@serifeuzun
|
Enes'in sesiyle hepimiz şaşkınca ona bakıyorduk elif gözleri yaşlı oğluna bakarken demir abim şok olmuş bir şekilde bacağına sarılmış cocuğa bakıyordu.
"Baba mı? Dedi o " Diyen emir abimle
"Valla baba dedi " Diyen tufan oldu
"Amca olmak için çok gencim ama ben " Diye ağlayan okanla bu sefer bütün bakışlar ona döndü
"Dur be oğlum ağlamanın sırası mı şimdi" Diyen talha abimle herkes ona hak vermiş gibi bakışlarını tekrar enes ve demir abim'e çevirmişti. Demir abim ise hala aynı pozisyonda durup boş boş bakıyordu. Elif derin bir nefes alarak
"Sana anlatacağım " Dedi sesi titremişti yaşadıklarını nasıl anlatacaktı ki demir abim yavaşca başını yerden elif'e çevirdiğinde gözlerinde ne görmüştü bilmiyorum ama zor yutkunarak babama baktı.
"Baba siz lalisayı alıp eve gidin annem ve rana onu bekliyordu bizde elifimle biraz yanlız kalalım geliriz " Dedi babam onu onaylayarak bize baktı.
"Demir haklı hadi gidelim " Dedi bana bakarak özlemle gülümsedi ama ben ona duygusuzca bakıyordum ben başımı onaylar anlamında aşağı yukarı sallarken demir abim bu sefer
"Adını henüz bilmiyorum ama çocukta sizinle gelsin" Dedi derken sesi titremişti bakışları enesteydi enes ona dediğini anlamış gibi
"Adım enes baba onlarla giderim ama çabuk gelin olur mu sizi özlerim" Dedi gülümsedim demir abimde aynı benim gibi gülümsedi.
"Senin için çabuk geleceğiz istediğin birşey var mı? " Diye sordu sesindeki merhamet hepimizin yüzünü güldürmüştü. Enes demir abimin sorusuyla biraz düşünmeye başladı sonra aklına gelmiş olacak ki heycanla konuşmaya başladı.
"Baba bana çikolata alırmısın? " Dedi demir abim ona gülümseyerek
"Çikolata zararlı ama bir seferlik istediğin çikolata olsun söyle bana neli seversin? " Dedi enes demir abimin cümlesiyle gülümsedi.
"Hiç yemedim ki neli var bilmiyorum" Dedi bogazıma birşey tutundu yutkunamadım sanki bir çocuğun en sevdiği yiyecek çikolatayken tadını hiç bilmemek demir abim Enes'in kurduğu cümle ile yutkundu öylece kalakaldı diğerleri de aynı şekildeydi demir abim Enes'in boyuna gelmek için dizlerinin üstüne çöküp
"Hiç mi yemedin? " Dedi sesinde öyle bir acı vardı ki
"Hiç yemedim arada gaye ablanın elinde görürdüm sorardım o söylemişti cıkolata olduğunu tadının güzel olduğunu ama hiç bana vermedi " Dedi üzgünce demir abim Enes'in dediği ile gayeye bir kez daha lanet ederken derin bir nefes alıp
"Sen şimdi onlarla eve git biz dönünce sana bir sürü şey getircez olur mu? " Dedi enes heycanla başını sallayıp demir abime sarıldı
"Teşekkür ederim baba" Dedi sevinçle demir abim sessiz kalırken o hemen benim yanıma gelip elimi tuttu.
