Yeni Üyelik
34.
Bölüm

34. BÖLÜM

@sessizkiz22

Keyifli okumalar dilerim herkese lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın 🙂

 

 

BÖLÜM ŞARKISI : MARAN MARANGÖZ : AŞIK OLDUM BEN SANA

 

💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙

 

Karan hiç bir şey söylemeden öylece yüzüme bir süre baktıktan sonra gülümsedi " kademim" dedi ve elimi tuttu, avucumun içine öpücük bırakıp kucağına koydu

" sorun ne" diye sorduğunda

" zaman Karan, zamanınımız yok" ne kadar söylemek istemesem de

" seni dün neredeyse kaybediyordum ben" Karan nefesini dışarı verdi " farkındayım güzelim ama dediğim gibi acele edilmemesi gerek hem" kucağında ki elimi kaldırdı ve tekrar üzerine masum bir öpücük bırakıp

" iyileşmedim ben çok hastayım" dedikten sonra yüzünde ki gülümseme daha da arttı " aşkından hasta oldum Kadem hanım hastanelere düştüm" bakışlarını odanın içerisinden çevirdikten sonra tekrar bana baktı

" hasta oldum da hastaneye getirdiler" dediğinde güldüm ve elimi elinden Kurtardıktan sonra karanın omzuna hafif vurdum.

 

Karan ise güldü ve beni hızla göğüsüne çekip kollarını belime dolayıp sımsıkı sarıldı. Bende kolumu beline dolandığımda saçlarıma tek öptü ve çenesini başıma koydu

 

" bende yaktığın ateşin farkında bile değilsin Kadem, sen sadece bir adam görüyorsun dışarıdan ama o gördüğün adamın içi senin ile dolup taşıyor." kollarını daha sıkı sardı bedenime " şu bedende atan kalp sadece senden ibaret, 12 yıldır azalmaya bu sevgim, şimdi daha da arttı " başıma tekrar öpücük kondurduğun da geri çekildim ve karana baktım.

 

" korkuyorum Karan tekrar aynı şeyleri yaşayacağız diye" dediğim de sesim titrediği için başımı eğdim , Karan ise hemen ellerini iki yanağımı koydu ve başımı kaldırdı. Bakışlarından yine umut vardı, bakışlarında yaşam vardı. Kısacası karanda hayat vardı.

 

" bu ilk ve son kademim, ilk ve son güzel karım" dili ile kuruyan dudakları ıslattı " bundan sonra hem senin için hemde ileri de ki hayallerimiz için çabalacağım" dedikten sonra başımı salladım çünkü konuşur isem ağlardım ve bu karanın hem kızmasına ve üzülmesine sebep olurdu.

 

Karan başını kaldırıp başıma öpücük bıraktığı sırada gözlerimi kapadım, kokusu vardı, sıcaklığı vardı, evim dediğim adam vardı kısacası Karan vardı.

 

Karan öpücük bırakıp geri çekildikten sonra " bundan sonra hep mutluluk olacağız, isöz veriyorum dünyalar güzelim, Söz veriyorum nefesim, ruhum, bahar kokulu güzel karım"

 

💓💓

 

" senin ben tipini sikeyim" onuncu kez aynı cümleyi kuran karana baktım ve kınayıcı bir şekilde " Karan lütfen duyacaklar şimdi çok ayıp" dedim kısık bir ses ile. Karan ise bana bakıp umursamaz bir şekilde " duyarlar ise duysunlar" bakışlarını benden çekti ve karşısında oturan adama baktı " elimden gelse kapıdan içeri almazdım" davut babaya baktı " babama dua etsinler yoksa o getirdiği çiçeği bir tarafına sokup gönderirdim" dediğinde bana baktı ve sanki yeni fark ediyormuş gibi

" Ben hastaneden çıktım yeni ama adamlar begümü istemeye gelmişler" dedi dişlerini sıkarak.

