@sessizbiri_w
|
Arel Araf Demirkan'dan;
Kadere inanır mısınız? Bu olanlara, yaşadığınız bir çok şeye.. Peki ya içinize attığınız onca şeyi kime anlatırsınız? Çok göreceli bir soru oldu. Anlatır mıydınız?
Herkesin inandığı inançlar vardır. Dürüst olmak gerekirse ben hayatımda son yaşadığım şeyler olmasa kadere inanmazdım. İnanıp inanmamak biraz kişinin kendisine ve aile yapısına dayanır. Aile konusunda şanslıydım.
Yada ben öyle sanıyordum...
Ben Arel Araf Demirkan. Ailesinin ilk varisi, ilk göz bebeği belkide ilk hayal kırıklığı.
Evlatlık olduğumu düşündüğüm zamanlar fazlasıyla mevcuttu. Ama anne ve babamdan aldığım benzerlik bu düşüncemi aklımdan def etti.
Annem bir tanrıça gibi. Babamın söylediğine göre tapılacak bir varlık. Tanrı onu özenerek onun için yaratmış, öyle der. Annemin gözlerine bakınca yeşil çimen gözleri ışıldar, göz bebekleri 'ben de buradayım' dercesine büyür. Ben aşkı babamın bakışlarından, annemin davranışlarından öğrendim.
Ama aynısını kardeşim için söyleyemeyeceğim.
Deniz Aras Demirkan...
Annem ve babamın tam aksidir, onlara benzemez. Bana karşı sebepsiz bir nefreti var. Hatta herkese karşı bir nefreti var..
Fakat hakkını yiyemem, çok iyi avukattır. Bu zamana kadar kaybettiği dava ne görülmüş ne duyulmuş.
Fakat benimle içinde olduğu dava halâ devam ediyor.
Davamız ne mi?
Annemden sonra gördüğüm , en güzel varlık. Ölüme değecek bir varlık.
Alina Talya..
Benim güzel kelebeğim..
Alina'yı bana sorsalar bembeyaz tertemiz güzel bir kelebek derim.
O beyaz .
Ben ise kan kokan siyah.. Tek korkum beyazı kana bulamak.
Dava buydu. Ve benim kaybetmeye hiç niyetim yok.
Ne pahasına olursa olsun... ***
|
0% |