Karana tek kelime edemedim sadece yüzüne bakmak ile yetindim gerçi ne diye bilirdim ki, Karan elini yüzümden çekti ve hiç bir şey söylemeden önüne döndü. Sorduğu şeyden ötürü olucak ki bakışlarını bir daha bana çevirmedi,

bir süre sonra nefes nefese tahir yanımıza gelip oturdu, halay çekmekten yüzü kıpkırmızı olmuştu ama yakışıklığından eksilmemiş ti aksine bu hali ile bile hayla çok yakışıklıydı.

Nefesi düzene girdikten sonra eğlenerek "abicim nasıl da tuttum sözümü ama" dediğinde Karan güldü " zaten senden" dedi ve bize doğru gelen Samete kısa bir süre baktıktan sonra tekrar tahire döndü " sizden yana bir şüphem yoktu" dedikten sonra da yüzüne alaycı bir gülümseme takınıp "annem size kız bakıyor ve şuan bir tane buldu" Sameti baştan aşağı süzdükten sonra " galiba oda sana" dediğinde tahirin yüzünde ki alaycı gülümseme bir anda silindi " ne"

Karan gülerek arkasına yaslandı "duydun bir daha ki" elini kaldırıp sanki elinden mendil varmış gibi salladı

" halayı kendi düğününde çekersin" tahir karanın dediklerinden sonra hızla ayağa kalktı ve koşarak hızla yanımıza gelen ikizinin yanından geçti. Samet ise tahirin arkasından öyle şaşkınca baka kaldı.

Karana dönüp " neden böyle bir şey yaptın ki yüreğine indi çocuğun" Karan soruma karşılık güldü " ee hak etti senin ile evlenme kararı aldığım günden dir benim ile uğraşıyordu şimdi gitsin kendi derdine yansın azıcık" dediğinde çoktan Samet yanımıza gelip sametin kalktığı yere oturdu " hayırdır abi Samet neden öyle roket gibi geçti gitti yanımdan" Karan tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada tahir yanımıza geldi. Yüzüne bakılır ise hem çok öfkeliydi hemde utanmış

Karan tahirin yüz ifadesine gülerek baktığın da tahir burnundan soludu. " ne oldu çekiyormuyuz" yine elini kaldırıp mendil varmış gibi salladı " halay" Samet karana gözlerini kısıp başını aşağı yukarı salladı, anlaşılan içinden karana neler yapacağının hayalleri geçiyor gibiydi. Karan ise sametin bu haline göz kırparak geçiştirdi.

Düğün bir saat daha devam ettikten sonra 12 ye doğru bitti, düğün bitmişti bitmesine ama bende bitmiştim. Başım felaket derecede ağrıyordu ve gelinliğim ise kaşındırmaya başlamıştı, arada yanıma aslı gelip ulaşa bildiği yerlerimi çaktırmadan kaşıtsamda nafileydi çünkü çok kötü derece kaşınıyordum.

Karan ile aile büyüklerimizin elini öptükten sonra salona el ele girdiğimiz gibi el ele dışarı çıkıp arabaya bindik. Karan benim kapımı kapatıp kendi tarafına dolandı ve kapısını açıp koltuğuna oturduktan sonra kapısını kapatıp motoru çalıştırdı ve hızla düğün salonunun önünden ayrıldık.

Yol boyu ikimizde konuşmadık, sanki düğün değilde bizim için cenaze gibiydi.

Bakışlarımı pencereden çekip karana baktım, sabah ki derli toplu halinden eser kalmamıştı. Açık kahverengi saçları dağılmış ve üzerinde ki siyah gömleğinin kollarını dirseklerini kadar kıvırmıştı.

" Karan" demiştim ki Karan sözümü kesti " ne diyeceğini biliyorum Kadem ama lütfen o konu hakkında konuşmayalım olur mu?" dediğinde sustum. Anlaşılan söylediği şeyler yüzünden utanmıştı,

Ona benden utanmamasını sağlamak için elimi kaldırıp sıkı sıkı tuttuğu direksiyonda ki eline elimi koydum, karan kısa bir süreliğine dönüp bana baktıktan sonra bakışlarını yola çevirdi

" bak düğün yerinde söylediklerin yüzünden yüzüme bakamıyorsun adım kadar eminim ama bundan, utanma Karan ben anlarım seni" Karan kırmızı ışığa geldiğinde durup bana baktı, ormanı andıran gözleri karanlıkta bile belli oluyordu.

