Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@serifeuzun

12.02.2017


Kaç kere döndüm baktım arkama bilmiyorum kucagımda bebeğim yanımda bilmediğim bir adamla ve onun arabasında saatlerdir yoldaydım ne o tek bir soru sormuştu ne de ben birşey demiştim ikide bir arkama dönüp bakmadan başka bir şey yapmıyordum


"Teşekkür ederim " dedim saatler sonra benim sesimle dudakları iki yana kıvrılıp bana kısa bir bakış atmış tekrar yola dönmüştü ki


" saatlerdir yoldayız ve senin aklına ilk gelen şey teşekkür etmek mi oldu?" Diye sordu


"Evet ne olacaktı ki " diye onu yanıtlayınca gülümseyerek başını sağa sola salladı.


" Nereye gidiyoruz olabilirdi?" Dedi


"Ben teşekkürden sonra kenar'a çekebilir misin?" Diyecektim dedim ona bakarak benim cümlemle kaşlarını çatsada cevapsız bırakmadı.


" neden peşindekiler Ne olacak?" Diye sordu onları şimdilik atlatmıştım babamın beni heryerde arayacağını biliyordum ama o beni bulasıya kadar kendi başımın çaresine bakabilirdim.


"Şimdilik atlattım onları tabi senin sayende babam peşimi bırakmaz ama o beni buluncaya kadar başımın çaresine bakabilirim" diye yanıtladım onu


"Peki gidebileceğin bir yer var mı?" Diye sordu düşündüm yoktu ama bir otel bulurdum


"Yok ama bir otel bulurum " dedim derin bir nefesi dışarıya verdi.


" o zaman seni bulmaları bir günlerini almaz akşama ellerinde olursun" dedi


"Neden?" Diye sordum bulmak o kadar kolaymıydı?


"Eğer bir otele gidersen kimlik bilgilerinle seni kayıt edeceklerdir tabi babam bütün otellere de bakacağı için seni bulması akşam olur " dedi doğruydu babam ilk havaalanına gitmiştir salih abiyi otogara murat' ı ise otellere bakması için gorevlendirmiştir.


"Doğru ama yinede babam beni buluncaya kadar bir şeyler yaparım " dedim umarım yapabilirdim.


"Ya sen birşey yapamadan seni bulursa ne olacak?" Diye yeni bir soru sorunca yapacakları gözlerimin önüne geldi


"Oğlumu benden ayırıp beni zorla biriyle evlendirecek" dedim bir anda bana döndü o da böyle birşey beklemiyordu tabi benimde babamdan beklemediğim şeylerdi.


"O halde benimle geliyorsun?" Dedi


"Hayır seni tanımıyorum " diye yanıtladım onu tanımadığım birine güvenemezdim.


"Adım Burak Aslantaş sürmeneliyim " dedi


"Adını bilmem seni tanıyorum anlamına gelmiyor " dedim


"Dedi bunu arabama binen kız " dedi kaşlarımı çattım


" zor durumda kalmış olmasaydım binmezdim " dedim güldü


"Biliyorum ama şuanlik benden başka seçeneğin yok ve bana güven ben bana sığınanı zor duruma sokmam " dedi doğruydu ondan başka seceneğim yoktu


" Şimdilik seninle geliyorum ama en kısa zamanda kendime bir yer bulup gideceğim " dedim başını salladı


"Peki nereye gidiyoruz ?" Diye sordum sorumla sessiz bir kahkaha attı


"Sürmeneye " dedi ne dedi o sürmene mi?


"Sürmene mi? Diye sordum şaşkınlıkla allah için orada ne işimiz vardı bizim


"Evet " diye kısa bir cevap verince sinirle ona bakıp


"Ne işimiz var sürmenede " diye bağırdım biraz sesli bağırmış olacağım ki özgür hafif kıbırdayinca sallamaya başladım  gece kaç kere uyanmış mamayı tarif etmemle burak hazırlamış bende yedirmiştim o tekrar uykusuna dönsede ben altını temizlemiş kirli kıyafetlerini çantaya bezi de çöp kutusuna atmıştım ve şuan uyanamazdi çünkü maması bitmişti çevrede market veya eczane olmadığı için mama alamazdim.


"Seni bulamayacakları tek yer orası yani benim ailemin yanı birazdan bir pansiyon'a gideceğiz biraz dinlenir öyle devam ederiz yola hem senin minige de mama buluruz orada acıkmış olmalı" dedi başımı salladim.


