Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. BÖLÜM

@sessizkiz22

Karan gittikten sonra bende odama gittim, annem ile babamı aramalıydım neredeyse 3 gündür seslerini duymuyordum. Odaya girdiğim de kırık yatağa baktım, yüzümde gülümseme oluştu, karanın o masum ve tatlı halleri karşıma geldiği için. Hemen kendime gelip telefonumu komidinin üstünden aldım ve annemin numarasını bulup annemi aradım, telefon üçüncü çalışınca açıldı " annem kademin güzel kızım" annemin sesini duymak bile ona olan özlemimi artmasına sebep oldu " annem nasılsın napıyorsunuz" dediğimde annem güldü " iyiyiz kızım baban ile halanın yanına geldik" dedi

 

Ayakta kalmayıp koltuğa oturdum

 

" halam iyi mi" diye sorduğumda babam arkadan " halandan önce beni mi sorsanız prenses hanım" gülümsedim " sen nasılsın babacım" demem üzere babam arkadan " iyiyim kızım sen nasılsın, Karan üzmedi değil mi hiç. Bak eğer üzdü ise söyle kulaklarını çekeyim" dediğinde güldüm

 

" yok babacım aksine Karan beni mutlu etti, ailesi çok güzel kardeşleri falan" dedim, babam bir süre sessiz kaldıktan sonra

 

" anladım babacım zaten üzmeye cesaret edemez kendisi çünkü senin gibi bir kızdan korkar" dedi ve gülerek "aman kızım kocanı döveyim falan deme bak zaten çocuk seni sakin aklı başında aldı şimdi gerçek yüzünü görür ise korkak falan korkutma kocanı" dedi ve güldü.

 

Babamın söylediklerine bende güldüğümde annem " kademin onu bunu boş ver annecim senin sağlığın nasıl iyimi " nefesimi dışarı verdim ve buruk bir şekilde gülümsedim" iyiyim anne sadece sizi özledim yanınıza gelmek istiyordum ama görüyorum ki siz halamın yanına gitmişsiniz " dediğimde annem nefesini dışarı verdi " öyle kızım nasip değil miş ama merak etme en kısa zamanda geleceğiz " başımı salladım" tamam anne " ayağa kalktım ve terden ıslanan avuç içimi elbiseme sildim

 

" benim kapatmam lazım anne kendinize çok dikkat edin, sizi seviyorum babama da onu sevdiğimi söyle " dediğim de annem" tamam kızım Allaha emanet ol kendine iyi bak bizde seni seviyoruz Karana selam söyle " güldüm ve" olur annem görüşürüz " dedim ve telefonu kapattım.

 

Telefonu kapatıp kendimi tekrar koltuğa geri bıraktım, kalbimin üzerinde ki özlem ve boşluk hissi biticek gibi değildi. Bir süre öylece oturur iken kapım çaldı" gel " dediğimde kapı açıldı ve içeri Begüm girdi. Begüme baktığım da

 

Siyah vücudunu saran bir elbise giymişti, makyaj olarak sadece dudaklarını kırmızı ruj ile ön plana çıkarmıştı.

 

Begüm " hadi hazırlan gelin hanım dışarı çıkıyoruz" dediğinde şaşırdım " nereye" diye sorduğumda Begüm sorumu duymazdan gelip gardıropuma gidip içinde elbiselerime baktı, eline bir elbise alıp yatağın üstüne attı ve diğer elbiselerime bakmaya başladı. Begüme tekrar " nereye Begüm söylede bileyim" diye sordum, Begüm eline kırmızı derin göğüs dekoltesi olan elbisemi çıkarıp " bak bu çok güzel olur kırmızı" dedi ve yatağımın üstününe attı ve ayakkabılarımdan ise siyah topuklu ayakkabılarımı çıkarıp yere yatağın yanına koydu.

 

Gardıropumu kapatıp oturan bana baktı " hadi kalk bu gün şöyle kız kıza eğlenelim" dediğinde nefesimi dışarı verdim " keyfim yok" begüm yanıma gelip oturdu ve elini sırtıma koyup okşadı " biliyorum Kadem anneni babanı özlüyorsun zor senin için ama hayatına bakmak zorundasın hem istediğin zaman gidersin yanlarına Karan bu konuda bir şey demez" yüzüne düşen sarı saçını kulağının arkasına sıkıştırdı ve dili ile dudaklarını ıslatıp " Karan ise sorun, sorun etme çünkü Karan saa kendinden fazla güveniyor Kadem dahası Karan senin çok güçlü bir kadın olduğunu da o yüzden şuan dışarı çıksak bile neden dışarı çıkıyorsun bile demez sana" begüme baktım, bana hevesle umutla bakıyordu. Gülümsedim ve

 

" peki madem gidelim" dediğimde Begüm güldü ve boynuma sarıldı bir süre ikimizde sarılı kaldıktan sonra Begüm geri çekildi ve ayağa kalkıp " o zaman dışarı da bekliyorum gelin hanım" bende ayağa kalktım " bende hazırlanıp geliyorum görümceciğim" dediğim de ikimizde güldük.

