Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@sessizbiri_w

Minik Geçmiş

 

Minik elleriyle toprağı kazıyan kızı izliyordu küçük çocuk. O toprağı elleriyle kazıyınca kendi elleriyle kazıyormuş gibi canı acıyordu. Ama bir yandan da merak ediyordu, bu saatte neden burda toprak kazıyordu?

 

Küçük kız ay ışığında daha çok parlayan ateş parçası saçlarını kafasını sallayarak geri attı. Minik adam o zaman fark etmişti küçük kızın elaya çalan gözlerinden akan minik boncukları.

 

Minik elleri onunda yumruk olmuştu. Neden ağlıyordu ki?

 

Küçük kız hırsla devam ediyordu kazmaya, gözlerinden akan yaşlar umrunda değildi. Kazdığı toprağa baktı, yeterince kazdığına emin olmuş olmalı ki arkasından bir oyuncak bebek ve beyaz elbise çıkardı. Elbiseye sarıldı küçük kız o zaman fark etti erkek çocuğu; bembeyaz elbise kana bulanmıştı...

 

Hemen onu izlediği yerden çıktı, yanına koştu. Minik elleriyle kızın elaya çalan gözlerini sildi. Düşünmedi düşünse yapamazdı, sarıldı kız çocuğuna.

 

" Ağla, küçük güzel kelebek, bak ben burdayım, ağla".

 

Ağlama demedi, diyemezdi.

 

Küçük kız o gün ölümle tanıştı, o gün sevgiyle tanıştı. O gün acımasızlığın arasındaki güzellikle tanıştı.

 

Kafasını kaldırdı ona sarılan çocuğa baktı.

 

"Özür dilerim, elbisen hep sümüklü gözyaşı oldu. Çıkar dimi bu, yoksa sana benim tişörtümden verebilirim."

 

Güldü erkek çocuğu, kızın gözleri gamzesine kaydı.

 

" Hep gülsene sen, ne güzel gamzelerin var öyle."

 

Çocuk utanmıştı. İlk defa böyle bir iltifat almıştı.

 

Şuanki durumu fark etti. Bakışlarını ona çevirdi.

 

" Bu saatte ne işin var burda, napıyorsun?"

 

Küçük kızın gözlerini hüzün kapladı. Elindekileri gösterdi.

 

" Bunları toprağa gömücem, annem demişti bana, bunlar kirlenirse sende kirlenirsin kirletme sakın bunları dedi, kan aktı ondan o yaptı iyilestircem dedi sen bunları sakla üzülmesin dedi. Üzülür mü sence annem, bunları son parasını biriktirip almıştı."

 

O anı asla unutmadı erkek çocuğu. Unutursa bu gözleri, saçları, bu konuşmayı kendini asla affetmezdi.

 

" Üzülmez, neden üzülsün ki? Ama bu yeri unutma ki istediğinde gelesin."

 

Ne olduğunu anlamıştı. Ama onu ona diyemezdi.

 

Bebeği neden gömdüğünü de sordu. Aldığı cevap sadece aldığı boş bakışlardı. Bebek yırtılmıştı..

 

O gün toprağa kanlı beyaz bir elbise, bir bebek gömüldü.

 

Kızlar gerçekten annelerinin kaderini yaşarlar mıydı?..

 

Umarım yaşamazlardı. Annesi dayanamamıştı..

 

Elleriyle kapattılar toprağı, düzelttiler.

 

" Bir gün beni yeniden görürsen unutma olur mu?" Küçük kız gamzeli çocuğa baktı.

 

" Adını söyleme, ben seni gamzenden tanırım ki. Hem o kadar ağladım, kimse ağlamasın benden başka orda. Yine kirlenir bak."

 

O gün söz verdi kendine. Sol tarafı hep o kıza ait olacaktı.

 

Hem ne yani onu gamzesinden mi tanıyacaktı? Bu imkansızdı.

 

Ama bilmiyordu ki imkansızlıklar bu hikâyede ne olursa olsun fedakarlıkla gerçek olabilirdi.

 

" Kelebeğe benziyorsun. Turuncu kelebeklerle."

 

Bir şey demesine izin vermedi küçük kız.

 

" Alina ben gamzeli çocuk. Bu günü unutma olur mu? Bu kız sana bir tişört borçlu."

 

Kız koşarak ordan uzaklaşmıştı. Arkasında gamzesini çıkaran bir gülümsemeyle ona bakan bir çocuk bırakmıştı.

 

" Arel ben güzel kelebek. Arel.."

Loading...
0%