" Karan konuş benimle lütfen" Karan yutkunduğunda ademelması aşağı yukarı hareket etti " Karan lütfen" dedim yalvarırcasına, Karan ellerini direksiyondan çekti ve onun elini tuttuğum elimi iki elinin arasına alıp bacağının üzerine koydu , tek bir elim onun ellerinin arasına kaybolmuştu

Karan yüzüme bakmadan " Ben sadece birinin bana umut olmasını istedim Kadem hepsi bu çünkü eğer biri bana umut olur ise yaşamamın bir anlamı olur" dediğinde boşta ki elimi yanağına koydum ve gülümsedim " Sana umut olacağım Karan çünkü sen bana kimsenin yapmadığı şeyi yaptın bir amaç uğruna benim ile evlendin" Karan yanağını elime yasladı " Sana söz veriyorum bu konu da elimden ne geliyor ise yapacağım ama yeter ki bana umut ol Kadem benim için umut çok önemli" dediğinde gülümsedim " Sana söz veriyorum sana umut olacağım Karan alp Akay"

İşte o sıra karanın gözlerinde ki ışığı tekrar gördüm ama bu sefer daha parlak ve daha umutlu, Karan ile bir süre öylece kaldığımız da korna sesleri ile kendimize geldik, yeşil yanmıştı ve biz ne kadar süredir öyleydik bilmiyordum. Karan tekrar hareket ettiğin de ikimizinde konuşması bitmişti ama hiç değil isek ikimiz de biraz rahatlamıştık dahası Karan rahatlamıştı.

Nihayet eve geldiğimiz de Karan arabadan indi ve benden tarafa dolanıp kapımı açtı, yine ine bilmem için elini uzattığın da gülümseyip elini elime bıraktım ve arabadan indim. Karan elimi bırakmadan evin kapısına baktı, her ne düşünüyor ise yüzünde bir gülümseme vardı. Kapıdan bakışlarını çekip bana baktı " hazır mısın yeni bir hayat bizi bekliyor"

Bizi yeni bir hayat bekliyor beklemesine ama biz o hayatta mutlu olabilecek miyiz orası muamma. Karan elimi çekiştirdiğinde daldığım düşüncelerden çıktım ve karan ile konağın kapısına gelip tekrar durduk, Karan dönüp bana baktı

" Kadem biz her ne yaşar isek yaşayalım" kapıyı başı ile işaret etti

" bu kapıdan girdik mi dertlerimizi, sorunlarımızı bir kenara bırakalım olur mu?" dediğinde gülümsedim ve başımı salladım, karandan gülümseme me karşılık verdikten sonra " o zaman" elimi bıraktı "önden gelin hanım"

Karanın söylediklerine göz devirdim ve besmele çekip sağ ayağım ile içeri girdim, Karan da peşimden içeri girdiğin de karşı da ki manzara ile ağzının içinde bir küfür savurdu. Karan İlk şoku atlattıktan sonra

" eğer düşündüğüm şeyi yapacak iseniz yapmayın yoksa hiç iyi şeyler olmaz" diye uyardı.

Tahir ayaklarını uzattığı masadan çekti ve sırıtarak ayağa kalktı " aaa abicim sen de hemen tehtit ediyorsun" dedi ve bize doğru geldi

" hatırlatırım burası bizim de evimiz" dediğinde Karan bir kaşını havaya kaldırdı ve kollarını önünde bağladı " hatırlatırım kardeşim bende yeni evliyim değil mi, hani bir gelenek var ya gelin damat düğün günü baş başa kalmalı falan filan" dediğinde bana kaçamak bir bakış atıp tekrar tahire döndü.