 

İkimizde güldükten sonra Begüm dışarı çıktı, Begüm dışarı çıktıktan sonra bende hazırlanmaya başladım, banyoya gidip güzel bir duş aldım, duş aldıktan sonra odaya geri döndüm ve gardıropumdan iç çamaşırlarımı çıkarıp giydim ardından elbise mi de giydikten saçımda ki havludan kurtuldum.

 

Aynanın karşına geçip saç kurutma makinesini fişe takıp çalıştırdım ve saçımı kurutmaya başladım,

 

Bir süre saçım kuruduğunda da taradım ve saç düzleştiricisi ile saçımı düzleştirdim. Saçımın işi bittikten sonra makyajımı yapmaya başladım, makyajımı da var la yok arası yaptıktan sonra aynada kendime baktım, memnuniyetle gülümsedim ve çanta mı yatağın üzerinden alıp dışarı çıktım. Dışarı çıktığım da Begüm beni baştan aşağı süzdü ve süzdükten sonra gülümsedi " çok güzel olmuşsun gelin hanım " dediğinde bende gülümsedim " teşekkür ederim görümceciğim" dedim

 

Begüm yanıma geldi ve koluma girip merdivenlerden indik, aşağıya indiğimizde doğruca konaktan dışarı çıktık. Begüm " bir saat şöyle kafa dağıtalım" dedi ve arabasının kapılarını açtı , kendisi sürücü koltuğuna dolanır iken bende yolcu koltuğuna gidip kapıyı açtım ve içeride yerime yerleştim. Kapımı kapatıp emniyet kemerini taktım, Begüm de aynı şeyi yaptıktan sonra

 

" şimdi nere gidiyoruz bari onu söyle" dediğimde Begüm motoru çalıştırdı ve evin sokağından ayrıldık.

 

" arkadaşımın bir mekanına çok güzel bir yer" dediğinde gülümsedi

 

" gidelim bakalım" begüm güldü

 

" merak etme çok seveceksin" başımı aşağı yukarı salladım ve bir daha ağzımı açıp konuşmadım, arabada ki sessizliği bozan bir tek arabanın radyosunda çalan gece - ben öldüm şarkısıydı. Bir süre sonra mekana geldiğimiz de Begüm arabayı uygun bir yere park ettikten sonra arabadan indik, Begüm yanıma dolanana kadar mekanın dışını inceledim, bordomsu bir renge sahipti, önünde tek tük masalar vardı ve kalabalık sayılırdı. Kapının girişinde ise 2 tane uzun boylu güvenlik görevlileri vardı ve oldukça korkutucu gözüküyordu.

 

Begüm yanıma gelip " nasıl beğendin mi" diye sordu, begüme bakıp " esperanza mekanın adı anlamı ne" begüm bakıp gülümsedi

 

" umut demek" dedi ve koluma girip mekana yönlendirdi mekanın girişine geldiğimizde güvenlikler kapıdan çekildi, güvenliklerin çekilmesi ile mekandan içeri girdik içeri girer girmez " adamlar bir şey demedi tuhaf" dediğim de Begüm

 

" tanıyorlar beni boş ver sen onu şimdi içerisi çok güzel" dedi ve hızla perdeden yapılma kapıdan içeri girdik. İçeri ye girer girmez müzik sesi kulaklarımıza doldu,içeri de ki yoğun yer kokusu ve sigara kokusu ile midem bulandı. Begüm ise benim aksime rahattı ve otura bileceğimiz yer bakıyordu, bir süre etrafı inceledikten sonra eli ile boşta ki masayı işaret etti " bak şurada boş masa var" dediğinde bakışlarımı oraya çevirdim. Dediği gibi masa boştu, begüme bakıp " gidelim hadi" diye bağırdım, Begüm benim bağırmam ile elimden tuttu ve insanların arasına daldık. Burada ki ter kokusu bin kat daha kötüydü

 

Nihayet masaya vardığımız da Begüm kendini koltuğa bıraktı, bende geçip begümün yanına oturdum, Begüm yanımızdan geçen garsona iki meyve suyu istediğin de gülümsedim ve beni duya bileceği bir şekilde " alkol kullanmıyorum" diye bağırdım, Begüm bana bakıp

 

" sadece sana meyve suyu bana değil" göz kırptı ve kendini müziğin ritmine bıraktı.