Dediği gibi beş on dakika sonra pansiyon'a girmiştik burak oda tutmak için yanımdan ayrılınca bende öylece etrafa bakıyordum


"Al anahtarı odaya çık sen bende eşyaları alıp geleyim " dedi burak yanıma gelip anahtarı elime verirken bir anahtara bir ona bakarken


"Ne ?" Diye sordu


"Neden bir anahtar var ?" Diye soruyla karşılık verdim


"Çünkü elinde bir bebek olunca ikimizi evli sandılar ve tek oda verdiler bende tamam dedim aldım yoksa senin kimliğini de isteselerdi ve baban bulurdu " dedi haklıydı


"Doğru tamam ben yukarı çıkarım " diyip arka mi dönmüştüm ki aklıma gelenle tekrar arkami dönüp


"Burak sana zahmet olmazsa gelirken mama bulur musun ?" Diye sordum


"Bulurum sen çık 13 numarali oda " dedi ve arkasını dönerek yürümeye başladı


Ben odaya çıktığımda iki kişilik bir oda olduğu belliydi çünkü iki yatak vardı ozgür"ü yatağın ortasına dikkatli bir şekilde yatırıp kapıyı kapattım yatağın orta gelmiştim ki özgür ağlamaya başladı


"Uyanmış mı ? Benim oğlum tamam bak amca getirecek şimdi mama sonra karnını doyuracağim " dedim ama hala ağlamaya devam ediyordu kucağımda bir sağa bir sola giderek susturmaya calışsamda susmuyordu kapı tıklatılınca özgürle kapıya giderek açtım burak elinde benim cantam  kendi çantası ve mama ile içeri girdi.


"Sen onunla ilgilenmeye devam et mamayı ben yaparım" dedi onu gülümseyerek onayladim.


Burak mamayı yapsada ben bir türlü özgür'ü susturamamıştım mama ılıdığında yedirmeye başlayınca sustu.


"Sen benim adımı ögrendin ama ben senin adını hala bilmiyorum " dedi burak gözleri maması'nı diyen özgür de olsada sözleri banaydı. 


"Adım zeynep köksu istanbulluyum" dedim


"Kaç yasındasin?" Diye sordu bu sefer


"20 sen?" Diye soruyla cevap verdim sorusuna


"24 " diye cevaplayinca anladım anlamında başımı salladim


" yaşın daha küçük tahmin ettigim kadarıyla bu bebek evlilik dışı oldu babanda öğrenince bebeginden ayıracakti sende kaçtın" dedi dışarıdan böyle görüksede aslı böyle değildi ama onun bilmesine gerek yoktu evet anlamında başımı salladim maması'nı bitiren özgür tekrar ağlamaya başlamıştı kucağıma alarak yine sağa sola gitmeye başladım ama susma gibi bir niyeti yoktu ne olmuştu bu çocuğa böyle


"Sus hadi oğlum ne oldu sana buğün böyle " dedim son çare ayağıma yastığı koyup onu sallarken ne kadar süre salladım bilmiyorum  ama o susmuyordu yüzü kızarmıştı ağlamaktan burak yataktan kalkarak bana doğru geldi.


   "Ver bana "dedi kollarını açıp bebeği kucağımdan alırken istemesemde bir türlü susmayan oğlum'un susup rahat bir uyku çekmesi için ona verdim ne kadar susmayacağını bilsemde...


Sustu onun kucağına gider gitmez ağlamayı kesti ben şaşkınlıkla onlara  bakarken o özgür'e dolu gözleriyle gülümseyerek bakıyordu.


"Sustu" dedim hayretle iki saattir susması için ayağımda salladığım oğlum bir yabancı'nın kollarına gittiği an susmuştu.


"Bebekler beni hep sevmiştir" dedi bakışları özgürdeyken ben ona anlamaz bakışlar atarken onun umrunda değildi


Bir acısı vardı onunda kimin yoktu ki sormadım sormayada haddim değildi bakışlarım oğluma kaydı yüzünde minik bir gülümseme oluştu onun bu hali burak'la birbirimize bakmamıza neden oldu o huzurluydu oğlum benden başka  birinin kollarında huzurluydu


"Seni babası sandı" dedim titreyen sesimle yaşlar çoktan çeneme doğru yol çizmişti.


"Nasıl yani babası'ı hiç kucağına almadı mı bebeğini?" Dedi  şaşkinlıkla bir bana bir özgür'e bakarak  başımı  iki yana sallayıp yanıtladım onu


"Hayır kucağına almayı geç görmedi bile çocuğu olacağını duyar duymaz kaçtı " dedim bakışlarımı ona çevirdim sinirlendi kim sinirlenmezdi ki


"Şerefsiz " dedi tıslayarak


"Hangi baba çocuğu olacağını duyupta kaçar ona baba denmez o baba değildir sen kabul et veya etme bundan sonra özgür için ben onun babasıyım o da benim oğlum sizi bundan sonra kimse rahatsız edemez onu benden kimse alamaz ikinci kez kaybedemem" dedi özgür'ün kokusunu icine çekerken.


