@sessizkiz22
|
Karan : 12 temmuz 1997
Kadem : 20 ağustos 1997
İkizler: 13 kasım 2001
Begüm: 9 Aralık 1997
Sahra : 20 ocak 2001
Beste : 5 kasım 1999
( karakterlerin doğum günleri ileride belki kutlamak istenir ise diye buraya bıraktım şuan bakılır ise en yakın karanın doğum günü var slslslsl)
🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋
6 Ay sonra...
6 Ay, Tam tamına 6 Ay. Bu altı ay içinde hayatım tamamen değişmişti, mesela babam artık tedavi olmaya başlamış. Tabi Karan sayesin de, babamın hastalığını karana söylediğim günden beridir Karan babamın hastalığı için araştırma yapmış ve geçen aylarda hastalığın tedavisi olduğunu ama bunu Türkiye de olamayacağını söylemişti. Babam ne kadar bu konuda gitmemek için inat etsede annem bir şekilde inadını kırıp babamı şehir dışına götürmüştü.
Tedavi masraflı yüklü miktar da olsada Karan bunu da çözmüştü, nasıl mı? 40 dönümü geçik arsasını satarak. İlk başta ne kadar yapma desemde beni dinlemeyip satmıştı ve sattığı günde " sen yeter ki ağlama Kadem, sen mutlu ol diye gerekir ise elimde ki bütün mal varlıklarımı satarım senin için" demişti. O günden sonra karana arkaştan çok gerçekten kocam gözü ile bakmaya başladım.
Karan artık arkadaşım değil kocamdı, yani kağıt üzerinde.
Kapımın tıklanması ile aynada kendime bakmayı bıraktım " gel" demem üzere kapı açıldı ve içeri siyah takım elbiseli Karan girdi, karanı baştan aşağıya süzdüğümda karnımda bir karıncalanma hissettim. Karan gerçekten çok yakışıklı olmuştu dağınık duran kumral saçları bu sefer derli topluydu ve içine giydiği siyah gömleği vücut yapısından yeteri kadar gerilmiş ve vücut yapısını daha da belirgin hale getirmişti.
Karan beni baştan aşağı süzdükten sonra çapkınca sırıttı " o Kadem hanımım bu ne güzellik böyle resmen yakıyorsunuz" dediğinde yanına gittim ve karşına geçip cilveli bir şekilde " Dikkat et karan ağa ateşim seni yakmasın " dediğimde karanın dudağının kenarı kıvrıldı ve şuh bir ses ile
" işin içinde sen var isen ben yanmaya da, yakmaya da, kül olmaya da varım Kadem hanımağam"
Karan bir adım geri attığım da güldü, Karanın gülmesini umursamazdan geldim ve kendi etrafımda döndüm " nasıl olmuşum yakışmış mıyım yanına" karan gülerek " bu gece sen benim yanıma yakışmamışsın" dediğinde " nasıl yani beğenmedin mi?" dedim alıngan bir ses tonu ile.
Karan yüzümün düştüğünü fark etmesi üzere yanıma gelip, elini çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı " asıl ben senin yanına yakışmışım, sen benim değil" güldü " Ve kadem hiç bir zaman sen benim yanıma yakışmazsın anca ben senin yanına yakışırım" gülümsedim, benim gülümsemem ile Karan da gülümsediğin de elini çenemden çekti ve kolunu bana doğru açıp " gidelim mi?" dedi
Karanı başım ile onayladıktan sonra koluna girip yatağımın üzerinden çantamı aldım ve odadan çıktık.
Bu gece önemli bir geceydi yani Karan için aslında Karan için değildi bütün küçük çocuklar içindi. Karan sadece organize etmişti hepsi bu. Merdivene geldiğimizde Karan " eteğini tut dolaşıp düşmeni istemem o topuklular ile" dediğinde gözlerimi devirdim ve kolundan çıkıp " bak bakalım nasıl iniyorum eteklerimi tutmadan" dedim ve çenemi dikleştirip ilk basamağa adımı attım.
