Kaçmıştı, yine her zaman ki yere gidip son bir kez onu göre bilmek için. Sokağa geldiğinde en kuytu yere saklandı tahminen bu saatlerde oyun oynamak için sokağa çıkıyordu. Bunu buraya geldiği zaman aynı saatte oluyordu.

Bir süre daha kapıyı izlemeye devam etti, umduğu gibi oldu her zaman ki izlediği kız sokağa çıkmıştı. Olduğu yerde biraz daha sindi eğer görür ise belkide bir daha onu izleyemezdi.

Üstüne giydiği kırmızı tulumu ve iki yanına ördüğü saçları ile çok tatlı gözüküyordu, kız hiç beklemediği anda ondan tarafa döndüğünde kendini geri çekti. Neredeyse kız onu görecekti.

Bir süre kıza bakmadı, daha fazla dayanamadı ve saklandığı yerden kafasını çıkardı. Kız ortalıklarda yoktu anlaşılan annesi çağırmıştı.

Cebinden babasının doğum günü hediyesi olan saati çıkardı ve saate baktı saat 6 geliyordu ve annesi evden kaçtığını anlayacaktı. Hızla koşarak olduğu yerden çıktı ve arkasına bakmadan evinin yoluna koyuldu.

                              🥰

beste " ya abi yaa" diye bağırdığında Karan ile aşağıya baktık. Karan " ne oluyor yine" diye sorduğunda beste ağlamaklı bir ses ile "Tahir abim saçımı bozdu" dedi.

Tahir iki elini havaya kaldırdı " Ben bir şey yapmadım elim yaptı" dediğinde beste kollarını önünde bağladı " yalancı sırf gıcıklık olsun diye yaptı" Samet ikizinin yanından kalktı ve bestenin yanına oturup onu göğüsüne çekti " biliyorum kardeşim biliyorum sen hiç merak etme atarız onu akşam evden " Tahir elinde ki çayını hasır masaya bıraktı " Ben atılır isem sende atılırsın ikizim " dedi bilmiş bilmiş.

Samet tahirin söylediklerimden sonra besteği göğsünden itti " harbi lan" sonra da besteye baktı " kusura bakma kardeşim ama atamayız sığır ikizimi biz ona başka bir şey yaparız" dediğinde beste " of ya" diyip kollarını göğüsünün üzerinde birleştirdi.

Karan kardeşlerinin bu haline gülümsedi ve bana baktı " işte geleceğin aile böyle bir aile" bakışlarımı aşağıda kilerden çektim ve karana baktım " sorun değil ben severim kalabalık aile" dedim.

" düğün işini ne zaman yapmak istersin" diye sorduğunda elimde ki yüzük ile oynamaya başladım. Yüzüklerimiz takılalı bir saatten fazla olmuştu ama ben bir türlü buna alışmamıştım.

Derin bir nefes verdim

" bilmiyorum yani bana kalır ise -" dediğimde Karan elimi tuttu " bak

Durum konusun da bir şey diyemem ama sana yardım ede bilirim" gülümsedim " teşekkür ederim senin başınıda yaktım evlilik gibi bir duruma çektim senide" Karan elini çekti ve ellerini cebine koyup beton parmaklıklara yasladım " sorun değil, zaten önünde sonunda evlenecektim"

" ama böyle de yani" demiştim ki tahir aşağıdan bağırdı " abi koş yetiş kardeşin elden gidiyor" Karan gözlerini kapattı ve derin bir nefes alıp verdikten sonra hayal kırıklığı ile bana baktı " bak ister isen hemen yapalım düğünü" elini cebinden çıkardı ve baş parmağı ile aşağı da ki kardeşlerini gösterdi.

" " hiç değil ise bunlardan kurtulurum" güldüm ve aşağı ya baktım . Beste Tahiri üstüne çıkmış boğazını sıkıyordu. Samet ise onları gülerek izliyordu.

Karan yukarıdan " eğer 10 dk içinde arbaya binilmez ise bilin hepinizi de sokakta yatırırım" diye bağırdı. Samet abisinin dediklerinden sonra son sürat avludan çıktı. Tahir bestenin elinden kurtulduktan sonra kenarda duran montunuda alıp sametin peşinden çıktı. Geriye sadece beste kalmıştı. Beste Karan ile bize bakıp " iyi geceler yenge görüşmek üzere" dedikten sonra oda ikizlerin peşinden çıktı

Karan kardeşleri çıktıktan sonra "hiç değil ise ikiletmediler" gülümsedim " şanslısın kardeşlerin çok iyi ve biraz da komik" Karan inanmıyormuş gibi bana baktı.

" cidden mi bu onların iyi hali evde olsa konak yıkılıyor sanırsın" dedi bıkkın bir şekilde. " neyse bende gideyim yarın konuşuruz yine" dediğinde başımı salladım " iyi geceler o zaman sana" dediğimde Karan montunu aldı ve giydikten sonra " iyi geceler" dedi ve merdivenlere yöneldi. Bende karanı uğurlamak için peşinden gider iken Karan durdu ve bana baktı

" gelme sen ben kendim giderim" dedi " olsun yinede" Karan sözümü kesti " sorun yok Kadem hem artık aileden sayılırım değil mi?" gülümsedim ve başımı salladım.