"Hadi hala bir an önce eve gidelim ki babam ve annem bana çikolata alsın" Dedi hala mı ay bana hala demişti. Ben gülümseyip onu başımla onaylayınca o Elif'e ve demir abim'e el sallayıp benimle arabaya bindi demir abim ve elif hariç diğerleri arabalara dağılıp bizim eve giderken demir abim ve elif baş başa kalmıştı karan abim ne kadar ben evime gideyim dese de onu salmamış zorla arabaya bildirmiştim tabi o bu duruma gülüp beni kollarının arasına çekince babam emir talha ve Pusat'ın kaşları çatılmış yol boyu karan abime ölümcül bakış atmışlardı. Ben ne kadar onlara uslu durun bakışı atsanda onlar beni hiç takmadan karan abime bakmaya devam etmişti bir ara karan abim bana doğru eğilip
"Bunlar beni yer lal bakışlara bak hadi baban ve abingil neyse de şu sana sarılan camışın bakışlara bak bu da mı kuzenin" Dedi ben onun pusat'a camış demesine kıkırdarken o bana cevap bekler gibi bakıyordu aha sıctık. Neden mi karan abim küçükken bana çok düşkündü ve aşırı kıskanırdı yanımda erkek çocuk bile almazdı o hala bana cevap bekler gibi bakınca ya allah diyerek ellerimi kaldırarak
"O kuzenim değil sevgilim olur " Dedim ilk önce ellerime bakmış ardından yüzüme baka kalmıştı inme indi adama resmen ne kadar öyle kaldı bilmiyorum ama evin önüne gelince düzelir bana birşey demeden arabadan indi. Bu sessizlik pek hayra alamet değildi ama aklıma kötü birşey getirmeden bismillahirrahmanirrahim diyerek indim arabadan okan kucağındaki enesle önden giderken ben ve karan abimde onun arkasından ilerliyor gerisi de arkamızdan geliyordu. Okan abi kapıyı caldığında kapı bir anda acılıp annemin
"Lal" diye bağırmasını duydum okan
"Ablam arkamda anne içeri geçelim içerde hasret gider çocuk üşüdü " Dedi annem o anda okan'ın kucağındaki Enes'i fark edip başını tamam anlamında sallayıp yana çekildi okan hemen içeri girince karan abim ve bende hemen arkasından salona girdik diğerleri de girmiş olacak ki kapı kapanma sesi ardından annem salona girdi.
"Lal'ım kızım" Diye sımsıkı sarılıp hıckırarak ağlamaya başladı
"Canım kızım tek çiceğim" Dedi benden ayrılıp suratımın her yerini öperken ah kalbim ne kadar kalbimi kırsada annemdi anneme nasıl küs kırgın kalabilirdim ki ama biraz daha böyle kalacak ardından ona eskisi gibi davranacaktım. Galiba babamın inatciliğini almıştım.
"Dur hatun kız yeni geldi bir dinlensin hem acıkmıştır bak küçük misafirimiz var oda açıkmıştır" Dedi annem babamın cümlesiyle başını sallamış Enes'in yanına gidip sarılmıştı.
"Merhaba küçük bey ben kumru lalisanın annesiyim" Dedi enes gülümsedi aha geliyor yine birşey
"Benim adımda enes halamın annesiysen babamında annesisin yani babannemsin değil mi memnun oldum babanne " Dedi aha annem şok gözlerini kocaman acıp yavaşca babama baktı.
"Babanne mi dedi o" Dedi ya şoka girmiş hali çok komikti ama babam artık ne kadar şaşırabilirim der gibi anneme bakıp başını evet anlamında salladı ve güm annem bayıldı. Hepimiz ona koşup koltuğa yatırdığımız an mutfak tarafından gelen sesle sesin sahibine baktık Rana endişeyle bize bakıp
"Ne oluyor o seste neydi öyle " Dedi sonra beni görüp
"Lal" Diye bağırıp yanıma koşup sarıldı ben onun bir anda üstüme atlar gibi sarılmasıyla bir iki adım geri gitsemde düşmemiştir o ise hemen benden ayrılıp
"Oy ne kadar özledim seni birşey oldu diye çok korktum kızım " Sana dedi gülümsedim sonra arkamda bir yere daha doğrusu birine bakıp şaşkın ve hülyalı sesiyle
"Oha çok yakişikli lan" Demişti kime bakıyor diye arkama baktığımda baktığı kişinin karan abim olduğunu gördüm Rana ona erimiş gibi bakarken o da ona gülümseyerek bakıyordu Rana zorda olsa bakışlarını karan abimden çekip bana bakmıştı ki konuşmaya başladı.
