1 hafta sonra.....

" ya hâla" diye bağırdı Bade, tahir ise umursamadan elin de ki boya ile kağıdı boyuyordu, Bade neredeyse ağlamak üzere idi, alt dudağını sarkıtmış gözleri dolmuştu. Tahir ise " bence çok güzel oldu" kağıdı havaya kaldırdı ve gözünün önüne tuttu " bence de güzel oldu" dediğinde kağıda bakışlarımı çevirdim

Tahir güneşi maviye boyamış, dağları ise kırmızı, küçük minik evi ise kahve rengi suyu ise yeşil çimleri ise pembe yapmıştı. Sanırım kendisi renkli kişiliğini ortaya koymuştu...

Badenin alt dudağı titremeye başladığın da içeri ye Karan girdi, Karan girer girmez Bade yerinden kalktı " baba" diyerek karanın yanına gitti, Karan badeyi kucağına aldı, Bade başını karanın boynuna gömdü. Karan badeye sıkı sıkı sarılır iken bana baktı, karana gülümsediğim de oda gülümsedi ve göz kırptı.

Bade karanın boynundan kafasını kaldırdı ve karana " baba tahir halam resmimi bozdu" dedi ağlamaklı bir şekilde. Karanın kaşları çatıldı bakışları ise yerde oturan tahire kaydı " ulan beni geçtim de kızımdan ne istiyorsunuz" dediğinde tahir omzunu indirip kaldırdı

" hiç sadece resim boyadık hepsi bu" dedi. Bade " yalancı resmimi istediğim renge boyamadın" diye bağırdı. Tahir ise abisine tedirgin bir bakış attı. Karan ise burnundan soludu.

Tahir elinde ki kağıdı sehpaya bıraktı ve hızla ayağa kalktı, koşarak odadan çıktı. Karan tahirin arkasından bir süre baktı sonra da bakışları badeye döndü, bakışları sıcacık oldu " söz güzelim yemeğimizi yiyelim senin ile çok güzel resim yaparız boş ver sen onu" badenin yüzüne anında gülümseme geldi ve heyecanla " gerçekten mi?" diye sordu. Karan gülümsedi ve başını salladı

" gerçekten" dedikten sonra bakışları beni buldu " tabi Kadem annen ile" badenin bakışları beni buldu " Kadem anne" dediğinde gülümsedim

Yerimden kalktım ve karanın yanına gittim, Karan boşta ki elini omuza doladı ve kendine çekip şakağıma öpücük bıraktı " elbette seve seve" dediğim de Bade " yaşasın" diye bağırdı.

Önceden Küçük bir ailem olsun istiyordum, küçük ama sıcacık, şimdi ise kocaman bir ailem vardı, asla kalabalığa alışamam diye düşünüyordum ama fark ettim ki kalabalık bir aile olmak, kocaman bir masa da sohbet eşliğinde de yemek yemek paha biçilemez birşeymiş.

******************************************

" tamam ikizim şimdi" elinde ki kağıda baktı tahir, bir süre öylece baktıktan sonra aklına bir şey gelmiş olucak ki karana baktı " abim neyci biz hep onun ile dalga geçiyoruz" dediğinde samet

Uzandığı minderden kalktı " hanımcı" dedi. Tahir gülerek " aynen" dedikten sonra kartı bıraktı, başka bir kart çekti.

Yemek yedikten sonra ailecek tabu oynamaya karar vermiştik daha doğrusu İkizler karar vermişti Karan ise kabul etmişti, hepimiz oturma odasına toplanmış tabu oynuyorduk, Karan ile yan yana idim karanın yanında Sare oturuyordu, yerde minder de ise ikizler Begüm, ve Beste vardı Bade ise bir köşe de resim yapıyordu.

" ikizim abim her defasında bize nasıl davranıyor" diye sordu, samet bakışlarını karana çevirdi, sanki pis bir şeymiş gibi yüzünü ekşitti " hayvan gibi" dediğinde Karan yanımda sabır çekti, bakışlarını bana çevirdi " valla elimde kalıcaklar bunlar" diye mırıldandı, karanın elini tuttum " boş ver aşkım onların amacı seni sinir etmek zaten" Karan gülümsedi kimse görmeden elimi çevirdi ve avucuma öpücük bıraktı.

