@serifeuzun
|
Romantik anımızı bozan tufan'la ben göz devirirken pusat "Lan " Diyerek ona bakarken Rana başını sağa sola sallayarak "Salak bu çocuk " Demişti. Ranaya gerçekten hak vermiştim ne güzel romantik bir bakışmanın içindeydik bozmanın zamanı mıydı yani
"Oğlum sen salakmısın ya " Diye bağıran pusatla tufan oynamayı kesip ona baktı.
"Ne oğlum iki saat sizin bakışmanıza mı bakacaktım hayır ne öyle bakışmak olan var olmayan var yani " Dedi
"Sanane oğlum bizim bakışmamızdan allah allah " Diye yanıt verdi ona pusat benden çok o sinirlenmişti
"Banane bakışmayın" Dedi tufan birde çocuk gibi omuz silmesi yokmu pusatı iyice sinir etmişti
"Allahım sen sabır ver " Dedi pusat sakinleşmeye çalışırken
"Romantıkliğin içine etmekte üstüne yok yani tufan" Diyen tuğrulla tufan sanki sırtından bıcaklanmış gibi baktı üçüzüne o ise hiç uğruna takmıyordu onun bakışını pusat ise tekrar bana baktı.
"Bu salak yüzünden bozuldu süprizim ama hoşuna gitti mi? " Dedi gülümsedim ve başımı evet anlamında sağa sola salladım. Gülümsedi
"Yerim kız senin gülüşünü" Demesiyle ben utanırken üçüzler Rana gülerken
"Gel birde biz yiyelim senin gülüşünü" diyen sesle bakışımız sesin sahibini buldu.
Karan abim ve demir abimdi pusat'ın derince yurkunduğunu hissetmiştim Rana bana bakıp
"Aha yine dövecekler garibimi " Dedi ona kaşlarım çatık baktım benim bakışımı görünce şirince gülümseyip
"Tamam birşey demedim" Dedi ve tekrar abimgile baktı.
"Oğlum sevgili olmanıza izin verdim diye seni her dakika kardeşimin yanında görmek zorunda mıyım ben" Diyen demir abim pusata doğru bir kaç adım attı.
"Adam doğru söylüyor hem ben izin vermedim ve vermeyi de düşünmüyorum " Diyen karan abimde bir iki adım atıp demir abimin yanına geldi Rana yine bana bakıp
"Bunların bir tek anlaştığı nokta bu olacak gibi sanki " Demesiyle haklısın der gibi başımı salladım.
"Ben lal'ı seviyorum izin versenizde seveceğim vermeseniz de " Diyen pusatla tufan ona bakarak
"Sus lan sus bu ikisi seni çıtır çıtır yer" Dedi haklı pusat ona omuz silkince
"Yesinler oğlum seni demir abim canım abim ben sizdenim tutayım mı bu ırs düşmanını" Demesiyle pusat ona öyle bir baktı ki tufan hemen üçüzlerinin yanına kaçtı
"Sevip sevmemen benim için önemli değil kardeşimden uzak dur" Diyen karan abim yine bir kaç adım atmıştı pusat onların her adımıyla derince yutkunuyor ama bir adım bile geri gitmiyordu.
"Sevmek güzel şey sev ama kardeşimin dibinde de olma lan " Dedi demir abimde hayır sevdiği halde niye uzak duracak ki allah allah
"Tamam şimdi çok yaklaşmam lal'e ama yaşımız gelince allahın emri ile gelir isterim" Diyen pusatla demir abim ve karan abimin gözü kararmış pusat'a doğru koşmaya başlamışlardı ben endişeyle bakınca Rana demek istediğimi anlamış olacak ki
"Kaç pusat kaç o sözünden sonra hayatta yaşatmazlar sende lalisayla afedersin b..k evlenirsin" Dedi pusat bi ona doğru koşan karan abime ve demir abime bakıp birde bana bakıncs kaç işaretimi görünce oflayıp koşmaya başladı. Onlar kovalamaca oynar gibi koştururken tufan üçüzünün omzuna elini yaslayıp
"Valla bir çekirdek olsa çok güzel olurdu" Demişti sırasımı tufan şimdi çekirdeğin...