 

Karan biraz daha toparladıktan sonra doktorlar taburcu etmişti, eve geldiğimiz de ise evde begümü istemeye gelenler vardı, içeri girdiğimiz dakikadan beridir Karan ile İkizler küfürleri havada uçuşuyordu. Begüm ise oturma odasına girmemişti.

 

Ortam şuan abartısız çok gergindi özellikle Karan ile İkizler. Bakışlarımı ikizlerin oturduğu yere çevirdiğim de ortalıklarda yoktular, karana yaklaşıp " Karan İkizler yok, bir delilik yapmazlar dimi" diye sordum, Karan karşında rahat oturan adamdan bakışlarını çekmeden " inşallah" çenesi karşısında ki adamı işaret etti " şu herifi bir daha dönmemek üzere bezdirecek hale getirme planları yapıyorlardır inşallah" dedi öfkeli kısık bir sesle.

 

Karanın duya bileceği şekilde ofladım, Karan ise beni umursamadan karşıda ki adama baktı, bir süre sonra Neriman anne evin yardımcısına begüme kahveleri getirmesini söylediğin de yardımcı dışarı çıktı. Karan ise

" ulan insanda biraz utanma olur cibiliyetini siktiğimin herifi" dedi yine kısık sesle.

 

Karana artık bir şey demeyecektim çünkü ne dersem diyeyim beni takmıyordu.

 

Bir süre sonra odaya kahveleri getiren kişiyi görmem ile şaşırdım, benim gibi diğer aile üyeleri de şaşırır iken Karan yanımda kısık sesle güldü ve keyifle arkasına yaslandı.

 

Ben ise şaşkın gözler ile kadın elbisesinin içinde tahire bakıyordum, tahiri incelediğim de gülmeden edemedim, tahir begümün kıyafetlerini giydiği yetmezmiş gibi bide kıvırıyordu ve bu göründü kırk yıl gözümün önünden gitmezdi.

 

Tahir kalçasını sallaya sallaya şaşkın gözler ile bana aile büyüklerine tek tek Kahveleri dağıtmaya başladı, Neriman anne kaş göz işareti ile Tahire kızar iken tahir umursamadı ve tek tek diğerlerine de kahveyi dağıttı.

En son genç olana verdikten sonra bize döndü. Yine aynı şekilde kalçasını sallaya sallaya gelir iken genç olan adam " bu Begüm değil, ben begümü tanıyorum" dediğinde Karan çatık kaşlar ile ona baktı, tahir ise arkasını dönüp

" begümüm ben değiştim sadece" dedi kadın ses tonu ile.

 

Karan ise " acaba begümün neresinden tanıyorsun i-" sözünü bitirmeden hemen elim ile ağzını kapattım, Karan ise elimin altında bir şeyler mırıldandıktan sonra elimi tutup ağzından çekti. Tahir ise önünü dönüp yine kıvırarak önümüze geldi ve hafif eğilip karana tepsiyi uzattı, kahveleri verir iken tahir" Beni benden alırsan seni sana bırakmam bebeğim " dedikten sonra kirpiklerini arka arkaya kırptı.

 

Karan ise tehtit kadar bir şekilde gülümsedi " asıl ben seni bırakmam " dedikten tepside ki kahveyi aldı, tahir bana bana da tepsiyi uzattı

" sen benim kocama mı yürüyorsun" kahveyi aldım. Tahir kahveleri tek tek dağıttıktan sonra karanın yanına oturdu ve bacak bacak üzerine attı, bana dönüp " valla kapmışsın taş gibi adamı şekerim" karana yaklaştı ve " azıcık ucundan kıtlata bilir miyim bebeğim" tahir bebeğim kelimesine öyle bir vurgu yapmıştı ki karan şaşırıp kalmıştı ,Karan şaşkınlığını üzerinden attı ve " Ben sana vereceğim bebeğim" dedi oda tahir gibi.

