@sessizhikayelerim
|
13. Bölüm Ben el ele tutuşuruz sanmıştım... Birlikte yürüdüğümüz yol uçuruma çıkıyordu. Ben Hürkan Bora Ömer ve Gizem... Yanımda olmasını beklediğim arkadaşım şu an bilmediğim duvarların arkasındaydı. Ama ben söz vermiştim. Onu evime getirecektim. Hayır getirecektim onu evime. Ne olursa olsun evim onun evi olacaktı. Arkama dönüp Hürkan'a baktım. Hürkan bana ne oldu gözleriyle bakarken başımı iki yana olumsuz salladım. Benim yanıma kadar uzun uzun adımlar atarak geldi. O da odanın boş olduğunu görünce gözlerinden okunabilir bir şaşkınlığa uğramıştı. " Merve." yüzümü döndürmeden cevapladım" Hürkan." kimse yoktu burada. Ardından Azra geldi. O da şaşkınlıkla elini ağzına götürdü. Bora ise sessiz kalmayı tercih etti. Hürkan'ın beni izlediğini hissedince ona döndüm. " Daha zaman kaybedemeyiz. Bora gel gidelim Hürkan ikiniz sol koridordan ilerleyin. Biz de sağ taraftan ilerliyicez. Bir şey olursa hemen telsize söyleyin. Daha fazla zaman kaybedemeyiz" Bora'ya baktığımda daha iyi olmuştu. Koluna bir bez parçası sarmıştı. Kolunu tutmayı bırakınca yürümeye başladım. Hürkan kolumdan tutarak beni yavaşlattı." Merve seni tek bırakamam. " ne demeye çalışıyordu şimdi bu? " Hürkan tek değilim Bora var. Ayrıca Azra'yı bırakama. Onun eğitimi olabilir ama çok güçlü değil." Hürkan beni kendine çekti." Merve. İkimiz gidelim." "olmaz-" Bora sözümü keseti ve öbür elimden çekiştirerek yürümeye zorladı. Daha fazla direnmeden arkamı Hürkan'a dönüp yürüdüm. "Hey, Merve hayal dünyandan çıkar mısın. Dikkatini topla" Başımı iki yana salladım. " Üzgünüm dalmışım." minik bir güldükten sonra konuştu" Hürkan'ı düşünüyordun değil mi?" " Hayır. Hürkan'ı düşünmüyorum." Evet Hürkan'ı düşünüyordum. " Hadi ama Merve. Seni çocukluğumuzdan beri tanıyorum. V evet onu düşünüyordun." Ben ve Bora sessiz koridorlarda yol alırken tetikteydik. "Bora tamam onu düşünüyordum ama sence de yaptıkları mantık dışı değil mi?" Başını salladı" Hepsinin bir sebebi var. Zamana bırak." Bu doğru olabilirdi. Bana zamana bırakmam gerektiğini söylemesi mantıklıydı. Her ne zaman bir problem olursa ona anlatırdım. Oda bana her seferinde" zamana bırak" diyordu. Onun dediklerini onun ağzından duymak daha iyi geliyordu bana. Bir aralar Bora ile çok yakındık. Her seferinde beni zorbalıktan kurtaran o olurdu. Beni koruyan o olurdu. Ben de ona ne zaman olsa her konuda yardım etmeye çalışırdım. Bazen ödevlerimizi birlikte yapardık. Bazen de ailevi problemlerim olunca onların evine giderdim. Beni soluksuz dinlerdi. Ne olursa olsun bana destek olurdu. Ben ise ona bulduğum her seferinde yardım ederdim. Böyle bir yakın arkadaşlığımız vardı. Öte yandan Hürkan Bora'nın tam tersiydi. Ne konuşmuşluğumuz vardı ne de görüşmemiz. Bir iki kere daha zorbaladığını biliyordum. Okulda ki zorba yakışıklı çocuktu işte. Ama bana yaptığını çözemiyordum. Azra ile yakın olduklarını biliyorum ama az önce söyledikleri ne anlam ifade etmesi gerekiyordu? Bunları bir az daha düşündükten sonra ne kadar saçma bir düşünce dedim ve kafamı görevime verdim. Olduğumuz koridorda sessiz ve karanlık olması yön bulmamı zorluyordu. Devam ederken Boranın elinden sıkı sıkı tuttum. Kaybolmak istemiyordum. Bora'yı da kaybedemezdim. Oda benimle aynı şeyi yaparak elimi sıkı sıkı tuttu. İlerlerken ayağım takıldı. Neye takıldığını anlamadım sırada hemen ayağa kalktım. " Merve iyi misin?" ayağa kalktığımda elimi yerde gezindirmeye başladım. Ama iki dakika bile olmadan takıldığım cisim şu an orada yoktu. " Şşşş Bora sessiz ol. Neye takıldığımı bulamıyorum. " Bir dakika boyunca yerde elimi gezdirdim ancak neye takıldığımı bulamadım. Ardından Bora'nın elini tutup ilerlemeye başladım. Her adım attığımızda daha da sessizleşen koridolar