Neredeyse bir hafta olmuştu herşey çok güzel gidiyordu demir abim elif ve enesle oturacağı bir ev satın almıştı bize de baya yakındı hatta o evde de bana bir oda yapmıştı ne kadar
"Saçmalama ilerde belki birde kızınız olur ona oda yaparsın" Demiştim ama bana
"Sende benim küçük kızımsın hem evde bir sürü oda var lal allah nasip ederse birine yaparız odasını " Demişti elif'te ona katılmıştı
"Sen olmasan burda olamazdım hala o şerefsizin elinde olacaktım sana ne kadar teşekkür etsem az evim evin lal sen benim için görümce değil kardeşsin gel bizimle yaşa isterim demir'e de bunu dedim ama kabul etmez dedi ben söyledim oda fikrini bari gelip kalacağı oda olsun dedim" Dedi onun sözleriyle gülümsemiş ve kabul etmiştim oda işini bu işe eneste çok sevinmişti bu gün ise hep beraber Elif'in annesi ve babasının yanına İzmir'e gidecektik gaye ona ikisinin de öldüğünü söylemişti ama tabi ki de her sözü gibi yalandı annesi ve babası Elif'in ölüm haberini alınca yıkılmışlar duyduğuma göre öncesinde annesi iyi olsa da babası annesine ve Elif'e şiddet uygularmış içermiş ama elifin haberinden sonra yıkılmışlar adam pişman olmuş eşinden özür dilemiş kadın affetmiş daha fazla anılarıyla yaşayamamışlar şehir değiştirmişler adam bir çay ocağı calıştırıyormuş kadın ise evde dikiş nakış yaparak eşine destek oluyormuş durumları iyimiş bu arada kadının adı efnan adamın ismi ilhan mış demir abim onları hiç yalnız bırakmamış hep aramış sormuş arada yanlarına gitmiş. Şimdi ise hazırlanmış yola cıkmıştık demir abim sürücü koltuğunda yanında elif arkada ben enes okan vardık diğerleri ise arkamızdan geliyordu ücüzler Rana karan abim ve pusatta burda kalıp eksik şeyleri tamamlayacaklardı. Hatta karan abim demir abime
"Ne bılıyon belki elifi sana vermeyecekler bu kadar hazırlığı erken yapıyorsun " Dese de demir abim
"Vermezlerse de yine evleneceğiz biz" Demişti
Elif önde endişeyle otururken enes uyumuş kalmıştı valla bu çocuk gibi olmak isterdim yanımda dünya yansa umruma takmayıp uyusam demir abim elifin endişesini fark etmiş olacak ki elini tutup
"Rahatla" Demişti elif ona bakıp
"Rahatlamaya çalışıyorum ama ya Enes'i görünce olayları bilmeden yargılarlarsa babamı biliyorsun" Demişti demir abim gülümsedi aynadan ilk Enes'e bakıp
"Baban çok değişti elifim görünce sende anlayacaksın Enes'i kabul edecek olayları bilince tepkisini biliyorum ama sana karşı değil o geberen ite karşı " Dedi elif derin bir nefes alıp başını salladı... Saatler sonra İzmir'e gelmiştik akşam yemeğini bir restaurantta yemiş ardından hiç fakit kaybetmeden elif'in annesi ve babasının yaşadığı evin olduğu mahalleye gelmiştik küçük sıcak bir mahalleye benziyordu hepsi müstakil evlerden oluşan bir mahalleydi
"Şu ev " Dedi demir abim eliyle gösterdiği eve baktık kırmızı ve beyazın buluştuğu küçük Bahçeli bir evdi bahçe de küçük bir Çardak vardı çardakta dört sandalye bir masa vardı. Elif derin bir nefes alıp önden Ece giderken bizde arkasından onu takip ediyorduk. Evin bahçe kapısına yaklaşmıştık ki evin kapısı acılıp ardından cardağın ışığı yandı.
"Hava serin emin misin kahveyi burda içmekte " Diyen kadinla hepimizin bakışı kadını buldu bu büyük ihtimalle elifin annesi efnan teyzeydi.
"Evet on kere sordun hanım eminim dedim ya elif'im serin havayı sever hasta olacağını bilse de dışarda otururdu onu anmak istedim" Diyerek arkasından gelen adamda babası ilhan amca olmalıydı elif ne anneye ne babaya benziyordu
Elif'te karışmış olmasın sakın" Diyen iç sesime göz devirip
"Saçmalama herkes biz değil" Demiştim içimden elif sessizce onlara bakarken sanki anlaşmışız gibi bizde sessizce duruyorduk.
"Ah elif'im kınalı kuzum burda olsaydı bu halimizi görseydi ne yapardı? " Diyen efnan teyzeye ilhan amca derin bir nefes çekerek yanıt verdi.