Tahir ellerini sanki ağa gibi ellerini belinin üstünde birleştirdi " ama damada sadıç şakası yapılır diye bir şey var değil mi?" dediğinde Samet arkadan " hem biz bu günü bekledik abicim" dediğinde kızlar kıkırda dı. Karan bezgince nefesini dışarı verdi " bende size diyorum ki evimden defolun" Samet de oturduğu yerden kalktı ve tahirin yanına gitti " çok ayıp abicim burasıda bizim evimiz değil mi?"

Karan ikizlere kötü bir bakış attığın da İkizler sırıttı ve tahir " biz sana niye soruyoruz ki sormamız kişi belli" dedi ve dönüp bana baktı

" yengecim canım yengecim izin var mı abim için bize" bir an ne diyeceğimi şaşırdım çünkü üçü de bana yalvaran gözler ile bakıyordu, Karan bu işkenceden kurtulmak için İkizler ise yıllardır abilerinden intikam almak için.

O ara aklıma gelen şey ile güldüm ve " var yengecim var" dediğimde Karan şaşırdı İkizler ise sinsi sinsi sırıttı, Karan ikizleri yararak yanıma geldi " karıcım canım karım sen ne dediğinin farkındamısın" tahir ile samete bir süre baktıktan sonra bana döndü " bunlar benim canımı okur" elimi kaldırıp işaret parmağımı ona doğru salladım "senin ile ilk karşılaştığımız da ne demiştin, senin ile evlenecek adama acıyorum falan demiştin değil mi?" diye hatırlattığım da Karan umutsuzca bana baktı " peki şimdi benden acısını çıkartacaksın bundan değil mi?" diye sorduğun da çenemi dikleştirdim " evet şimdi çek söylediklerin acısını " dedim ve eteklerimi tutup begümlerin yanına gittim ve oturdum.

İki elimi onlara uzatarak " buyurun sahne sizindir" dediğimde tahir avuçlarını ovuşturdu " ee hadi başlasın eğlencemiz" dedikten sonra karanın önüne geldi, şimdi fark ettim de tahir neredeyse Karan kadar uzundu yaşına göre iyi bir fiziği ve boyu vardı " seç abicim" dediğinde begüme " keşke çekirdek olsa" dedim, Begüm güldü ve koltuğun kenarından çekirdek paketi çıkardı " İkizler herşeyi düşünmüş gelin hanım" güldüm

" bak sen şuna görümcecim" dedim ve çekirdek paketinin içine elimi daldırıp bir avuç çekirdek aldıktan sonra çitlemeye başladım.

Samet de tahirinin yanına geldi ve yarım kalan sözünü tamamladı

" ya sana işkence yapmamıza izin ver yada 2 bardak limon suyu iç" karanın yüzünü bir an değişti ve bana baktı son kez " karıcım Kadem cim dünyalar güzeli karım lütfen yardım et bana" dediğinde " yaa bir yerden bir ses geliyor ama pek anlayamadım" dedim ve güldüm

Karan benden tamamen umudunu kesti ve ikizlere baktı " bunun yarını var İkizler" dediğinde karanın bu haline acıdım elimde ki çekirdekleri paketin içine bıraktım

" Karan" dediğim de bakışları beni buldu " bence limon suyunu iç yani ekşi ama geçer" dediğimde karanın yüzü gerildi, diğerleri ise kahkayı bastı. Buna bu kadar gülünecek ne var dı ki diye düşünür iken tahir

" yenge abim limon suyunu içse bütün gece" Karan tahirinin daha fazla konuşmasına izin vermeyip eli ile ağzının kapattı " canını susramadın ise sus tahir" tahir gözlerini kısıp karana baktı. Karan tahirinin Bakışlarından her ne anladı ise kaşları havaya kalktı

" yengecim eğer abim limon suyunu içer ise bütün gece tuvalete gitmek zorun da kalıyor ve midesinde reflü var o yüzden bütün gece midesi yanıyor ve kusuyor" diye tahirinin yarım kalan sözünü tamamladı Samet.