Bakışlarımızı tekrar tahir ile Samete çevirdik, tahir elinde ki kartı bırakıp başka bir karta uzamıştı ki Sare " bitti" diye şakıdı. Tahir kartı yerine bıraktı, önünde ki bildikleri kartları sesli bir şekilde saydı, bildikleri kelimeler 12 tane idi ve her kelimeyi Karan üzerinden anlatmıştı.

Tahir " bebek oyuncağı idi ikizim değil mi" dediğinde samet mindere uzandı, ellerini başının altına koyduk, yattığı yerden " aynen ikizim" dedi. İkisinin bilmediği bir şey vardı, henüz biz Karan ile oynanmamıştık, popumu koltuğun ucuna kaydırdım " sıra bizde" dedikten sonra Sare süreyi başlattı, masadan bir kart alıp karana " Karan" dediğim de

" söyle yavrum" dedi. Dudaklarım da minik bir gülümseme oluştu, ne zaman bana böyle seslense kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi oluyordu.

Dudaklarımda ki gülümsememi silip yerine ciddi bir ifade takındım, karana bakmak yerine karta baktım, kelimemiz yuva idi.

Kuruyan dudaklarımı ıslattım " şimdi ben sana sarıldığım zaman ne diyorum her defasında" diye sordum. Karan düşünmeden " yuvam" dediğinde " m harfini at" Karan güldü " yuva" dedikten sonra elimde ki kartı önüme bıraktım, hızla bir kart daha çektim, bu sefer kelimemiz ;Bebek.

Karana bunu nasıl anlatacağımı düşündüm, son zamanlarda Karan belli etmese de bizden bir parça olsun istiyordu, korkularım vardı bu konuda ama Karan yanımda olduğu süre bu korkum yersiz bir korkuydu.

" Kadem süremiz geçiyor yavrum" diyen karanın sesi ile daldığım düşüncelerden çıktım, yerimden kıpırdandım ve " en çok istediğin şey" dedim, karanın dudakların da minik bir gülümseme oluştu " bebek" dedi.

" bebeği leylekler getirmiyor mu abi neden sen istiyorsun" diye sordu tahir, Karan bezgince nefesini dışarı verdi, anlında kaşınan yeri kaşıyıp " biz sipariş veriyoruz kardeşim o yüzden" dediğinde samet yattığı yerden kalktı, tahire bir tane patlattı, tahir bunu beklemiyor olucak ki " neden yaptın şimdi ikizim bunu ya" dediğinde Karan " biz devam edelim hadi yavrum" demesi üzere masadan bir kart daha aldım ve kelimeyi anlatmaya başladım.

Karan bildikçe başka bir kart, sıra ondan bana geçtiğin de karan bana kelimeleri anlatı ki anlatımı o kadar güzeldi ki bazen istemsizce ona dalıyordum, süre bittiğin de ise Karan ile bildiğimiz toplam kelime 20 olmuştu ve kazanan bizdik. İkziler bu duruma biraz bozuldu ama bir süre sonra Karan ile tek uğraşmaya başladılar.

Karan sabrına yenik düşüp tahir ile Sametin üzerine atladı, bu sefer en altta Samet vardı, kalkmak için debelendi ama maalesef kalkamadı " kalkın lan bağırsaklarım götümde çıktı" diye bağırdı, Karan ise " ikiniz rahat dursa bir halt olmaz" demişti ki ortama nir koku yayıldı, ben dahil herkes burnunu tuttu. Burnunu tutmayan bir tek tahir vardı.

Karan hızla üzerlerinden kalktı ve ayağı ile Tahiri ittirdi " osurdu pis herif yüzüme bütün ciğerlerime gitti koku" dediğinde gülmeden edemedim, tahir ise yerde derin bir nefes aldı ve sırıttı " çek abi çek içine çek mis gibi koku işte" tekrar derin bir nefes aldı, Karan ise " si -" demişti ki bakışlarını badeye çevirdi, uslu uslu resmini yapıyordu.

Karan Bakışlarını Bade den çekti, yerde ki tahir ile Samete döndü, yere eğilip tahir ile Sametin enseleriden tutarak kaldırdı " bende sizi kapı dışarı ederim" dedikten sonra tahir ile Sameti yakalarından tutarak odadan dışarı attı, olan Samete olmuştu, tahir karanı sinir ettiğin de tahir ile oda yanıyordu, karana Samete yapma bari desem de karan " yok oda aynı benim ikizimden ne farkım var beni de döv abi diye trip atıyor beyfendi" demişti o günden sonra Samette tahir ile beraber yanıyordu kısacası ikiz kelimesinin anlamını taşıyordular.