Ben yavaş yavaş aşağıya iner iken karanın da arkamdan güldüğünü hissettim ama dönüp ona bakmadım, kazasız ve ayağımı burkmadan aşağıya indiğimde karana baktım, karan bıraktığım yerdeydi " bak nasıl indim" Karan gülerek hızla aşağıya indi ve tam karşıma geçip durdu " aksini iddia etmedim zaten" zafer kazanmış gibi gülümsedim ve omzumun üzerinden saçımı savurarak
" biliyorum ne diye bilirim ki harikayım ben" Karan bu hareketime güldü ve "sen kime çektin ki böyle" demesi üzere sırıttım " sence"
Karan tam ağzını açıp bir şeyi diyeceği sırada aramıza dışarıdan uzun uzun çalan korna sesi girdi, Karan gözlerini kapatıp " Allahım sen beni sınamak istiyorsun madem başka bir şey ile sına lütfen yalvarıyorum" dediğinde dışarıdan
" ya abi meyve verdik dışarı da beklemekten, Samet manyağı tazecik meyvelerimi yiyor gelin ya" diyen tahirin sesini duyduk.
Karan gözlerini açıp " gidelim yoksa ben bu ikizleri yolda çöp kovasının yanına bırakacağım da" güldüm ve karanı beklemeden önden dışarı çıktım, dışarı çıktığım da Karan gibi siyah takım elbisenin içinde son derece yakışıklı İkizler bizi bekliyordu, Samet elinde her kimle yazışıyor ise ona gülümsüyordu, tahir ise aynada kendine bakıyordu.
Benim geldiğimi ilk fark eden tahir oldu ve aynada kendisine bakmayı bırakıp beni baştan aşağıya süzdükten sonra ıslık çaldı " Vay be yengeme bak resmen afet olmuş" tahir de telefondan kafasını kaldırıp bana baktığın da oda aynı şekilde ıslık çaldı " Abim şanslı valla senin gibi kızı kapmış yenge" dediğinde Karan dışarı çıktı
" ne oluyor yine" diye sorduğunda tahir " yengeme güzel olduğunu söyledik abicim" dedi ve karanı baştan aşağı süzdükten sonra " siz ikiniz bir aksiyon filminden çıkma çift gibi duruyorsunuz şuan" dedi ve bana baktı " yenge o elbisenin altında bıçak, yada silah yok değil mi" diye sordu.
Karan bezgince nefesini dışarı verip " tamam anladık yeter abartmayın binin arabaya geç kalmayalım" dediğinde " ya bırak Karan ne güzel övdü bizi" dedikten sonra tahirin yanına gidip yanaklarını sıktım " teşekkür ederim yengecim maşallah sizde çok tatlı ve yakışıklı olmuşsunuz" dedikten sonra elimi çektim, tahir ise " yenge sen teyzeme benzemişsin, teyzem 1 Ay bizde kaldı resmen teyzemin geni sana aktarıldı"
Samet ikizinin omzuna kolunu atıp
Ağırlığını ona verdikten sonra " sanki sen farklısın, sende teyzemin çenesini almışsın mübarek bir konuşuyorsun sanırsın makineli tüfek. Teyzem ile dedikodu yapmadınız mı siz sabaha kadar " dedi ve geri çekilip ellerini dizlerine vururak " Ay kız ne diyorsun, Ay kız deme, bak görüyormusun, aaa, bbbb, ccc" tahirin in taklidiniği yaptığın da tahir gülerek " abartma biz bilgi alış verişi yaptık bir kere hem ben aaa, bbb, ccc demiyorum"
Karan " yeter ya şimdi hepiniz arabaya biner siniz yada ben sizi zorla tıkarım" dediğinde bakışlarımı ona çevirdim, öfkelendiğin de kaşının ortasında ki çizgi hemen belli oluyordu şuan olduğu gibi. Karanı sakinleştirmek için " ne yanı beni demi zorla bindireceksin" dedim çocuk gibi. Karan hemen kendini toparlayıp
" hayır hayır yani ben sen için demedim karıcım" ikizlere baktı
şu pişmiş tavuk gibi sırıtan haytalara dedim" dedikten sonra bana baktı " yoksa asla sana öyle bir şey yapmam" dediğinde şapşal gibi sırıttım " yiaa öyle mi" dedim
Tahir " abi ciddiyim yaz şu hanımcılığın kitabını okuyalım işte baksana resmen yengeme kur yapıyorsun" demesi üzere karan tahire " sizi anlaşılan çöp kutusuna bırakacağım" dediğinde samet
" hep aynı hikaye sizi çöpten bulduk hikayesi ama bir şeyi unutuyorsun abi" tahiri işaret etti
" biz gerçekten çöpe bırakıldık Öz anne babamız tarafından"
Samet ile tahir ilk defa bu kadar ciddi durduklarını fark ettim, gerçekten annesi ve babası tarafından istenmeyen çocuklarmıydı? Karan tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada tahir elini kaldırdı ve karanı susturdu
" özür dileme abi zaten biz biliyoruz her şeyi" dedi ve ikiside arka kapıyı açıp arabaya bindiler.