" evet öylesin" dediğimde Karan gülümsedi " o zaman"

" peki tamam gelmiyorum" Karan gülümsedi ve merdivenlerden aşağıya inip kapıya gitti. Çıkmadan son bir kez bana baktı " iyi geceler küçük hanım" dedi ve elini kaldırdı. Bende aynı şekilde elimi kaldırıp " iyi geceler Karan ağa" dedim. Karan bir süre bana baktıktan sonra konaktan dışarı çıktı.

Ne garip geçen gün kaşını yardığım adam benim beşik kertmem çıkmıştı ve şimdi biz nişanlanmıştık. Biri geçen günlerde dese bu olayı güler geçerdim ama gel gör ki gerçek olmuştu, ben beşik kertmem ile nişanlanmıştım.

                              😇

Karan her zaman yaptığı gibi toprakları dolaşmaya gitti, topraklarda işçi olarak çalıştırdığı insan sayısı giderek artıyordu. Üstelik çoğu kişide gençlerden ibaret olmaya başlamıştı.

Gözleri ile tarlada çalışan insanları taradı hemen hemen hepsi aynı yaşta ve paraya ihtiyacı olan kişilerdi. Karanın o ara gözleri bir kadına ilişti, kadını inceledi ve çenesi ile kadını gösterip çavuşa döndü " o kadın neden çalışıyor cevşit" çevşit uzun süredir Karanın yanında işçilerin başında çavuşluk yapıyordu.

" valla ağam kocası hapise girmiş, kadın hamile birde 2 çocuğu var onlar için çalışıyor" Karan kaşlarını çattı ve çevşitin yakasına yapıştı " Ben sana demedim mi lan o kadınlar çalışmayacak diye" cevşit gözlerini kaçırınca Karan çevşiti sarstı " gözlerimin içine bak cevşit" cevşit karanın kurak toprakları andıran gözlerinin içine baktı . Karan korkutucu bir ses tonu ile " o kadar para saydım sana hamile kadınlar için eğer çalışmak isterler ise ellerine ver paralarını bu sıcakta yada başka bir zaman çalışmasın dedim değil mi cevşit" çevşit tek kelime edemedi sadece başını sallamakla yetindi.

Karan cevşitin yakasını bıraktı " git çağır kadını yanıma" dediğinde cevşit hızla kadının yanına gitti, cevşit kadına her ne dedi ise tedirgince karana baktı sonra da cevşit önde kadın arkasında karanın yanına geldiler. Kadın başını yerden kaldırmadan " buyur ağam beni çağırmışsın" dediğinde Karan az önce ki halinden eser kalmadan sıcak ve samimi bir şekilde " ağayı beyi bırak kardeşim" dedi.

Karan kadının karnına baktı ve gülümsedi " kaç aylık bebeğin" kadın karanın sorusundan sonra eli ile karnını okşadı " 6.aya girdik ağam" Karan öfke ile cevşite baktı, çevşit karanın bakışlarından ötürü başını eğdi. Çünkü karanın kesin kurallarından biriydi. Hamile ve genç yada çocukların çalışmamasıydı.

Karan öfkeli bakışlarını cevşitten çekti ve yine sıcacık bakışlarını kadına çevirdi " peki 6 aylık sen neden bu tarlada çalışıyorsun bacım" diye sordu

Kadın ilk defa başını kaldırıp dolu gözler ile karana baktı " mecbur ağam 2 çocuğum var eşim hapiste onlara bakmak zorundayım dahası" dedi ve eli ile karnını okşadı " doğacak bebeğim için ihtiyaçlar var" Karan başını salladı. Zaten konuşacak halide kalmamıştı.

" Fırat bak buraya" fırak Karanın sesini duyması ile hızla yanına geldi " buyur ağam" Karan fırata baktı ve kadını işaret ederek " bu kardeşimize yardım eli uzattın, çocukları ve ailesi için eksikleri ne var ise temin edin, dahası elinizi üstlerinden çekmeyin" dedi kısık bir sesle kadın duymaması için duyup ta rencide olmaması için.

fırata yaklaştı " eğer o elinizi çeker iseniz çektiğiniz elinizi keserim ve boz kıra atarım bilmem anlata bildim mi?" fırat hızla başını salladı " anladık ağam" dedi

Karan memnuniyetle gülümsedi " güzel git şimdi hallet işleri" dedikten sonra fırat hızla yanından uzaklaştı. Karan sakinliğini takınıp kadına baktı " git kardeşim evine sen çalışma burada" dediğinde kadın " ağam etme eyleme ben çalışmaz isem aç kalır çocuklarım"

" merak etme sen ben hallettim hepsini" kadının kafası karışmıştı

" nasıl ağam" Karan kadının sorusuna cevap vermedi ve cevşite baktı " cevşit kadını sağ salim evine bırakın" kadına döndü " sen canını sıkma kardeşim allah büyüktür" dediğinde kadın.

" herkesin dediği kadar var mışsınız çok iyi kalpli bir ağamışsınız size ne kadar teşekkür etsem az allah sizi sevdiğinize kavuştursun" Karan gülümsedi " elalem ne derse desin bacım siz iyi olun yeter" dedi ve son bir kez cevşite baktı. İşaret parmağını kaldırıp ona sallayarak " bir daha böyle bir kadın yada çocuk işçi göreyim cevşit bil canını fena yakarım" dedi ve cevşitten tek kelime beklemeden arabasını yöneldi.