"Çok mutlu olurdu canımın içi çocukken çok düşkündü bana işten eve geldiğimde babaa diyerek koşup sarılırdı ben o baba kız ilişkisini bozana kadar " Dedi sesinde ki pişmanlığı tek fark eden ben değildim
"Olurdu ya ama biliyorum ki o seni affetti " Dedi efnan teyze ilhan amca ilk karısına sonra gökyüzüne doğru bakıp
"İnşallah inşallah affetmiştir" Dedi sesi boğuk gelmişti ağlamıştı. Elif kısık bir şekilde
"Affettim affettim babam " Dedi bir burun çekme sesi gelince bu sefer hepimiz gelen sese döndük ses annemden geliyordu ağlıyordu ay birde kimse fark etmesin diye sessizce ağlıyordu. Hepimizin ona baktığını fark edince sessizce
"Ne yapayım balık burcuyum duygusal bir sahne " Dedi babam ona gülümseyerek bakmış sonra yine efnan teyze ve ilhan amcaya dönmüştük boş yere bu insanlara da evlat acısı vermişlerdi.
"Elif'im hadi" Dedi demir abim elif ona bakıp başını salladı tekrar annesi ve babasına baktı
"Hatırlıyormusun ilhan ilk kelimesini duyabilmek için işteyken her gün arar akşama kadar o telefon acık durur hadi kızım baba de diye ısrar ederdin" Dedi gülümserken bende gülümsedim ama buruk'ca benim ilk kelimemi ne annem duymuştu ne babam
"Hatırlamazmıyım hele ilk kelimesini nasıl demişti" Diyen ilhan amcayla ikisi de bir birine bakıp kahkaha attı
"Valla ya o kadar bekle ilk kelimesini söylesin diye kızın gitsin aile kavgasında yaşlı gözlerle bıbı desin" Diyen efnan teyzeyle bizde gülümsedik
"Abime yumruk atacak elim öylece havada kalmıştı şaşkınlıkla dönüp elife baktığımda ellerini bana uzatıp bıbı demesi öyle şirindi ki " Demişti ilhan amca
"Ya o kadar şirin bulmuştun ki cocuğa bir hafta her yerde bıbı dedirtmiştin" Diyerek tekrar kahkaha attılar. O anları hüzünle hatırlamaları insanı kahreden tek şeydi yüzlerindeki gülümseme tekrar silinmiş bir hüzün daha çökmüştü içlerine
"Şimdi yaşayıp tekrar baba demesini o kadar isterdim ki" Dedi ilhan amca sesi titredi elif gözleri yaşlı bir şekilde derin bir nefes aldı onları böyle görmek onu daha çok üzmüştü titreyen sesini ne kadar düzeltmeye çalışsa da yapamamış sesi titrek cıkmıştı.
"Babaaa" Diyen sesiyle efnan teyzeyle ilhan amca öylece kalakalmış bir anda bizim olduğumuz tarafa bahçe kapısına baktılar...
"Elif " Dedi ilk ilhan amca ayağa kalkarken
"Babam " Dedi elif bahçe kapısını acıp babasına doğru koşarken
"Yavrum " Diyen efnan teyze de aynı ilhan amca gibi ayağa kalkıp elife bakmıştı. Elif koşarak babasına sarıldığı an hıckırıklar ortamı sarmıştı ilhan bey kollarında ki kızını sımsıkı sarıp ağlamaya başladı hani erkekler ağlamaz derler ya yalandı ağlardı ilhan amca şuan tam karşımda hüngür hüngür ağlıyordu elif babasından ayrılıp bu sefer annesine sarıldı.
"Annem " Dedi elif
"Yavrum " Dedi efnan teyze hıckıra hıckıra ağlarken tutamadım kendimi bende ağlamaya başladım ne kadar öyle ağladık bilmiyorum ama ortamı yine enes bozdu bu çocuk ansızın çıkma rekorunu kıracaktı böyle giderse
"Anne bende sarılabilirmiyim anneannemle dedeme" Diyen enesle efnan teyze ve ilhan amcaya bir kal geldi aha efnan teyze de kesin annem gibi bayılacaktı şimdi
"Anneanne ve dede mi dedi o" Diyen ilhan amcayla demir abim öne cıkarak
"Anlatacağız" Dedi bir taraftan da enes'e bakıp ortaya bir anda çıkılır mı bakışı atıyordu.... Saatler geçmiş ortam bir sakinleşince içeri girip koltuklara oturmuştuk elif anne ve babasının ortasında kollarının arasındaydı ben annem ve babam bir üçlü koltukta demir abim kucağında enes ile tekli koltukta emir abim diğer tekli koltukta otururken garibim olana da sandalye düşmüştü.
"Anlatın elifim yaşıyor ama nasıl ? " Dedi ilhan amca elifi biraz daha kendine çekerken demir abim ilk babama bakmış onayı alınca söze başlamıştı.
"Bizim gayeyi biliyorsunuz " Dedi demir abim efnan teyze ve ilhan amca başlarını salladı.
"Biliyoruz o nerde bu kızımız kim kumru bu kızcağız aynı sen kopyan" Diyen efnan teyzeyle annem gülümsedi.