Sokakta Karan ile tek başımıza kaldığımız da " cidden öylemi peki" diye sordum, Karan bezgince nefesini dışarı verip " evet maalesef öyle, babam ikizleri bulduğunda bir poşetin içindelermiş. Göbek bağları falan duruyor muş ikisininde yani yeni doğmuşlar mış babam o gün sokaktan geçerken köpeklerin ağzında poşette görmüş tahirin ayağını, hemen köpeklerden almış poşeti açtığın da ise Tahiri sonra da diğer poşette de Sameti bulmuş. Hemen polise gitmiş, annelerini ve babalarını bulmuşlar ama iki side istememiş sonra da babam yurda vermeyi gönlü el vermemiş oda evlat edinmiş "
Karan ikizlerin hayatını anlatmayı bıraktığın da" çok kötü kim bilir İkizler ne halde şuan " dediğim de karan başını iki yana salladı" bazen şakanın dozunu kaçırıyorum böyle işte ama inan onların kalplerini kırmak istememiştim " kolumu uzatıp elimi karanın koluna koydum" biliyorum İkizler sana küs kalamazlar "dediğim de tahirin sesi aramıza girdi" ya birde bize diyor ama kendisi karısı ile orda cilveleşiyor " dediğinde samet başını arabanın tavanından çıkarıp
" aile var burda ayıp oluyor " Karan gülerek" tamam lan patlamayın geliyoruz işte " dedi ve yolcu kapısına gidip kapımı açtı" buyurun Kadem hanımım " gülümsedim ve" teşekkür ederim Karan ağam " dedikten sonra koltuğuma yerleştim
Karan kapımı kapatıp kendi tarafına dolandı ve kapısını açıp yerine yerleştirdikten sonra kontağı çevirdi motoru çalıştırdıktan sonra hızla evin sokağından ayrıldık.
Samet Karan ile koltuğumuzun arasından başını öne doğru uzatıp
" şimdi bu gece kimsesiz çocuklar için ya abi " dediğinde Karan Samete bakmadan " evet" dediğinde " bu gecede ablam neden yok yada beste falan" Karan kısa süreliğine Samete baktıktan sonra yola baktı " önden gitti onlar" Samet abisinden cevabını aldıktan sonra kafasını geri çekti.
" Karan kaç senedir bu geceyi düzenliyorsunuz peki" diye bende soru sordum, Karan " uzun zamandır neredeyse 5 6 senedir, babam başlattı bizde devam ettiriyoruz işte" dediğinde tahir
" a abi bak ne buldum" demesi üzere kafamı çevirip arkaya baktığımda tahirin elinde gitar vardı.
Karan dikiz aynasından bakarak
" koy onu yerine tahir" tahir abisinin sözünü ikiletmeden oturduğu koltuğun altına koydu, karana dönüp " senin mi?" diye sordum, Karan tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada tahir kafasını öne doğru uzattı "evet yenge abimin, abimin sesi çok güzel bu ara biliyormusun hatta ve hatta bir yerde bir süre sahne almış biri" diye sorduğum soruya cevap verdi.
Karana "cidden mi bana neden söylemedin bunu" dedim karan nefesini dışarı verip " bahsedilecek bir şey değildi ya sadece ufak hevesti işte geçmişte kaldı" dediğinde tahir " abi yengeme şarkı söylesene belki sonunda bir öpücük kaparsın" demesi üzere.