"Neden?" Diye sordum kendi çocuğu değildi ama baba olacağım diyordu daha bir günlük tanıdığı bebek icin bende onun gibiydim ama ben farklıydım.


"Benimde bir çocuğum vardı "Dedi bakışlarını bana çevirince gözleri öyle yaralı bakıyordu ki yarasını kendi içimde hissetmiştim


"Ona ne oldu ?" Diye sordum titreyen sesimle


"Ben ve esra üniversitede tanıştık aşık olduk  daha doğrusu ben esra benim kadar sevmemiş olabilir beni neyse ailelerimize bahsettiğımizde karşı çıktılar bizde kaçtık çünkü esra hamileydi " dedi ve sustu göz temasını kesmeden devam etti konuşmasına  


"Kaçtığımız için ikimizin ailesi de sırt çevirdi bize istanbul'a geldik ben bir işe girdim çalışmaya başladım neyse dokuz ay geçti esra doğum yaptı bir kızım oldu adını ceren koymuştum esra doğumdan sonra tamamen değişti çok kavga etmeye başladık kavgamızın tek sebebi onun çalışmıyor olmasıydı neyse bir gün yine tartıştık esra ceren'i de alarak evden ayrıldı eve taksi çağırmış o taksiye binince bende arkasından çalıştığım yerin iş arabasıyla takip etmeye başladım seninle karşılaştığımız sokağa kadar arkalarındaydım bir anda yan taraftan çıkan arabayla carpıştılar esra bebekle öne oturunca ikiside orada öldüler taksici bir süre komada kalmış ama onuda kurtaramamışlar" dedi gözleri kıpkırmızıydı ağlayacaktı ama sıkıyordu demek onun için o gün o sokaktaydı göz yaşlarım yanağıma akarken


"Ailesi biliyor mu öldüğünü ?" Diye sordum başını salladı.


"Biliyorlar iki aileyi de aradım annesi ve babası geldi cenazeyi almaya ama ceren'i söylemedim neden diye sorma içimden gelmedi zaten bir çocuğumuzun olduğundan kimsenin haberi yoktu babası gelir gelmez beni yumruklasada ne birşey dedim ne de karşılık verdim kızlarının cenazesini alarak izmir'e geri döndüler benim ailemse sürekli arayıp gel deselerde gitmedim " dedi bakışları özgür'ü buldu


"Seni kucağında bebekle o sokakta kaçarken  görünce ilk karışma dedim kendime ama yine de dayanamadım neden kaçtığını bilmesemde yardım için geldim yoksa yakalanacaktın ve şimdi o kucağımda öylece susup gülümseyince tek bir düşünce geçti aklımdan kızını kaybettin kollarında ki bu bebeği kaybetme burak dedim ve kaybetmeyecegim " dedi allah'ın bizi karşılaştırmasında bir bildiği vardır diyerek sustum o yaralı bir babaydi ve bu yarayı ancak bir bebek doldururdu.


"Peki ailen bizi görünce ne yapacak kötü karşılarlarsa?" Dedim esra denilen kızı sevmedilerse beni de sevemezlerdi.


"Annem ve babam sen onlara nasıl davranırsan sana öyle davranırlar esra biraz kaba bir kızdı belki ondan sevemediler bilmiyorum ama seni seveceklerdir " dedi


"Ben pek emin değilim seveceklerinden çocuklu bir kadınla onların yanına gitmen iyi olmayacaktır " dedim kaşları çatık bana baktı.


"Onlara seni sevdiğimi çocuğun benim olduğunu baban öğrenince bizi ayırmaya kalktığını bende seni ve cocuğumu alarak onlara geldiği mi söyleyeceğim diğer türlü de olsa ben sizi korurum " dedi hiç birşey diyemedim 


"Bir süre bu yalana uymak zorundayım  peki kardeşin var mı ?" Diye sordum


"Bu yalan sürdüğü yere kadar sürecek evet bir abim var evli bir yigenim var adı gizem daha 7 yaşında olmalı şimdi abim'in adı gürkan Yengem gamze ikiside iyidir seveceksin " dedi gülümsedim umarım bu durum iyiye giderdi


"Peki ne zaman çıkarız yola " dedim kollarından özgur' ü alıp yatağa yatırırken


"Yarın devam ederiz yolumuza şimdilik biraz dinlenelim" diyerek öbür yatağa yattı o görmesede onu basımla onaylayip özgür'ün yanına yattım yarın yorucu bir yolculuk bekliyordu bizi hakkımızda hayırlısını versindi rabbim


Loading...
0%