 

Tahir göz kırpıp " odama gel yakışıklı bekliyorum" dedikten sonra kaşlarını oynattı

Karan ise sabır çekip önüne döndü

 

Tahiri biraz tanıdım ise bu krizi fırsata çevirip Karan ile uğraşırdı ki dediğim gibi de oldu

 

tahir cilveli bir şekilde peruk olan sarı saçının uç kısmını parmağını dolayıp " akşam yanıma gelsene bebeğim, odamda kocaman bir böcek var bakarmısın" dedi. Karan ise başını bana çevirip nefesini dışarı verdi.

 

Tahir ise bozuntuya vermeden karşısında oturan adama baktıktan sonra , başını çevirdi ve koyu sohbet eden büyüklere baktı. Ona bakmadığını kanaatine vardığında elini kaldırdı ve orta parmağını gösterdi.

 

Adam tahirin hareketi ile şaşırdı, Karan ise başını eğip güldü. Tahir ise sırıtarak " şerefsiz herifin canını okuyacağız haberi yok" dedi fısıldayarak. Karan ise " Samet nerde" diye sordu. Tahir bakışlarını karana çevirdi ve sinsi bir şekilde gülümsedi " o daha beter işler peşinde" dedikten sonra önüne döndü ve adama elini kaldırıp salladı. Adam ise şaşkın gözler ile öylece tahire baktı.

 

Tahir gülerek " aklı gitti diyeceğim de adamın aklı da yok ki" dediğinde karana " ne halt yiyor tahir" diye sordum, Karan bana baktı, bir süre yüzümü inceledikten sonra " sadece ders veriyor" dediğinde " Ve sende bir şey demiyorsun sanırım taş yağacak başımıza" geri çekildim ve arkama yaslandım.

 

Karan ise güldü ve tahire döndü, tahir ile sohbet eder iken " evet davut bey sebebi ziyaretimiz belli" oğluna baktı ve sonra tekrar davut babaya " Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız begümü oğlumuz haruna istiyoruz" dedi. Karan ile tahir ise yanımda bir şeyler mırıldandı, büyük ihtimalle ikiside küfür etti.

 

Davut baba elinde ki kahveyi önünde ki sehpaya bıraktı ve derin bir nefes alıp verdikten sonra

" valla kıza da sormak lazım " dediğinde tahir " benim için uygun babacım" dedi ve karşında ki adam sırıtarak " bunu ecdadını si-" diyemeden dışarıdan kadın sesleri yükseldi.

 

Herkes şaşkın gözler ile dışarıda ki seslere odaklanır iken karan " ulan siz az değilsiniz" dedi ve ayağa kalkıp yalandan " Ben bir aşağıya bakayım baba" dediği sırada aşağıdan " Harun çık ulan dışarı ne demek kız istemek lan" diye bağıran kadının sesi ile bütün gözler harun denen adama döndü.

 

Harun soğuk terler döker iken terleyen ellerini pantolonuna silip ayağa kalktı, tedirgin gözler ile aile büyüklerine bakıp " Ben en iyisi aşağıya ineyim" dedikten sonra hızla odadan dışarı çıktı. Karan ile tahir de peşinden dışarı çıktığında bizde peşlerinden çıktık. Dışarıya bizde çıktığımızda avluda neredeyse 5 tane kadın Harun denen adama yiyecekmiş gibi bakıyordu. Kadınları tek tek incelediğim de kimisi bizim ile aynı yaştaydı kimisi de küçük. Hepsi Haruna yiyecekmiş gibi bakıyordu ve yeteri kadar da sinirli idiler.

 

Kadınların arkasından Samet çıktı ve eli ile harunu işaret etti " işte burda, çiçeğini çikolatasını alıp gelmiş benim" tahire baktıktan sonra dramatik bir şekilde " benim canım ikiz kız kardeşimi istemeye geldiler" dediğinde tahir Haruna

" açıkla Harun neler oluyor" eli ile aşağıda ki kadınları işaret etti " hani hiç sevgilin olmamıştı senin hani sen aşkımdan ölüyordun köpek oluyordun" diye hesap sordu.