"Lal bu meteor gibi olan yakışıklı kim" Dedi ben ona şaşkınca bakarken karan abim ne ara yanımıza gelip eli ranaya uzatıp
"Ben karan uygur lalisanın manevi abisiyim siz" Dedi sesindeki kibarliğa bak gören dağ ayısı değilde bir centilmen sanırdı Rana ona gülümseyip uzattığı elini tutup
"Bende Rana lal'in kuzeniyim" Dedi karan abi gülümseyip bana döndü
"Lal hiç böyle güzel bir kuzenin olduğundan bahsetmemiştin " Dedi allah için burda ne oluyordu bir taraftan annemi uyandırmaya calışan babamgil diğer taraftan birbirlerine salak salak gülümseyerek bakan Rana ve karan abim allah için bu evde ne oluyordu...
Demirden...
Bacağıma baba diye yapışan çocukla öylece kalakalmıştım baba demişti onun benim cocuğum olmadığına emindim ama baba demesi niye bu kadar güzel gelmişti bana elifimin yüzüne baktım gözleriyle anlatacağım demişti adının enes olduğunu öğrendiğim cocuğu babam gille eve yollayınca derin bir nefes verdim bir çocuk nasıl hiç çikolata yemezdi ona marketi satın almazsam demir değildim lalisa ve babamgil arabalarla eve giderken bende bana bıraktıkları arabamla elifle sürekli gittiğimiz yere gittim arabayı durdurduğumda ikimizde sessizce karşımızdaki manzaraya bakıyorduk sessizdik arabanın içini radyodan gelen hafif bir müzik sesi dolduruyordu. Elif'im sessizliğe daha fazla dayanamamış olacak ki derin bir nefes vererek konuşmaya başladı.
"Enes senin oğlun değil" Dedi bundan emindim ona dokunmaya kıyamazdım ki ben
"Biliyorum " Dedim ona bakarken o ise bana değil karşısındaki manzaraya bakıyordu.
"O bir tecavüz cocuğu demir o yusuf denilen şerefsizin oğlu" Dedi ağlamaya başlarken direksiyonu sıktım sinirliydim ama elifime değil o yusuf itineydi sinirim o gayeyeydi onu kurtaramadığımaydı sinirim.
"O gün depoda olanlardan sonra " Dedi ve sustu sussundu onu kurtaramadığım günü anlatmasaydı bana yeniden söze başlayacaktı ki
"Sus " Dedim hıckırdı ama anlatmaya da devam etti.
"Gayenin beni vurmasıyla ölüyorum diye sevindim demir ama seni öylece bırakıyorum diye üzüldüm ama gözlerimi bir depoda hastane yatağında acmayı beklemiyordum o anda dedim demir geçte olsa kurtardı beni diye sevindim ne kadar kendimi öldüreceğimi bilsemde sevindim ama kapı acılıp yanıma o yusuf iti ve gaye gelince dünyam yıkıldı diyebilirim gaye yanıma gelip kahkaha atarak
"Ah canım elifciğim uyanmış " Dedi daha sonra amcasına bakarak
"Gekeceği acıları bilse uyanmazdı " Dedi o amcası olacak şerefsizde gülerek onayladı onu ben onlara anlamsızca bakarken gaye
"Sana öyle şeyler yapacağım ki yaşadığına lanet etceksin ölmek isteyeceksin ama ölemiyeceksin zamanı gelince demir abime öyle bir acı vereceğim ki hayatında unutamıycak " Dedi bir hafta o yatakta kaldım daha sonrası ise benim için bir cehennemdi her gün dayak yedim tecavüze uğradım dayak yemek okadar koymuyordu ama her gün bir şerefsizin gelip iğrenc elleriyle iğrenc nefesiyle domunması öldürüyordu beni tek kendi değil korumalarına da satıyordu beni ne kadar ölmek istedim intihar ettim ama başaramadım " Dedi hıckırarak sağ ve sol elindeki jilet izlerini gösterdi gözümden bir yaş akrı o an o ise devam etti anlatmaya