" kim bilir belki de size bir yeğen gelir" dediğimde Samet " sus, lütfen yenge sus" dediğinde Karan dikiz aynasından Samete bakarak " ne oldu düne kadar meraklıydınız, yeğenimiz olsun diye ne oldu şimdi?" Samet kafasını öne doğru uzatıp abisine
" şunu öğrendik abicim çocukları leylekler getirmiyor muş ve" ikizine bir süre baktıktan sonra
" dahası tahir yüzünden duymak bile istemiyorum şu çocuk mevzusunu" dediğinde " tahir ne yaptı ki?" diye sordum, Samet bezgince nefesini dışarı verdi
" hocaya lezbiyenim dedi" tahir elinde ki telefondan kafasını kaldırdı " ne yapayım hoca tam orayı anlatır iken bir an dudaklarıma baktı, bende salladım bir şeyler" diye kendini savundu Karan kardeşine gülerek " İnşallah kullandığın kelimenin anlamını biliyorsundur tahir" demesi üzere tahir abisinin koltuğuna yapışıp
" bilmiyorum ama abi kötü bir kelime olduğunu söyleme" demesi üzere karan ile ikimizde güldük, Karan tahire dikiz aynasından bakarak " maalesef kardeşim yaşın yetmiyor" tahir abisine bakmayı bırakıp bana baktı " sen biliyor musun yenge kelimenin anlamını" diye sordu.
Karana kaçamak bir bakış attım, Karan gülümsediğinde bende gülümsedim ve tahirin sorusuna karşılık başımı iki yana salladım
" bilmiyorum maalesef ki" dediğim de ikizine döndü " ikizim sen biliyor musun peki" bakışlarımı onlara çevirdiğim de Samet " evet biliyorum yaklaş kulağına söyleyeyim" dediğinde tahir ikizine yaklaştı, Samette kulağına fısıldayarak kelimeyi söylediğin de tahir arabanın içinde " hasiktir be" demesi üzere karan " lan yengen var arabada" dediğinde karana
" sıkıntı yok bazen bende ediyorum" dedim, Karan gülerek
" doğru ya her defasında unutuyorum senin o narin kızlardan olmadığını" güldüm
" evet narin bir kız değilim ve hiçte olmadım "
Karan gülerek yola baktı, bende başımı çevirip dışarıyı izledim. 6 Ay geçmişti ama içimde de bir şeyler değişmeye başladı bu özellikle karana olan duygularım. Neydi bu duygu? neydi bu hissettiğim duygunun adı ?
❤️❤️
Belime dokunan el ile meyve suyumun içinde ki pipet ile oynamayı bıraktım, belime konulan el karana ait olduğunu anlamamak mümkün değildi çünkü dokunuşu çok farklıydı, narin masum ve kırılacak bir eşya mış gibi hissettiren dokunuşu.
" sizi tanıştırayım hayat arkadaşım Kadem Akay" dedi gecenin başından beridir tekrarladığı kelimeyi, Karan bana bakarak " canım buda kimsesi çocuklar için sıcak yuvalar yapan bir yardım şirketinin ceosu" bakışlarımı karandan çekip karşım da ki kırıklı yaşların da ki adama gülümsedim ve başımı hafifçe öne eğerek " memnun oldum" dediğimde adam da gülümsedi " bende Kadem hanım" dedikten sonra " sonra görüşürüz Karan bey" diyip Karan ile el sıkıştıktan sonra yanımızdan ayrıldı.
Karan ile baş başa kaldığımızda bezgince ofladım " bitmiyor bitmiyor sıkıldım artık" diye söylediğimde Karan güldü " az kaldı sabret birazdan bitecek hem" etrafa bakındı " İkizler nerede nereye kayboldu onlar" dediğinde omuzlarımı kaldırıp indirdim
" bilmiyorum" dediğim de arka tarafta " Karan beyciğim" diyen cilveli bir ses duymam ile bakışlarımı oraya çevirdim.