Bütün bakışlar Haruna döner iken Harun hızla. Merdivenlerden aşağıya indi ve koşarak Konaktan çıktı.

 

Harunun çıkması ile kadınlar da peşlerinden gitti, geriye aşağı da bir tek Samet kalmıştı.

 

Harunun annesi ile babası özür diledikten sonra onlarda mahçup bir şekilde Konaktan çıktığın da geriye terasta biz kalmıştık.

 

Samet aşağıda beklemek yerine yanımıza geldi, samet yanımıza geldi gelmesine de keşke gelmedim diye bilir çünkü şuan ikizlere sinirli bir şekilde bakan Neriman anne vardı.

 

" rahatladınız mı şimdi ikiniz de" diye tahir ile Samete sordu, samet gevşek bir şekilde " valla rahatladık anne" dediğinde tahir " valla rahatlamayı şöyle tarif edeyim anne, hani çok sıkışırsın ya böyle dışarıda çişin gelir, bir an önce kendini eve atman gerekir" Neriman anne evet dermiş gibi başını salladı.

 

" işte kendini eve atarsın ve doğruca tuvalete çişini yaparsın ya işte o çişini yaptıktan sonra gelen rahatlama gibi anne" dediğinde Neriman anne tekte ayağında ki terliği çıkardı, tahir ile Samet ne olduğunu anlayınca " ikizim run" dedikten sonra hızla koşarak yanımızdan kaçıyorlardı ki

 

Yılların usta nişancısı olan Neriman anne terliği Samet ile tahirin arkasından fırlatması ile terlik tahirin sırtına gelir iken, Neriman anne diğer terliğini çıkarıp Samete attı, diğer terlikte Sametin kafasına gelince ikisi de acıyla oldukları yere kapaklandı.

 

Davut baba ise " elleriniz dert görmesin çocuklarım" demesi üzere Neriman anne " ne diyorsun davut sen Allah aşkına rezil ettiler bizi" dediğinde davut baba "valla hanım biz bir şey yapmadık yapan onlar, çocuklarım iyi yaptı" karana baktı " İkizler bir şey yapmasa bile Karan yapardı"

 

Neriman anne ise yılmış bir şekilde

" cidden bıktım sizden ne haliniz varsa görün" dedi ve odasına gitti, davut baba da peşinden gider iken avluda biz ve yerde kalkmak için debelenen tahir ve ona yardım eden Samet vardı.

 

Tahir bir süre yerden kalkmaya çalışır iken, sessizliği bozan bir ses oldu ve ardından Sametin kahkahası, Karan da daha fazla kendini tutamayıp gülmeye başladığın da bende kendimi tutamadım ve güldüm.

 

Üçümüz de aralıksız kahkaha atar iken tahir yerden kalktı " gülmeyin lan" diye bağırdı. Samet karnını tutup gülmesini az da olsa kontrol altına aldığın da " ulan oğlum hiç yakıştı mı sana" dedikten sonra tekrar güldü. Tahir ikizine bakıp

" ne var sanki çok komik" dedi.

 

Karan gülmeyi bırakıp " ulan oğlum bir şeyinde normal olsun be" dedikten sonra " ulan bari insanın baksırı normal olur, hoş senden de beklenir bir şey küçük ayıcıklı baksır" demesi üzere herkes tekrardan güldü.

 

Samet gülüşünün ardından " ulan küçükken anneme altına işlediğin de ayı işedi diyordu bende diyordum bu ne diyor halbuki" eli tahirin arkasını işaret etti

" şortunda ki ayıları diyormuş" dedikten sonra büyük bir kahkaha attı.