 

Ben ise hayla gergindim böyle mekanlar beni hep tedirgin ediyordu manyak manyak tipler buradaydı. Bir süre sonra önümüzde ki masaya iki bardak konduğunda koyan kişiye baktım, adam yüzünde ki çapkın ifade ile bana bakıyordu, adam yanıma oturması ile Begüm den yana kaydım, Begüm de bana kaydığında da aynı durumda olduğumuzu anladım.

 

Adam gülerek " merhaba güzel bayanlar nasılsınız" dediğinde neredeyse burnumu tutacaktım çünkü çok ağır alkol kokuyordu

 

" gide bilirmisiniz lütfen" dediğim de adam güldü " hadi ama iyi kız rolunü bırak" elimi kaldırıp alyansımı gösterdim " evliyim eşim burada lütfen gidin" adam alyansıma bir süre baktıktan sonra sırıttı " yemezler güzelim senin gibi güzel bir bayanın evli olması mümkün değil" dedi ve daha iğrenç bir şekilde gülümseyip

 

" ister iseniz bana geçelim" dediğinde artık sabrım kalmamıştı.

 

Adamın ensesinden tutup bir anda önümüzde ki masaya yüzünü vurdum adam acıyla geri çekildiğinde burnunu tuttuğunu gördüm , anlaşılan burnunu kırmıştım.

 

Adam acıyla " manyak mısın kızım sen" dediğinde ileriden tanıdık bir ses " ne diyorsun lan sen turşu hıyarı" demesi üzere dönüp sese baktım ; ses tahire aitti, tahir yanımda ki eli ile kanayan burnunu tutan adama baktı " sen benim yengeme manyak mı dedin" diye sorduğunda Samette yanımıza gelip adama dik dik baktı " sanırım öyle ikizim" adam hırsla ayağa kalktı ve İkizlere " işinize bakın bebeler sizin ile işim yok benim uzayın hadi" tahir ikizine gülerek " kaşınıyor pezeveng" dedi ve adama döndü

 

" dua et abim yok burda, olsaydı senin gelmişini geçmişini sikerdi" adam tahirin söylediklerine güldü ve üzerine yürüdü " ne yapacaksın annene mi gidicek sin işinize bakın bu bayanlar bizim le uzayın hadi" tahir yumruklarını sıktı ve daha fazla dayanamayıp adama yumruğunu geçirdi, adam tahirin yumruğu ile geri sendeledi ve oturduğu koltuğa geri düştü. Adamın düşmesiyle Begüm ile ayağa fırladık.

 

Tahir adamın üzerine çıkıp adamı dövmeye başladığın da diğer adam tahire gider iken Samet önünü kesti

 

" ablalarıma yavşayan piçleri yaşatmıyoruz" dedi ve oda adama kafa attı, herşey 10 saniye içinde olmuştu. Eğlenen insanlar eğlenmeyi bırakıp bizim tarafımıza baktı, bakışlarımı kalabalığa çevirdim belki de biri yardım eder diye ama maalesef ki kimse yardım edecek gibi durmuyordu.

 

Bir süre sonra tahir ile Samet yorulmaya başladığın da adamlar onların yorulmasına fırsat bilip onları dövmeye başladılar.

 

begüme bakıp " bir şey yapmamız lazım" dediğim de " bensiz mi eğlence, bak şimdi üzüldüm" diyen bir ses işittim, tahir ise gülerek

 

" işte şimdi sıçtınız asıl kişi geldi" dedi. Gelen kişiye baktığım da Karan olduğunu anladım, Karan bana bakmadan direk tahiri döven adamı tahirin üzerinden tutup çekti ve bir tur oda dövdüğün de adam bayıldı.

 

Sameti döven adam Sameti bıraktı ve karana yöneldi, Karan sırtı dönük olduğu için adamı fark edemiyeceği için. adam hırsla karana tam saldırmaya yeltendiğinde masanın üzerinde ki şişeyi kapıp adamın kafasına geçirdim, şişe tuzla buz olur iken adam da yere düşüp bayıldı. Karan arkasında ki seslere dönüp baktığın da yerde yatan adamı gördü, bakışları bir süre sonra beni buldu ve çapkınca sırıttı " Vay karıma bak sen" çenemi dikleştirdim " Bi zahmet ben bugüne bugün Kadem akayım kocamın karısıyım" dedim ve saçımı omzumdan savurdum.