Sesin sahibi sarışın bir bayandı ve üstüne benim aksime giydiği kırmızı derin yırtmaçlı elbisesi ve dudaklarını ön plana çıkarmak için yaptığı kırmızı ruju ile çok sexy gözüküyordu. Karan gülümseyerek yanımdan kadının yanına doğru gittiğin de içimde daha önce oluşmayan bir duydu oluştu.
Kadın hemen hemen Karan ile yaşıt olması zaten yeteri kadar canımı sıkmıştı ve üstelik karanın gülerek kadının yanına gitmesi dahada sıkılmama sebep oldu. Bir süre kadın ile karanı göz hapisine aldım, kadın gülerek bazen karanın kollarını dokunuyor, bazende göğüsüne. Kadın karana her temas etmesinde elimde ki peçeteyi didik didik ediyordum.
Bir süre sonra yanımda " yenge sakin ol yedin bakışların ile kadını" diyen tahirin in sesi ile bakışlarımı onlardan çektim ve tahire baktım
" ne alakası var ya sadece gözüm daldı" diye geçiştirdim. Sol tarafımda "yedik yenge bizde aynen" diyen Sametin sesi ile bakışımı oraya çevirdim " ne alakası var, sonuçta karan ile kadın iş konuşuyor değil mi hem hangi çağda yaşıyoruz biz ya kıskanmakta ne oluyor" ikiside bana inanmıyormuş gibi bakış attı.
Bakışlarımı İkizlerden çekip kadın ile karana baktım, kadın bu sefer karana biraz daha sokulmuştu ve kulağına bir şeyler diyordu, tahir
" Ben sen yerinde olsam yenge o kadının saçını başını yolardım" dediğinde Samette " bende baksana nasıl da abime sırnaşıyor" dediklerinde " yok Karan yapmaz öyle biri değil" dedim
Karan asla öyle biri değildi yani mümkün değil, her ne kadar biz kağıt üzerinde evli olsakta sonuçta karısıydım. Yapmaz, yapamaz. Yapmaz değil mi?
Tahir fısıldayarak " Bence sen kadının yanına gidip kendini göster yenge bak abim alyansı da takmamış unutmuş galiba " dediğinde bakışlarımı karanın sol eline çevirdim, tahirin dediği gibi Karan alyansını takmamıştı.
Gözlerimi kıstım ve " haklısın yengecim ben şu sarı çiyana gidip kendimi göstereyim" dedikten sonra kalan meyve suyumu kafama diktim, meyve suyunu içmem ile boğazımda bir yanma hissi oluştu.
Tahir " yenge ne yaptın sen" demesi üzere elimde ki bardağa baktım, bardak benim içtiğim bardak değildi. Samet telaşla " bittik biz abim canımızı okuyacak" dedi
Tam Samete bir şey diyeceğim sırada hıçkırdım, anlaşılan benim meyve suyu diye içtiğim şey alkoldü. Zemin ayaklarımın altından kaymaya başladığında dengem sarsıldı ve bir adım geri gittim, neredeyse tam düşeceğim de İkizler kollarımdan tuttu. Samet
" yenge lütfen bir şey söyle" dedi telaş.
Bem Tahiri görmezden ve duymazdan gelip bakışlarımı Karan ile sarışın kadına çevirdim, kadın hayla karanın göğüs kafesine dokunuyordu " yenge lütfen bak bu kafa ile bir şey yapayım deme" kolumu çekip ikisinden de kurtardım " siz merak etmeyin o iş bende" dedim kelimeleri yayarak.
Tahir " eyvahlar olsun yengem sarhoş oldu bile ikizim ne yapacağız" diyen sesi cidden endişeliydi. Ben ikizleri duymazdan gelip karşımda ki manzaraya odaklandım, kadın bu sefer parmaklarının üzerinde yükselip karanın yanağını öpmesi ile.
" yedim lan seni" dedim ve hızla sarsak adımlar ile yanlarına gittim. En son hatırladığım şey ise kadının o sarı saçlarının elimde kalması ve karanın beni ondan uzaklaştırma çabasıydı. Ha birde karanın ikizlere ardı arkası kesilmeyen küfürleri. |
0% |