 

Üçümüz de nefessiz kalana kadar güler iken tahir " ulan Harbi, annem inanmazdı döverdi beni, bir keresinde koltuğa işemiştim anneme çilekler işedi demiştim annem dövmüştü ya lan beni" dediğinde kendisi de güldü.

 

Dördümüz de aralıksız tahirin yırtılan elbisenin altından gözüken baksırına güldük. Herkes gülmesini kontrol altına aldı.

 

Karan " hadi uyuyun artık gece gece çok güldük yeter bu kadar" dedi, tahir geri geri adım atmaya başladığın da Samet " ne yapıyorsun oğlum kafayı mı yedin" diye sordu. Tahir " dödütüme bakacaksınız bakmayın dödütüme" dediğinde Karan " bakmak istesek senin götüne mi bakarız tahir" dedi.

 

Tahir umursamayıp geri geri gider iken " götüme bakanın götünü keserim ona göre" demesi üzere

" ulan az önce gördük zaten göreceğimiz kadar salak kardeşim" dedi Karan. Tahir abisinin dediğini duymazdan gelip geri geri yürümeye devam etti " olsun daha fazla bakmayın popoma, dödütüme bakanın dötünü keserim"

 

Karan başını iki yana salladı

" cidden diyorum bir insan bu kadar anarmol olamaz mümkün değil" dediğinde tahir odasının kapısına geldi. Kapıya geldiğin de elini arkasına atıp kapının kolunu aradı. Kapının kolunu bulunca kendinisi hızla içeriye attı. Atmasına ama elbise kapının koluna takılınca, baştan aşağıya yırtılması ile tahirin kadın göğüsü yaptığı portakallar yere düştü.

 

Samet ise gülerek " ikizim memeler düştü" diye dalga geçer iken Karan bezgince nefesini dışarı verdi, tahir yerde ki portakalları tek tek topladıktan sonra " silikonlarım düştü, bakmayın ulan " dedi ve ardından kapıyı kapattı.

" Ben gidip biraz daha ikizim ile uğraşayım, kırk yılın başı böyle bir olaya girdik kaçıramam" dedi ve koşarak odaya girdi.

 

Samette gittiğin de Avluda Karan ile baş başa kalmıştık, Karan bana dönüp elimi tuttu ve odaya doğru çekiştirmeye başladı.

 

Beni iyi hoş odaya çekiştiriyordu da ben sabah ona dediğim şeyden ötürü yüzüne bile bakamıyordum. Odanın kapısına geldiğimiz de karan kapıyı açtı ve geçmem için eli ile içeriyi işaret etti " güzel karım önden lütfen" dediğinde gülümsedim " teşekkür ederim Karan bey" dedikten sonra odaya girdim.

 

Karanda peşimden girip kapıyı kapattı.

 

Ben daha ne olduğunu anlamadan Karan kolumdan tutup kendine çekti, karanın beni kendine çekmesi ile göğüslerim karanın vücuduna çarptı, bu hareketi ile istemsizce yutkundum.

 

Karan bir süre dudaklarımda takılı kalır iken, gözleri giderek koyulaşmıştı.

 

Titrek bir nefes aldığım sırada dudağının kenarı kıvrıldı " ne o Kadem hanım hastane odasında baya cesurdunuz ne oldu" demesi üzere kendimi toparladım ve kollarımı karanın boynuna dolayıp çenemi havaya kaldırdım. Bu hareketim ile Karan ile dudaklarımızın arasından kısa bir mesafe kalmıştı ve nefeslerimiz bir birine karışıyordu.

 

" Ben hayla cesurum Karan bey asıl mevzu sizsiniz" Karan kollarını dahada sıkı sardı bedenime " sizden yana şüphem yok Kadem hanım siz hep cesur bir kadınsınız" dudağını dudağıma sürtüp " size hayran olmamak elde değil"

 

Muzip bir şekilde gülümsedim

" demek hayranımsınız Karan bey" Karan alt dudağını dişlerinin arasına aldı ve sadece başını salladı.