 

Şova gerek yok Kadem :)

 

Karan gülerek " eyvallah" dedi ve yerdeki adamlara baktı " şimdi size dönelim" Karan bana sarkıntılık eden adamı yakasından tutup kaldırdı " şimdi siz bir cezayı hak ettiniz" dediğinde adam " lütfen senin karın olduğunu bilmiyordum" diye yalvardı. Karan ikizlere bakmadan " yerde ki yatanı da getirin" dedi ve yakasını tuttuğu adamı yakasından tutup sürükleyerek dışarı çıkardı. İkizler diğer adamı da kaldırdı ve abilerinin peşinden onuda götürdüler.

 

Begüm bir süre sonra koluma girip

 

" hadi gidelim bizde" dediğinde başımı salladım ve çıkışa yöneldik.

 

Mekana gelenler ise sadece bize bakmak ile yetindi, şimdi bir kez daha anlamıştım insanlar bir çok şeyi görmezden geliyordu. Daha fazla beklemeyip kendimizi dışarı kendimizi attığımız da karan adamlara " ya dediğimi yapın yada bu şehiri terk edin eğer siz gitmez iseniz ben sizi göndermesi ni bilirim" dedi

 

İkizler kaldırıma oturmuş adamlara sırıtarak bakıyordu, yanlarına gidip

 

" Karan ne yapıyor" diye sordum, tahir gülerek " hak ettikleri cezayı yengecim" kenara kaydı ve eli ile yanını işaret etti " oturun ayakta izlemeyin eğlenceyi" dedi. Tahirin dediğini yapıp yanına oturduğum da Begüm de yanıma oturdu.

 

Karan " bekliyorum hadi" dediğinde adamın biri üstünde ki tişörtünü çıkardı, diğeri teredütle baksada oda çıkarıp kenara attı, Karan " pantolonlar da" dediğinde bana sarkıntılık yapan adam

 

" yapma abi insan içine çıkamayız" dedi. Karan nefesini dışarı verip

 

" onu kadınlara yavşamadan önce düşünecektiniz, şimdi çıkarın" dedi tekrardan

 

Adam el mahkum pantolonun düğmesini açıp pantolunu çıkardığın da altın da ki baksırı ile kaldı, diğeri de aynı şekilde pantolunu çıkardı, Samet ayağa kalıp adamların yanına gitti. Bir süre adamların etrafında döndükten sonra bana sarkıntılık yapan adamın poposuna sert bir şaplak attı, adam korkuyla ileri sıçradığında Samet " bak bak hıyar ağasına nasılda korktu, bunu kendisi başka bir kadına yapsa zevk alır" dediğinde Karan " samet yeter" dedi ve adamlara " şimdi şu aşağı sokaktan evinize gide bilirsiniz" dediğinde adamlar dehşetle " yapma ağam o sokak tekin değil" Karan kollarını göğsünün üzerinde birleştirdi " umrumda da bile değil onu bir kadına sarkıntılık etmeden önce düşünecektiniz" başı ile sokağı işaret etti " hadi yürün bakalım"

 

Adamlar ikiletmeden sokağa doğru yürüdüklerinde tahir ayağa kalktı ve " lan bari arkanıza ile önünüzü kapatacak bir şey alın" güldü

 

" yoksa namusunuz gider" dediğinde samet " bunun gibiler de ne gezer o baksana yengeme sarkıntılık etmişler" dediğinde Karan " bundan sonra iki kez düşünün bir kadın istemiyor ise istemiyordur" diye bağırdı.

 

Adamlar yavaş yavaş sokaktan kaybolmaya başladığın da Karan bize baktı " iyi misiniz" dediğinde hızla ayağa kalktım ve koşarak ona sarıldım, Karan ilk başta şaşırsada oda kollarını belime dolayıp başıma öpücük kondurdu " ne kadar kendimi korusamda korkmadan edemedim" diye mırıldandım.

 

Karan kollarını sıkı sıkı bana sardı sanki elinden gelse beni içine soka bilmek istiyormuş gibi " Sana zarar gelmemesi için babana sözüm var Kadem, babandan önce ise kalbimin sözü var" dedi ve titrek bir nefes alıp " eğer sana zarar gelir ise ufacık bir kesik yara olsa bile benim kalbim durur çünkü bende ki yerin çok başka"

Loading...
0%