da ilerliyorduk. Ben her korktuğumda Bora'nın elini daha da sıkıyordum. İlerlemeyi durdurduğumda Bora" Ne oldu Merve?" başımı sallayıp bir problem olmadığını belirttim. Neyse ki sessizlikten kimin olup olmadığını anlayabiliyordum. Üç çeşit sessizlik vardı: Sessiz olup içinde fırtına patlayan sessizlikler, sesizliğin sesini dinleyen sessizlikler ve boş sessizlikler vardı. Boş sessizlikler bu gurupta ki en ağır olanıydı. Ses çıkaramadan sessizce boş beklemek. Boş sessizlikler bazen büyük kaos ortamlarının haberci kuşları olabilirdi. Ya da belki de olmuştu. (HÜRKAN'IN ANLATIMIYLA) Ben ve onlar... Zifiri karanlık koridorların etrafın da ki ayak seslerimiz. Aynı zaman da bulmam gereken bir kız. Azra ile yola yaklaşık on beş dakikadır devam ediyorduk. Beni ne olursa olsun elimi bırakmıyordu. Ben ise bundan rahatsız olmak dışında başka bir şey düşünmüyordum. " Hürkan. Merve hakkında ne düşünüyorsun. Bence Bora ile çok uyuyorlar ben çok uyduruyorum." neydi bu şimdi. Pardon insanlardan sanane seni ne ilgilendiriyor. " Azra bu tarz konuları benle konuşma. Seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokma." somurtmaya başladı" Yoksa ben bir şey anladım sen Merve'den hoşlanıyormuşsun. Boşver bence o seni sattı ve Bora'yla olmayın karar kıldı. Boşver onu başka insanlarda var. " hayattaki en sert bakışımı attım. Ne demeye çlışıyor bu kız? " Bir Merve'den hoşlanmıyorum. İki Bora ve Merve çok yakın arkadaş. Ona pekte hoş olmıyan şeyler yaptığım için benimle gelmek istememiş olabilir. Ve bundan sanane Azra?" " Tamam sakin sitres küpü sustum. Ama ondan hoşlanıyorsun belli." durdu ve konuşmaya devam etti" Kendine bile yalan söylüyorsun." devam ettik. "Sana son kes söylüyorum Azra bir daha bana Merve ile ilgili bir şey sorama ve buraya odaklan." başını salladı. Ve uzun süre konuşmadık. Diğer bir söylemle sessizliğin sesini dinledik. Uzun süre yürüdükten sonra bazı konuşma sesleri duymaya başladım. Bir az bilgi topldığıma göre burası uzun süre aranan bir suçlunun yani Taylan Gümüştaş olarak adlandırılan bir adam uzun zaman önce bir kadını darp ederek altı yol hapis yatmıştı. Cezasın bitene kadar hapishanede sorun çıkardığı için bir yıl daha hapis yatmış. Cezası bitince de çıkıp gitmiş. Şu an nerede olduğu kimlerin tanıdığı bilinmiyormuş. Ta ki biz bulana kadar. Önümde duran adamın Taylan olduğunu düşünerek kalp atışımı bile susturmaya çalıştım. Araların da ki konuşmaları kısa sürede duymaya başlayıp şok oluşumu düşündüm. " Bu gün buraya gelen kızlardan biri patronun kızıymış. Bu yüzden çok dikkatli olmamız için bizi uyardı. Aksi taktirde burayı başımıza yıkarmış." minik kahkahalar atarlarken kendimi duvarın gerisine çektim. Duyduklarımın gerçek olmamasını diledim. Azra ya da Merve elimden kayıp düşecekti. Bunun Merve olma ihtimali çok çok çok düşüktü nasıl olsa Azra geçmişimiz çok oladığı için o nun olmasını diledim. Evet dilememeliydim ama ne olursa olsun Merve benim için çok değerliydi. Ona yaptıklarımı hatırlıyınca kendimiden utanıyordum. Bunları ona unutturup ondan özür dilemek için hala zamanım vardı. Belki de onunla hala arkadaş olma zamanım vardı. Umarım ki vardı. Azra arkamdan koluma deyince irkildim " Hürkan sakin ol benim. Ne oldu?" başımın bir şey yok gibisinden salladım. Ardından adamlar ayağa kalkıp bize doğru yürümeyen başladılar. Azra'ya göz hareketi yaparak bir adamın geldiğini belli ettim. Yakınımıza gelince adamın ilerlemesini bekliyerek elimi bir sopa olarak kullanıp ensesine geçirdim. Yere düşen adamın yanında ki adamda ne olduğunu haykırarak bana doğru koşmaya başladı. Bu sefer sıra Azra'ya geçmişti. O da adamı yere düşürerek tekme attı. Bu onlara uzun süre acı verecekti. Biz onların yanından ayrılana kadar. |
0% |