******************************************

Herkes odasına çekilmişti, bende mutfaktan suyu alıp odaya döndüm. Odaya girdiğim de karan tekli koltuğa oturmuş kitap okuyordu, onu rahatsız etmemek için kapıyı yavaşça kapattım, parmak uclarımla önünden geçtiğim sırada hızla kolumdan tuttu ve beni kucağına çekti, elimde ki su üzerimize dökülünce " Karan ya" dedim Karan elim de ki suyu aldı ve yan tarafta ki küçük zigon sehpanın üzerine koydu.

Beni kucağına çektikten sonra sıkı sıkı sarıldı belime, sanki kollarından kayıp gidecekmişim gibi. Kollarımı boynuna doladım, belimde ki elinin birini önüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Bakışlarında hayat vardı. Ona baktıkça tekrar hayat buluyor gibiydim. Dili ile kuruyan dudaklarını ıslattı, bakışlarım kısa süreliğine de olsa dudaklarına kaydı o ise gülümsedi boşta ki eli ile elimi tuttu, baş parmağı ile elimin üzerini okşar iken bakışlarımı dudaklarından çektim ve ellerimize baktım.

Karan bir süre sonra kısık sesle şarkı söylemeye başladığın da başımı omzuna koydum, gözlerimi kapadım. O şarkı söyledi ben kelimelerde kayboldum o nefes aldı ben nefes buldum. Kısacası ben karanda hayat buldum. Karan bir süre sonra sustu sonra ise saçlarıma öpücük kondurup

" Kadem sen benim en güzel melodimsin, dünyanın en güzel çalan şarkısı gibi, naif, içine çeken ve sürekli dinleme isteği yaratan bir şarkı. Bu yüzden müziği çok sevdim çünkü her şarkı da seni aradım ve buldum, şarkılar sen müzisyen ben, sen duygu yaşatmak için varsın ben ise söylemek için "

Başımı omuzundan çektim ve yüzüne baktım, gözlerinde hayat vardı, gözlerinde ben vardım. Kuruyan dudaklarımı ıslattım" Karan "dediğimde her zaman ki gibi" söyle dünyalar güzeli sevgilim " gülümsedim ne zaman ismini söylesem her zaman bunu söylerdi şimdi ki gibi.

Ellerimize baktım , karanın ellerin de elim küçük kalmıştı, küçük kaldığı için Karan sarıp sarmalamıştı elimi eli ile.

Yap kızım bir daha bu cesareti bulamazsın....

" Karan " dedim tekrar, o ise beni dinlediği belli etti, derin bir nefes alıp verdikten sonra " Karan ben anne olmak istiyorum" dedim tek nefeste, Karan bir süre öylece yüzüme baktı, şaşırdı mu mutlu mu oldu anlaşılması mümkün değildi.

" Karan" dediğimde de gülümsedi " emin misin" diye sordu. Emin miydim bilmiyordum ama bildiğim bir şey var ise bu adamdan bir hatta iki tamam 3 olsun çocuğum olsun istiyordum.

Başımı salladım " sende istiyor isen" Karan gülümsedi, gözümün önüne düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı, elini yanağıma koydu " bu hayatta en çok istediklerim arasında bu var Kadem sende biliyorsun" dediğinde başımı salladım.

Karan gülümsedi " bu hayatta bir sana hasretim ben, tenim sana hasret, kokum sana hasret ben sana hasretim Kadem, kurduğum hayaller sana hasret, kısacası karanın kademe hasret. Hasreti ile yandığım kadından çocuklarım olsun istiyorum hemde en çok bunu istiyorum" dediğinde daha fazla dayanamadım ve karanın dudakları ile dudaklarımı buluşturdum.

Bir tek o bana hasret değildi, bende ona hasrettim hemde herşeyim ile.

Karan anında karşılık verdi, bir süre sonra havalandığımı hissettim sonra da ise karanın ellerini sırtımda, Karan iki adımda yatağa geldiğin de beni kırıla bilecek bir eşya gibi yatağa bıraktı sonra da. Üzerime çıktı, rahat etmesi için bacaklarımı araladım.

Ayağa kalktığımız da ayrılan dudaklarımız tekrar buluştu ve bizim için haz dolu saatler ve bir birine hasret kalmış iki ten buluştu, bir birbirimizi kana kana içtik, dudaklarımızda hayat bulduk yaşam bulduk kısacası Kadem karanda hayat buldu, Karan ise Kadem de.