Karan tahirinin ağzından elini çekti. Karan omuzlarını hareket ettirdi ve meydan okurcasına ikizlere baktı " ulan sizden gelecek herşeye hazırım bu zamana kadar yaptıklarınızı çektim zaten şimdi mi çekmeyeceğim, gönderin gelsin" tahir sırıttı " kendin kaşındın" Samete baktı "ikizim malzemeleri getirir misin" dediğinde Samet abisine baktı " hemen ikizim" dedi ve karanın yanından geçip mutfağa gitti, bir süre sonra elinden bir sandalye ile döndü ve karanın yanına gidip yan tarafına koydu, tahir çenesi ile sandalyeyi işaret etti "otur bakalım abicim" karan ikiletmeden sandalye ye yayılarak oturdu ve kollarını göğsünün üzerinde birleştirdi.

İçimden bir ses diyordu ki İkizler bu gece karanın canını çok yakacak gibilerdi, tahir karana bakarak Samete " ikizim diğer malzemele" dediğinde Samet gömleğinin altından malzemeyi çıkardı, gözlerimi kısıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Kutuya dikkat kesildiğimde ağda olduğunu anladım, bakışlarımı kutudan çekip karana baktım az önce ki rahat tavrı bozulmuştu ve şuan şaşkın gözler ile ikizlere bakıyordu.

Samet kutuyu tahire verdi ve "ikizim aç abimin bacağını bakalım" dediğinde begüme " bir şey yapsak mı Karan dayanamaya bilir" diye fısıldadım, Begüm başını iki yana salladı, anlaşılan herkes bu konu da ortak tı. Bakışlarımı Begüm den çekip tekrar karangile baktım,samet ikizinin dediğini yapıp karanın pantolonun paçalarını dizine kadar kıvırdı.

Karan meydan okurcasına tahire baktı " gönder lan ne olacak" tahir başını salladı " peki abicim öyle olsun" dedikten sonra paketten bir ağda çıkardı, kalanını ise Samete attı. Samete tahir gibi bir ağda çıkarıp avcunun arasın da sürttü.

Tahir avucunda ki ağdayı ısıttıktan sonra ayırdı ve karanın önüne diz çöküp itina ile ağdayı karanın bacağına yapıştırdı, diğer ağdayı da aynı bacağının başka bir tarafına yapıştırdıktan sonra abisine baktı

" abi maşallah senin bacak kılların da amozon ormanlarından fazla" dedikten sonra güldü. Samete tahir gibi karanın diğer bacağına ağdayı yapıştırdı.

Samet " hazırmısın abi ilk ağdayı çekiyorum" dediğinde tekrar begüme " begüm Karan küfür eder bak sana söyleyeyim araları bozulur" begüm derin bir nefes verdi " Karan kaşındı bir ara aynı şeyi tahire yaptı şimdi de tahir de ona , yani tahir şuan karandan her ne gelecek ise kabul etti. Gerçi Karan kabul etti ama neyse" bakışlarımı karana çevirdim, hayla rahattı.

Tahir elini kaldırdı ve parmağı ile saymaya başladı " ikizim üç diyince aynı anda" dediğinde Samet abisine baktı " merak etme ikizim" dediğinde tahir saymaya başladı

" birrrr, ikiiii" üçe gelmeden İkizler aynı anda ağdaları çektiler, Karan ise oturduğu yerde ilk başta debelensede sonra da " elbet bunun yarını var İkizler canınızı fena yakacağım" dedi acıyla

Tahir bir ağdaya bir karanın bacağına baktı, Samet ise ağda ile alınan yeri parmağını gezdirdikdikten sonra " abi bunu keşke önceden yapsaydık baksana süt gibi oldu bacakların" dediğinde Karan öfkeyle Samete baktı " sizi bana kardeş diye müjdeleyerek gelene" tahir abisinin sözüne karşılık " abi iki de bir bize bunu diyorsun ama devamı yok" tahir kısa bir süre bana baktı ve sonra tekrar karana döndü " hayır niyetin farklı ise söyle yengeme yazık olmasın" dedi ve diğer ağdayı da hızla çekti. Karan acıyla iki büklüm oldu.

" yarın kaçacak delik arayın benden" dediğinde sesin deki acı bariz belli oluyordu, tahir abisinin sözüne karşılık güldü " yarın bu acı ile yürüye bilir isen kaçarız abicim" aynı tahir gibi Samet te diğer ağdayı çektiğin de Karan acıyla sandalyenin kenarlarını tuttu.

