ben yapmadım benim paraya ihtiyacım yok onu geçtim ben hırsızlık yapmam" diye ağlayarak bir kağıda yazsam bile bana inanmayıp gayenin
"Ben gece yarısı şu içmeye cıkmıştım lalisa sizin odadan çıkıyordu elinde seti gördüm beni görünce sakladı ve odasına girdi arkasından bende girdim size diyeceğimi dedim ama inanmazlar dedi bana " Demesine inandılar tabi bir kişi hariç demir abim o yine
"Ya siz körmüsünüz bunu yapan gaye lalisa değil iftira atıyor ona " Diye bağırsada kimse onu takmıyordu. Emir abim ben salona girince bana bakmadan odasına çıkıyor talha abim bana tiksintiyle bakıp duruyor okan benden ne kadar uzak yer varsa oraya oturuyordu annemle babam benimle iletişim bile kurmuyordu. Annem gaye ye kekler birşeyler hazırlarken ben canım çekip alsam bana kızıp onların gaye için olduğunu söyleyip bana vermiyordu. Gaye tabi bununla sınırlı kalmadı emir abimin önemli bir dosyasını çalıp rakip şirkete verip o şirkete kendini lalisa kozcuoğlu diye tanıtıp adıma kesilen çeki alıp benim odamda ki dalabın içine koydu emir abim ihaleyi kaybedince sinirle öbür şirkete sataşınca adam sizin dosyaları bize veren kardeşiniz lalisa kozcuoğluydu onun adına çek yazdım deyince bir hışımla eve gelip odama girdi ben korkuyla ona bakarken o benimle hiç muhattap olmayıp odamın altına üstüne getirip çeki buldu ben çeke şaşkınlıkla bakarken o bana sinirle bağırıp cağırıyordu sinirle bağırıp cağırması önemli değildi ama
"Bundan sonra seni soframda evimde görmek istemiyorum evde kalacaksanda odandan çıkma gözümün önünde olma benim senin gibi bir kardeşim yok " Demesi beni üzmüş ondan uzaklaştırmıştı yine bir kişi hariç hepsi ona inanmıştı demir abim her zaman olduğu gibi beni savunmuş o yapmaz demişti. Bir hafta olduğu gibi sabahları okula gidiyordum akşam eve geldiğimde odamdan cıkmıyordum demir abim odama yemek getirip benimle yemeğini yiyor onlarla tek kelime etmiyordu ona
"Git onlarla ye onlar senin ailen " Desemde bana
"Benim bundan sonra tek ailem sensiz " Diyordu olaylardan üç izletin rananın ve pusatında haberi olmuştu hepsi de bana inanıyordu Rana ilk öğrendiğinde
"Orospuya bak gidip onu dövmez miyim ben o kim sana bunları yapmak kim senin kilere de allah akıl fikir versin "diyordu kaç kere onu tuttum bilmiyorum gaye yi dövmesin diye yoksa o yşne birşey bulup benim üstüme atardı artık uğraşacak derman kalmamıştı bende üçüzler duyar duymaz evi basıp kavga cıkarmışlardı.
" Lalisa yapmaz hiçbiriniz de de mi akıl yok nasıl o kıza inamazsınız ya o kız da o kötülükleri yapacak kalp yok anlamıyormusunuz" Demişlerdi ama ne fayda pusat öğrenir öğrenmez bana sarılıp
"Kimse olmasın yanında kimse inanmasın sana tek ben olayım tek ben inanırım sana " Demişti. Bu bir hafta da da yanımdaydı hep okulda beraber geziyoruz sınıflarımız ayrı olsa da tenefüzlerde öyle aralarında beraberdik beni güldürüyordu bu rana ve ücüzlerin gözünden de kacmamıştı rana ne zaman bizi baş başa görse
"Ooo bizim çifte kumrular yine yan yana " Diyerek beni utandırıyor ben utanınca pusat utanmama gülse de rana
"Kız sen utandın mı yerim senin kızarık yanaklarını "diyerek yanağımdan makas alıyordu ona ne kadar biz arkadaşız diye anlatsamda o tamam şimdi arkadaşsınız belki ileride sevgili olursunuz diyip beni sinir ediyordu tamam birazcık pusattan hoşlanıyor olabilirim ama birazcık o ise beni arkadaşı olarak görüyordu. Üçüzler ise ne zaman bizi beraber görseler pusata
" Lalisa dan uzak dur o bizim kuzenimiz onu kimseyle paylaşmayız " Diyorlardı onlara pusatla ikimiz gözdeviriyorduk. Pusatla iyi anlaşıyorduk ödevlerimizi de beraber yapıyorduk bazen akşam bize geliyor demir abimle beraber bizim odada oturup ödev yapıyorduk demir abim onu her gördüğünde
"Bu puşt yine mi geldi bunu ben döverim " Diyordu talha emir okan da ona kaşlarını catıp baksada demir abim hariç hiçbirini modaya sokmuyorsum demir abımı de sokmak istemiyordum ama o her seferinde
"Bu puşta güven olmaz abiyim kızım ben " Diyerek odaya giriyordu. Pusatla iki saate yakın calışıyor daha sonra oturup sohbet etsekte demir abim onunla arama girip duruyor göz teması etmemizi engelliyordu. Pusat ona ne kadar göz devirde de umursadığı yoktu. Gaye pusatı da bana karşı doldurmak istemişti ama Pusat onun oyunlarına hep engel olmuştu. Sabah yine erken kalkıp okul için hazırlıklarımı halledip idamdan cıktım aşağıya inince mutfaktan gelen seslerle o tarafa gittim demir abim hariç öbürleri sohbet ediyordu. Demir abim beni görünce
"Günaydın fıstığım gidelim mi? " Dedi onu onaylayıp dış kapıya gittim normalde babamı annemi öperdim okula giderken ama aramız bozulduğundan beri benim yerime gaye öpüyordu. Demir abim artık evine dönmesini söylese de o inatla gitmiyor babamda artık burda yaşayacak diyordu. Umrumda değildi isteyen istediği yerde yaşardı on sekiz yaşında benim evden ayrılacağım gibi evet kafama koymuştum ön sekiz yaşına bastığım gün evden ayrılacaktım beni istemeyen kimseyle artık yaşamazdım.