 

Parmak uçlarımın üzerinde yükselip karanın dudağının tam kenarına varla yok arası öpücük bıraktıktan sonra geri çekildim ve başımı göğsüne yasladım. Karan bu hareketim ile kollarını daha da sıkı doladı. Sanki kollarının arasında çekip alacakmışım gibi. Bende kollarımı boynundan çekip sırtına sıkı sıkı doladığım da Karan yerinde hareket etmeye başladı.

 

Ne yaptığının farkına vardığımda

 

Sokaklarda geceleri sessizce yürüyordum

Sabahlara seni anlatıp ağlıyordum

Yeni doğan güneşe ismini veriyordum

 

Aşık oldum ben sana

 

Gözlerine baka baka

 

Elini tuttuğumda

 

Kalbim durdu ata ata

 

Diye şarkı mırıldanmaya başladım, Karan çenesini başıma koydu ve biz sarmaş dolaş bir şekilde dans ediyorduk.

 

Kulağımın altında atan ses benim için dünyanın en güzel sesiydi, kokusu huzur veriyordu. Kolları ise güven, soğukta çıplak kalsam bile bu kollar bedenime dolandığı zaman asla üşümezdi.

 

" Karan" dediğim de " söyle ömrümün baharı" başımı karanın göğsünden çektim ve gözlerinin içine baktım " gerçekten benden gitseydin sensiz yaşayamazdım" Karan belimde ki elinin birini çekti ve yanağıma koydu " seni kolay kolay bırakmam ama eğer yaradan ayırmak ister ise ayırır kademim, unutma hayat yalan ölüm gerçek"

 

Ölüm kelimesi bile soğuktu ama maalesef gerçekti, kimse kaderinden kaçamazdı, karanın dediği gibi hayat yalan ölüm gerçek, elbet herkes bu gerçek ile karşılaşacaktı.

 

Ağlama isteğimi bastırdım ve başımı salladım, Karan anlıma öpücük bırakıp geri çekildi, tekrar elini belime yerleştirdiğinde bende belinde ki ellerimi göğüs kafesinin üzerine koydum. Titrek bir nefes alıp " Karan ben eminim, beni dinlemedin hastane de ama ben eminim" başımı iki yana salladım

" her ne olacak ise olsun ama pişmanlığımız olmasın, yaşayacak isek yaşayalım, gülecek isek gülelim yeter ki yaşayalım. Yaşamadık diye pişman olmayalım" Karan derin bir nefes verdikten sonra " son kez soruyorum o zaman emin misin kademim" başımı salladım " evet eminim" dedim kendimden emin bir ses ile.

 

Karan gülümsedi ve elini yanağıma koyup " o zaman bu gece bizim Gecemiz, Karan ile Kademin gecesi. En önemlisi de benim bu gece sana yine sayısız yenilmelerime girecek" dedikten sonra Karan yanağımdan elini çekti ve kalçamın üzerine koydu. Belimde ki elini de kalçama koyduktan sonra kalçamdan tutup beni kucağına aldığın da bende bacaklarımı beline doladım.

 

Karan " ne bugün ne de yarın seni sevmekten, sana yenilmekten asla vazgeçmeyeceğim Kadem, sen benim kurtuluşum olan kadınsın ama ben senden kurtulmak istemiyorum sana yenilmek istiyorum Kadem ve bu yenilgi benim için dünyanın en güzel yenilgisi"

 

 

🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍

 

Evet güzel bir bölüm ile geldim yine size sjsksks tahirin kadın kılığında ki halini yazar iken gülmeden edemedim, o sahne ile tahiri düşünmek cidden komik neyse haftaya smut sahne var bilginiz olsun 🤭 haftaya yeni bölümde görüşmek üzere kendinize cici bakın

Loading...
0%