Samet ağdayı çektikten sonra abisinin bacağına dokundu " abi keşke daha önce Alsaymışız bacaklarını" dedi ve ikizine baktı " baksana şu bacaklara Düşülmeyecek gibi değil " tahir ikizinin sözünden sonra sanki aklına bir şey gelmiş gibi şaşırdı

" harbi geçen gün yolda kaldığımız da açardık bacağını otostop çekerdik" dedikten sonra abisine baktı. Karan sandalyenin kenarlarını bıraktı ve " Ben size çektireceğim otostop, hatta öyle bir çektireceğim ki kırk yıl unutmayacaksınız"

Tahir ise abisinin tehtitini duymazdan gelip " acaba abi hepsini mi alsak baksana baya güzel oldu" demesi üzere Karan hızla ayağa kalktı " yeter ulan yeteri kadar yaktınız canımı" dedi

Tahir ayağa kalktığın da arkasından samette kalktı " hak ettin bunu abicim benim ile dalga geçmek ne demek miş öğrenmiş oldun"

Karan daha fazla dayanamayıp yanımıza geldi " kalk hadi Kadem odamıza gidelim" dediğinde İkizler arkadan :

Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi?

Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?

Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi?

Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?...

Karan hızla başını çevirip oynayan İkizlere baktığın da İkizler oynamayı bıraktı, Karan bir süre ikizleri izledikten sonra tekrar bana döndü " lütfen Kadem kalkarmısın" demesi ile ayağa kalktım. Karan kızları umursamdan elimi tuttu ve hızla yanlarından ayrıldık, en son duyduğum tahirin :

Brokoli, bırak oni

Uç özgürce dön evine

Küçük ve sevimli brokoli..

Bu çocuk şarkısını bilerek karanı deli etmek için söylediğini yemin ede bilirdim, Karan ile odaya girdiğimiz de hızla kapıyı kapattı. Şuan bana belki de çok kızgın dı ama yinede düşünmeden edemiyordum, yumuşak bir ses tonum ile " Karan baka bilir iyim bacaklarına İkizler çok set ve hızlı çekti tahriş olmuş olabilir" dedim

Karan kapıdan çekilip bana baktı

" sorun yok iyiyim zaten bunu yapmasalar şaşırırdım" dedikten sonra kendi kendine güldü

" begüm anlattı sende yapmışsın aynısını" Karan gülerek başını salladı " evet yaptım" dedikten sonra gülümsemesi yüzünden silindi, şimdi çok ciddi bir şekilde bana bakıyordu, bakışları uçsuz bucaksız okyanusların andırıyordu. Öyle ki gözlerinin içine çekiliyor muş gibi hissediyordum. Karan aramızda ki sessizliği bozdu " neyse sen dinlen şimdi, bende gidip üstümü değiştireyim" dedikten sonra " iyi geceler Kadem" kapıyı açmak için yeltendiği de " Karan" dedim.

Karan kapının koluna uzanan eli duraksadı ve bana baktı " evet kadem" dediğinde Parmaklarım ile oynamaya başladım " annen şey der mi" diye kıvranmaya başlamıştım ki Karan " hayır demez asla, hatta diyemez de" dedikten sonra yanıma gelip elini yanağıma koydu " kimsenin sana dil uzatmasına izin vermem Kadem çünkü kendime sözüm var, eğer senin şu güzel gözlerinden bir damla yaş akmasına sebep olur isem. Kendimi adam yerine koymayacağım diye dahası sen bir kadınsın, bir kadının ağlaması demek bütün çiçeklerin solması demek " gülümsedi " ve ben çiçeklerin solmasına izin vermem Kadem her ne olur ise olsun "dedikten sonra anlıma masum bir öpücük kondurup geri çekildi

" tekrar iyi geceler Kadem Akay " dedikten sonra göz kırpıp odadan çıktı. Karanı beğenen kişileri bir kez daha anlamıştım, Karan yakışıklı olduğu kadar büyüklere ve kadınlara saygısı olan bir adamdı ve bu adamı seven bir çok kişi vardı. Özellikle kadınlar, anlaşılan benim için zor olacaktı Kadem Akay olmak...