"İşte gaye bizim öz kardeşimiz değilmiş elifi de o kacırıp öldü süsü vermiş " Diyen demir abimle
"Ne " Diyen efnan teyze ve ilhan amcaya baktım bu bile birşeymi be o kızın yaptıkları yüzünden hayatımız bitmişti....
Demir abim herşeyi anlattığında ilhan amcayı sakinleştirmek o kadar kolay olmadı Yusuf'a da gayeye de bol bol küfür etti efnan teyze kızını kollarının arasına alıp agladı kızının yaşadıklarına çektikleri acıya herşeye ağladı ilhan amca sakinleşip oturunca bakışları Enes'i buldu elif kötü birşey olacak diye korkuyla babasına bakıp
"Baba " Demişti ki ilhan amca onun sözünü keserek
"Gel bakayım torunum dedeye sarılmak yokmu" Dedi enese kollarını acıp enes koşarak ilhan amcaya sarıldı.
"Sarılırım istersen dede " Dedi ilhan amca gülümseyip
"Tabiki isterim " Dedi enes gülümseyip bu sefer efnan teyzeye baktı efnan teyze eliften ayrılıp gözlerindeki yaşları silip gülümsedi
"Anneanneme de sarıl bakalım " Dedi kollarını acıp enes ona da sarıldı kimse bir parcası o şerefsizden diye Enes'i reddetmemişti aslında kızından bir parça diye sahiplenmişlerdi. Efnan teyze enese sarıldıktan sonra bana bakıp içtenlikle
"Sana da çok teşekkür ederiz kızım sen olmasan kızıma kavuşamazdım" Dedi ayağa kalkıp enes onun kucağından inip demir abimin kucağına çıkarken efnan teyze bana sımsıkı sarıldı konuşsam neler diyecektim ama konuşamamak kötüydü ondan ayrılıp lazım olur diye çantama koyduğum kagıt ve kalemi cıkararak yazmaya başladim ilhan amca ve efnan teyze bana anlamaz gibi bakarken elif
"Anne lalisa konuşamıyor" Dedi aldıkları cevapla ikisi de üzgünce bana baktılar efnan teyze
"Oy yavrum konuşamıyor değil o diliyle konuşamasa bile içiyle konuşuyor o " Dedi beni bir kez daha kendine çekip sarılırken ben gülümseyip ondan ayrılımca elimdeki kağıdı ona uzattım.
"Teşekkür etmeyin ben içimden geleni yaptım" Dedim gülümsedi kızının yanına oturup onu kendine çekerken bende annemle babamın yanına otururken babamın telefonu çaldı müsade isteyip telefona baktığında şaşırarak anneme baktı.
"Kardeşin orhan arıyor " Dedi annemde şaşırmış olacak ki
"Aç bakalım neden aramış o birşey olmasa bizi aramaz hayırdır inşallah " Dedi babam onu başıyla onaylayıp telefonu açtı.
"Efendim orhan "
........
"Evet hepimiz bir aradayız "
......
"Oğlum söylesene ne hopörlere alması " Diyen babamla hepimiz merakla ona bakarken annem
"Hopörlere al diyorsa önemli birşey herhalde ekrem aç bakayım " Dedi babam onaylayıp telefonu hopörlere aldığında orhan dayımın sesini duyduk
"Al enişte sen hepinizi ilgilendiren birşey bu özellikle lalisayı" Diyen orhan dayımla daha çok merak ettim beni ilgilendiren şey neydi?
"Aldım herkes seni duyuyor söyle önemli olan ne? " Diyen babamla orhan dayım derin bir nefes aldı.
"Erkan " Diyerek sustu
"Ne oldu arkana orhan söylesene " Diyen babamla
"Erkan bük aşiretinin kızını kaçırmış" Diyen orhan dayımla hepsi şaşkınca
"Ne " Demişlerdi bük aşireti de neydi erkan onların kızını niye kaçırmıştı üstelik benim alakam neydi? "
"Bunun lalisa ile ne ilgisi var dayı" Diyen emirle hak verircesine başımı salladım.
"Biliyorsunuz kan dökülmemesi için iki aşiret arasında berdel olur" Diyen orhan amcamla babam
"Biliyorum orhan ama lalisayla alakasını anlamadım yıldızı koruyun dersen koruruz " Diyen babamla aklıma birşey geliyordu ama inşallah bu bela beni bulmazdı.
"Yıldızı değil siz lalisayı koruyun benim hanım gitmiş kendi kızı yıldız yerine sizin lalisa için berdel olunsun diye ağalarla konuşmuş ağalarda kabul etmiş edenler arasında babam da var " Demesiyle ortama bir sessizlik çökmüştü hayır neden bütün belalar beni buluyordu ki ben ne alakayım ya ulan erkan sıctın bir b...k beni niye karıyorsun ki...
|
0% |