Evden çıkıp okula geldiğimizde demir abim başımın üstünü öpüp cebinden dört yüz tl çıkarıp bana uzattı ona bu ne der gibi bakınca
"Sabah kahvaltı yapmadın yanında bulunsun birşeyler yersin " Dedi elimdeki küçük not kağıdını acıp
"Benim param var abi dün verdiğin altı yüz lira var yeter o " Dedim adam her gün beş yüz altı yüz veriyordu yüz lirası yetiyordu geri kalanı da biriktiriyorum. Kağıdı abime verdiğimde öylece kaldı kolunu du etsem bile yanıt vermeyince korkarak ona bakınca başini bana çevirdi korkulu bakışlarımı görünce derin bir nefes verdi.
"Korkma birşeyim yok sadece bana abi demen beni tuhaf hissettirdi" Dedi kagıdı elime alıp
"Kötü mü hissettirdi demem istersen" Dedim bu bir hafta bana abi olmuştu abi dememi hak etmişti abimdi zaten Kağıdı okur okumaz başını sallayarak
"Hayır tabi ki de güzel hissettim kız abisi olmak çok güzel birşey bana hep abi de " Dedi onu gülümseyerek onayladım Bakışları dış kapıda arabaya bakan pusatı görünce kaşları catıldı.
"Bu puştu önceden seviyordum şimdi sevmiyorum ben sende sevme uzak dur ondan tamam mı abicim" Dedi ona güldüm beni kıskanıyordu.
"O benim arkadaşım abi" Diye yazdım elimde ki kağıda olur okumaz bana baktı.
"Abisi kurban sana tamam sadece arkadaş olsun ama başka birşey yok" Dedi
"Abi yaa " Diye yazıp ona gösterince gözlerini açarak bana baktı ne oldu yine buna
"Sen bunu sevıyon mu yoksa kız" Diyince bu sefer gözlerini açan bendim utanmıştım başımı yere eğince derin bir nefes verip başımı kaldırdı.
"O başın hiçbir zaman yere eğilmesin lalisa ben anladım seviyorsan da arkandayım pusata güvenirim üzmez seni zaten bir üzsün seni bak ne yapıyorum ona " Dedi kıkırdadım o ise başımdan öpüp gözüyle git işareti yapınca indim arabadan tabi zorla elime parayı vermesiyle parayı cebime koyup pusatla okula girdik... Sonunda öyle arası olmuştu tanam çalışkan bir öğrenciydim ama dersleri sevmezdim kantine indiğimde Pusat herzamanki masada oturmuş bana el sallıyordu gülümseyerek yanına gittiğimde ayağa kalktı.
"Bir an gelmezsin kantine diye korktum " Dedi ona kıkırdadım
"Sana birşey demem gerekiyor bahçeye çıkalım mı" Dedi onu başımla onaylayıp kağıda yazıyordum ki elindeki karışık tost ve ayranı bana uzatınca ona baktım.
"Acıktığını biliyorum sana aldım ye hadi " Dedi ona gülümseyerek elindekileri alıp bahçeye doğru yürüdük. Kenarda gölgeye kalan bir banka oturup ona döndüm o ise bana bakıyordu. Tostu kucağıma koyup kagıda yazmaya başladım.
"Ne diyecektin bana " Diye yazıp kağıdı ona verdim okuyup nefes verince merakla ona baktım.
"Lalisa dünden beri nasıl diyeceğimi düşünüyorum bir anda demek daha kolay geldi " Dedi ona onaylayarak baktım de haydi ne diyeceksen der gibiydi bakışlarım o bana bakıp derin bir nefes alırken bende dostumdan bir ısırık almıştım.
"Seni seviyorum benimle cıkarmısın sevgilim canım hayatım aşkım olur musun lalisa? " Demişti
O cevap bekliyor bende boğazımda kalan tostu öksürükten çıkartmaya çalışıyordum aklımda ise
"Olurum ama sen sevgilim olduğunda sana ecel olacak abiye razımısın? " Sorusu vardı hazırmıydın pusat
|
0% |