"Bir gün o yine o iğrenc elleriyle nefesiyle dokanıp gittiğinde cebinden bilerek yere attığı jileti aldım her bana dokandığında yere bir jilet atar kendini öldür derdi denerdim beceremezdim bu sefer intihar etmeye kalktım diye döverdi neyse o jileti yine elime aldım yine kestim kendimi beceremedim uyandığımda başımda bir doktor vardı o yusuf iti de ordaydı doktor
"Hamile 2 aylık" Dedi o anda bir kez daha öldüm ben yusuf iti Doktor'un yanında bir kere daha vurdu bana Ve sanki ben kendim yapıyormuşum gibi
"Kimden o bebek kimin altındayken yaptın " Dedi doktordan dna testi istedi yapıldı kendinden çıktı ne yalan söyleyeyim hiç istemedim o çocuğu düşsün ölsün diye herşeyi yaptım aç kaldım bilerek dayak bile yedim o şerefsizden ama oğlum bana tutundu bırakmıycam dedi ilk tekmesini hissedinceye kadar sevmedim istemedim ama o ilk tekmesi bana ne yapıyorum ben dedirtti. Bir kaç ay sonra da doğdu adını enes koydu kendi gibi olmasını istiyordu enes için korktum oğlumun onun gibi biri olmasını istemedim kaç kere kucağımda küçücük bir bebekle kaçtım ama her seferinde yakalandım sonra senin canınla ve ne kadar kendi oğlu olsada oğlumun canıyla tehdit edince kaçmayı bıraktım enes üç yaşında ve üç senedir ne dışarıya çıktı ne güzel birşeyler gördü ne kadar yusuf şerefsizi babası olsa da ona babası olarak seni anlattım babası olarak seni biliyordu yusuf'u da biliyordu ama ona hiçbir zaman baba demedi benim bir babam var adı demir ve bizi bir gün burdan kurtaracak dedi hep dediği gibi de geldin " Dedi " O seni babası olarak bildi demir sana onu oğlun olarak bil demiyorum ama onu üzme zaten bir iki gün sonra ailemin yanına giderim " Dedi kaşlarım katıldı
"O benim oğlum elif belki kanımdan değil ama canımdan canımın canıysa benimde canım o bana bu gün baba dediği an benim oğlum oldu bunu ne sen nede bir başkası değiştirebilir ailenin yanına gitmek istiyorsanda gidersin onlar ölüm haberinden sonra çok yıkıldılar senin anılarının olduğu evde yapamadılar izmir'de başka bir evde yaşıyorlar gideriz görürsün aileni ama onlarla değil benle yaşa elifim evlen benimle" Dedim gözlerinde ki yaşlarla şaşkınca baktı bana
"Evlenmek mi? " Dedi başımı evet anlamında salladım
"Evet evlenmek elifim sensiz gecirdiğim bir üç senem var Daha fazla ayrı kalamam seninle " Dedim
"Demir ben eski temiz elif değilim" Dedi gülümsedim
"Sen hala benim o tanıdıgım elifsin temiz elifimsin eğer korktuğun başka birşeyse sen istemeden sana asla dokunmam " Dedim gülümsedi
"Kabul ediyor musun? " Dedim
"Evet " Dedi gülümsedim onu kendime cekip sımsıkı sarıldım kıkırdadı aklıma gelenle onu kendimden ayırıp
"Kemerini bağla" Dedim arabayı çalıştırırken dediğimle kemerini bağlayıp merakla bana baktı.
"Nereye gidiyoruz? " Diye sordu
"Ogluma çikolata marketi almaya " Dedim o bana şaşkınca bakarken ben onun yanağından makas alıp gülümseyerek arabayı sürmeye devam ettim.
Ben baba olmuştum...
|
0% |