@sessizbiri_w
|
Gece kuşları okursanız oy verip yorum yapmayı lütfen unutmayın. ( Az da olsa emek var lütfen...) ** Asena Yıldırım 'dan;
" Arkadaşın Ege' yi tanıyor mu ? Ona bakıp niye göz kırptı?"
İnsan büyüdükçe olgunlaşır gelişir, aha bunlar gel ye iç yat. Kafa buna çalıyordu heralde.
" Kusura bak Efe ama hani arkanızda ben varım. Tövbe haşa ama Duygu bana göz kırpmış olabilir mi? Bir düşün bakalım."
Sözüm biter bitmez Duygu'nun ani gelişi sınıfa dedikodu malzemesi katmıştı. Fakat benim garibanın hiçbir şeyden haberi yoktu.
" Sanki kendisi İngiltere sarayından gelmiş. Prensese bak. " Duygu yerine ben mi yolsam ne?
Efe'nin yanına Ege geldiği için ilgisi ondaydı. Bende nereye dalmışsam yanıma Yusuf'un geldiğini bile fark etmemiştim.
Allah'ım lütfen konuşmayı unutmayayım. Amin. ( Amin zinciri başlatabilir miyiz?)
"Asena, Duygu ne iş?" Ne yani bunun için mi gelmişti?
" Sana ne iş lazım Yusuf?"Dikkatli bakarsanız sinirlendiğimi anlayabilirsiniz. Ama dikkatli bakmanız lazım.
" Ne bileyim kızım, dünden sonra büyük sürpriz. Şaşırmadım desem yalan olur."
" Peki Duygu' dan sanane Yusuf? Kız ne isterse yapar." Cümlem bitince yüzünde değişim olmuştu. Neden peki?
" Sende haklısın, kusura bakma."dedi ve gitti. Oha, Kusura bakma dedi. Ay, ne kadar nazik.
Salaklıkta kaçıncı levelde kaldın Asena?
Milletin iç sesi neler neler olur ? Benim iç sesime Duygu kaçmış.
Adalet istiyorum. ( Yazardan; Asena için Adalet gelsin mi? Oyları alalım.)
Sırama geçip Duygu'yu bekleme hayallerim varken Gamze'nin yanıma geleceğini hesaba katmamıştım.
" Nasılsın Asena?" hal hatır sormayı öğrenmiş. Hayret.
" İyiyim, sen nasılsın?" İyi değildim. Sinirliydim.
" Hiç benden de. Sizi az önce Yusufla konuşurken gördüm. Hayırdır, ne diyordu?" Evet, Gamze de Yusuf' tan hoşlanıyordu.
" Hiç , Duygu'yu falan sordu."
" Duyguyla ne alaka?"
" Bilmiyorum tek onu sordu." Yalana bak hele yalana. Çarpılcaksın Asena o zaman göreceksin.
İç ses Duygu, sus.
Bok ye Asena.
Aziz Allah. İç ses Duyguyla kavga ederken gerçek Duygu'nun geldiğini fark etmemişim. Bugün ki salaklık normal değil.
" Asena, ben İzmir'e geri mi gitsem ne?" Dediği anda çaktım bir tane kafasına.
" Tekrar de bakim."
" Ne vuruyon ula puşt köpek". Puşt köpek mi? Duygu ve yaratıcılığı...
" Buraya gelmişken bok bırakırım gitmene." Vermezdim izin, doğruydu.
" Ne dedi sana o turuncu da sinirlendin bu kadar?"
" Soruyu düzelt' ne söylemedi ki ?'yap onu. Psikiyatri önerdi. Baksana üşenmeden kartını almış. "
Elindeki kartı sinirden gözüme doğru sallayan Duygu'ya güldüm. Sinirlenince ayrı komik oluyordu salak.
Kartı elinden aldım. Ay cidden vermiş kartı. Ruh hastası adam. Kafayı bilinmeyen denklemlerdeki bulmamız için hayal gücündeki x'in değeri gibi telefon numarası maşallah.
X bile değer almış, biz onu bile alamadık. Aga be.. Burdan da yak.
Salaksın Asena.
Tövbe haşa ama benim iç sesim Duygu olabilir mi?
Ona baktığımda bana ' harbi salaksın ' bakışları atıyordu.
Tam ağzımı açmışken sınıfımızın ilgi delisi kızı;
" Adettendir, yeni gelenlerle oynadığımız oyun vardır. Sende katılmak ister misin Duygu Karaman?"
Böyle bir geleneğimiz mi varmış? Biz niye bilmiyoruz?
Duygu'nun bakışları gibi hayatım lan.
" Hayat bir bok, gel de kon."
Şair güzel demiş şimdi. ( Şair bozuk = ben)
Ortalık karışacaktı yine. Sonumuz hayırlısı.. Amin. |
0% |